DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, KRT TV’de Savaş Kerimoğlu’nun sunduğu Uyanma Vakti programında gündem ile ilgili konuştu.
Babacan, ekonominin durumu konusunda “CDS, ne kadar yükselirse o kadar tehlikeli, iflas riskiyle karşı karşıya olduğunu gösteren bir rakam. Geçen hafta 836’yı gördü, sonra 870’lere kadar çıktı. Türkiye Cumhuriyeti’nin yakın tarihinde böylesine yüksek risk primleri görmemiştik. On sene önce iflas etmiş Yunanistan risk primini 180’e düşürmüş. Ben uyarıyı yaptım. Bu, otobüsün uçuruma doğru gittiğini gösteren bir göstergedir. Uçuruma giderken ‘Vaktiniz var, direksiyonu kırıp uçurumdan yuvarlanmayı önleyebilirsiniz’ dedim. Formülü söyledim. Acilen Merkez Bankası ve TÜİK’in başına liyakatli ve ehliyetli bir kadroyu koyun, elinizi ayağınızı çekin.” açıklamasını yaptı.
Babacan “Bu sene bütçedeki faiz 240 milyar. Yıllardır 50 milyar civarında seyretti. Bu da yetmeyecek, çünkü bütçe eylül ekim ayında yapıldığı zaman faiz yüzde 17’ydi. Şimdi yüzde 28-30. Gelecek sene için koydukları faiz 291 milyar. Sayın Erdoğan, Cumhuriyet tarihinin devlete en yüksek faizi ödeten devlet başkanı olmuştur. Bu şekilde tarihe geçmiştir.
“Bu kadar akılsız, saçma sapan bir şey olamaz. Acaba bildikleri başka bir şey mi var?” dediklerini söyleyen Babacan, “Yok yahu. Bildikleri hiçbir şey yok. Biliyormuş numarası yapıyorlar. Eğer bilseler, eylül ayında açıkladıkları Orta Vadeli Programdaki dolar kuru varsayımı 9,30’ken bugün kuru 17,30’a patlatırlar mı?” dedi.
Babacan, iktidarın “dış güçler” iddiasına da “Biz millî gelirimizi alıp 3.500 dolardan 12.500 dolara çıkarırken dış güçler yok muydu? 34 yıllık enflasyonu alıp da iki yılda tek haneye düşürdüğümüzde dış güçler yok muydu? 2002’den 2008’e dünyada petrol fiyatları 20 dolardan 150 dolara çıktı. O dönemde tek haneye indirdik. ‘Petrol 7,5 katına çıkmış, enflasyon dünyanın her yerinde var’ diyebilirdik. Ama tek haneye indirdik. Bunlar anlamamışlar… Sadece o başarının üstünde sörf yaptılar” yanıtını verdi.
Babacan “AK Parti bünyesindeki insanlarla konuştuğunuzda, milletvekilleri dahil %80-90 oranında, bütün gerçekleri gördüklerini anlıyoruz. Fakat öyle bir insan kaynağı yapısı oluştu ki dirayetli, düşündüğünü korkmadan söyleyebilen insanların sayısı artık bir elin parmaklarını geçmiyor. Fakat seçim yaklaştıkça onlar da vicdanlarının güçlü sesine karşı susmayacak. O vicdanlardaki ses açığa çıkacak. İnsanlar zulüm korkusuyla susuyorlar. Önümüzdeki süreçte vicdanının sesini dinleyen ve dillendiren daha çok sayıda insanı göreceğimizi düşünüyorum. Korku duvarı, korku eşiği aşağıya doğru inecektir.” dedi.