TBMM’de kurulan açılım komisyonunun İmralı’da teröristbaşı Abdullah Öcalan’la yaptığı görüşmenin ayrıntıları ortaya çıktı. Heyette yer alan DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, Öcalan’ın, “Keşke CHP de gelseydi” dediğini ve komisyon üyelerinin görüşmeden ikna olduklarını söyledi. DEM Partili Koçyiğit ayrıca Öcalan’a “petrol gelirleri ne olacak” gibi sorular yöneltildiğini aktardı. Öcalan’ın “hukuksal düzenleme ihtiyacına” atıfta bulunduğunu belirten Koçyiğit, “Ama en önemlisi de bir siyasi mutabakata ihtiyaç olduğunu vurguladı” dedi.

AKP, MHP ve DEM Parti’den birer üyenin yer aldığı TBMM’deki süreç komisyonu 24 Kasım’da teröristbaşı Öcalan’la görüşmek için İmralı’ya gitti.
Görüşmede DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit’in yanı sıra AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Yayman ve MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız da yer aldı.
Terör örgütüne yakın Mezopotamya Ajansı’na konuşan DEM Partili Koçyiğit, “Komisyon toplantısı Cuma günü yapılmıştı ve o gün karar alındı. Ardından bize hazırlıkların yapılacağı söylendi” ifadelerini kullanırken, “Meclis Başkanlığı bu prosedürleri gerçekleştirdi ve ardından Pazar günü bize, Pazartesi günü bu ziyaretin gerçekleşeceğine dair bilgi gelmiş oldu. Pazartesi sabah çok erken bir saatte kalktık. Üç heyet üyesi olarak Ankara’da buluştuk ve daha sonra İstanbul’a hareket ettik” dedi.
‘ÖCALAN TOKALAŞTI, KOMİSYON ÜYELERİ ‘SİZ’ DİYE HİTAP ETTİ’
“Öcalan odaya girdi ve her birimizle tek tek merhabalaştı, tokalaştı. Daha sonra hep beraber oturduk ve görüşme başladı” diyen DEM Partili Koçyiğit, Öcalan’ın her bir üyeye konuşurken ismiyle, “Fethi Bey, Hüseyin Bey” şeklinde hitap ettiğini, komisyon üyelerinin de “siz” diye hitap ettiğini söyledi.
Görüşmede görüntülü kayıt alınmadığını öne süren Koçyiğit, tutanak açısından yalnızca ses kaydının alındığını ve tutanakların kamuoyuna açıklanması gerektiğini belirtti.
Koçyiğit, “Bizce bu tutanak basına da açık olmalıdır. Mutlaka bütün kamuoyu tutanağı bilmelidir ki herhangi bir spekülasyona yer kalmasın. Sayın Öcalan’ın Kürt sorununun demokratik çözümüne dair komisyona aktarımlarını bütün kamuoyunun bilmesi, Türkiye halklarının bilmesinin çok önemli olduğunu düşünüyoruz” dedi.
‘KEŞKE CHP DE GELSEYDİ’ DEMİŞ!
Öcalan’ın CHP’ye ilişkin görüşlerini de aktaran Koçyiğit, şunları söyledi:
“Cumhuriyetin kurucu partisi olarak CHP’yi önemsediğini, CHP’nin bu sürecin içerisinde mutlaka olması gerektiğine dair değerlendirmeleri kamuoyunun malumu. Bu görüşmede özel olarak CHP’nin gelmemesine dair bir değerlendirmesi oldu ve “Keşke CHP de gelseydi” dedi.”
Koçyiğit, Öcalan’ın MHP lideri Devlet Bahçeli’nin umut hakkına ilişkin değerlendirmesini önemsediğini ise açıkça söylediğini belirtti.
ULUS DEVLETİ HEDEF ALDI
Öcalan’ın görüşme sırasında “Kürt ve Türk ilişkilerinin tarihsel arka planını” anlattığını söyleyen Koçyiğit, şunları aktardı:
“Başlangıç itibarıyla Cumhuriyet tarihi açısından ifade edersek Şeyh Sait İsyanı’na dair kısa bir değerlendirme yaptı ve bu isyanın 1921’lerde değil 1925’lerde olmasının nedeni üzerinde durdu. Çünkü en nihayetinde bir ümmet anlayışıyla Kürtler de Kurtuluş Savaşı’na dahil oldu ve bu savaş Kürtler ve Türkler tarafından birlikte verildi, nedeni de ümmet anlayışıydı. Ama daha sonra bu ümmet anlayışından uzaklaşılıp ulus-devlet anlayışının hâkim olmaya başlamasının bir isyana yol açtığını ifade etti.”
