AKP’nin kendi ideolojisi doğrultusunda toplumu değiştirme,dönüştürme ve dizayn etme projesinin en önemli ayağı olarak başta TRT olmak üzere kamu kaynaklarını hangi yandaş yapım firmalarına aktardığını ve o yapım firmaları eli ile çekilen dizi,film ve belgeseller eli ile nasıl bir rant ağının,nasıl bir vurgun düzenin kurulduğunu anlattığımız yazı dizimizin 4. ve “FİNAL” bölümü ile sizlerle buluşuyoruz bugün…
AK MEDYANIN BÜLBÜLLERİ-BÖLÜM-1:https://haberalternatif.com/ak-medyanin-bulbulleri-yazi-dizisi-bolum1/
AK MEDYANIN BÜLBÜLLERİ-BÖLÜM-2:https://haberalternatif.com/ak-medyanin-bulbulleri-yazi-dizisi-bolum-2/
AK MEDYANIN BÜLBÜLLERİ-BÖLÜM-3:https://haberalternatif.com/ak-medyanin-bulbulleri-yazi-dizisi-bolum-3/
Peşrevi fazla uzatmadan yazımıza geçiyoruz…
AKP’nin yandaş yapım şirketlerine akıttığı milyonları ve burada ortaya çıkan büyük rant ağını isim isim yazdığımız yazı dizimizin ilk 3 bölümünden farklı olarak bu kez AKP’nin kamu kaynaklarını, bu pek önemsediği “Yapım” işlerine nasıl “Kurumsal bir kamuflaj” ile aktardığını anlatacağız isim isim FİNAL bölümümüzde.
“İstanbul 2010 yılında Kültür Başkenti ilan edildi” diye büyük bir tantana koparılmıştı hatırlarsınız bundan 12 sene önce.Ve işte AKP için fırsat ayağına kadar gelmişti,hani meşhur tabirleri ile bu onlar için “Allah’ın bir lütfuydu” Ve o “Lütuf” yüz milyonlarca liralık “aktarımın” anahtarı olacaktı..İşte AKP “KURUMSAL RANT” alanı olacak İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nı kuracak ve bu kuruma devasa bütçeler tahsis edecekti.
Kuruluşun ilk başkanı ise Nuri Çolakoğlu olacaktı.Ancak Nuri Çolakoğlu bir süre sonra”Oradan kötü kokular geliyordu”diyerek istifa edecekti.İşin enteresan tarafı Çolakoğlu’nun bu ifadeleri kullandığı röportajına bugün ulaşılamıyor zira yayınlanan siteye erişim yasağı getirilmiş.
Neyse efendim tabii herkes konuya hakim,kültür,sanat,medya konusunda tecrübeli bir ismin bu ajansın başına getirilmesini beklerken ajansın başına bir iş adamı getirilecekti: Şekip Avdagiç.Daha önce kamuoyunun çok da adını bilmediği bir sanayici olan Şekip Avdagiç İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı başkanı seçildikten kısa bir süre sonra TUSKON,MÜSİAD ve TÜMSİAD’ın ortak adayı olarak İstanbul Ticaret Odası Başkanı seçilecek ve maşallah o koltuğu da bir daha kimselere bırakmayacaktı…
Şimdi bu İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın bu büyük “RANT AKTARIMINDAKİ” rolü ve AKP açısından önemini kavrayabilmek için bu kuruluşun yapısına ve kritik noktalardaki yöneticilerine ve tabii o devasa bütçesine yakından bir bakmak gerekiyor.2008 yılından itibaren faaliyetlerine başlayan İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın Koordinasyon Kurulu Başkanı Hayati Yazıcı (Kendisi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kara kutusu olur) kurulda dönemin Kültür Bakanı Ertuğrul Günay ve dönemin İBB Başkanı Kadir Topbaş var.
