Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, İletişim Başkanlığı’nda düzenlenen Uluslararası Medya Akademisi Sertifika Töreni’ne katıldı.
Altun “Bugün yeni bir sözüm ona habercilik türü karşımıza çıkmış durumda. Bu habercilik türü birçok mağdur üretiyor. Rivayet haberciliği ‘öyleymiş’ haberciliği, kulaktan dolma habercilik. Bugün 5N1K soruları haber üretim süreçlerinin merkezinde yer alan bir unsur değil.
Demokrasiyi zehirleyen, toplumsal düzeni bozan, kişilik haklarını hedef alan bu kuralsızlık hem konvansiyonel hem de dijital medya mecralarında karşımıza çıkıyor. Gazeteciliğin temel ilkelerinin unutulmuş olması hali maalesef sadece sosyal medyanın, dijital ortamların değil, geleneksel ve kurumsallaşmış medyaların da karşı karşıya kaldığı olumsuz unsur konumunda. Hep birlikte el birliğiyle, mesleğin önemli isimleriyle, etkili meslek örgütleriyle bu kuralsızlığa, bu dalgaya karşı koymalıyız ve direnmeliyiz. Bu dalgaya karşı gazeteciliği, haberciliği korumalıyız.
Bu dönemde bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün büyüklüğü de 2021 yılı itibariyle 266 milyar liraya ulaşmıştır. Sektördeki toplam istihdam 185 bin kişiye ulaşırken bilgi ve iletişim teknolojileri sektörünün ihracatı da 2 milyar doları da bulmuştur.
Sayın Cumhurbaşkanımızın vizyonuyla uzaya gönderdiğimiz Türksat 5B uydumuzla bugün saat 14:00’te hizmete alınacaktır. Türksat 5B ile ülkemizin uydu veri iletişim kapasitesini 15 kattan daha fazla artırıyoruz.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı olarak, Türkiye’ye karşı yürütülen dezenformasyona karşı biz bir mücadele içindeyiz. Kendisini siyaset üstü konumlandıran, birey ve toplumun iradesini ipotek altına almak için büyük bir sistem kuran sosyal medya mecralarıyla mücadele ediyoruz. Türkiye markasına, Türkiye’nin itibarına zarar vermek için her fırsatı değerlendiren medya ve kesimler için de hukuki düzenlemeleri yapıyor, sektörün beklenti ve ihtiyaçları doğrultusunda mevzuat çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
Hiç kuşkusuz, yalan haber ve dezenformasyon ile kamu düzenini bozmak, kişilik haklarına saldırmak tüm demokrasilerde suç olarak kabul edilir ve cezai süreçlere tabiidir. Bu doğrultuda hazırlanan bir kanun teklifi bugünlerde Meclisimizde görüşülüyor. Türkiye aleyhinde dezenformasyon yapan, yalan haber üreten kesimlerin rahatını bozan bu yasal düzenlemenin, demokrasinin, basın özgürlüğünün, kişilik haklarının temellerini güçlendireceğine inanıyorum. Yapılacak düzenlemelerle daha özgürlükçü bir basın mecrası, ifade hürriyetinin ve kişilik haklarının daha güçlü korunduğu bir medya iklimi yaratılacağını düşünüyoruz.” açıklamasını yaptı.