Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, bugün Kuzey Kıbrıs Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile gerçekleştirdiği görüşmenin ardından Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile görüştü.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile düzenlediği basın toplantısında, “Bundan sonra müzakere olacaksa iki toplum arasında değil iki devlet arasında olacaktır. Türkiye Doğu Akdeniz’de hem kendi haklarını hem KKTC’nin hem de Kıbrıs Türk halkının haklarını savunmaya devam edecektir” ifadelerini kullandı.
Mevlüt Çavuşoğlu, “Yunanistan Başbakanının ABD Kongresi’nde bizi övmesini beklemiyoruz. Fakat, iki NATO üyesi ülke ve NATO’da güvenlik ile ilgili dayanışma söz konusu. F-16’lar için lobi yapılması kabul edilebilir değil” dedi.
Çavuşoğlu, “Rum tarafının derdi Maraş’ı geri almak” diyerek Kıbrıs yönetimine tepki gösterdi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Kuzey Kıbrıs Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu ile de bir araya geldi. Çavuşoğlu, “KKTC’nin uygun gördüğü ülkeler nezdinde, yeni temsilcilikler açılması için temaslarımızı yoğunlaştırdık. Savaşın etkilerini tüm dünyada görüyoruz. Girişimci ve insani dış politika çerçevesinde gerek Türkiye Cumhuriyeti’nin ve gerekse KKTC’nin haklarını savunmak için çalışıyoruz” dedi.
Türkiye’nin Kıbrıs’ta müzakere süreciyle ilgili tutumunun belli olduğunu kaydeden Çavuşoğlu, “Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Guterres ile New York’ta da görüştük, her platformda söylüyoruz, bizim pozisyonumuz açık ve net. Artık iki devletli bir çözüm olması gerekiyor. Müzakerelerin iki eşit egemen devlet arasında başlatılması gerekiyor. Bu pozisyonumuzu hem KKTC hem de Türkiye olarak her platformda anlatıyoruz. Sadece BM Genel Sekreterine değil, ilgi duyan ülkelere ve Avrupa Birliğine (AB) de açık ve net bir şekilde anlatıyoruz” açıklamasını yaptı.
Kuzey Kıbrıs Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu da yaptığı konuşmada, “Artık Kıbrıs’ta yeni bir sayfa açılmıştır. Neredeyse 60 yıl devam eden ve ‘toplumlararası görüşmeler’ diye isimlendirilen müzakere süreci, 2017’de Crans Montana’da çökmüştür. 2017’den itibaren artık yeni sayfa açılmıştır, bu adada iki ayrı egemen eşit devlet ve eşit uluslararası statü sahibi iki devlet gerçeği vardır. Bunca yıldır görmezden gelinen ama her zaman için var olan bir realite, artık inkar edilmeyen bir realite olarak ön saflara çıkmıştır” açıklamasını yaptı.