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın bütçesine yıllar bazında bakılacak olursa 2008 yılı bütçesi 78 milyon TL,2009 yılı bütçesi 259 milyon TL, 2010 yılı bütçesi ise 498 milyon TL…Dedik ya efendim; AB’den fon destekleri de gelmiş gelmiş,rant harika,rant devasa.Tabii bahsettiğimiz bu devasa bütçelerin önemli bir kısmı da AB’den hibe programları vasıtası ile gelmekte ve “Projelere” aktarılmakta…E böyle bir rant akar da AKP bunu “Sağlam ellere” emanet etmez mi? Etmez olur mu efendim eder tabii…Anlatalım…
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın AB’den gelen milyonlarca Euro’luk hibe programlarının verileceği projeleri belirleyen, bu paraları bu projelere aktaran bir birimi var:İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Dış İlişkiler Direktörlüğü.Milyonlarca Euro’luk AB hibeleri işte bu direktörlüğün koordinasyonu ile yürütülen bir program ile “Sahiplerine” ulaşıyor,bu programın adı ise “Sivil Toplum Diyalogu-İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı Hibe Programı”
İşte bu programın başında, bu AB hibelerinin kimlere gideceğini belirleyen,ajans adına sorumlu bir hanımefendi var: Sare Aydın.Ama biz tam adı ile yazalım Emine Sare Aydın Yılmaz.İşte bu milyonlarca Euro hibenin kaderi elinde olan hanıma gelince iki dakika duracaksınız…
Zira Emine Sare Aydın Yılmaz öyle sıradan bir ajans yöneticisi değil…Nasıl olsun efendim, biliyorsunuz AKP’nin meşhur bir STK’sı var:KADEM.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kızı Sümeyye Erdoğan,Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın yengesi Şule Albayrak,Cumhurbaşkanlığı İletişim Danışmanı Fahrettin Altun’un eşi Fatmanur Altun…Bu isimlerin hepsi KADEM’in yönetim kurulu üyesi.İşte bu siyasette de etkin olan KADEM’in kurucusu ve ilk genel başkanı kim dersiniz? Bingo!İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nda milyon Euro’luk hibelerin kime gideceği konusunun proje müdürü,yetkilisi Emine Sare Aydın Yılmaz!
Sadece bu kadar da değil üstelik…Emine Sare Aydın Yılmaz AKP İstanbul İl Yönetim Kurulu üyeliği ve AKP Kadın Kolları’nda uzun süre MKYK üyeliği de yapmış bir isim. Yani efendim dedik ya AKP, sağlam kişilerin ellerine “emanet ediyor” İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nı.Ha bu arada belki şu an öğrenecek olan dostlarımız olacaktır, o dönemde İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’na “Para akması” için apar topar bir gece yarısı yasa çıkartılıyor
Bu yasa ile benzinin ve motorinin her litresinden 1,5 kuruş bu ajansa aktarılıyor.Yani biz yıllarca arabamıza benzin alırken bu ajansa da cebimizden para aktarıyoruz…
Nasıl,güzel mi?
Ama daha bir şey anlatmadık,yeni başlıyoruz…
Öte yandan İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı bir transfer daha yapıyor…Ajansın bir “Sineme/Belgesel” departmanı var ve asıl ciddi miktarlar bu departman kanalı ile çekilecek film ve belgesellere gidecek.İşte ajansın bu “Kritik” departmanının başına bugün Yeni Şafak’ta yazan,Erdoğan’ın da saygı duyduğu isimlerden,biz çok derin entelektüel (!) Yusuf Kaplan’ı getiriyor…
Şimdi bu İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın yapısını,kilit noktalardaki yöneticileri ve devasa bütçeyi yazdık…Gelelim “Aktarım” filminin nadide örneklerine…
Efendim bu İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı müthiş,harika (!) işlere imza atıyor…
Mesela 2009 yılına gidiyoruz sizlerle şimdi…
Boğaziçi Festivali adı altında bir organizasyon düzenleniyor,maliyetli de bir organizasyon.İşte bu maliyetli Boğaziçi Festivali organizasyonunun 3 milyon 963 bin TL’sini İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı finanse ediyor.Ama ortada şöyle garip bir durum var:Projenin maliyet kalemleri içerisinde en yüksek kalemi açık hava reklamları v.s gibi tanıtım kalemleri tutmakta…Bu kalem proje içerisinde tam 907 bin TL maliyet oluşturuyor…Ama devreye İBB giriyor işin bu kısmına “SPONSOR” oluyor…
Projenin diğer maliyetli ayaklarından bir tanesi de Aya İrini ve Topkapı Sarayı’nın yapılacak etkinlikler için kiralanması ve bu kira bedelleri tabii ki….Ama burada da devreye Kültür Bakanlığı girerek bu maliyetli kaleme “SPONSOR” oluyor…
Bu Boğaziçi Festivali’nde geriye kalıyor tek maliyetli kalem:Semah Gösterisi ve Zülfü Livaneli konseri…Burada da BKM giriyor devreye ve bu maliyetlere de BKM “SPONSOR” oluyor…
Yani İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’nın tamı tamına 3 milyon 963 bin TL finansman sağladığı projede aslında projeyi yapan firmaya para harcayacak yer kalmıyor neredeyse her şeyi “SPONSORLAR” çözüyor. Ama İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı bu parayı ödüyor!-“Peki her bir maliyetini zaten sponsorların karşıladığı bir organizasyona İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı neden milyonlarca TL öder?” diye sorarsanız o zaman sizinle o organizasyonu alan firmaya bir bakmamız gerekecek…
Bu “BALLI KAYMAKLI” Boğazaiçi Festivali Organizasyonu’nun ödemesini alıp keyifle boğazından geçiren firma ASİA ORGANİZASYON…
Bu firmanın sahibi ise Nesibe Meriç…Peki kimdir bu Nesibe Meriç?Kendisi o dönem AKP Basın Danışmanı olurlar..Nasıl güzel mi efendim?
