Celal Eren ÇELİK
Efendim malumunuz geçtiğimiz günlerde medyaya henüz 4 aydır KKTC Lefkoşa Büyükelçisi olan Yasin Ekrem Serim’in görevden alındığı haberleri yansımıştı.
Kendisine genç yaşta çok ciddi bir kariyer inşa eden Yasin Ekrem Serim, genç yaşına rağmen kariyer basamaklarını jet hızı ile tırmanırken KKTC Lefkoşa Büyükelçiliği görevine atanmadan önce de Dışişleri Bakan Yardımcılığı görevine getirilmişti.
Ancak koca bir Dışişleri Bakanlığı’nda Bakan’dan sonraki en önemli ve yetkili 3-4 isimden birisi olarak KKTC gibi Türkiye dışında hiç bir ülkenin devlet olarak tanımadığı bir ülkeye Büyükelçi olarak gönderilmek normal şartlarda ve dışarıdan bakılınca “Tenzil-i rütbe” olarak görünse de Yasin Ekrem Serim için son derece “İSTEDİĞİ” bir atamanın gerçekleşmesi anlamına gelmekteydi.
Zira Yasin Ekrem Serim’in bu atamaya bu kadar memnun olup tabiri yerindeyse “Serim serim serilmesine” neden olan şey, KKTC’nin Yasin Ekrem Serim ve “SERİM AİLESİ” için son derece önemli bir yer olmasıydı.
Dikkat ettiyseniz özellikle ve büyük harflerle “SERİM AİLESİ” ifadesini kullandık ve tabii ki bu ifadeyi boşuna kullanmadık.
O zaman gelin yazımızın detaylarına geçelim…
***
Öncelikle bu SERİM AİLESİ sıradan bir aile değil… Ailenin babası olan Maksut Serim İBB Başkanlığı döneminden bu yana Erdoğan’ın en yakınında olmuş ve “Kara kutusu” olarak da nitelendirilen 3-4 kişiden birisi.
Maksut Serim AKP iktidarı ile birlikte önce Basın Yayın ve Enformasyon 2003-2016 yılları arasında Başbakanlık bünyesinde Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliği ve Başbakanlık Başmüşavirliği görevlerini yaptı. Sonrasında ise halen devam ettirdiği Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığı görevine atanırken bir dönem “ÖRTÜLÜ ÖDENEĞİN” de başında bulundu. Maksut Serim son olarak Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığı görevine ilaveten HALK BANK Yönetim Kurulu Üyeliği görevine de atandı.
Şimdi yazımızın ilerleyen bölümlerinde çok daha net anlayacağınız üzere HALK BANKASI ve özellikle de HALK BANKASI YÖNETİM KURULU deyince 2 dakika durmamız gerekiyor…
AKP iktidarı döneminde kamu bankaları kuruluş amaç ve faaliyetleri dışarısına çıkartılıp yandaşlara kredi dağıtma,medya grubu satın alımlarını finanse etme,futbol ligi yahut federasyon kupasına sponsor olma gibi işlevleri yerine getirir hale gelirken bundan tabii ki HALK BANKASI da nasibini aldı.
Tabii bu müthiş bankacılık faaliyetlerini (!) yürütürken HALK BANK Yönetim Kurulu’da AKP’nin adeta “Arka Bahçesine” dönüştü…
Efendim HALK BANK yönetim kurulu üyelerine şöyle bir bakalım isterseniz:
Mevlüt Uysal: AKP’nin yıllarca Başakşehir Belediye Başkanlığını,Kadir Topbaş’ın ölümü ile birlikte ise 2019 seçimlerine dek İBB Başkanlığını yapan ismi.
