Haber Alternatif
  • ANASAYFA
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • MEDYA
  • SPOR
  • DIŞ BASIN
  • ÖZEL HABER
  • KÖŞE YAZILARI
Sonuç Yok
View All Result
  • ANASAYFA
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • MEDYA
  • SPOR
  • DIŞ BASIN
  • ÖZEL HABER
  • KÖŞE YAZILARI
Sonuç Yok
View All Result
Haber Alternatif

“BÜYÜK DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM PROJESİ”: NASIL YAPACAĞIZ?-EKONOMİ

07/07/2025 17:56
Kategori: KÖŞE YAZILARI, EKONOMİ
A A
Facebook'ta PaylaşTwitter'da PaylaşWhatsapp'ta Paylaş

Celal Eren ÇELİK

Ülkemiz tıkanmış, köhnemiş ve yozlaşmış bir siyasi sistem içerisinde “Kötü ile daha kötü” arasında sıkıştırılmış siyasal konjonktüründe aynı zamanda bir “BÜYÜK DEĞİŞİM” talebinin sosyolojik yansımalarını göstermektedir.

Ancak bu “BÜYÜK DEĞİŞİM” talebini karşılaması gereken mevcut sistem içerisindeki siyasi parti ve siyasal aktörlerin birbirlerinden hiçbir majör farkı olmayan siyasal-sosyal-ekonomik-politik çözüm önerileri ve politik sığlıkları Türkiye’de yaşanan “BÜYÜK DEĞİŞİM” talebinin karşılanmasını imkansız hale getirmektedir.

Bu durum ise adeta bir “siyasal ve sosyolojik domino etkisi” yaratarak, bir yandan sistemsel tıkanmışlığı derinleştirmekte,diğer yandan ise Türkiye’de siyasetin “Kişiler üzerinden”, “Lider kültüne dayalı”, polemiklerden beslenen şekilde, günlük ve sığ şekilde yapılmasını sağlamakta,toplumunda mecburen bu şekilde kanalize olarak ülkemizin asli sorunu olan ciddi “Yapısal problemlerine” yönelik güçlü,radikal ve altı dolu bir “İdeolojik alternatif” ortaya konulması zorunluluğunun sürekli olarak göz ardı edilmesine neden olmaktadır.

Türkiye’nin iktidar ve muhalefet tarafından son derece bilinçli şekilde ve her 2 tarafın da işine geleceği şekli ile küresel güç odaklarının  da planlaması sonrasında “Dizayn edilmiş”  “2 KUTUPLU POLARİZASYON” sistemi,birbirinden majör politikaları noktasında hiçbir farkı olmayan X,Y,Z partileri arasında halkı “Sıkıştırmakta” Türk milleti bu “Kurgulanmış sistemde” birbirinin değişik versiyonu olan “Kötü veya daha kötü” siyasal parti ve siyasiler arasında zorunlu ve kerhen bir tercih yapmak zorunda bırakılmaktadır.

Oysa 21. Yüzyılda değişen paradigmalar, küresel ve yerel ölçekte farklılaşan dinamikler sonrasında Türkiye’nin özellikle yaşadığı son 23 yıldaki AKP iktidarının karşıdevrimci “tahrip gücü yüksek” politikaları sonrasında toplumun hemen hemen tüm katmanlarında karşılık bulan “BÜYÜK DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM” talebinin karşılanması için yeni ve farklı bir “İDEOLOJİK” tanımlamaya, bu “İDEOLOJİK TANIMLAMA” çerçevesinde kurulacak yeni bir siyasi partiye, bu siyasi partinin ise tüm alanlarda son derece güçlü,ayakları yere basan,somut çözüm önerileri ve planlaması olan bir “ALTERNATİF PROGRAMA”  ihtiyacı bulunmaktadır.

DİP DALGA HAREKETİ @DipDalgaHareketi bu yeni,alternatif ve özgün ideolojiyi “MİLLİYETÇİ DEMOKRATİK SOL” olarak tanımlayarak tanımlamış, bu ideoloji ekseninde kuracağı yeni partinin hedefini bir “Cumhuriyetçi Merkez Odak” yaratarak, bu “Cumhuriyetçi Merkez Odak” ekseninde “BİRLEŞİK CUMHURİYETÇİ CEPHE” oluşturarak, bu BİRLEŞİK CUMHURİYETÇİ CEPHE’nin inşa edeceği “GENİŞ VE BÜYÜK TOPLUMSAL MUHALEFET HAREKETİNİ” örgütlemek olarak belirlemiştir.

DİP DALGA HAREKETİ kuracağı “MİLLİYETÇİ DEMOKRATİK SOL” ideoloji tanımında vücut bulan siyasal partisinin bu hedefinin “STRATEJİK YOL HARİTASI-AŞAMALARI VE NİHAİ HEDEFİNİ” ise “Öncelikle önemli bir baskı unsuru olmak,sonrasında bu baskı unsurunu yoğunlaştırarak bir siyasal güç merkezi haline gelmek ve nihai hedef olarak bu 2 aşamanın ardından dışarıdan kuşattığı var olan sistemi yararak HALKIN İKTİDARINI kurmak” olarak ortaya koymuştur.

