Halkın Kurtuluş Partisi (HKP), Merkez Bankası’nın (MB) kime, ne kadar ve hangi kurdan sattığı bilinmeyen 126.3 milyar dolarlık rezerv satışını yargıya taşıdı.
HKP avukatları, AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, Eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Eski Merkez Bankası Başkanları Murat Uysal ve Naci Ağbal hakkında, “Görevi Kötüye Kullanma” ve “İrtikâp” gerekçesi ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.
“VATANDAŞA DEĞİL YABANCILARA SATILMIŞTIR”
Dilekçede, Merkez Bankası bilançolarına göre 2019 yılında toplam 33,0 milyar dolar, 2020 yılında ise 93,3 milyar dolar olmak üzere toplamda 126,3 milyar dolar döviz satışı, kamu bankaları üzerinden Hazine ve Maliye Bakanlığının Merkez Bankası’ndan döviz talep etmesiyle gerçekleştirildiği aktarıldı.
Dilekçede döviz satış işlemlerinin resmi gerekçesinin bugüne kadar açıklanmadığı belirtilerek, “İlk bakışta bir ekonomik-siyasi tercihe göre yapılmış bir satış işlemi olarak görülse de bu olay dikkatlice incelendiğinde; kamunun elinden alınmış ve adeta buharlaşmış 126,3 milyar doların olduğu tespit edilecektir. Türkiye bu noktaya, Cumhurbaşkanı, Hazine ve Maliye Bakanlarının Merkez Bankası’nı zorlayarak örtülü bir şekilde kamu bankaları aracılığıyla döviz satması nedeniyle gelmiştir. Merkez Bankası’nın rezervlerinin büyük kısmı vatandaşlara veya yerli şirketlere değil, Türkiye’den çıkmak isteyen yabancı yatırımcılara satılmıştır” denildi.
“YANDAŞ KİŞİLERE HAKSIZ KAZANÇ”
Dilekçenin devamında şu ifadelere yer verildi, “Rezervlerden hangi tarih ve saatte, kime, ne kadar Dolar-Euro satışı yapıldığı kayıtlı olmasına rağmen bu şirket veya kişiler açıklanmamıştır. Bu durum yandaş kişi veya şirketlere haksız kazanç sağlandığının açık göstergesidir. Ancak etkili bir soruşturmayla; Merkez Bankasının döviz rezervini neden satmaya zorlandığı, bu dövizin hangi fiyatla ve kimlere satıldığı, kimlerin bundan kazanç sağladığı, kamu bankalarının bu işlemlerden ne kadar zarar ettiği açıklığa kavuşturulabilir.”
Dilekçede, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın 1211 sayılı Kanun’un 4’üncü maddesindeki temel görevlerinin, “Türk Lirasının değerini korumak, ülke altın ve döviz rezervlerini yönetmek” olduğu hatırlatıldı.
“BAĞIMSIZ YARGI SORUŞTURMALIDIR”
Dilekçede, 2001 Ekonomik krizinde Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel’e, Merkez Bankası rezervinden 5 milyar dolar satılması, kendi ve yakın çevresinin TL hesabını döviz hesabına geçirmesi eylemleri nedeniyle “görevini kötüye kullandığı” gerekçesiyle cezalandırıldığı hatırladı. Dilekçede, “Buharlaşan 126 milyar doların, bir gecede yaklaşık yüzde 9 eriyen Türk lirasının nereye gittiği bağımsız yargı organlarınca soruşturulmalıdır. Şüpheliler görevlerinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kamuyu zarara uğratmışlar ve başkalarına haksız bir menfaat sağlamışlardır” denildi.
TARİHENOT DÜŞÜYORUZ”
Dilekçede, Cumhuriyet savcılığının resen araştırma yaparak şüpheliler hakkında gerekli soruşturmayı yürüterek kamu davası açılması istendi.
HKP Genel Sekreter Yardımcısı Av. Sait Kıran, Ankara Adliyesi önündeki basın açıklamasında, “Biz doğrudan doğruya AKP’giller’in hukuk bürosuna dönüştürülmüş bu yargıdan etkili bir yargılamanın çıkacağını, etkili bir soruşturmanın yapılacağına inanmıyoruz. Ama tarihe not düşmek ve yarın gerçek emri kanundan ve vicdanından alan Bağımsız Mahkemeler önünde hesap verme günü geldiğinde yargılanabilmeleri için bugünden dosyaları hazırlamak amacıyla bu suç duyurularını yapıyoruz” dedi.
KAYNAK: CUMHURİYET