CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin Meclis grup toplantısında çeşitli konularda açıklamalarda bulundu.
Kılıçdaroğlu’nun açıklamasından öne çıkan satır başları:
“Yeni bir dönem başlamak üzere. Halkın iktidarı güçlü olarak halka güven vermek zorundadır. Her birimizin tek tek sorumluluğu var. Her birimiz bu ülkenin geleceğinden sorumluyuz. Bu ülkeyi haramilere ve haramilerin taşeronlarına teslim etmeyeceğiz. Baskılar, engellemeler, yargı kararları var biliyorum. Ne yaparlarsa yapsınlar inandığımız yolda kararlılıkla yürüyeceğiz.
Gezi mağdurlarının ailelerini ziyaret ettim. Vera’yı ve Ege’yi kucakladım. Onlar demokrasi talebinde bulunan haksız yere hapse atılanların aileleri. Sanıyorlar ki onlar yalnızlar, asla onlar yalnız olmayacak. Onlarla, aileleriyle, düşünceleriyle, idealleriyle birlikte olacağız. Mücadelemiz insan hakları, yargı bağımsızlığı, kadın-erkek eşitliği, hakkı, hukuku inşa etme mücadelesidir.
“İNSANLARIN DİKKATİNİ FARKLI YÖNE ÇEKİP MİLYARLARI GÖTÜRDÜLER”
Söylemlerimizi verilere dayandırmak zorundayız. Toplumu ikna etmek zorundayız. Samimiyetle ikna etmek zorundayız. Doğruları söylemek zorundayız. AK Parti iktidarlarına kadar bu ülkeye 57 hükümet hizmet etti. Cumhuriyet’in kuruluşundan 2002’ye kadar 57 hükümet hizmet etti. 57 hükümetin harcadığı para 713 milyar dolar. Osmanlı’nın borcunu son kuruşuna kadar ödediler. Onurlu, dik durdular. Kimseye el avuç açmadılar. 713 milyar doları harcadılar ve Türkiye’yi 1990 yılında dünyanın en gelişmiş 20 ekonomisinden birisi yaptılar. AK Parti iktidar oldu harcadığı para 2 trilyon 631 milyar dolar. 2002’de iktidar oluyorsunuz 2 trilyon harcıyorsunuz ve Türkiye G20 liginden düşüyor. Şu soruyu sorun. AK Parti’nin yaptığı bir şeker fabrikası, gübre fabrikası gösterin. Ne yaptılar? Hangi fabrikayı yaptılar? Bütün fabrikaları sattılar, parayı yediler. O nedenle nasıl bir güçle, nasıl bir sorumsuz anlayışla devletin yönetildiğini hepimizin bilmesi lazım. İnançları, kimlikleri kullanarak, insanların dikkatini farklı yöne çekip milyarları götürdüler.
“EŞİ GÖRÜLMEMİŞ BİR SOYGUN DÜZENİ BAŞLATTILAR”
Bu paraları ne yaptılar? Tarihimizde eşi görülmemiş bir şekilde soygun düzeni başlattılar. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni borç batağıyla karşı karşıya getirdiler. Şu anda Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın merkezi borcunun yüzde 67’si döviz ve altın. Milliyetçi olduğunu söyleyen Bahçeli’de Türk Lirası’nın değeri kalmadı diyor. Her kur arttığında hem borcun hem faizin artıyor.
2021’in sonunda borç stoku 2 trilyon 747 milyar TL’ydi. 2022’nin ilk üç ayında döviz arttı, borç 3 trilyon 19 milyar liraya çıktı. Bu borçları bir avuç insan verdi. Bir avuç insandan aldığınız borç ilk 3 ay içinde artıyor. Eğer ekonomi doğru yönetilseydi bu parayla ne yapılırdı? Eğer 272 milyar lira çetelere verilmeseydi 13 milyon 650 bin emekliye net asgari ücret kadar ikramiye verilirdi. Çiftçiye her yıl verilen destek tam 3 kat artırılabilirdi. 6.5 milyon emekçiden sosyal güvenlik primini devlet olarak ben ödeyeceğim deyip net asgari ücreti 5 bin liraya çıkarılabilirdi. Beşli çete ve yandaşlarına sağlanan mali imkanların büyüklüğünü görüyor musunuz?
AYNUR DOĞAN’A KÜRTÇE KONSER YASAĞI
Aynur Doğan hepimizin şarkısını duygulanarak dinlediği bir sanatçı. Dar Hejiroke diye bir şarkısı var. Bu aslında bir incir ağacı şarkısı. Bu şarkıyı hafızalarımıza kazıyan güzel bir film vardı. Gönül Yarası filminde Şener Şen ve Meltem Cumbul bu şarkıyı dinlerken Meltem Cumbul ağlamaya başlıyor. Şener Şen, ‘Sen Kürtçe biliyor musun?’ diyor. ‘Hayır, bilmiyorum’ diyor. ‘O zaman neden ağlıyorsun’ diye soruyor. ‘E bu şarkıya ağlamamak mümkün mü’ diyor. Siz bu şarkıyı yasaklıyorsunuz. Türkiye bu noktaya gelmemeli, getirmemeliyiz. Şarkıların, türkülerin tamamı bizim. Kürtçe bir şarkı okudu diye nasıl yasak getirebiliriz? 21 yüzyılda yaşıyoruz artık. Her şarkı, türkü bizim.
Sizin feriştahınız gelse ben susmam. Rengarenk bir Türkiye’de yaşayacağız. Ebruli olacak. Barışı, huzuru getireceğiz. Herkes şarkısını özgürce söyleyecek. Bir şarkıdan, türküden korkulur mu? Korkmayacağız. Beraber, birlikte olacağız.
Ağır ağır ülkeyi 12 Eylül karanlığına sürüklemeye çalışıyorlar. Buradan beraber çıkaracağız ülkeyi.
KAFTANCIOĞLU AÇIKLAMASI
Canan hanımı mahkum ettiler. Mahkum etmekle kalmadılar bir de siyasi yasak getirdiler. Parti kapatmakla, farklı düşündü diye insanları hapse atmakla bu ülkeye demokrasi getiremeyiz. Canan hanımın hapse atılmasını isteyenler, seçilmiş mahkemeler, seçilmiş hakimler o mahkemede görev yapan hakimler şunu unutmasın; bu ülkeye demokrasiyi, özgürlüğü size rağmen getireceğiz. Mahkemeyi de tanımıyoruz, kararı da tanımıyoruz, Canan Kaftancıoğlu il başkanımızdır.