Ebubekir Şahin: RTÜK Başkanı
Recep Süleyman Özdil:AKP iktidarı ile birlikte yıldızı parlayan bir isim. 2011-2014 yılları arasında TMSF Yönetim Kurulu Üyeliği yaparken 2015 yılı itibariyle HALK BANK’ın Yönetim Kurulu Başkanlığı görevine getirildi. HALK BANK Yönetim Kurulu Başkanı Recep Süleyman Özdil aynı zamanda bir dönem de eski KIZILAY Genel Başkanı Kerem Kınık’ın da “Başdanışmanlığı” görevini üstlenmişti…
Sezai Uçarmak: 2015 seçimlerinde Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşarlığı görevinden istifa edip AKP’den milletvekili aday adayı olan Uçarmak listeye girememişti. Ancak AKP kendisinin bu durumunu fazlası ile telafi ederek kendisini hekm Ticaret Bakan Yardımcısı hem de HALK BANK Yönetim Kurulu Üyesi yaptı.
Mihrimah Belma Sekmen: AKP’nin 24,25,26 ve 27. dönemlerde tam 4 dönem İstanbul milletvekili olan Sekmen bir yandan da HALK BANK Yönetim Kurulu Üyeliği görevine atandı.
Meltem Taylan Aydın: Önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Başdanışmanlığı görevine,hekmen ardından Ekonomi Politikaları Kurul Üyeliği görevine atanan Aydın bunlara ilaveten HALKL BANK Yönetim Kurulu’na da Yönetim Kurulu Üyesi olarak atandı.
Faruk Özçelik: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan Yardımcısı olarak atanan Faruk Özçelik aynı zamanda Halk Bankası’nda da Yönetim Kurulu Üyesi.
Şimdi bu maşallah “Yıldızlar geçidi” gibi olan HALK BANK Yönetim Kurulu listesini not edin okurken biz geri dönmek üzere bir virgül koyuyoruz şimdilik…
***
Evet efendim şimdi sizleri 2007 yılına götürüyoruz…
2004 yılında AKP Türkiye’nin “Hükümetler üstü” milli dış politikadaki kırmızı çizgisi olan KKTC politikasında radikal bir değişikliğe giderken, Türkiye’nin KKTC’de çok ciddi kazanım kayıpları yaşayacağı Annan Planı’na destek veriyor,hatta Annan Planı’na KKTC tarafında yapılacak referandumda EVET çıkması için fiilen adada lobi çalışmaları yürütüyordu. Tüm bu çalışmalar netice verecek 2004 yılındaki Annan Referandumu’nda KKTC tarafında EVET oyu çıkarken Rum tarafı HAYIR deyince (Allah’tan) Türkiye son derece ciddi kazanımları kaybetme tehlikesinden kurtulmuş olacaktı.
Ancak AKP’nin KKTC’yi AB-Rum tezlerine ve Annan Planına yakın Mehmet Ali Talat ve CTP eksenine sokma çabaları 2004 referandumu sonrasında da hız kesmeden devam edecekti. Bir yandan Mehmket Ali Talat ve partisi CTP’ye her türlü siyasi destek verilirken,merhum Denktaş’ın Türkiye’de konuşma yapmasına bile tepki gösterilecek ama daha da önemlisi CTP karşısında Türkiye ve Denktaş yönetiminin yıllardır savunduğu milli tezleri savunan Derviş Eroğlu ve partisi Ulusal Birlik Partisi’nde “Enteresan” bazı isimler boy göstermeye ve kısa süre içerisinde parti içerisinde son derece etkin bir “Lobi gücünün” tam da merkezine oturmaya başlayacaktır.
İşte bu “Enteresan” isimlerin başında gelen kişi ise 2007 yılında KKTC’ye yerleşerek vatandaşlık alan ve hızla iş dünyasında yükselen,spor kulüplerinde yönetime giren ve tabii elini siyasate atan Coşkun Özyaşlı’dır.
Şimdi sizler “Arkadaş sen bize görevden alınan Büyükelçi Yasin Ekrem Serim’i anlatacaktın. Yok Halk Bankası Yönetim Kurulu, yok efendim KKTC’de bir iş adamı,KKTC siyaseti falan bunlardan bahsediyorsun. Allah daha çok versin adama da bundan bize ne?” dediğinizi duyar gibi oluyorum.
Aman efendim aman demeyin zira kazın ayağı hiç mi hiç öyle değil. İyisi mi biz yazalım siz okumaya devam edin…
***
Şimdi efendim bu Coşkun Özyaşlı isimli cevval,mahir,atakan beyefendi kısa sürede KKTC’de bir yıldız gibi parlarken KKTC iş dünyasında da dediğimiz gibi jet hızı ile yükselerek sivriliyor.
