Rus RT televizyonunun yayınlarının Almanya’da yasaklanmasına Moskova’nın Deutsche Welle’nin (DW) yayınlarına sonlandırma kararı alarak karşılık verdi.
İşte tam da bu esnada Sputnik Türkiye’yin yayınladığı bir haber dikkat çekti.
Rusya’nın Ukrayna’ya gerçekleştirdiği askeri operasyon sonrasında her zaman “Basın özgürlüğünü “savunan Batı dünyasında teker teker Rus yayın organlarının yayın lisansları iptal edilmeye başlandı.
Son olarak İngiltere ve Almanya’da Rus devlet yayın organı olan Russia Today’in yayın lisansı iptal edildi.
Batı dünyasının bu hamlelerine Rusya ise Deutsche Welle’nin Rusya lisansını iptal ederek karşılık verdi.
Öte yandan Almanya’nın en önemli gazetelerinden birisi olan Deutsche Welle ile Rusya’nın Dünya genelinde yayın yapan yayın organı Sputnik de karşı karşıya geldi.
Alman Deutsche Welle’nin Azov Taburu’nu ele aldığı haberinde, örgütün ırkçı kimliğini sıradanlaştırılarak “Rus işgaline karşı savaşan gönüllüler” denilmesi tepkileri artırdı.
Buna karşılık Rus Sputnik Türkçe de Alman DW’nin bu haberini eleştirdi.
Erkin Öncan imzalı haberde özetle şu ifadeler yer aldı:
“Bunların yanında, Rusya’nın devam eden operasyonunda en şiddetli çatışmaların yaşandığı Mariupol’de, Azov Taburu’nun sivilleri canlı kalkan olarak kullanıldığına ilişkin çok sayıda tanıklık bulunuyor.
Azov Taburu’nun Mariupol’da ‘Rus güçleri yeni doğan hastanesini bombaladığı’ yönündeki yalan haberini ilk elden yayan isim ise Ukrayna lideri Zelenskiy’di.
Yine Zelenskiy, Ukraynalı neo-Nazilerin tarihsel önderi Stepan Bandera için ” Ukrayna’nın bağımsızlığını müdafaa edenlerden biriydi” demişti. Azov Taburu’nun en büyük finansörü ile Ukrayna lideri Zelenskiy’in mali destekçisi ise aynı kişiydi: İgor Kolomoyskiy.
Aynı şekilde, Zelenskiy’in danışmanı ve Kolomoyskiy’in avukatı Andrey Bogdan, 2015’te Zelenskiy’in siyasete atılması fikrinin kendisine ait olduğunu söylemişti.
Haberde, Azov’un Nazi/Banderist ideolojisi her ne kadar ‘aşırı milliyetçilik’ kavramıyla geçiştirilmeye çalışılsa da, Ukrayna’da bugün güçlü bir damara sahip olan neo-Naziler, 2. Dünya Savaşı yıllarında Nazilerle işbirliği yapan Ukraynalı kişi ve örgütlerin mirasını devraldı.
Bugün hala Ukrayna’da her doğum ve ölüm yıldönümlerinde tören ve yürüyüşlerle hatırlanan, hatta doğum günü Ukrayna’da resmi tatil ilan edilen Stepan Bandera, Nazilerle işbirliği yapan ve binlerce Polonyalı ve Yahudi’nin öldürülmesinin baş sorumlularından olan bir savaş suçlusu.
Öte yandan, DW’nin haberinde Stockholm Doğu Avrupa Araştırmaları Merkezi’nden Andreas Umland’ın ağzından bir defa geçirilen ‘Nazi’ ifadesi de, Azov’un kullandığı Nazi simgelerini neredeyse ‘masumlaştırmak’ için kullanılıyor. Ayrıca, Umland’ın ‘Ukrayna halkının bu sembolü faşizmin bir işareti olarak algılamadığı’ yönündeki görüşlerine dair herhangi bir somut argüman da bulunmuyor.”