Celal Eren ÇELİK
Daha dün AKP’li Çekmeköy Belediyesi’nin ENSAR VAKFI,TÜRGEV ve YEŞİLAY CEMİYETİ ile imzaladığı protokoller ile birlikte bu yandaş vakıfların ismi yine,yeniden, bir kez daha Türkiye kamuoyunun gündemine geldi…
Tabii İBB’nin 25 yıllık AKP yönetimi döneminde bu yandaş vakıflara “Hizmet bedeli” adı altında aktardığı yüz milyonlarca TL’lik kamu kaynağı, yeni dönemde pek çok vakıf ile imzalanmış olan protokollerinin iptal edilmesi ile kesilince,bu yandaş vakıflar bu kez AKP’li ilçe belediyelerine el atmaya başladılar.
Ancak dün özellikle ENSAR VAKFI ile TÜGVA söz konusu Çekmeköy Belediyesi ile yaptıkları ballı kaymaklı protokol ile yeniden gündeme gelip tartışılmaya başladıktan sonra gerek mail yolu ile gerekse sosyal medya mecrası Twitter’daki hesabıma gelen çeşitli DM mesajları ile ilginç bir soru sorulması bu “TEKRAR” yazısını yeniden kaleme almama neden oldu.
Zira gelen maillerde ve mesajlarda ENSAR,TÜGVA,TÜRGEV,İLİM YAYMA CEMİYETİ gibi son derece iyi bilinip artık neredeyse ezberlediğimiz bu vakıflardan başka vakıflara da kamu kaynağı aktarılıp aktarılmadığı soruluyordu. Hatta mesajlardan 2 tanesi daha da ilginçti zira beni “Hep ENSAR,hep TÜGVA deyip duruyorsunuz. Başka vakıflar da vardır onları yazmaya cesaretiniz yok mu?” diye suçlayıcı tarzda yazılmıştı.
Mesajlar benim açımdan “ilginçti” zira bu adı sanı gayet iyi bilinen vakıflar dışında kamu kaynaklarının aktarıldığı çeşitli “Ballı kaymaklı” vakıfları daha önce kaleme almıştım,hatta üzerinden neredeyse 1,5 yıl geçmiş…
Ancak demek ki herkes okuyamamış ve hala bu konuda sorular hatta enteresan “suçlamalar” geliyor…
İşte sizlere bu nedenle bu akşam herkes ENSAR’a,TÜRGEV’e,İLİM YAYMA VAKFI‘na odaklanmışken gözden kaçan bazı “Ballı kaymaklı” vakıfları yazacağım “Bir kez daha”
Ha bu arada yazının sonunda bu “TEKRAR” ve “Bir kez daha” konusuna dönüp sizlerle bir haber de paylaşacağız ama şimdi başlayalım yazımıza…
***
Efendim şimdi İSTANBUL DARÜ’L-FÜNUN İLAHİYAT VAKFI isimli bir güzide vakfımız var…
Bu vakfımızın en önemli özelliği maşallah tüm kurucularının AKP’li yandaş iş adamları ve pek tabii AKP’li siyasetçilerden oluşması…
Hani öyle ufak tefek iş adamlarından da bahsetmiyoruz, zira bu güzide vakfımızın kurucular kurulu adeta bir “KÜÇÜK MÜSİAD” kıvamında.
Peki kimler var iş dünyasından İSTANBUL DARÜ’L-FÜNUN İLAHİYAT VAKFI kurucuları arasında?
AKP’ye ve özellikle de Erenköy Cemaati’nin lideri olup,BİM Marketler Zinciri’nin sahibi olan Topbaş Ailesi’ne yakınlığı ile bilinen AKP’ye yakın BOĞAZİÇİ VAKFI’nın da kurucuları arasında olan SİNPAŞ GYO Yönetim Kurulu Başkanı Avni Çelik’i İSTANBUL DARÜ’L-FÜNUN İLAHİYAT VAKFI kurucular listesinde en üst sıralarda görmekteyiz…
Bir başka AKP’ye yakın şirket olan SURYAPI İNŞAAT‘ın Yönetim Kurulu Başkanı Ziya Altan Elmas yine İSTANBUL DARÜ’L-FÜNUN İLAHİYAT VAKFI‘nın bir diğer kurucusu… SURYAPI, batma noktasına gelince AKP tarafından Antalya’da kendisine büyük bir “Kentsel dönüşüm” ihalesi verilmiş, bu projenin finansmanı için de yine bu firmaya Ziraat Bankası‘ndan “jet hızı” ile yüklü bir kredi çıkartılmıştı.