Tabii öyle Türkiye’den KKTC’ye 2007’de gidip bir anda KKTC’nin iş,siyaset ve spor dünyasında sivrilmek hele hele “Lobi çevrelerinin” merkezine yerleşmek öyle “Tek başına” olacak bir iş değil.
Efendim bakın şimdi sizleri 19 Mart 2010 yılına götürüyoruz…
Bu tarihte KKTC’de bir şirket kuruluyor: Northern Associates Trading Limited
Şirketin kurucuları ise KKTC’de DP Milletvekilliği de yapmış olan ve aynı zamanda Girne Amerikan Üniversitesi’nin kurucu rektörü de olan Serhat Akpınar ve Halil İbrahim Serim…
Şimdi bu 2 isim de önemli…
Zira Serhat Akpınar, Ekrem İmamoğlu’nun YÖK denkliği olmadan yatay geçiş yaptığı ve bu sebeple diploması hakkında ciddi tartışmaların yaşandığı Girne Amerikan Üniversitesi’nin “Kurucu Rektörü” ve Yönetim Kurulu Başkanı olan isim. Akpınar, İmamoğlu’nun 1990 yılındaki “Tartışmalı” yatay geçişi esnasında da Girne Amerikan Üniversitesi’nin başındaki isim. “Tevafuk” diterek geçelim…
Evet gelelim Northern Associates Trading Limited isimli şirketin 2. kurucusu olan isme yani Halil İbrahim Serim ismine.
Efendim Halil İbrahim Serim, HALK BANK Yönetim Kurulu Üyesi ve Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, bir dönem “Örtülü ödeneğin” başındaki isim de olan Maksut Serim’in küçük oğlu. Ağabey ise önce Dışişleri Bakan Yardımcısı, sonra Lefkoşa Büyükelçiği’ne atanan ve geçtiğimiz günlerde görevden alındığı haberleri medyaya yansıyan Yasin Ekrem Serim.
Zaten KKTC “SERİM AİLESİ” için yıllardır “Tamamen duygusal” bir öneme sahip. Zira SERİM AİLESİ’nin KKTC merkezli olarak faaliyet gösteren SERİM COMPANY isimli şirketi yıllardır Kıbrıs’ta faaliyet göstermekte.
KKTC’deki ilk şirketlerini 14 Şubat 1992 yılında “SERA” ismi ile kuran Serim Ailesi,sonrasında bu şirketten SERİM COMPANY isimli bir şirketler grubu yaratmış ve “Artı Yatırım Danışmanlığı” ile inşaat ve gayrimenkul yatırım sektörü alanında Orta Asya bölgesinde (Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan) temelleri atmış durumda.
Orta Asya başta olmak üzere KKTC’ded e pek çok gayrimenkul yatırımı yapan SERİM AİLESİ ve SERİM COMPANY Serhat Akpınar ile Halil İbrahim Serim vasıtası ile ortak olunan Northern Associates Trading Limited isimli şirketin ticaret unvanını ise bir süre sonra North Crown Residence ve Unicat University Catering olarak değiştirerek kayıtlara geçiriyor.
Ancak değişiklik sadece şirketin isminde olmuyor. Bu kısa süre içerisinde şirketin ortaklık yapısında da son derece çarpıcı değişimler yaşanıyor.
2019 yılına gelindiğinde şirketin 2 kurucusundan birisi olan Serhat Akpınar tüm hisselerini kime devrediyor dersiniz? Bingo! Daha 4 ay önce göreve atanıp, geçtiğimiz günlerde ise görevden alındığı medyaya yansıyan KKTC Lefkoşa Büyükelçimiz olan Maksut Serim’in diğer oğlu Yasin Ekrem Serim’e!
Bu arada şirkete Halil İbrahim Serim ve Yasin Ekrem Serim kardeşlerin yanında 3. bir ortak geliyor. Bu ortak kim derseniz hemen söyleyelim KKTC yer altı dünyasının 1 numaralı ismi,bahis ve kumar baronuyken bir silahlı saldırıda öldürülen Halil Falyalı!