Ancak herleyden önemli olan konu bugün Türkiye’de sistem içerisinde birbirinden farkı olmayan siyasal parti ve siyasilerin “Tıkanmış ve köhnemiş” yapılarına karşın “Siyasal bir reddiye” olarak ortaya çıkan DİP DALGA HAREKETİ ve çok yakında resmen kurulacak partisinin Türk milletinin talebi olan “BÜYÜK DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜMÜ” nasıl gerçekleştireceğine yönelik her alanda son derece detaylı ve köklü,radikal bir “ALTERNATİF SİYASAL PROGRAM” ve çözüm politikalarını sunabiliyor olmasıdır.

Türkiye polemikler ile,konjonktürel ve palyatif çözümler ile, karşıdevrimci bir iktidar ve basiretsiz bir muhalefetin birbirinden farkı olmayan politikaları ile çok ciddi bir zaman kaybı yaşamıştır.

Ve ülkemizin artık farklı,sistem içindeki diğer partilerden farkını çok net biçimde ortaya koyabilen bir yeni “VİZYONA”, bir yeni “SİYASAL FELSEFEYE” ve her alanda çok açık ve net köklü dönüşümleri yaratacak politik çözüm setlerine ihtiyacı vardır.

Bugün itibariyle “TÜRKİYE’NİN BÜYÜK DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM PROJESİ: NASIL BAŞARACAĞIZ?” başlıklı serimizde birbirine laf yetiştirmekten ve popülist söylemler ile günlük sığ politik polemiklerden siyasal kazanım sağlama kolaycılığına kaçan sistemin diğer partilerinin aksine tüm alanlarda Türk milletinin bu “BÜYÜK DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM” talebini karşılayacağımızı detayları ile anlatacağımız serimize, “EKONOMİ” alanındaki politik yaklaşımımızı sizler ile paylaşarak başlıyoruz…

Bu serimizde yer alan konulardaki “ALTERNATİF SİYASAL” vizyon aynı zamanda yakın zamanda resmen kurulacak partimizin programının da ana hatlarını oluşturacaktır.

Serimizin ilk bölümüne “EKONOMİ” ile başlamamız ise son derece bilinçli bir tercih. Zira AKP iktidarının 23 senede ülkeyi getirdiği uçurum sonrasında Türk milleti şimdiye kadar yaşamadığı derecede ağır bir ekonomik krizi iliklerine kadar hissederek yaşar ve isyan ederken, iktidarın ekonomide ülkeyi getirdiği noktayı eleştiren muhalefetin ortaya koyduğu hiçbir somut,farklı,alternatif politik çözüm seti bulunmamaktadır.

Tam aksine 2023 seçimleri öncesinde muhalefet bloğu Türkiye’yi bu hale getirmiş olan Neo-liberal politikaların en önemli yerli ve yabancı temsilcilerini bir araya getirdiği bir “EKONOMİ A TAKIMI” oluşturarak bu AKP’nin aynısı ekonomik politikaları savunan,küreselci,IMF ve Dünya Bankası reçetelerini “Çözüm” olarak dayatan,küresel finans oligarşisinin çıkarlarına hizmet eden anlayışı Türk milletine “Çıkış yolu” olarak sunan ekibi “Özel bir lansman” ile tanıtmıştır.

DİP DALGA HAREKETİ @DipDalgaHareketi olarak kuracağımız partinin “ALTERNATİF SİYASAL PROGRAMI” içerisindeki EKONOMİ bölümünü ortaya koyarken öncelikle bir ana hat çizmekteyiz…

Bu ana hattın başlıca ve bir numaralı özelliği Türkiye’de yaklaşık 45 senedir aralıksız şekilde uygulanan ve sadece ekonomik olarak değil sosyolojik ve siyasal sisteme de son derece büyük darbe vuran “Neo-Liberal Politikaları” reddeden bir anlayış ve ideolojik konumlanma üzerine bina edilmiş olmasıdır. Ekonomik sistemimiz aynı zamanda MİLLİYETÇİ DEMOKRATİK SOL özgün ideolojik konumlanmamızın en önemli ve stratejik “Taşıyıcı Kolonlarından” birisi olacaktır.

Ekonomi politikamızın ana çerçevesi;katma değeri yüksek sektörlerde yoğunlaşmış üretim,kalkınma politikaları ekseninde oluşturulan planlı ve devletin başta eğitim,sağlık,enerji,telekomünikasyon gibi stratejik sektörlerde bizzat kamu iktisadi teşekkülleri ve çoğunluk hissesini elinde tutacağı özel sektör işbirliği ile ekonominin içerisinde bulunacağı,planlı ve “Sosyal Korporasyonu” merkezine alacak bir “Planlı Karma Ekonomik Model” olarak çizilmiştir.

Keza ekonomik sistemimiz vergi-maliye-finans-bankacılık ayakları ve milli sermayenin “Yeniden Dağıtımı” modellemesi ve “Sosyal Adalet ve Gelir Adaleti” politikalarının aşağıda detayları ile açıklayacağımız uygulamaları ile desteklenecektir.

Tasarladığımız “ALTERNATİF EKONOMİK MODEL” neo-liberalizmin serbest piyasa odaklı,milli ekonomik çıkarların çokuluslu şirketlerin ve küresel finans oligarşisinin çıkarlarına kurban edildiği,devletin tüm düzenleyici rolünün ortadan kaldırılıp,ekonomiyi tamamen özel ektöre temsil eden yaklaşımı ile sol ekonomik felsefenin devletçi planlama anlayışı arasında “Dengeleyici” alternatif bir 3. YOL önermektedir.