‘SİYASİ MUTABAKATA İHTİYAÇ OLDUĞUNU VURGULADI’
Öcalan’ın “hukuksal düzenleme ihtiyacına” atıfta bulunduğunu belirten Koçyiğit, “Ama en önemlisi de bir siyasi mutabakata ihtiyaç olduğunu vurguladı. Devletle bir mutabakatın olduğunu ifade etmekle beraber bugün temel arayışın bir siyasal mutabakat olduğunu ve bu siyasal mutabakat gerçekleştiğinde aslında birçok şeyin de aşılabileceğini ifade etti” dedi.
“Sayın Bahçeli’nin umut hakkına ilişkin değerlendirmesini önemsediğini açıkça söyledi. Bu konudaki değerlendirmesi bu kapsamda kaldı” diye ekledi.
SURİYE VE YPG
Suriye konusunun görüşmenin ana eksenini oluşturduğunu kaydeden Koçyiğit, Öcalan’ın Şara yönetimi için “Eğer gerçekten demokratikleşme olmazsa en nihayetinde bu da bir diktatörlüğe gidecektir” dediğini söyledi ve “Suriye bağlamında örneğin Bayırbucak Türkmenleri, Kürtler, Çerkez topluluklar için söylediği gibi herkesin kendi topluluğunu, komününü, meclisini, sivil toplumunu inşa etmesi ve bu şekilde de kendi öz varlığıyla sisteme katılması gerektiğine” değindiğini anlattı.
YPG’nin silah bırakıp bırakmayacağı hususunda Öcalan’ın “10 Mart mutabakatı, SDG yönetimi ile oradaki geçici hükümet arasında yapılan mutabakatın, yani Mazlum Abdi ile Şara arasında imzalanan mutabakatın uygulanması gerektiğini, bunu önemsediğini” belirten Koçyiğit, şöyle devam etti:
“Bu anlamıyla özellikle silahlı güçlerin orduya entegrasyonu ama aynı zamanda yerel asayiş güçlerinin olması gerektiğini dile getirdi. Birini İçişleri Bakanlığı, diğerini Millî Savunma Bakanlığı olarak ifade etti. ‘İkili düşünebilirsiniz’ dedi. Biri Millî Savunma Bakanlığı’na ordu olarak entegre olacak. Yerel asayiş güçleri ise İçişleri Bakanlığı’na bağlı yerel asayiş olacak. ‘Onun gibi düşünülebilir’ denildi. Bu konunun etraflıca tartışılması gerektiğinin altını çizdi.
‘ORADAKİLER BENİ DİNLERLER’ DEDİ GÖRÜŞME İSTEDİ
Suriye konusundaki tutumunun çok yapıcı olduğunu ifade etmem gerekir. Oradaki sorunların diyalogla aşılabileceğine inanıyor Sayın Öcalan. Ve kendisinin de bu konuda çok etkili olacağını da açık ve net bir şekilde söyledi. Zaten bu soru kendisine de sorulduğunda ‘Evet, oradakiler de beni dinlerler’ dedi… Ama bunun için tabii ki ‘koşulların oluşması gerektiğinin’ altını çizdi. Sonuçta koşullar oluşursa, diyalog zeminleri gelişirse, görüşebilirse birçok sorunu aşabileceğini, birçok sorunun çözülmesine katkı sunabileceğini özel olarak ifade etti.”
AKP VE MHP ÜYELERİ NE SORDU?
Koçyiğit, “Hüseyin Yayman ve Feti Yıldız özellikle ne sordular? Dikkatinizi çeken soruları ne oldu?” sorusunu ise şöyle yanıtladı:
“Diğer iki heyet üyesi de kamuoyunda tartışılan, kamuoyunun çok merak ettiği, Türkiye’de en fazla Kürt sorunu denildiğinde ya da bu süreç konuşulduğunda gündeme gelen soruları daha öncelikli olarak sordular. Bunun ana eksenini dediğim gibi biraz Suriye oluşturuyor. Suriye’deki entegrasyon ya da 10 Mart mutabakatının uygulanma meselesi. Bazı özel başlıklar da tabii ki soruldu, konuşuldu. Örneğin ‘petrol gelirleri ne olacak’ sorusundan ‘YPG silah bırakacak mı’ gibi sorulara kadar birçok soru soruldu.”