İşte bu da Kıbrıs Bugün Gazetesi’nden Ayşemdem Akın’ın özel haberinde ulaştığı ve Serim Ailesi ile Halil Falyalı’nın iş ortaklığını kaleme aldığı haberdeki “Ortaklığın kanıtı” olan belge:
Şimdi efendim düşünün baba Cumhurbaşkanı Başdanışmanı,bir dönem “Örtülü ödeneğin” başındaki isim ve HALK BANKASI Yönetim Kurulu Üyesi, oğul ise Dışişleri Bakan Yardımcısı ve sonrasında KKTC Lefkoşa Büyükelçisi ve KKTC’de kurdukları şirkette ortakları 2019 yılına kadar kumar ve bahis baronu Halil Falyalı!
Tabii Falyalı kısa süre içerisinde şirkette kontrolü eline geçiriyor. Yasin Emre Serim Dışişleri Bakan Yardımcısı görevine atanmadan 13 ay gibi kısa sayılabilecek bir süre önce tüm hisselerini Halil Falyalı’nın gelini Özge Taşker Falyalı’ya devrediyor.
Halil Falyalı da bu süreçte Serim Ailesi’nin bir diğer ferdi olan Halil İbrahim Serim’in şirketteki hisselerini alarak tamamen kontrolü ele geçiriyor.
Tabii bu “Hisse devri” “Daha önceden bilinen” bir Dışişleri Bakan Yardımcılığı ataması öncesinde bir “Mıntıka temizliği” amacı ile mi yapıldı orasını bilemiyoruz.
Ancak tüm bu hisse devirleri esnasında karşımıza bir isim çıkıyor Northern Associates Trading Limited isimli şirkette: Coşkun Özyaşlı…
Evet hani 2007 yılında KKTC’ye yerleşen ve bir anda jet hızı ile iş-spor ve siyaset dünyasında yükselen Coşkun Özyaşlı…
Coşkun Özyaşlı ile Serim Ailesi son derece yakın ve Northern Associates Trading Limited şirketinde de Coşkun Özyaşlı şirkette direktör ve sekreter görev yaparken, Serim Ailesi şirketten çekilir ve hisseleri Falyalı’ya devrederken Coşkun Özyaşlı da görevi bırakıyor.
Öte yandan Kıbrıs’ta bu ilişkiler ağı bir ara Meclis gündemine geldi. O dönem Serim,’in avukatı, konu TBMM’de gündeme geldiğinde önce iddiaları yalanlamış daha sonra da farklı bir açıklama yaparak meselenin bir bina satışı karşılığında hisse devri olduğunu ve Falyalı ile hiçbir ticari ilişkisinin olmadığını belirtmişti. Ancak belgeler farklı konuşuyor.
Öte yandan belgeleri yayınlayan Bugün Kıbrıs Gazetesi’ne hiç bir tekzip davası açılmadığı gibi, haber erişime de engelli değil ve halen yayında,ulaşılabilir halde ,açık kaynak olarak gazetenin internet arşivinde yer almakta.
Zaten 10.01.2024 tarihinde de şirket artık tamamen Özge Taşker Falyalı ve babası Mehmet Taşker’in oluyor.
***
Şimdi ise sizleri 27.06.2013 tarihine götürüyoruz…
Bu tarihte Kıbrıs’ta bir şirket kuruluyor. Şirketin adı HİS Trading LTD. Şirketin ticari unvanı ise Serim Trading.
Şirketin kurucuları ise Rahime Aygün ve jet hızı ile yükselen iş adamımız Cengiz Özyaşlı.
Ancak Rahime Aygün hemen şirketin kurulmasından sonra hisselerini Halil İbrahim Serim’e devrederek şirketten ayrılıyor.
2016 yılında ise şirket sahipleri arasına “Sermaye artışı” yolu ile Yasin Ekrem Serim de dahil oluyor. Bu esnada Yasin Ekrem Serim hangi görevde dersiniz? Dışişleri Bakanı Başdanışmanı!
KAYNAK: BUGÜN KIBRIS GAZETESİ-AYŞEMDEM AKIN-PETROL EDEN HİS’Lİ ŞİRKET HABERİ-02.08.2024
Evet yanlış okumadınız; KKTC’de bu şirkete kardeşi ile birlikte ortak olduğu esnada Yasin Ekrem Serim Dışişleri Bakan Başdanışmanı olarak görev yapmaktaydı. Babası Maksut Serim ise “Cumhurbaşkanı Başdanışmanı” olarak dönemin Cumhurbaşkanı Erdoğan’a en yakın isimlerden birisiydi. Ve çok değil 1 sene sonra 2017 yılında HALK BANK Yönetim Kurulu Üyeliği görevine atanacaktı!
Şirkete dönecek olursak, HİS Trading LTD’nin 13.07.2016 tarihli resmi belgeye göre Coşkun Özyaşlı 100 hisseye, HİS 790 hisseye, YES 640 hisseye sahip. Ancak kısa süre içerisinde “Cevval” iş adamımız Coşkun Özyaşlı tüm hisselerini Maksut Serim’in küçük oğlu olan Halil İbrahim Serim’e devrediyor.
***
Hatırlarsanız AKP’nin “Arka bahçesine” çevrilmiş olan HALK BANK Yönetim Kurulu’nu yazımızın başında sizler ile paylaşmış ve “Siz not edin biz geri dönmek üzere virgül koyuyoruz” demiştik.
Şimdi efendim dönelim 2 milyon Sterlin değerinde olduğu iddia edilen o “Virgüle”…
Ancak öncesinde şu parantezi açmamız gerekiyor : Sayıştay 2019 sonu itibarıyla takip hesaplarında izlenen alacak tutarı bir yılda yüzde 86,7 oranında artarak 15.9 milyar TL’ye çıkan Halk Bankası’nın Yönetim Kurulu’nu mercek altına aldı zira “Takip hesaplarda incelenen” kredi demek aslında “Batık kredi” demekti.
Ve Sayıştay’ın yaptığı inceleme AKP’li isimlerce doldurulan HALK BANK Yönetim Kurulu’nun hiç bir sözleşme düzenlemeden kredi kullandırma yetkisi olduğu skandalını ortaya çıkarttı.
Sayıştay ortaya çıkan skandal ile ilgili raporunda “Şekil serbestisine tabi sözleşmelerin yazılı şekilde yapılması tarafların hak ve yükümlülüklerinin ispatı yönünden önem taşımaktadır. İspat edilemeyen bir hakkın varlığından da söz edilemeyeceği göz önüne alındığında, borç doğuran ve ehemmiyete haiz tüm hukuki işlemlerin yazılı şekilde yapılması gerektiği sonucuna ulaşılacaktır.” ifadelerini kullandı.
Yani HALK BANK Yönetim Kurulu hiç bir sözleşme yapmadan,dolayısı ile yüklü miktarlarda kredileri çekenlerin bankadan böyle bir krediyi kullandıklarına dair hiç bir ispat edici belge olmadan kredi verebiliyorlardı!
Şimdi anladınız mı efendim bu kamu bankaları her yıl neden bunca krediyi “Kurtaramıyor” Batık milyonlarca dolarlık kredi havalarda uçuşuyor?
Neyse sinirlerinize hakim olun da biz yazmaya siz de okumaya devam edin efendim…
SERİM AİLESİ’nin KKTC merkezli şirketler grubu SERİM COMPANY’den ve bu şirketler grubunun gayrimenkul ile inşaat alanındaki “Amiral gemisi” konumundaki ARTI YATIRIM DANIŞMANLIĞI’ndan hatırlayacağınız üzere yazımızın başında bahsetmiştik.
İşte efendim bu son derece lüks gayrimenkul ve inşaat projeleri ile uğraşan ARTI YATIRIM DANIŞMANLIĞI vasıtası ile SERİM AİLESİ’nin KKTC’deki inşaat işleri ile küçük oğul Halil İbrahim Serim ilgilenmekte.