Tasarladığımız “ALTERNATİF EKONOMİK MODEL” içerisinde devlet-güçlendireceğimiz ve örgütlülük ve yaygınlığını maksimum seviyeye çıkartacağımız sendikalar-işveren sendikaları arasında son derece güçlü bir işbirliğini vurgulayan “EKONOMİK 3’LÜ SAÇ AYAĞI” taşıyıcı kolon olurken, sosyal adalet ve gelir eşitliğini merkeze alınmaktadır.

Tasarladığımız “ALTERNATİF EKONOMİK MODELİN” ana ilkeleri şunlardır:

1-Planlı Kalkınma:  Katma değeri yüksek sektörlerde (teknoloji,yenilenebilir enerji,biyoteknoloji,ileri ve uç ürün imalatı) üretime odaklanan, uzun vadeli stratejik planlamaya dayalı bir ekonomi.

2-Devletin Stratejik Rolü: Eğitim, sağlık, enerji gibi temel sektörlerde kamu iktisadi teşekküllerinin (KİT) öncülüğü ve özel sektörle ortaklık (Kamu-Özel İşbirliği, KÖİ).

3- Sosyal Korporatizm: Devlet, işçi sendikaları ve işverenler arasında üçlü müzakere mekanizmalarıyla ekonomik politikaların belirlenmesi.

4-Sosyal Adalet ve Gelir Dağılımı: Vergi sistemi, sosyal transferler ve kamu hizmetleriyle gelir eşitsizliklerinin azaltılması.

 

5-Sürdürülebilirlik: Çevresel sürdürülebilirlik ve yenilenebilir enerjiye dayalı bir kalkınma modeli.

 

“ALTERNATİF EKONOMİK MODELİMİZİN” ANA HATLARI:

 

  1. Planlı Kalkınma ve Katma Değeri Yüksek Üretim

 

Stratejik Sektörlerin Belirlenmesi:

Eğitim: Yüksek teknoloji ve inovasyon odaklı bir işgücü yaratmak için STEM (bilim, teknoloji, mühendislik, matematik) eğitimine yatırım. Finlandiya modelinden ilham alınarak, ücretsiz ve eşitlikçi eğitim sistemi güçlendirilir.

Sağlık: Evrensel sağlık hizmetleri sunan kamu hastaneleri ve şehir hastanelerinde çoğunluk hissesi devlette olacak şekilde KÖİ modelleri. Singapur’un sağlık sistemindeki kamu-özel dengesi örnek alınabilir.

Enerji: Yenilenebilir enerji (güneş, rüzgar, hidrojen) ve enerji verimliliği projelerine odaklanan KİT’ler (örneğin, Norveç’in Equinor modeli). Devlet, enerji sektöründe stratejik lider olur, ancak özel sektör inovasyonu teşvik edilir.

Teknoloji ve İleri İmalat: Güney Kore’nin Samsung ve Hyundai gibi ulusal şampiyonlar yaratma stratejisi örnek alınarak, yapay zeka, biyoteknoloji ve savunma sanayii gibi alanlarda yerli firmalar desteklenir.

Beş Yıllık Kalkınma Planları: Türkiye’nin mevcut kalkınma planları güçlendirilerek, katma değerli sektörlere yönelik somut hedefler konur. Devlet Planlama Teşkilatı (kalkınma ajansları aracılığıyla) yeniden yapılandırılır.

Ar-Ge ve İnovasyon: Ar-Ge harcamaları GSYH’nin %3’üne çıkarılır (İsveç: %3,4). Üniversite-sanayi işbirliği teşvik edilir, teknoloji parkları ve kuluçka merkezleri yaygınlaştırılır.

  1. Devletin Rolü ve Kamu-Özel İşbirliği

 

Kamu İktisadi Teşekkülleri (KİT): Eğitim, sağlık ve enerji gibi stratejik sektörler için yeni kurulacak KİT’ler eli ile, çoğunluk hissesi devlette olacak şekilde yeniden yapılandırılacaktır.

Örneğin, TEİAŞ,EÜAŞ veya Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) gibi kurumların,hem kamu çıkarlarını koruması hem de küresel rekabete açılmasına yönelik yeni bir yapılanma içerisine girmesi sağlanacaktır.

Kamu-Özel İşbirliği (KÖİ): Mevcut KÖİ projelerindeki (örneğin, Osmangazi Köprüsü, şehir hastaneleri) garanti ödeme anlaşmaları iptal edilecek bunun yerine devletin çoğunluk hissesine sahip olduğu ortaklıklar kurulması temel prensip olarak benimsenecektir.. Kurulan ortaklıklardaki “Gelir paylaşımı”,” ALTERNATİF EKONOMİK MODELİMİZ” çerçevesinde kamu çıkarlarını önceler

Sendikalar ve İşverenlerle İşbirliği:

“ALTERNATİF EKONOMİK MODELİMİZİN” ana taşıyıcı kolonu olan “sosyal korporatizm” çerçevesinde, devlet, işçi sendikaları ve işverenler arasında düzenli müzakereler yürütür. Ücret politikaları, çalışma koşulları ve sosyal haklar bu üçlü yapı içinde belirlenir.

  1. Sosyal Korporatizm

 

Üçlü Müzakere Sistemi: İskandinav ülkelerindeki gibi, devlet, işçi sendikaları ve işverenler arasında resmi bir müzakere platformu kurulur. Bu platform, asgari ücret, sosyal güvenlik reformları ve vergi politikalarını koordine eder.