Evet efenim tüm kamuoyu GENAR Araştırma şirketini,bu şirketin ortakları olan Mustafa Şen ve İhsan Aktaş’ın AKP’ye yakınlığını -ki Mustafa Şen bir dönem Davutoğlu’nun Başdanışmanıydı- ve programlarda AKP’yi nasıl cansiperhane savunduğunu bilir…
“Şimdi ne alaka arkadaş GENAR?Adamlar araştırma şirketi.Araştırma şirketi nere,sanattır,filmdir,yapımcılıktır bunlar nere?” demeyin zira hata edersiniz alakasız değil çok da alakalı…Nasıl mı? Anlatalım efendim…
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı,2010 yılında ajansın Sinema-Belgesel Animasyon galasında gösterime giren 18 bölümlük bir belgesele milyonlarca lira akıttı…
18 bölüm olarak çekilen bu belgeselin adı “İstanbul’un Şehirleri”ydi…Belgeseli projesini İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’na kim yapmıştı dersiniz? Bingo! İhsan Aktaş ve Mustafa Şen! Bu milyonlarca TL’yi İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’ndan alan proje daha sonra ne mi oldu? GENAR bu belgeseli TRT’ye sattı,belgesel TRT AVAZ’da yayınlandı.Bir belgeselden 2 rant hikayesi yazılmış oldu…
Şimdi değerli dostlar biliyorsunuz bizim ekranlarımızda fenomenleşen bir yarışma programımız var:KİM MİLYONER OLMAK İSTER?…
Bu program yandaş havuz medyasının AMİRAL “Sandalı” ATV’de 2011’de SABAH-ATV tam olarak AKP’nin yarı resmi yayın organı oluşunun hemen akabinde yayınlanmaya başlandı.İşte şimdi sizi bu programın ATV’de yayına girmesinden sadece 1 sene önceye götürüyoruz…
Tarih:2010…
İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı bu tarihte bir projenin finansmanını üstlendi…Projenin adı “Sorbonne Üniversitesi Uluslararası Yapım ve Dağıtım Atölyesi”ydi…
Proje “Ülkeler arası ortak yapım sorunları ve geleceğe dair atılması gereken adımları” uzun uzun tartışan yuvarlak masa toplantıları yapmak amacı ile geliştirilmişti…
İşte efendim bu İstanbul’un tanıtımı için hayati (!) öneme sahip projeyi finanse eden İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’ydı,projenin sahibi ise Mehmet Çam’dı…
Aynı Mehmet Çam bu toplantılarda çok iyi uluslararası ilişkiler kurmuş olacak ki yabancı formatlı KİM MİLYONER OLMAK İSTER? yarışmasının format haklarını alıp hoop getirip yandaş ATV’de yapmaya başlamıştı…Hala da yapıyor…
KİM MİLYONER OLMAK İSTER?’in yapımcısı Mehmet Çam 9 senedir başka iş yapmıyor…Ha bu arada bol bol AKP’li belediyelere gidip “Başarı Hikayesi” seminerleri veriyor…
Efendim şimdi sizlerle 2009 yılına doğru uzanacağız…O yıl bir dizi çok konuşulmaktadır:CAM KIRIKLARI…Dizi TRT’de yayınlanmaktadır.Bu dizinin TRT’de yayınlanmasının hemen ardından 1 sene sonra İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı bir sinema filmini finanse eder…Filmin maliyeti 3 milyon TL’dir…Filmi sadece 811 (Yazıyla SEKİZ YÜZ ON BİR ) kişi izler…
İşte bu TRT’ye Cam Kırıkları isimli diziyi çeken de İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı’ndan 3 milyonluk film için finansman desteği alıp sadece 811 kişinin izlediği ŞENLİKNAME isimli filmi çeken de FİLMACASS isimli yapım firmaları ile Ömer-Mine Vargı çiftidir.Bu Vargı çifti AKP’ye yakınlığı ile bilinir öyle ki Kenan İmirzalıoğlu ile birlikte katıldıkları bir Abbas Güçlü ile Genç Bakış programında İmirzalıoğlu Nazım Hikmet için alkış isteyince salon alkıştan yıkılırken, Vargı çifti kılını kıpırdatmamıştır…
Şimdi sizleri 2012 yılına götürüyoruz…
İstanbul Ticaret Odası’na 19.10.2012 tarihinde bir şahıs firması kaydolmaktadır:EHLİ HAYAL FİLM YAPIM ve PRODÜKSİYON HİZMETLERİ NİHAL AĞIRBAŞ…
Firmanın oda sicil numarası 839093,sermayesi ise sadece 1000 (yazıyla bin) TL’dir…
