Kabine Toplantısı’nın ardından konuşan AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan, ‘yoklama kaçağı’ kişilere bedelli askerlik yolunu açtıklarını ve açık cezaevlerinden Covid-19 izniyle serbest bırakılan hükümlülerin izinlerinin uzatıldığını açıkladı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bugün sayıları 550 bini bulan yoklama kaçağı, bakaya gençlerimize bedelli askerlikten faydalanabilme yolunu açıyoruz” dedi.
Erdoğan, Kabine Toplantısı sonrası açıklamlarda bulundu. Burada yaptığı açıklamada, ‘yoklama kaçağı’ olrak görünenlerin bedelli askerlik hizmetinden faydalanabileceğini aktaran Erdoğan, “Kaçak yılına göre değişen oranlarda bir rakam ilavesiyle askerliğini bedelli yapmak isteyen gençlerimiz askerlik şubelerine başvurabilirler” ifadelerini kullandı.
HÜKÜMLÜLERİN COVİD-19 İZNİ UZATILDI
Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle açık cezaevlerinden serbest bırakılan hükümlerinin izin sürelerine ilişkin de konuşan Erdoğan, “Açık cezaevinde Covid-19 izinleriyle yeni değerlendirme yaptık. Açık cezaevinde hükümlülerin izinlerini 31 Temmuz 2023 tarihine kadar uzatıyoruz” diye konuştu.
Erdoğan ayrıca, ‘Milli Uzay Programı’ çerçevesinde bir Türkiye vatandaşının Uluslararası Uzay İstasyonu’na gönderilmesi sürecininin başlatıldığını açıkladı. Erdoğan’ın açıklamasına göre, eğitim şartlarını sağlayan 45 yaşından genç herkes programa başvurabilecek.
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
“Bugün sayıları 550 bini bulan yoklama kaçağı, bakaya gençlerimize bedelli askerlikten faydalanabilme yolunu açıyoruz. Kaçak yılına göre değişen oranlarda bir rakam ilavesiyle askerliğini bedelli yapmak isteyen gençlerimiz askerlik şubelerine başvurabilirler.
Açık cezaevinde Covid-19 izinleriyle yeni değerlendirme yaptık. Açık cezaevinde hükümlülerin izinlerini 31 Temmuz 2023 tarihine kadar uzatıyoruz. Meclisimizin yasal düzenlemeyi en kısa sürede hayata geçireceğine inanıyorum.
Cumhuriyetimizin 100. yılı Türkiye 100 Yılı atılımı haline getirmek istiyoruz. Bu anlayışla Cumhurbaşkanlığı olarak İletişim Başkanlığı koordinasyonunda kapsamlı bir 100 kutlama programı oluşturduk. Ülkemize son 20 yılda nasıl çağ atlattığımızı gösterecek ‘Yüzyılın işini 20 yıla sığdırdık’ şiarıyla hayata geçireceğiz.
Cumhuriyetimizin 100. yılına atfettiğimiz 2023 hedefleri bizim için kısa vadeli atılımlarımızın ilk istasyonudur. Ardından Fethin 600. yüzyılı ve 2053 vizyonumuz geliyor. Gençlerimize emanet edeceğiz 2053 vizyonundan sonraki hayallerimiz ise 2071 vizyonumuzla taçlandıracağız. 2071 vizyonunu bizden sonraki nesiller ete kemiğe büründürecek, hedeflerini oluşturacaktır.
‘BİZİM BÜYÜK DEMOKRASİ VE KALKINMA DEVRİMİNİN EKSİKLİKLERİ, HATTA HATALARI OLABİLİR’
Muhalefet ise maalesef 1908’in bir adım ötesine geçememiş bir ruh haliyle istemezükçülük dışında herhangi bir hedef ve vizyona sahip değildir. Bizim büyük demokrasi ve kalkınma devriminin eksiklikleri, hatta hataları olabilir. Eksiklikleri tamamlayacak bir muhalefetle her şeyi konuşmaya hazırız. Hayırda yarışan, eser ve hizmet siyasetini merkeze alan bir yönetim anlayışının gereklerini yerine getirmek için gece gündüz çalışıyoruz.
Yapılan her yatırıma bir kulp takan, getirilen her hizmete, gerçekleştirilen her projeye karşı çıkan, ortaya kayda değer program, hazırlık, teklif, niyet dahi koyamayan sığ bir muhalefetle karşı karşıyız. Bizim referansımız 20 yılda ülkemize kazandırdığımız hizmet ve eserlerdir. Muhalefet ise yüzyılımızın başındaki felakete, koskoca imparatorluğu felakete sürükleyen yaklaşımdır, zihniyettir.
Bugünkü dünyayı, aktörleri ve ilişkileriyle kavramasını, ona göre politikalar geliştirmesini beklemenin biraz boş hayal olduğunun farkındayız. Azıcık da olsa feraset, onurlu duruş beklemenin bir vatandaş sıfatıyla hakkımız olduğunu düşünüyorum.
Düşün arkama deyip, milleti uçuruma sürükleyen siyaset tarzının devri kapanalı çok oldu. Muhalefete bu cesareti dünya ve bölgemizde yaşanan krizlerin, sıkıntıların, çatışmaların verdiği anlaşılıyor. Türkiye’nin küresel ekonomik çalkantılardan, güvenlik kaygılarından, yıpratıcı siyasi çekişmelerden en az hasarlı çıkması için her türlü çabayı gösteriyoruz.
‘HAYAT PAHALILIĞI BİR GERÇEKTİR’
Hayat pahalılığı başta olmak üzere çeşitli sıkıntılara maruz kaldığımız gerçektir. Bu millet arkaik, gerici, habis bir muhalefeti hak etmiyor. Ülkenin nasıl sorunlarını biz çözdüysek, Allah’ın yardımı ile mevcut sıkıntıların üstesinden yine biz geleceğiz. Ancak bu ülke böyle gerici bir muhalefeti hak etmiyor.
Asgari ücret artışı, memur ve emeklilere yapılan zamlar bu yaklaşımımızın ifadesidir. Bundan sonraki önceliğimiz refah seviyesini artıracak politikalar olacak. Önümüzdeki aylarda atacağımız adımlarla hayat pahalılığının insanlarımız üzerindeki yükünü alacağız.
‘ARTIK BENİM İÇİN MİÇOTAKİS DİYE BİRİSİ YOK’
Biz bu yıl (Yunanistan) Stratejik Konsey Toplantısı yapacaktık. Artık benim için Miçotakis ( Yunanistan Başbakanı) diye birisi yok. Kendisiyle böyle bir görüşmeyi yapmayı asla kabul etmiyorum. Çünkü biz sözünde duracak, şahsiyetli, onurlu siyasetçiler ile yola gideriz. Bundan sonrasını Miçotakis kendisi düşünsün. F-16’lar konusunda öyle zannediyorum ki Amerika, herhalde Miçotakis’in ağzına bakarak kararını vermeyecektir.”