Sendikaların Güçlendirilmesi: Türkiye’de sendikalaşma oranı (%14 civarı, 2024) düşüktür. Kuracağımız HALK İKTİDARI’nda sendikaların güçlendirilmesi için radikal şekilde yasal düzenlemeler yapılacak ve toplu iş sözleşmesi süreçleri yaygınlaştırılacaktır.

Sosyal Diyalog: İşgücü piyasasında esnekliği korurken, çalışanların haklarını güvence altına alan politikalar geliştirilir. Buna en güzel örnek Danimarka’nın esnek işgücü piyasası + güçlü sosyal güvenliği birleştiren “flexicurity” modelidir.

“ALTERNATİF EKONOMİK MODELİMİZİN” Vergi-Maliye-Finans-Bankacılık Ayakları:

Tasarladığımız “ALTERNATİF EKONOMİK MODELDE”, vergi, maliye, finans ve bankacılık sistemi, sosyal adalet ve gelir dağılımını iyileştirmek için yeniden yapılandırılacaktır. Aşağıda her bir ayak detaylıca açıklanmıştır:

 

  1. Vergi Sistemi
  • İlerici (Progressive) Vergilendirme:

Gelir Vergisi: Yüksek gelir gruplarına daha yüksek vergi oranları uygulanır. Örneğin, İskandinav ülkelerinde gelir vergisi oranları %50-60’a ulaşabilir. Türkiye’de mevcut gelir vergisi dilimleri (2024: %15-40) daha kademeli hale getirilir; en yüksek dilim %50’ye çıkarılır.

Servet Vergisi: Büyük servetlere (örneğin, 100 milyon TL üzeri) yıllık %1-2 oranında servet vergisi getirilir (İspanya ve Norveç örnekleri). Bu, gelir eşitsizliğini azaltır.

Kurumlar Vergisi: Çok uluslu şirketlere ve yüksek kârlı firmalara daha yüksek vergiler uygulanır (örneğin, %25-30). Küçük ve orta ölçekli işletmeler (KOBİ) için ise vergi teşvikleri artırılır.

Dolaylı Vergilerin Azaltılması: Türkiye’de dolaylı vergiler (KDV, ÖTV) toplam vergi gelirinin %65’ini oluşturur ve düşük gelir gruplarını orantısız etkiler. KDV oranı temel ihtiyaç maddelerinde (gıda, sağlık) düşürülür (örneğin, %8’den %1’e).

Çevresel Vergiler: Karbon vergisi ve çevre dostu olmayan üretim süreçlerine yönelik vergiler getirilir (İsveç modeli). Bu gelirler, yenilenebilir enerji projelerine yönlendirilir.

Vergi Kaçakçılığı ile Mücadele: Dijital vergi sistemleri ve yapay zeka destekli denetimlerle vergi kaçakçılığı önlenir. Norveç’in şeffaf vergi sistemi örnek alınabilir.

  1. Maliye Politikası

 

Sosyal Transferler: Vergi gelirlerinin önemli bir kısmı, sosyal refah programlarına (eğitim, sağlık, sosyal yardım) yönlendirilir. Örneğin, 2023’te Türkiye’nin vergi geliri 4,5 trilyon TL idi; bu gelirin %30-40’ı sosyal programlara ayrılabilir.

Koşullu Nakit Transferleri: Düşük gelirli hanelere veya gençlere (örneğin, 18-24 yaş) koşullu nakit transferleri yapılır. Finlandiya’nın ETG denemeleri örnek alınabilir; ancak Türkiye için başlangıçta daha hedefe yönelik transferler (örneğin, eğitim veya istihdam koşuluna bağlı) uygulanabilir.

Bütçe Disiplini: KÖİ projelerindeki garanti ödemeleri gibi uzun vadeli yükler azaltılır. Kamu harcamaları, katma değerli sektörlere ve sosyal adalete odaklanır.

Kamu Bankalarının Rolü: Ziraat Bankası, Halkbank gibi kamu THINK-tank: **kamu bankaları, katma değerli üretimi desteklemek için düşük faizli krediler sağlar (Güney Kore modeli). Özel bankalar da bu politikaya teşvik edilir.

Yatırım Bankacılığı: Devlet destekli bir yatırım bankası kurularak, yenilenebilir enerji, teknoloji ve sağlık gibi stratejik sektörlere finans Facil finansman sağlanır (Almanya modeli örnek alınabilir).

Finansal Kapsayıcılık: Finansal piyasalarda deregülasyona karşı düzenlemeler kaldırılarak risk azaltılır ve küçük işletmelere destek sağlanır.

Sermaye Kontrolü: Sermaye hareketlerinin serbestleştirilmesi yerine daha sıkı düzenlemeler getirilir. Örneğin, yabancı sermaye giriş-çıkışları izlenir ve gerektiğinde müdahale edilir.

Kalkınma Bankaları: Devlet kontrolündeki kalkınma bankaları, stratejik sektörlerdeki KOBİ’lere ve yenilikçi girişimlere finansman sağlar. Örneğin, Türkiye Kalkınma Bankası gibi bir kurum, teknoloji ve yeşil enerji projelerine odaklanabilir.

Finansal Kapsayıcılık ve Risk Yönetimi: Finansal piyasalarda riskli yatırımları teşvik etmek için düzenlemeler sıkılaştırılır, yüksek riskli spekülatif yatırımlar vergilendirilir.

