Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Altılı Masa’nın yol haritasına dair açıklamalarda bulundu.
BBC Türkçe’den Ayşe Sayın’ın haberine göre, Karamollaoğlu, “İlk günden itibaren ne yapacağımızı, cumhurbaşkanının nasıl çalışacağını, yani burada istişare en önemli konu. Yani cumhurbaşkanı, bütün siyasi parti genel başkanları ile istişare ederek karar alacak. Yine bir Bakanlar Kurulu oluşacak” dedi.
Bakanların genel başkanlarla birlikte belirleneceğini söyleyen Karamollaoğlu, “Vardığımız şey şu; seçim neticesine göre cumhurbaşkanı parti genel başkanlarıyla görüşerek, bakanları onlardan bilgilerle belirleyecek. Ama o bakanlar da bir istişare mekanizmasının içinde karar alacaklar. Çünkü aslında karar alma yetkileri yok şu anda. O karar, cumhurbaşkanı tarafından benimsenirse bir mana ifade ediyor. İmzayı cumhurbaşkanı atacak. Tabii buradaki süreci şimdiden tahmin edemiyoruz. 400’ün üzerinde milletvekili çıkarılırsa, hemen anayasayı referanduma götürmeden değiştirebileceğiz. 360-400 arası olursa referanduma götürme mecburiyeti var, 360 yakalanamazsa biz, belli bir süre, belki 5 sene böyle idare edeceğiz. Anayasa değişikliği yapılmadan, birlikte Türkiye’yi sanki bir koalisyon hükümeti varmış gibi yöneteceğiz” ifadesini kullandı.
“Biz şu konuda kararlıyız; birlikte yöneteceğiz” diyen Karamollaoğlu, sözlerine şöyle devam etti:
Aynen koalisyonlarda olduğu gibi yöneteceğiz. Ancak, birlikte yöneteceğiz de cumhurbaşkanı anayasa değişmediği için layüsel. Tabii nasıl olacak? Cumhurbaşkanı seçiminden önce, cumhurbaşkanı adayı, siyasi parti genel başkanları ile birlikte. “Ben bundan sonra, bu değişiklik sağlanana kadar siyasi parti genel başkanları ile istişare ederek Türkiye’yi yöneteceğim.” Bu taahhütte bulunacak, o kadar. Burada iş geliyor, mesela bazen şunu söylüyorlar, “parti genel başkanları cumhurbaşkanı yardımcısı olsun…
Olamaz ki, mesela milletvekiliyse milletvekilliği düşer.
Siz buna cumhurbaşkanı yardımcılığı derseniz, milletvekillikleri otomatikman düşer. Ama cumhurbaşkanı kendiliğinden, “siyasi parti genel başkanları ile istişare ederek karar alacağım” derse kimsenin yapacağı bir şey yok. Bir makam tarif edilmiyor ki.
Cumhurbaşkanı taahhüt edecek, genel başkanlar da bunu benimseyecek. Mesela buna teklif olarak “eşgüdüm” de denilebilir. Eşgüdüm kurulu… O kadar. Eğer cumhurbaşkanı istişare ederek karar almaya razıysa, bunu benimsedim, böyle çalışacağım diye kamuoyuna deklare etmesi bir taahhüttür. Cumhurbaşkanlığı makamına gelecek kişinin de bu taahhüdüne güvenilir.