Tüm bu “kurtarma” çalışmalarına rağmen Antalya’daki inşaatları durma noktasına gelen SURYAPI taşeronlarına para ödemezken, taşeronlarından AHK inşaat gibi önemli firmaların batmasına sebep olmuştu.
Bir diğer kurucuyu ise biz Türk milleti olarak çok yakından tanıyoruz zira kendisi millet ile çok alakalı bir isim…
“Kimdir o millet ile çok alakalı kurucu?” diyecek olursanız hemen cevap verelim efendim;Türkiye’nin adını o çok “alakalı” olduğu milletine ettiği küfür duyduğu, “havuz” müteahhitti, Dünya’da en çok kamu ihalesi almak gibi üstün becerilere (!) sahip Cengiz Holding’in sahibi Mehmet Cengiz’in kardeşi ve Cengiz Holding Yönetim Kurulu üyesi Ekrem Cengiz…
Ha bu arada Cengiz Holding de AKP’den yüklü devlet ihaleleri almaya devam etmekte…
Hatırlarsınız ya da ilgilenenler bilecektir; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın küçük oğlu Bilal Erdoğan amcası Mustafa Erdoğan ve eniştesi Ziya İlgen’le birlikte 2014 yılında BMZ isimli bir şirket kurmuştu..
İşte Bilal Erdoğan’ın amcası Mustafa Erdoğan ve eniştesi Ziya İlgen ile birlikte kurduğu BMZ adlı şirket de, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çocukluk arkadaşı ve Ortadoğu Grup İcra Kurulu başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Gür ile ortak olup yeni bir şirket kurdu.
Ortadoğu Proje Geliştirme İnşaat Sanayi ve Ticaret adlı bu şirkette Mehmet Gür Yönetim Kurulu Başkanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kız kardeşi Vesile Erdoğan’ın eşi Ziya İlgen Yönetim Kurulu Başkanvekili olarak gözüküyordu ve yine bu şirkette bir isim daha dikkatimizi çekmekteydi…
O isim Ahmet Kadri Gür’dü… Ortadoğu Grup Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Kadri Gür,Mehmet Gür, Ziya İlgen ve Başbakan’ın kardeşi Mustafa Erdoğan ile birlikte şirkette A Grubu imza yetkisine sahipti.
Ve biz aynı Ahmet Kadri Gür’ü tabii ki İSTANBUL DARÜ’L-FÜNUN İLAHİYAT VAKFI kurucuları arasında görmekteydik.
Takvim yapraklarını 2009’a doğru sarıyoruz şimdi…
2009’da İran’dan elektrik ithali için özel sektör kıyasıya bir rekabet içerisindeyken adı sanı duyulmamış bir şirket bu ihaleyi alıyordu bu şirket Gent Elektrik’ti…
Şimdi ise sizlerle 22 Temmuz 2010 yılına gideceğiz. İran ile 1 milyar Avro’luk boru hattı inşası anlaşması yapan ve yine “adı sanı” çok da bilinmeyen bir şirket bir anda dikkatleri üzerine çekmekteydi…Bu şirket Som Petrol’dü…Ancak işin ilginç yanı milyar dolarlık anlaşma yapan SOM PETROL’ün İstanbul Ticaret Odası (İTO) kayıtlarında sadece 11 milyon lira sermayesi görünüyordu…
Şimdi ise sizleri European Investigative Collaborations (EIC) konsorsiyumunun açıkladığı Malta belgelerine götürelim isterseniz…
Bu belgelerde Ahmet Burak Erdoğan, Mustafa Erdoğan ve Ziya İlgen’ın bağlantılı olduğu Bumerz adlı bir off-shore şirket olduğu ve 2008 yılında Agdash isimli petrol tankerinin bu şirkete bedelsiz devredildiği iddia edilmişti.
