Celal Eren ÇELİK
Sevgili okurlarımız her partinin mutlaka gençlik kolları,kadın kolları vardır. Hatta bu kadın ve gençlik kollarının yanı sıra bir de partilerin kendi içlerinde uzmanlık alanlarındaki tecrübelerinden yararlanmak için alanında uzman isimlerden oluşturduğu çeşitli komisyonlar oluşturulur.
Daha yazımızın başında hepinizin de bildiği bu girizgahı yapmamızın bir sebebi var elbette…
Zira partiler “Kurumsal ve organik olarak” bizatihi kendilerine bağlı, yetkili kurulları tarafından seçilen/atanan bu kolları kurar ve denetlerken Türk siyasi tarihinin hiçbir döneminde bir siyasi partinin bizzat genel başkanına “Adanmış” bir örgütlenme çalışması yapılmamıştır. Bunun tek bir örneği dahi yoktur.
“Arkadaş zaten bir genel başkan neden böyle bir şey yapsın, neden bunu anlatıyorsun bize?” dediğinizi duyar gibiyim…
Ancak siz bunu dememiş olun biz de peşrevi uzatmayıp yazımıza geçelim…
***
Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde Kadın Kolları’na alternatif bir yapılanmanın “Zöhre Bacı oluşumu” adı altında yapılandırıldığını ve bu yapının toplantılarına CHP üyesi olmayan başka partililerin alınırken CHP Kadın Kolları üyelerinin bu başka partiden toplantıya katılan kadınların rahatsız olmamasım için toplantılara alınmadığını hem daha önce köşe yazılarımızda hem de İÇERİDEN FETHEDİLEN KALE:”İŞGAL” kitabımızın “GENİŞLETİLMİŞ” 3. Baskısında yazmıştık. Bu kitapta yazdığımız tüm olaylar ve ilişkilerde olduğu gibi bu yazdıklarımıza da bir yalanlama gelmemişti..
Ayrıca CHP içerisinde Kemal Kılıçdaroğlu’nun danışmanlarından Recep Cengiz’in de partinin resmi gençlik kollarından bağımsız ve tamamen Kemal Kılıçdaroğlu’na bağlı bir gençlik yapılanmasını kurmak için çalıştığını hatta çok daha ilginç biçimde bu yapılanma için partinin resmi gençlik kollarında ön plana çıkan bazı gençler ile özel görüşmeler yaparak partiden ayrılarak bu yapılanmaya katılmaları için gençleri davet ettiğini de İÇERİDEN FETHEDİLEN KALE: CHP “İŞGAL” kitabımızda tüm detayları ile kaleme almıştık…
Ancak Ankara’da CHP kulislerinden bize ulaşan son derece detaylı bilgiler parti içerisinde partinin resmi kollarından,komisyonlarından,örgütlerinden ayrı sadece Kemal Kılıçdaroğlu’na bağlı olacak “Alternatif bir oluşumun” yapılanmasının yine sadece Genel Merkez’de görevli çok az kişinin bilgisi dahilinde oldukça yol kat edilerek Türkiye genelinde hazırlığının son aşamasına gelindiğini işaret ediyor.
Öncelikle bize ulaşan bilgilere göre CHP içerisinde olup, CHP’nin resmi örgüt ve kollarından “Bağımsız” tasarlanan bu “Alternatif Yapılanma” tamamen ve sadece Kemal Kılıçdaroğlu’na bağlı çalışmak üzere kurgulanırken, “Alternatif Yapılanmanın” bizzat adı da “KILIÇDAROĞLU GÖNÜLLÜLERİ” olarak konulmuş. Kaynaklarımız burada İmamoğlu için İstanbul’da kurulan “İSTANBUL GÖNÜLLÜLERİ”nden esinlenildiğini belirtiyorlar.
***
Şimdi gelelim detaylara…
Bu “Yapılanmanın” en tepesinde süreci en aktif şekilde yürüten 3 isim olduğu belirtiliyor…
Bu isimlerin başında CHP eski Milletvekili ve PM Üyesi Eren Erdem gelmekte… Erdem’in yapılanmanın “Siyasal” ayağından sorumlu olduğu belirtiliyor. Zaten Eren Erdem’in son dönemde Kemal Kılıçdaroğlu ve tüm ekibini istifaya çağıran çizgisinden Kılıçdaroğlu’nu neredeyse “Kurtarıcı” ilan edecek hale dönüşen tavrı da bu bilgiler ışığında daha da anlam kazanıyor.
Yapılanmanın sosyal medya ve PR ayağını açıkladığı anket sonuçlarında tüm anket firmalarından farklı olarak CHP’yi %35’lerde göstermesi ile ünlü AVRASYA ANKET’in sahibi Kemal Özkiraz’ın oluşturduğu ifade edilmekte.
“Yapılanmanın” en çok önem verdiği alan olan “Gençlik” ayağı ise kulislerden yansıyan bilgilere göre CHP’nin liseli öğrenciler için kurduğu HALKLİS’in Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Emre Demirel bulunuyor.
HALKLİS demişken “Yapılanmaya” Ankara’dan Mamak ve Etimesgut HALKLİS yapılanması dahil edilmiş durumda öncü konumunda onlar var.
Gençlik yapılanmasının İstanbul sorumlusunun ise Canan Kaftancıoğlu ile yakınlığı ile bilinen İstanbul İl Gençlik Kolları Başkanı Cem Aydın olduğu belirtilmekte.
Dediğimiz gibi CHP’nin resmi gençlik kolları yahut kurullarına bağlı olmadan örgütlenen bu yapılanma üniversite yapılanmasına da Türkiye genelinde başlamış durumda.
Şu anda ODTÜ,BİLKENT,KAYSERİ ve 9 EYLÜL ÜNİVERSİTESİ üzerinden bir örgütlenme çalışması yürütülmekte.
Parti içerisindeki bu “Alternatif” yapılanmaya partinin “Resmi” Gençlik Kolları’ndan da “TRANSFER” yapılıyor. Partinin Trabzon,Samsun,Aydın,Kayseri il ve Kadıköy ilçe gençlik kolları ile Kıbrıs gençlik kolları bu yapılanmaya “TRANSFER” edilmiş durumda.
Bir parti düşünün ki kendi gençlik kollarını güçlendirerek daha etkin hale getirmek yerine o gençlik kollarında ön plana çıkan gençleri partide sadece Genel Başkan’a bağlı olacak şekilde kurgulanan bir yapıya “Transfer” ediyor.
Öte yandan edindiğimiz bilgiler Kemal Kılıçdaroğlu’nun danışmanı Tuncay Özkan’ın başta Trabzon olmak üzere Karadeniz bölgesindeki bazı illerin önde gelen isimleri ile Genel Merkez’de bir toplantı yapmak üzere “Seçtikleri” bu gençlik kolları üyelerini tek tek arayıp bir toplantı yapmak için Genel Merkez’e davet ettiği yönünde.
“Alternatif Yapılanmanın” STK ayağını ise “Genç Aydınlar Platformu” oluşturmakta. Son 2 yılda sürekli CHP’li belediye başkanlarını ziyaret eden, partiye yakın medya organlarınca haberi yapılıp “Parlatılan” ve bizzat Kemal Kılıçdaroğlu’nun kendileri ile video konferanslar yaptığı Genç Aydınlar Platformu’nun başkanlığını ise Mert Aydın üstlenmiş durumda.
Ancak şimdiye kadar yazdığımız bu “Parti içerisinde alternatif yapı” kurma girişiminden daha vahim olanı bu yapıya başkam partili üyelerin de dahil ediliyor olması.
Örneğin İYİ PARTİ Kütahya İl Örgütü bu yapılanmanın “Paydaşlarından” ve oluşuma direkt olarak müdahil.
Ve gelelim bu “Alternatif Yapılanmanın” Genel Merkez düzeyinde bilgisine sahip olan 2 isme…
Bunlardan birisi daha önce de CHP içerisinde alternatif gençlik oluşumu kurmayı denediğini yazdığımız Genel Başkan Danışmanı Recep Cengiz.