‘KOMİSYON ÜYELERİ İKNA OLDU’
Koçyiğit, heyet üyelerinin görüşmede ikna olduklarını düşündüğünü söyledi. Koçyiğit, “Ben bunu bizzat gözlemledim. Bu görüşmenin sonucunda adaya giden Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu heyeti olarak Sayın Öcalan’ın bu süreci yürütme iradesini, 27 Şubat çağrısının gereklerini yerine getirme konusundaki çabasını, kararlılığını bizzat gözlemleme şansına sahip olduk ve komisyon üyeleri olarak ikna olmuş halde döndüğümüzü söyleyebilirim” dedi.
‘ŞU ANA KADAR HEP DEVLETLE GÖRÜŞÜYORDUK, İLK DEFA BİR SİYASİ HEYET…’
Koçyiğit, Öcalan’ın heyete, ‘Siz siyasetçiler olarak buradasınız. Biz şu ana kadar hep devletle görüşüyorduk. Bu sefer ilk defa bir siyasi heyetle görüşüyoruz. Bu da siyasi çözüm ve sorun ile ilgili bir mutabakat arayışıdır’ dediğini ve ‘İlk defa Kürt sorununu idam sehpasından masaya taşıdık’ ifadelerini kullandığını aktardı.
‘SAYIN BAHÇELİ DE BUNU SÖYLEMİŞTİ’
Koçyiğit, sürecin yasal zeminine ilişkin ise şunları kaydetti:
“Sayın Öcalan, 11 Temmuz’daki silah yakma törenini ve yine 26 Ekim’de Türkiye’den PKK güçlerinin çekilmesini çok önemsediğini ifade etti. Yine 1 Mart’tan beri süren ateşkes ve hiçbir can kaybının olmamasının memnuniyet verici olduğunu, bunun çok önemli olduğunun altını çizdi. Silah bırakıp, yakanların Türkiye’ye dönmemiş olmasının yasa eksikliğinden kaynaklandığını söyledi ve yine orada Bahçeli’ye atfen, ‘Sayın Bahçeli de bunu söylemişti. Keşke gelebilselerdi’ dedi. O anlamıyla gelmelerinin koşulunu oluşturmak için de bir yasal düzenleme ihtiyacı olduğunu belirtti.”
Sürecin başarısız olması durumunda teröristbaşının görüşlerini aktaran Koçyiğit, şunları söyledi:
“(Öcalan’ın) Başarısızlık konusunda en genel değerlendirmesi ise şuydu: ‘Başarısız olması durumunda darbe mekaniği devreye girecektir ve bu en nihayetinde birçok kesime de yönelecektir’ dedi.
Ve bir önceki çözüm sürecini, yani 2013–2015 yılları arasındaki çözüm sürecini ve oradaki çözüm karşıtı odakların süreci nasıl sabote ettiğini kısaca hatırlattı. Bugün de bunun olmaması için mutlaka süreci başarmak gerektiğini söyledi”
‘ÖCALAN SİYASİ MUHATAP’
Öte yandan DEM Partili Koçyiğit, “Öcalan’ın rolünü, gücünü sınırlandırmaya çalışan, onu sadece devletin güvenlik birimlerinin görüştüğü bir kişi olarak sınırlandırmak isteyen bir akıl olduğunu görüyoruz. Siyasi bir muhatap olarak görmek istemeyen, siyasi muhataplığının önüne geçmek isteyen bir akıl olduğunu görüyoruz. Oysa komisyon “Ben Kürt sorununun demokratik çözümü meselesi için kuruldum, yol aldım ve bugün sorunun gerçek muhataplarıyla sorunu konuşmak, çözümü konuşmak, gelebilecek yeni aşamaları konuşmak istiyorum” demiş oldu. Bu karar nitelikli çoğunlukla alındı ve biz bu görüşmeyi gerçekleştirirken bunu da ifade etmiş olduk” dedi.
İLGLİ YAZI LİNKİ:
DİP DALGA HAREKETİ OLARAK KURACAĞIMIZ PARTİNİN PROGRAMINDA YER ALAN “ÜNİTER-ULUS DEVLET” VE “TERÖR SORUNU” POLİTİKALARI ANA HATLARI
https://haberalternatif.com/https-haber-ulus-uniter-devlet-teror-politikalari/