Ve Halil İbrahim Serim, KKTC’nin en lüks,en prestijli lokasyonlarından birisi olan Dereboyu mevkiinde müteahhitten kat karşılığı bir arsa alarak buraya ultura lüks bir bina yapıyor. “E bundan bize ne?” demeyin ve okumaya devam edin.
Halil İbrahim Serim bu binayı yapıyor yapmasına ama bu binayı nasıl yapıyor dersiniz? Yalanlanmayan iddialara göre Halil İbrahim Serim binayı banka kredisi ile yapıyor ve tahmin edin en büyük krediyi kimin verdiği iddia edilmekte? Bingo! Baba Maksut Serim’in Yönetim Kurulu Üyesi olduğu HALK BANK’tan bu binanın yapımı ile ilgili iddialara göre 2 milyon Sterlinlik bir kredi aktarımı olduğu iddiaları gündemde ve bu iddialar ile ilgili bir yalanlama da gelmiş değil.
Hatta Kıbrıs basını bir adım daha ileriye giderek HALK BANKASI’ndan bu kredinin aktarılmasından sadece 1 ay önce ağabey Yasin Ekrem Serim’in Dışişleri Bakan Yardımcısı yapılmış olduğuna dikkat çekiyorlar…
Tabloya şöyle bir bakalım isterseniz:
Babanız Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve HALK BANK Yönetim Kurulu Üyesi…
Siz ultra lüks bina yapımından zarar etmek üzereyken imdadınıza HALK BANK’tan 2 milyon Sterlin’lik bir kredinin yetiştiği iddia ediliyor…
Ve yine tamamen “Tavafuk” olarak babanızın yönetim kurulu üyesi olduğu HALK BANK’tan size bu kredinin sağlanmasından 1 ay önce ağabeyiniz Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak atanıyor.
Ve Sayıştay da HALK BANKASI Yönetim Kurulu üyelerinin “Sözleşme olmaksızın” yani bankadan kredi çekildiğine dair hiç bir yazılı ispat olmadan kredi verme yetkisine sahip olduğu skandalını ortaya çıkartmış.
Artık bu iddialara bakıp yorumu siz yaparsınız…
Biz devam edelim yazmaya…
***
Türkiye’nin KKTC politikasının nasıl değiştiğine dikkat çekmiş ve AKP’nin 2007 sonrasında da faaliyetlerini yoğunlaştırdığını, bir yandan Annan Planı ve Rum tezlerine yakın CTP’yi desteklerken bir yandan da klasik Türk dış politikası ve Denktaş çizgisini savunan UBP’ye karşı lobi çalışmaları yaptığını yazımızın başında belirtmiştik.
İşte o lobi çalışmalarının merkezinde ise Serim Ailesi’nin KKTC’deki en yakın olduğu ve şirketlerde de ortaklık bağı kurdupu Cengiz Özyaşlı vardı.
AKP 2004 yılında Annan Referrandumu’nu kabul ettiremese de 2010 KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Annan Planı’na yakın duran Mehmet Ali Talat’ı tüm gücü ile destekliyordu. Ancak AKP sadece Talat’ı desteklemekle kalmadı.
O dönemde KKTC’de enteresan gelişmeler yaşandı. UBP Derviş Eroğlu’nu aday çıkarma kararı alınca KKTC eski Dışişleri Bakanlarından ve UBP’nin de eski Genel Başkanı olan Tahsin Ertuğruloğlu parti kararına uymayacağını ve bağımsız aday olacağını açıkladı.
Tahsin Ertuğruloğlu KKTC’de ciddi kitlesi olan ve kendi şahsi oyu bulunan bir siyasetçiydi. Ancak AKP için önemli özelliği AKP’nin seçimi kaybetmesini istediği Derviş Eroğlu ve Ulusal Birlik Partisi içerisindeki Rum tezleri ve AB ile uzlaşmacı kanadı temsil ediyordu.
