HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, AKP grubunun türban değişikliği için istediği görüşme talebini reddettiklerini açıkladı.
HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç, şunları dile getirdi:
“Demokrasinin ağır saldırı olduğu bir süreçte, sadece başörtü ile ilgili olarak getirilen değişiklik teklifi Türkiye’deki özgürlük sorunu konusunda yetersizdir demiştik. Bizlerin başörtü ile sorunu geçmişte yoktur bugün de yoktur. 2015’ten beri başörtülü vekillerimiz vardır. Kürtler, aleviler tüm inanç ve kimlikler başta olmak üzere eşit yurttaşlık hakkının bulunmadığı ülke ortamında bütünlüklü bir düzenleme gerekir demiştik. Sadece başörtüsü ve aile kurumu üzerinde getirilen teklif, iktidar blokunu seçim manevrasını hatırlatıyor demiştik. Bu adımı seçim manevrasından çıkarmanın yolu bütün ayrımcılıkları ortadan kaldıracak anayasanın 10. maddesinde değişiklik yapılması gerekiyor demiştik. Bu önerilerimize bir cevap verilmedi.
Adalet ve Kalkınma Partisi grup yönetimi bugün Anayasa değişiklik teklini görüşmek üzere bizden randevu talebinde bulundu. Biz de bu talebi parti yönetimimizde tartıştık yetkili kurullarla eş genel başkanları ile değerlendirdik.
HDP’ye yönelik bir intikam davasının bütün hızıyla devam ettirilmesi. Partimizin yasal hakkı olan hazine yardımının iktidar blokunun siyasi baskısı sonucu hak gasbı olarak Anayasa Mahkemesi tarafından Anayasa’ya aykırı bir şekilde bloke edilmesi. Özellikle bunun gerçekleşmesi için Cumhur İttifakı bileşenlerinin ağır baskının Anayasa Mahkemesi üzerinde yaşanması üzerine AKP grup yönetimi ile Anayasa teklifini görüşmeme kararı aldık.
Randevu cevaplarına bu nedenle olumlu yanıt vermedik. AKP’ grubunun diyalog çabalarını önemsiz görmüyoruz ancak iktidarın bize dönük politikaları nedeniyle böyle bir görüşme zeminin ortadan kaldırıldığını düşünüyoruz, mevcut Anayasa’nın her gün çiğnendiği süreçte anayasa görüşmeyi, samimi ve inandırıcı olarak görmüyoruz. Üstelik seçim ortamında bir ülkede. 3-4 ay içerisinde seçimin yapılacağı ortamda yargı vesayetinin HDP’ye işletiliyor olması HDP’ye yönelik ağır tasfiye politikaları devam etmesi seçimlerin adil ve demokratik eşit ortamda yapılmayacağına dair çok önemli işaretlerdir. Demokratik siyasete kastedilmiştir iktidar tarafından. Anayasa Mahkemesi’nin Cumhur İttifakını açık baskısını göz önünde bulundurduğumuzda bu teklifin samimi ve güven verici olmadığını vurguluyoruz.”