Yapılanmadan bilgisi olan 2. İsmin ise Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca olduğu ifade ediliyor.
Şimdi “Muhalefete muhalefet yapılmaz” “Kol kırılsın yen içerisinde kalsın” zihniyetindeki kimileri çıkıp “Arkadaş ne güzel işte örgütleniyorlar” diyecektir ama o iş o kadar basit değil.
Zira Ankara kulislerinde konuşulan bu iddialar, bize gelen bu bilgiler doğru ise partinin yetkili kurulları dışında, bu yetkili kurulların denetimine tabi olmayan, doğrudan genel başkana karşı sorumlu ve ondan başka kimseye karşı hesap vermeyen bir nevi “Özerk” yapılanma oluşturuluyor.
Yine kulislerden sızan bilgiler bu “Yapılanmanın” aslen Kılıçdaroğlu’nun adaylığına karşı olan parti tabanını ikna etmek amacı ile özellikle de parti tabanının istediği 2 isim olan İmamoğlu ve Yavaş’a karşı Kılıçdaroğlu’nun elini güçlendirmek amacı işle kurgulandığı şeklinde.
Ayrıca CHP politik “Sırlarını” da böylesi bir yapı ile başka partilerin üyelerine de açık hale getiriyor.
Bu durum ve böylesi bir örgütlenme Türk siyasi tarihinde görülmemiştir ve bu iddialar doğru ise durum vahimdir.
Böylesi bir yapılanma parti içerisindeki konumlanması bakımından 1922-1945 yılları arasında NAZİ Almanya’sında doğrudan HİTLER’e bağlı olan “HİTLER GENÇLİĞİ”’ne benzer ve bu yapının yaptıklarını tarihin o karanlık dönemini araştıranlar gayet iyi bilirler.
Ve böyle bir yapılanmanın kabul edilebilmesi mümkün değildir.
Bu vahim iddialara CHP üst yönetimi cevap vermek durumundadır.
***
Şimdi bu yazıyı “Yalanlama” yarışına girişeceklere de iki çift lafımız var:
Bugüne kadar yazdığımız onlarca köşe yazsısı, 256 sayfalık 4. Baskısına giren on binlerce okura ulaşan İÇERDDEN FETHEDİLEN KALE:CHP “İŞGAL” kitabımızın tek bir satırını dahi yalanlayamadınız yahut hukuka taşıyamadınız çünkü hepsi gerçekti.
Siz yalanlama yapsanız dahi biz bu yazının arkasında duracağız ve emin olun partiyi içine soktuğunuz bu garabet durumla ilgili çok daha fazla detaylı haberler yapacağız.
Kimse unutmasın ki;
CHP Genel Başkan’a bağlı özel yapılar oluşturanların değil, Alman Nazi Partisi’nin Hitler’e bağlı kahverengi gömleklilerinin benzer versiyonunu CHP için oluşturmak için Atatürk’e proje götüren dönemin “Kudretli” ismi ve sistemin 3 numarası Recep Peker’in bu fikrinden ötürü Mustafa Kemal Atatürk’ten azar işitip hazırladığı raporu yırtan zihniyetin partisidir.
Bu zihniyet dışında olup kendisine özel yapılanmalar oluşturan, parti içi demokrasiyi askıya alıp Kurultay iptal eden, belediyelerdeki kayyumları eleştirirken onlarca il ve ilçesini kongreye götürmek yerine “Kendisinin kapıkulu” olan kayyumlar ile yönetenler ise 2002 AKP’sidir.
Ve bu ülkenin “Muhalefete muhalefet edilmez” denilerek bu 2002 AKP’sinden zerre farkı olmayan zihniyet ve yönetim kadrosu ile AKP sonrasında kaybedecek bir 20 yılı daha yoktur.
CHP’nin yönetim kadrosunda gerçekleşmesi zorunlu hale gelen değişim artık bir ülke sorunudur. Ve unutulmamalıdır ki;
CHP KURTULMADAN,TÜRKİYE KURTULMAZ!
İlginç….