  1. Milli Sermayenin Yeniden Dağıtımı

 

Sosyal Adalet ve Gelir Adaleti Mekanizmaları:

Evrensel Sağlık ve Eğitim: Ücretsiz, yüksek kaliteli sağlık ve eğitim hizmetleri, tüm vatandaşlara eşit şekilde sunulur (İskandinav modeli).

Koşullu Nakit Transferleri: Düşük gelirli hanelere veya işsiz gençlere eğitim/istihdam koşuluna bağlı düzenli ödemeler yapılır.

Kamu İstihdam Programları: Devlet, gençler ve dezavantajlı gruplar için istihdam garantili iş programları düzenler (Norveç’in kamu istihdam programları örnek alınabilir).

Konut Desteği: Düşük gelirli hanelere uygun fiyatlı konut sağlanır (Singapur’un HDB modeli).

Zenginlik Paylaşımı: Yüksek gelir ve servet vergileriyle finanse edilen sosyal programlar, milli sermayenin adil dağıtımını sağlar.

Eğitim Reformu: Finlandiya modeline benzer şekilde, STEM odaklı, eşitlikçi bir eğitim sistemi kurulur. Devlet, teknoloji ve inovasyon eğitimine öncelik verir.

Sağlık Sistemi: Kamu hastaneleri güçlendirilir, şehir hastaneleri devlet kontrolüne alınır, özel sektörle ortaklıklar gelir paylaşımı odaklı yapılır.

Enerji: Yenilenebilir enerji projelerine devlet öncülüğü yapılır (örneğin, TPAO’nun yenilenebilir enerji kolunun kurulması).

Vergi ve Maliye: İlerici vergi sistemi, dolaylı vergilerin azaltılması ve çevresel vergilerle gelir adaleti sağlanır.

Finans: Kamu bankaları, katma değerli sektörlere düşük faizli kredi sağlar. Özel bankalar, sosyal sorumluluk projelerine teşvik edilir.

Sosyal Adalet: Koşullu nakit transferleri, kamu istihdam programları ve uygun fiyatlı konut projeleriyle gelir eşitsizliği azaltılır.

  1. Sosyal Adalet ve Gelir Adaleti Mekanizmaları
  • İlerici Vergilendirme:
    • Yüksek gelir ve servet vergileriyle zenginlerden alınan kaynak, sosyal programlara yönlendirilir.
    • Örnek: Norveç’te yüksek gelirli bireylerden %50-60 oranında vergi alınır, bu gelir sosyal refah için kullanılır.
  • Evrensel Sosyal Hizmetler:
    • Ücretsiz sağlık ve eğitim, tüm vatandaşlara eşit erişim sağlar (İsveç modeli).
    • Türkiye’de mevcut SGK sistemi güçlendirilir, özel sağlık sigortası zorunluluğu kaldırılır.
  • Koşullu Nakit Transferleri:
    • Düşük gelirli hanelere veya gençlere eğitim/istihdam koşuluna bağlı düzenli ödemeler (Finlandiya’nın ETG denemeleri).
    • Örneğin, 18-24 yaş aralığındaki gençlere aylık 1000-2000 TL eğitim/iş koşuluyla ödeme yapılabilir.
  • Kamu İstihdam Programları:
    • Devlet, gençler ve dezavantajlı gruplar için iş garantili programlar düzenler (Danimarka’nın flexicurity modeli).
  • Konut Politikası:
    • Singapur’un HDB modeli gibi, devlet düşük gelirli hanelere uygun fiyatlı konut sağlar.
  • Sendikal Güçlendirme:
    • Sendikaların toplu iş sözleşmesi süreçlerinde daha fazla söz hakkı olur, işçi hakları korunur.

Vergi Sisteminin Temel İlkeleri:

 

Bu modelde vergi sistemi, şu ilkeler üzerine inşa edilir:

 

İlerici (Progressive) Vergilendirme: Daha yüksek gelir ve servet sahiplerinden daha yüksek oranda vergi alınır, böylece gelir eşitsizliği azaltılır.

Adalet ve Şeffaflık: Vergi sistemi, düşük gelir gruplarını korur ve vergi kaçakçılığını önlemek için şeffaf ve dijitalleştirilmiş bir yapıya dayanır.

Sürdürülebilirlik: Çevresel vergilerle hem çevre korunur hem de ek gelir sağlanır.

Sosyal Refahın Finansmanı: Vergi gelirleri, eğitim, sağlık, enerji gibi stratejik sektörlere ve sosyal transferlere yönlendirilir.

Ekonomik Kalkınmayı Destekleme: Katma değerli sektörlerde (teknoloji, yenilenebilir enerji) üretimi teşvik etmek için KOBİ’lere ve inovasyona vergi teşvikleri sunulur.

Vergi Türleri ve Yapısıa. Gelir Vergisi

 

İlerici Gelir Vergisi:

Mevcut Durum (Türkiye, 2024): Türkiye’de gelir vergisi oranları %15-40 arasında kademelidir. Örneğin, 2024’te yıllık 110.000 TL’ye kadar gelirler %15, 3.000.000 TL üzeri gelirler %40 oranında vergilendiriliyor.

“ALTERNATİF EKONOMİK MODELİMİZ” çerçevesinde, daha kademeli ve yüksek oranlı bir sistem:

%15: Yıllık 150.000 TL’ye kadar (düşük gelir grupları korunur).

%25: 150.001-500.000 TL arası.

%35: 500.001-1.500.000 TL arası.

%45: 1.500.001-5.000.000 TL arası.

%55: 5.000.001 TL ve üzeri.

Burada tasarladığımız “ALTERNATİF EKONOMİK MODELİN” amacı yüksek gelir gruplarından daha fazla vergi alınarak sosyal refah programları finanse edilmesidifr..

Vergi Muafiyetleri ve İndirimler:

Düşük gelirli hanelere (örneğin, asgari ücret civarı) vergi muafiyeti sağlanacaktır.

Eğitim, sağlık ve çocuk bakımı gibi harcamalar için vergi indirimleri uygulanacakır.

Genç girişimciler (18-30 yaş) için ilk 5 yıl gelir vergisi muafiyeti sağlanır.2. 5.yıl bu muafiyet %50 olarak uygulanacaktır.

  1. Servet Vergisi

 

Tanım: Büyük servetlere (gayrimenkul, finansal varlıklar, şirket hisseleri) yıllık bir vergi uygulanır.

Örnek: İspanya’da 700.000 Euro üzeri servetlere %0,2-3,5 oranında servet vergisi uygulanıyor. Norveç’te ise 1,7 milyon NOK (~150.000 USD) üzeri servetlere %1-1,1 vergi getiriliyor.

“ALTERNATİF EKONOMİK MODEL” tasarımımıza göre 100 milyon TL üzeri servetler (gayrimenkul, hisse senedi, banka mevduatı vb.).

Oran: %1-2 kademeli oran (örneğin, 100-500 milyon TL için %1, 500 milyon TL üzeri için %2).

Uygulama: Servet vergisi, servet eşitsizliğini azaltmak ve sosyal transferleri finanse etmek için kullanılır. Türkiye’de 2023’te en zengin %1’lik kesimin toplam servetin ~%40’ını elinde tuttuğu tahmin ediliyor; bu vergi, bu konsantrasyonu azaltabilir.

Zorluklar: Servet vergisi, sermaye kaçışına yol açabilir. Bu nedenle, sermaye hareketleri için sıkı denetim ve uluslararası işbirliği (örneğin, OECD ile) gerekir.

  1. Kurumlar Vergisi

 

Mevcut Durum: Türkiye’de 2024’te kurumlar vergisi oranı %20 (bazı sektörlerde %25).

Önerilen Sistem:

Kademeli Oranlar:

KOBİ’ler için: %10-15 (küçük işletmeleri desteklemek için).

Büyük şirketler için: %25.

Çok uluslu şirketler ve yüksek kârlı firmalar için: %30.

Teşvikler: Katma değerli sektörlerde (teknoloji, yenilenebilir enerji, biyoteknoloji) faaliyet gösteren firmalara 10 yıl vergi indirimi (Güney Kore modeli).

Minimum Küresel Vergi: OECD’nin önerdiği %15 minimum kurumlar vergisi, çok uluslu şirketlerin vergi cennetlerine kaçışını önlemek için uygulanır.

Örnek: Güney Kore, teknoloji firmalarına (örneğin, Samsung) Ar-Ge teşvikleri ve vergi indirimleri sağlayarak katma değerli üretimi artırmıştır.

  1. Dolaylı Vergiler (KDV, ÖTV)

 

Mevcut Durum: Türkiye’de dolaylı vergiler (KDV ve ÖTV), 2023’te toplam vergi gelirinin ~%65’ini oluşturuyor (4,5 trilyon TL’nin ~2,9 trilyon TL’si). Bu, düşük gelir gruplarını orantısız etkiliyor.

“ALTERNATİF EKONOMİK MODELİMİZ” ile Tasarlanan Sistem:

KDV: Temel ihtiyaç maddelerinde (gıda, sağlık, eğitim materyalleri) KDV oranı %1’e düşürülecektir.Lüks tüketim mallarında ise %18-25 oran korunur veya artırılır (İsveç’te gıdada KDV %12, lüks ürünlerde %25).

ÖTV: Çevre dostu olmayan ürünlere (fosil yakıtlı araçlar, tek kullanımlık plastikler) yüksek ÖTV uygulanır. Elektrikli araçlar ve yenilenebilir enerji ekipmanları için ÖTV muafiyeti getirilir.

Amaç: Dolaylı vergilerin payı azaltılarak, vergi yükü yüksek gelir gruplarına kaydırılır. Örneğin, Danimarka’da dolaylı vergiler toplam gelirin %30’unu oluştururken, ilerici gelir vergileri ağırlıklıdır.

  1. Çevresel Teşvikler

 

Çevre Dostu Teşvikler: Yenilenebilir enerji yatırımları için vergi indirimleri ve sübvansiyonlar (Norveç’in elektrikli araç teşvikleri gibi).

  1. Diğer Vergiler

 

Emlak Vergisi: Büyük gayrimenkul sahiplerine (örneğin, birden fazla konuta sahip olanlar) artan oranlı emlak vergisi.

Finansal İşlem Vergisi: Spekülatif finansal işlemlere (örneğin, yüksek frekanslı borsa işlemleri) %0,1-0,5 oranında vergi (Fransa modeli).

Dijital Hizmet Vergisi: Çok uluslu teknoloji şirketlerinin (Google, Amazon) Türkiye’deki gelirlerine %7,5 vergi (mevcut sistem korunur ve güçlendirilir).

  1. Sosyal Adalet ve Gelir Adaleti Mekanizmaları

 

Vergi sistemi, sosyal adalet ve gelir eşitliğini sağlamak için şu mekanizmalarla desteklenir:

  1. Vergi Gelirlerinin Sosyal Programlara Yönlendirilmesi

 

Evrensel Hizmetler: Vergi gelirlerinin %30-40’ı (2023 için ~1,35-1,8 trilyon TL) ücretsiz eğitim, sağlık ve sosyal güvenlik hizmetlerine ayrılır.

Eğitim: Finlandiya modeli gibi, tüm vatandaşlara eşit ve ücretsiz eğitim sunulur. STEM odaklı programlar için ek fonlar ayrılır.

Sağlık: Evrensel sağlık sistemi, kamu hastaneleri ve devlet kontrolündeki şehir hastaneleriyle güçlendirilir.

Koşullu Nakit Transferleri: Düşük gelirli hanelere veya gençlere (18-24 yaş) eğitim/istihdam koşuluna bağlı aylık ödemeler. Örneğin, aylık 1000-2000 TL transfer, Finlandiya’nın evrensel temel gelir denemelerinden uyarlanabilir.

Konut Desteği: TOKİ “Lüks Konut Projeleri” veya arsa üretim/satış projelerinden çekilerek  tamamen düşük gelirli hanelere uygun fiyatlı konut sağlanacak,bu konutlar sağlanırken kamu bankaları uzun vadeli ve çok düşük faizli krediler sağlayacaktır.

Ayrıca “Vergi gelirleri”, kamu konut projelerini finanse eder.

  1. Gelir Eşitsizliğini Azaltma

Gini Katsayısı Hedefi:

Türkiye’de 2023’te “Gelir eşitsizliğini ölçmek” için kullanılan uluslar arası derecelendirme standardı olan Gini katsayısı 0,41 (gelir eşitsizliği göstergesi; 0 tam eşitlik, 1 tam eşitsizlik). Hedef uygulanacak bu bütünleşik ekonomi politikaları ile bu oranın en düşük olduğu İskandinav ülkelerindeki gibi oranlara (0,25-0,30) düşürmek olacaktır.

Servet Konsantrasyonunun Azaltılması:

Servet vergisi ve yüksek gelir vergileriyle, en zengin %1’lik kesimin servet payı (%40) azaltılacaktır.

Asgari Ücret Desteği: Vergi muafiyetleriyle asgari ücretin reel değeri korunur. Asgari ücret vergiden muafv tutulacaktır.

  1. Şeffaflık ve Vergi Kaçakçılığıyla Mücadele

 

Dijital Vergi Sistemi: Vergi beyanları ve ödemeler için yapay zeka destekli dijital platformlar kullanılır (Estonya’nın e-vergi sistemi).

Uluslararası İşbirliği: OECD ve G20 ile vergi cennetlerine karşı mücadele edilir, çok uluslu şirketlerin vergi kaçırması önlenir.

Denetim: Vergi kaçakçılığına karşı bağımsız denetim kurumları güçlendirilir.

KOBİ Teşviklerinin AmaçlarıKOBİ’lere yönelik vergi teşvikleri, önerilen karma ekonomik modelin sosyal adalet ve katma değerli üretim hedefleriyle uyumlu olarak şu amaçlara hizmet eder:

 

Ekonomik Kalkınma: KOBİ’lerin katma değeri yüksek sektörlerde (teknoloji, yenilenebilir enerji, biyoteknoloji, ileri imalat) büyümesini teşvik ederek ihracata dayalı büyümeyi artırmak.

İstihdam Yaratımı: KOBİ’ler, Türkiye’de toplam istihdamın yaklaşık %73’ünü sağlar (2023 verileri). Teşvikler, özellikle genç ve kadın istihdamını artırmayı hedefler.

Gelir Adaleti: KOBİ’ler, yerel ekonomilere katkıda bulunarak bölgesel eşitsizlikleri azaltır. Teşvikler, az gelişmiş bölgelerdeki KOBİ’lere öncelik verir.

İnovasyon ve Ar-Ge: Teknoloji odaklı KOBİ’lerin Ar-Ge kapasitesini artırarak küresel rekabette öne çıkmasını sağlamak.

Sürdürülebilirlik: Çevre dostu üretim süreçlerini benimseyen KOBİ’lere ek teşvikler sunarak çevresel sürdürülebilirliği desteklemek.

KOBİ’lere Yönelik Vergi Teşvik Türleria. Kurumlar Vergisi İndirimleri

  • Mevcut Durum (Türkiye, 2024): Türkiye’de kurumlar vergisi oranı %20, bazı sektörlerde %25. KOBİ’ler için sınırlı teşvikler mevcut (örneğin, teknoparklarda %100 vergi muafiyeti).
  • Önerilen Sistem:

Düşük Kurumlar Vergisi Oranı:

KOBİ’ler için kurumlar vergisi oranı %10-15’e düşürülür. Örneğin:

Yıllık cirosu 50 milyon TL’ye kadar olan KOBİ’ler için: %10.

50-100 milyon TL arası için: %12.

100 milyon TL üzeri için: %15 (hala büyük şirketlerden düşük).