İşte bu “1000 TL’lik” şirkette sermaye küçüktür lakin perde arkasında “önemli” bağlantıları olan bir isim ile iş birliği yapılmaktadır..56-Şimdi geri dönmek üzere bu firmaya şöyle bir “virgül” koyalım ve sizlerle 2010 yılına gidelim tekrar… 2010 yılının Aralık ayında bir film vizyona girmektedir:SULTANIN SIRRI…
Filmi sadece 17 bin 801 kişi izler,film gişede tepe taklak çakılır…Tabii sizler üzülüyorsunuzdur şimdi “Yazık olmuş yapımcıya,adam kesin batmıştır” falan diye ama sakın üzülmeyin zira o filmin yapımcısına hiç bir şey olmadı.Çünkü film İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı tarafından finanse edilmişti…
“Filmin maliyeti ne kadardı?” mı dediniz? Çok değil 4 milyon TL kadar.İşte bu SULTANIN SIRRI filminin yapımcısı ise Ömer Erbil’di…Ömer Erbil Milliyet ve Hürriyet’te o dönem köşe yazıyordu,AKP vekilleri ile arası iyiydi…
İşte efendim bu Ömer Erbil,Sultan’dan nasıl bir “SIR” öğrendiyse az önce virgül koyduğumuz firma olan EHLİ HAYAL FİLM’in sahibi Nihal Ağırbaş’a aktarmaya karar veriyor anlaşılan.Zira bu ikiliyi daha sonra sıklıkla berber “Projelerde” görüyoruz.Nihal Ağırbaş ve Ömer Erbil birlikte 2 belgesel çekiyorlar… Müşterileri kim dersiniz? Tabii ki TRT! Bu “1000 TL” sermayeli şirketin çektiği “TROYA HAZİNELERİ” belgeseli TRT2’de,Mehmet Akif belgeseli ise TRT HABER’de satın alınarak yayınlanıyor…
Nasıl güzel mi sevgili okurlar?
Bu İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı tarih filmlerini pek seviyor efendim… MAHPEYKER:KÖSEM SULTAN isimli bir film çekiliyor. Filmin maliyeti 4 milyon 500 bin TL.İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı bu filmi de finanse ediyor.Filmi hepi topu 103 bin kişi izliyor…Peki ajansımızın milyon milyon finansman desteği verdiği filmin yapımcısı kim? Yazı dizimizin önceki bölümünde TRT’den aldığı ballı kaymaklı işleri ve bu sayede medya patronu oluşunu hem de 2 günlük gazeteye birden sahip olduğunu anlattığımız Avni Özgürel ve şirketi TFT yapım!
Evet efendim AKP için İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı rantı kurumsallaştırmak ve yandaşları zengin etmek için bir “lütuftur” ve AKP ortada yüz milyonlarca TL’lik rantın olduğu bu “lütufu” sonuna kadar kullanacaktır…
İşte gerek yazı dizimizin “Final” bmlümünde sizlere anlattıklarımız gerekse ilk 3 bölümde yazdıklarımızla TRT’nin kimler tarafından, nasıl bir “Çiftiliğe” dönüştürüldüğünü, kurulan büyük “Rant tezgahını” isim isim,rakam rakam yazdık…
TRT eskiden bir “Ekol”, bir “Okul”du…
Bugün geldiğimiz noktada ise AKP’nin “Rant merkezlerinden” birisi…
Acı ama bizlerin finanse ettiği TRT artık bu “Rant ağını” finanse etmek için kullanılan bir “Aparattan” başka bir şey değil…
-BİTTİ-
________________________________________________________________________________________________
BAĞIMSIZ GAZETECİLİĞE DESTEK OLMAK İÇİN;
“Sizler için kimseye diyet borcu olmadan, bağımsız ve özgür şekilde bugüne kadar yaptığımız gazeteciliği daha güçlü biçimde sürdürebilmemiz için siz de destek olmak isterseniz; aşağıdaki linkten PDF formatında yayınlanan, Türkiye’nin tamamen dijital olarak yayın yapan tek özel ve dosya haber dergisi KRİPTEKS E-DERGİYE yıllık abone olabilir, DİJİTAL KİTAPLARIMIZDAN (e-kitap) satın alabilir, yahut Youtube kanalımıza abone olup KATIL butonundan kendi belirlediğiniz miktardaki desteklerinizle bağımsız gazetecilik mücadelemize destek olabilirsiniz...”
DİJİTAL BOOK STORE SANAL KİTABEVİ:
YOUTUBE KANALI LİNKİ:
https://www.youtube.com/channel/UCPGcaaw3vhHiBv9XL0hVG0w
KRİPTEKS E-DERGİ YILLIK ABONELİK LİNKİ:
