Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, kentsel dönüşüm dahil bakanlıklara yazdıkları yazılara çok uzun bir zamandır cevap verilmediğini söyledi: “Siyasi müdahalelerle bizim hareket alanımızı ve insanlara faydalı olabilme şansımızı kaybettirmek için Ankara’da manipülasyonlar yapıldı.”
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, Kahramanmaraş’ta meydana gelen depremler sonrası yıkıma uğrayan kentteki son durumla ilgili olarak Halk TV yayınında açıklamalarda bulundu.
Şu an soğuk havanın etkili olduğunu, hayatta kalanları koruyup yaza sağlıklı çıkmaları için çalıştıklarını ancak istedikleri ölçüde konteyner ve çadır yetiştiremediklerini dile getiren Savaş, “Onlara barınacak yer yapmaya çalışıyoruz. Şimdi Hatay’ı nasıl ayağa kaldıracağımızın çalışmalarını yapıyoruz. Giden insanları geri getirmek için neler yapabiliriz, onu konuşuyoruz” dedi.
Savaş, gazeteci İsmail Küçükkaya’nın bu süreçteki koordinasyonsuzlukla ilgili sorusu üzerine şunları söyledi:
“İlk dört gün koordinasyonda problemler oldu, beşinci günden itibaren koordinasyonu sağladık. Şimdi birlikte çalışıyoruz. İlk iki gün kaos oldu, bütün hafta iletişim konusunda problem vardı. İletişim zayıf. Onuncu günde iletişim yok hala. Afet çok geniş yere yayılmış ve yayılan bu afeti gerçekten de hep yerel hem genel ilk aşamada afetle baş edebilmek zor olabilir ama, ilerleyen günlerde birlikte çözebilmemiz lazımdı.”
‘RESMİ YAZILARA CEVAP VERİLMİYORDU’
Savaş, depremin doğanın bir gerçeği olduğunu vurgulayarak “Büyük bir deprem bizi bulacaktı ve buldu. İktidarla muhalefetin görüşebilmesi lazım, anlaşabilmesi lazım. Her iki tarafın da bu ülkeye hizmet etmek için yarışabilmesi lazım. Biz düşman değiliz, rakibiz” dedi; ardından şunları söyledi:
“Maalesef son zamanlarda, yazdığımız resmi yazılar da cevap olarak dönmüyordu. Pozitif yazılar da pozitif gelmiyordu. Hatay’da bazı yapı stokları çok kötüydü, bunları sağlamlaştırmak gerekiyordu. Kentsel dönüşümle ilgili yazılar vardı, ama maalesef 37 hektarlık bir alanımız var, bunlar için cevap alamadık. Başka şeyler de var. Siyasi müdahalelerle bizim hareket alanımızı ve insanlara faydalı olabilme şansımızı kaybettirmek için Ankara’da manipülasyonlar yapıldı, yapılıyordu.
Şu anki iktidar muhalefette olabilir. Muhalefette bizim çektiklerimizi çekerlerse, oradaki insanlara faydalı olamayabilirler. Eğer bu yaptırılmıyorsa o makamı boşuna işgal ediyorsunuz. Şunu içimize sindirmemiz lazım, iktidarın da muhalefetin de herkesin bu ülke için çalıştığını bilmemiz lazım. Devlete de millete de hep birlikte hizmet etmemiz lazım.”
RÖNESANS REZİDANS’IN MÜTEAHHİDİYLE İLGİLİ SÖZLERİNE AÇIKLIK GETİRDİ
Savaş, Hatay’da depremde yerle bir olan Rönesans Rezidans’ın müteahhidi Mehmet Yaşar Coşkun’la ilgili sözlerine de açıklık getirdi:
“Bu arkadaş Mimarlar Odası Başkanlığı yaptı uzun bir dönem. Gerçekten düzgün bir insandı, benim şahsi görüşüm. Bu adam, Karadağ’da da iş yapan bir insan. Onunla ilgili bir soru sordular bana. Ben depremin şiddetini anlattım. Suçlu arıyorsak her bileşenin şapkasını önüne koyup düşünmesi lazım. Ben şahsi fikrimi söyledim. Bir insan hata da yapabilir, ama bunun yargı olarak suçlu veya suçsuz olduğunu bize tespit etmesi lazım. Biz oturduğumuz yerden Ahmet böyle, Hüseyin böyle deme şansımız yok. Yapının iznini vermişiz gibi bir algı oluştu. Ben o zaman Antakya Belediye Başkanı’ydım. 2012 yılında bunun ruhsatı verilmiş, 2013 yılında açıldı. Benim uhdemde olmayan izin vermediğim bir bina için beni suçlamaya kalktılar. Ben depremi anlattım, ‘Bildiğim kadarıyla düzgün bir insan’ dedim. Benim bir ilgim yok.”
‘HÜKÜMETİN TOKİ’VARİ EVLER YAPACAĞINI DUYDUK, LÜTFEN BUNU YAPMASINLAR’
Küçükkaya’nın “Hükümet ne yapsın?” sorusu üzerine ise şunları kaydetti:
“Hükümet burada belli noktalarda hemen TOKİ’vari evler yapacağını duyduk. Lütfen bunu yapmasınlar. Ortak akılla bunu düşünelim. Sen – ben kavgasıyla bu iş olmaz. Birlikte daha sağlıklı, daha dayanıklı ve geleceğe bizi huzurlu bir şekilde götürecek yapılar yapalım. Bunu hemen alelacele yapmasınlar. Üç ay sonra başlayalım inşaata ama bu işin hazırlık aşamasını sağlıklı yapalım. Onlar sonra daha hızlanalım, bu inşaatı, yolları yapalım. Bunu siyaseten başlayıp “İşte biz yapıyoruz” deyip yapmasınlar. Bir daha insanlar ölsün istemiyoruz. Birlikte yapalım.”