İddiaya göre söz konusu tanker için 23 milyon dolarlık ödemeyi Mübariz Mansimov, 7 milyon dolarlık ödemeyi ise Som Petrol üzerinden Sıtkı Ayan yapmıştı.
Evet Sıtkı Ayan İran’da sürpriz biçimde enerji ihaleleri alan SOM PETROL ve GENT ELEKTRİK’in sahibiydi…
Şimdi ise sizlerle biraz hafıza tazeleyelim isterseniz… CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MAN ADASI BELGELERİ’ni açıkladığında MAN ADASI’nda kurulmuş ve sermayesi sadece 1 sterlin olan bir şirketin varlığından bahsetmişti…
O günlerde kamuoyunca çokça tartışılan ve Erdoğan’ın Kemal Kılıçdaroğlu’nu mahkemeye verdiği bu belgelerde ismi geçen 1 sterlinlik şirketin tek yönetim kurulu üyesi kimdi dersiniz ? Bingo! Evet o isim işte yukarıda bahsettiğimiz AKP döneminin parlayan yıldızlarından Sıtkı Ayan’dı…
Ve biz aynı Sıtkı Ayan ismini İSTANBUL DARÜ’L-FÜNUN VAKFI’nın kurucuları arasında görmekteyiz
(KAYNAK:2 ARALIK 2017-PELİN ÜNKER-CUMHURİYET GAZETESİ-Teşvik Kralı Ayan… ‘1 sterlinlik’ şirketin tek yönetim kurulu üyesi: Adı Malta belgelerinde” Başlıklı haber)
Bitti mi? Bitmedi efendim,bitmedi…
Vkfımızın kurucuları arasında MÜSİAD eski Başkanı Ömer Bolat da var, kamuoyunda yaptığı Periscope yayınında “Yeliz” ismini kullanıp yayını açık unutunca deşifre edilince ortaya çıkması ile tanınan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eski şoförü, AKP Milletvekili “Horolop şorolop” Ahmet Hamdi Çamlı da var,AK Parti’li Ahmet Misbah Demircan (Eski Beyoğlu Belediye Başkanı ve bir dönem MÜSİAD’ın Dış İlişkiler ve Teşkilatlanma Komisyonu üyesi, şu anda Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı) da var ve eski Konya Milletvekili Hüsnü Tuna da “Kurucu Üye” olarak bu güzide vakfımıza iştirak etmiş bulunmaktalar…
E maşallah tabii kadro yıldızlar geçidi gibi, bildiğiniz “RÜYA TAKIM”…
BERE İLE TANINAN VAKIF: ASİTANE VAKFI
Şimdi sizlere bir başka güzide vakfımızı anlatacağız…
Efendim İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden”Hizmet bedeli” adı altında 1 milyon 770 bin 354 TL kamu kaynağı aktarılana ASİTANE VAKFI ise ilginç projeleri ile dikkat çekmekte… Suriyeli çocuklar üzerine yoğunlaşan vakfın bu konuda başlattığı SEVGİ VE KARDEŞLİK KOROSU ve İLMEK İLMEK SEVGİMİZİ ÖRÜYORUZ gibi projeleri var…
Vakfın kurucusu Hasibe Turan… Turan ‘ın özellikle Emine Erdoğan ile yakın ilişkileri var.Emine Erdoğan Vakfın tüm projelerine bizzat katılım sağlamakta…
Öte yandan Hasibe Turan ve ASİTANE VAKFI’nın bir diğer yakın ilişki kurduğu isim ise Beyoğlu eski Belediye Başkanı ve DARÜ’L-FÜNUN İLAHİYAT VAKFI kurucusu, eski MÜSİAD üyesi,şimdinin Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı AKP’li Ahmet Misbah Demircan…
Demircan,Beyoğlu Belediye Başkanlığı dönemince pek çok projeyi Beyoğlu Belediyesi ile ASİTANE VAKFI’nın birlikte yürütmelerini sağlayan isim…
YENİ DÜNYA VAKFI
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden tam1 milyon 401 bin 576 TL alan Yeni Dünya Vakfı’nda ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi dışında da ilginç ” Belediye” ilişkileri görmekteyiz…
Vakfın Başkanı ise eski Adıyaman Milletvekili Mahmut Göksu… Peki kimdir Mahmut Göksu? CHP İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Ekrem İmamoğlu’na yöneltilen “Pontus” kara propagandasının fitilini ateşleyen ve Trabzonlulara yönelik skandal Pontus sözlerinin sahibi Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu’nun ağabeyi…
Esenler Belediyesi‘nin Ekrem İmamoğlu‘nun mazbata almasından hemen önce İBB‘den yaklaşık 25 milyon TL’lik ihale aldığı ortaya çıkmıştı…
Yeni Dünya Vakfı‘nda Mütevelli Heyeti’nde ise Ankara Keçiören Belediyesi’nde Başkan Yardımcılığı yapan Ali Toköz, Ankara şubesi istişare heyetinde eski Keçiören Belediye Başkanı Mustafa AK gibi isimler var.
Yine AKP,’ye en yakın araştırma şirketlerinden birisi olarak bilinen GENAR’ın sahibi Mustafa Şen de bu vakfın Yönetim Kurulu “Mütevelli Heyet” üyesi…
Bitti mi? Tabii ki hayır…
63. Hükümette Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı olarak görev yapan Ayşen Gürcan bir başka Mütevelli Heyet Üyesi bu vakıfta…
AKP milletvekili iken Sağlık Bakanı Yardımcısı olarak atanan Ahmet Baha Öğütken de YENİ DÜNYA VAKFI’nın Mütevelli Heyeti Üyesi…
Bir dönem Türk Hava Yolları Teknik Genel Müdür Yardımcısı (TEKNİK A.Ş Genel Müdür Yardımcısı olarak) Hüseyin Sağlam’ı da YENİ DÜNYA VAKFI’nda Mütevelli Heyeti Üyesi olarak görmekteyiz…
Başka?
Mesela Gazi Akmercan isimli bir iş adamı da Mütevelli Heyeti üyesi var. Kendisi AKMERCAN ŞİRKETLER GRUBU’nun sahibi.
İşte Gazi Akmercan’ın sahibi olduğu bu Akmercan adlı firma, İstanbul Büyükşehir Belediyesine bağlı İSKİ’den 5 ihale almış ve toplam tutarı 14.7 milyon TL.
Tüm Türkiye’deki başta İstanbul İlçe Belediyeleri olmak üzere tüm kurumlardan 2010-2019 tarihleri arasında aldığı 120 ihalenin toplamı ise 1.3 milyar TL. Yani eski para ile 1 katrilyon 361 trilyon…
(Kaynak Yeniçağ:HESAP BÜYÜK OLAY BÜYÜK-MURAT AĞIREL)
Ve Gümüşhane Belediyesi’nin AKP’li Belediye Başkanı Ercan Çimen de vakfın bir diğer Mütevelli Heyeti üyesi…
***
Şimdi bu vakıflar tabii ki ENSAR gibi,TÜRGEV gibi,TÜGVA gibi çok büyük rakamlar almasalar da neredeyse hiç bir faaliyeti olmayan bu vakıflara milyonlarca TL kamu nkaynağı, vatandaşın parası “Hizmet bedeli” olarak yani “Ayni” yardım olarak formüle edilerek aktarılmış. Mecburen bu “formül” devreye giriyor zira belediye nakdi olarak yardımı yapamıyor.
Ama daha da önemlisi bu yazdığımız görece olarak daha küçük,orta ölçekli vakıfların kurucusu,mütevelli heyeti içerisinde olanların yukarıda değindiğimiz çok ciddi ticari ilişkileri,kendilerine sağlanan “Avantajlar” göz önüne alındığında AKP dönemimde ister küçük,ister orta ölçekli olsun vakıf kurmanın oldukça “RANTABL” bir iş olduğu gayet net olarak gözüküyor…
Kuruyorsunuz vakfı ve siyasi ve ticari kapılar bir anda ardına kadar açıkmaya başlıyor,ihaleler geliyor,adaylıklar geliyor,kamu kaynakları geliyor…
Sistem “Tıkır tıkır” işliyor…
***
Evet sevgili biz küçükken hani o çocukluk zamanlarımızda Ankara’da Gençlik Parkı’na giderdik, o zaman böyle muhteşem dinozorlar falan yoktu Ankara’ya zira Melih Gökçek gibi biri belediye başkanı Ankara’nın başına bela olmamıştı.İşte o zamanlar Gençlik Parkı’nda “Bul karayı al parayı” diye bir oyun oynatılırdı…
Bu oyunu bilirsiniz “oynatanının” el marifeti ile sizin göz göre göre gördüğünüz “karayı” hiç bir zaman doğru tahmin edememenize ve parayı kaptırmanızı sağlar…
Şimdilerde moda vakıf koymak dostlar Gençlik Parkı mazide kaldı… Şimdi diyorlar ki KUR VAKFI AL PARAYI… Nasıl güzel mi?
***
Yazımızın başında bu yazıyı sonuna doğru bu “TEKRAR” konusuna yeniden değinerek sizlerle bir haberi de paylaşacağımızı ifade etmiştik…
Efendim bu yandaş vakıflar konusunu Türkiye’de tüm ilişkiler ağı ile hemen hemen kimse konuşmazken, Siyasal İslam’ın STK’ları eli ile kurduğu network ağı çok da bilinmeyen bir konuyken biz bunları yazmaya 2017 yılının sonlarında başlamışız…
PELİKAN yapılanmasını AHTAPOTUN BOĞAZİÇİNDEKİ KOLLARI başlığı ile ilk kaleme aldığımız zaman tarihler 4 Eylül 2018’i gösteriyormuş mesela,2019 yılının 8 ve 9 Nisan tarihlerinde ENSAR VAKFI ve İLİM YAYMA CEMİYETİ’ni anlatan YEŞİL AHTAPOT yazı dizisini sahibi olduğumuz kardeş haber sitemiz olan gazzetta9.com’da yazmışız.(Bu yazı dizisi ile ilgili Topbaş ailesi hakkımızda suç duyurusunda bulunsa da takipsizlik kararı verilmişti.)
Hatta İlim Yayma Cemiyeti ile ilgili ilk serimiz daha da eski tarihlere dayanıyor ve bu yazı dizisi 23 Aralık 2017’de yayınlanmaya başlamış. (3 bölümden oluşan bu seri medyasiyaset.com haber sitesinde yayınlanmıştı)
6 Haziran 2019’da mesela 15 TEMMUZ DERNEĞİ’ni yazmışız YILDIZLAR GEÇİDİ BURADA başlığı ile…
Bugünkü yazımızda bahsettiğimiz vakıfları ilk kez kaleme aldığımızda ise tarih 12 Haziran 2019’muş…
SETA’yı yazmışız mesela tarih yaprakları 8 Temmuz 2019’u gösterdiğinde…
2017’den bu güne kadar kaleme alıp üzerine gittiğimiz, ilişkiler ağını sizler ile paylaştığımız Siyasal İslam’ın STK yapılanması içerisindeki vakıflar-dernekler kuruluşlar, üniversiteler bunlarla da sınırlı değil özellikle yakından takip eden okurlarımız bunu da gayet iyi bileceklerdir…
Hali ile çeşitli zaman aralıklarında ve farklı mecralarda yazılmış olması nedeni ile zaman zaman unutulabilen bu yazıların hepsinin ilk yazılış tarihleri de belirtilerek bir kitapta toplanması ve bu yazdığımız Siyasal İslam’ın vakıf-dernek-STK-Üniversite yapısını çok daha detaylıca inceleyeceğimiz bir kitap çalışmasının da artık farz olduğunu görüyoruz…
İşin sizlerle paylaşacağımız “Haber” kısmı burası…
Zira YEŞİL AHTAPOT ismi ile bu vakıf-dernek-üniversite-düşünce kuruluşlarını tüm ilişkiler ağı ile bir araya getirerek ve bugüne kadar yazdıklarımızın yanına bugüne kadar hiç yazılmamış olanları da ekleyerek sizlere bir kaynak kitap olarak sunma noktasındaki çalışmamız başladı.
Bu kitabımız da inşallah Şubat-Mart 2021 civarında sizlerle buluşacak…
Haberimizi de verdikten sonra ne diyelim; sizler yeter ki okumaya devam edin,birileri “Ballı kaymaklı” kamu kaynaklarını böyle aktarıyorsa yandaş kuruluşlara, biz de tarihe not düşmeye devam edeceğiz…