Seçimlere bağımsız Cumhurbaşkanı Adayı olarak gireceğini ilan eden Tahsin Ertuğruloğlu adaylığını ilan ettiği toplantıda Türkiye’deki temaslarının sorulması üzerine, Türkiye’de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile toplam 1 saat 45 dakika çok değerli görüşmeler yaptığını belirterek, bu görüşmelerin kendisine olan güveni ve değeri gösterdiğini söyleyecekti.
Görüşmelerde aday olacağını söyleyip söylemediğinin kendisine sorulması üzerine bunu söylediğini, “sakın böyle bir şey yapma” denmediğini ifade eden Ertuğruloğlu, bu görüşmelerden çıkan mesajı alanın aldığını ifade ederek “-Türkiye ve Erdoğan benim yanımda” mesajını veriyordu.
AKP bir yandan Mehmet Ali Talat’ı desteklerken bir yandan da Adadaki tüm anketlerin başa baş bir seçim olacağı yönündeki anketler sonrasında kendi kitlesi olan ve UBP’nin eski Genel Başkanı da olan Tahsin Ertuğruloğlu’nu aday çıkartarak UBP ve Derviş Eroğlu’nun oyunu bölme stratejisini hayata geçirmişti.
Peki Tahsin Ertuğruloğlu ile dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakanı Ertdoğan arasındaki bu görüşmeye kim “KÖPRÜ” vazifesini görmüştü dersiniz? Evet efendim tahmin ettiğiniz üzere SERİM AİLESİ’nin en yakın dostları,iş ortakları ve UBP içerisinde tüm kongrelerde Tahsin Ertuğruloğlu’nun yanıbaşında Ertuğruloğlu için lobi faaliyetleri yürüten hatta adı kongrelerde “Şimdi içeride kulis yapıyor” diye anılan Cengiz Özyaşlı o kritik “Köprü” vazifesini görmüştü.
Ancak sonuç istenildiği gibi olmadı AKP beklediğini alamadı ve 2010 KKTC seçimlerinde Derviş Eroğlu Cumhurbaşkanı seçişldi,Ertuğruloğlu ise yüzde 3 civarında bir oy alabildi.
Ancak bu durum ne SERİM AİLESİ’ni ne Cengiz Özyaşlı’yı ve onların KKTC üzerindeki gücünü zerre kadar etkilemedi.
2014 yılında dönemin KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu Cumhurbaşkanlığı makamında daha sonraları HALK BANK Yönetim Kurulu Üyesi olarak atanacak olan RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin ve yanındaki heyeti kabul etti,hediyelerini aldı…
Ebubekir Şahin’in yanında Cumhurbaşkanı Eroğlu’nu ziyaret eden heyette Kıbrıs’ın haber ajansı olan TAK Türk Kıbrıs Ajansı (TAK) Yönetim Kurulu Başkanı Emir Ersoy vardı. Tabii Şahin Türkiye’de RTÜK’ün, Emir Ersoy KKTC’de devletin haber ajansının başında olan isimler olarak statüleri benzer ancak heyette yer alan 3 isim daha vardı ve onlar dikkat çekmekteydiler…
O isimler o dönemde AB Bakanlığı Müşaviri olan Yasin Ekrem Serim, lüks inşaatçı kardeş Halil İbrahim Serim ve SERİM AİLESİ’nin KKTC’deki en yakın ismi ve AKP’nin UBP içerisindeki adamı olarak nitelenen Cengiz Özyaşlı’ydı!,
Bu isimler özellikle de Halil İbrahim Serim ve Cengiz Özyaşlı orada,Cumhurbaşkanlığı makamına hangi neden ve sıfatla kabul edildildiler diye sormayacağınızı tahmin ediyoruz zira bu sorunun cevabını yukarıda anlattığımız girift ilişkilerde açıkça görebildiğinizi düşünüyoruz…
Yani KKTC’de de tıpkı Türkiye’de olduğu gibi “HER DEVRİN ADAMLARI” var merak etmeyiniz…
***
Tüm bunları okuduktan sonra memleketin haline bir kez daha ne diyeceğinizi de,memleketi aşıp KKTC’yi “Dizayn” etme operasyonları ve “Tamamen duygusal” olarak kurulan bağları ise sizin yorumlarınıza bırakıyoruz…