Hedef Sektörler için Ek İndirim: Katma değerli sektörlerde (yapay zeka, yenilenebilir enerji, biyoteknoloji, savunma sanayii) faaliyet gösteren KOBİ’lere %5 ek indirim. Örneğin, bir teknoloji KOBİ’si %5 kurumlar vergisi ödeyebilir.

Yeni Girişimler: İlk 5 yıl için KOBİ’lere %100 kurumlar vergisi muafiyeti sağlanacaktır.

  1. Ar-Ge ve İnovasyon Teşvikleri
  • Ar-Ge Vergi İndirimi:
    • KOBİ’lerin Ar-Ge harcamalarının %100’ü kurumlar vergisinden düşülür. Ek olarak, Ar-Ge harcamalarının %50’si devlet tarafından sübvanse edilir (İsveç modeli).
    • Örneğin, bir KOBİ 1 milyon TL Ar-Ge harcaması yaparsa, bu tutar vergiden düşülür ve 500.000 TL devlet desteği alır.
  • İnovasyon Kredisi: Ar-Ge projeleri için düşük faizli veya faizsiz krediler sağlanır. Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası, bu tür projeleri finanse etmek için yeniden yapılandırılır.
  • Örnek: İsveç’te Ar-Ge harcamaları GSYH’nin %3,4’üne ulaşıyor ve KOBİ’ler bu harcamaların büyük kısmını vergi indirimleri ve devlet hibeleriyle finanse ediyor.
  1. Bölgesel Kalkınma Teşvikleri
  • Az Gelişmiş Bölgelere Öncelik: Türkiye’de doğu ve güneydoğu bölgeleri (örneğin, Van, Şırnak, Diyarbakır) ekonomik olarak geri kalmış durumdadır. Bu bölgelerdeki KOBİ’lere:
    • %100 kurumlar vergisi muafiyeti (5 yıl).
    • Çalışan başına SGK prim muafiyeti (örneğin, 3 yıl boyunca).
    • Düşük faizli altyapı kredileri (örneğin, fabrika kurulumu için).
  • Örnek: Türkiye’de mevcut Bölgesel Teşvik Sistemi (6 bölgeye ayrılmış teşvikler) güçlendirilir. Örneğin, 6. Bölge’deki (en az gelişmiş) KOBİ’lere 10 yıl vergi muafiyeti ve enerji sübvansiyonları sağlanabilir.
  • Amaç: Bölgesel eşitsizlikleri azaltmak ve yerel istihdamı artırmak.
  1. İstihdam Teşvikleri
  • Genç ve Kadın İstihdamı: 18-30 yaş arası gençler ve kadın çalışanlar için KOBİ’lere SGK prim muafiyeti (örneğin, ilk 2 yıl %100, sonraki 2 yıl %50).
  • Örnek: Danimarka’nın “flexicurity” modelinde, işverenler genç istihdamı için vergi indirimleri alır ve bu, genç işsizlik oranını %7’nin altına düşürmüştür (Türkiye’de 2024’te %17).
  • Eğitim ve Staj Programları: KOBİ’lerin stajyer veya çırak istihdam etmesi durumunda, bu çalışanların maaşlarının %50’si devlet tarafından karşılanır.
  1. Çevresel Teşvikler
  • Yeşil Üretim Teşvikleri:
    • Yenilenebilir enerji kullanan veya çevre dostu üretim yapan KOBİ’lere %5 ek kurumlar vergisi indirimi.
    • Karbon ayak izini azaltan KOBİ’lere enerji maliyetlerinde %50 sübvansiyon.
  • Örnek: Norveç’te, elektrikli araç üreten veya yenilenebilir enerjiye yatırım yapan KOBİ’ler, %100 vergi muafiyeti ve düşük faizli krediler alıyor.
  • Uygulama: Türkiye’de güneş ve rüzgar enerjisi ekipmanları üreten KOBİ’lere özel teşvik paketleri sunulabilir.
  1. İhracat Teşvikleri
  • İhracat Odaklı KOBİ’ler:
    • İhracat gelirlerinin %50’si kurumlar vergisinden muaf tutulur (Güney Kore ve Singapur modeli).
    • İhracatçı KOBİ’lere lojistik maliyetlerde %30 sübvansiyon.
  • Örnek: Türkiye’de 2023’te ihracat 255 milyar USD idi; KOBİ’lerin ihracattaki payı %30 civarında. Bu payı %50’ye çıkarmak için teşvikler artırılır.
  1. Girişimcilik ve Startup Teşvikleri
  • Startup’lar için Vergi Muafiyeti:
    • İlk 5 yıl %100 kurumlar vergisi muafiyeti.
    • Yatırımcılar için melek yatırım teşvikleri (örneğin, startup yatırımlarında %50 vergi indirimi).
  • Teknoloji Parkları: Teknoparklarda faaliyet gösteren KOBİ’lere mevcut %100 vergi muafiyeti devam ettirilir ve bu model, tüm illere yaygınlaştırılır.
  • Örnek: Singapur’da startup’lar için 3 yıl boyunca %0 kurumlar vergisi uygulanıyor, bu da teknoloji ekosistemini güçlendirdi.
  1. Uygulama Mekanizmalarıa. Yönetim ve Denetim
  • KOSGEB’in Yeniden Yapılandırılması: Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi (KOSGEB), teşviklerin dağıtımı ve denetimi için merkezi bir kurum olur. KOSGEB, sektörel ve bölgesel hedeflere göre teşvik paketleri tasarlar.
  • Dijital Platform: Teşvik başvuruları, şeffaf ve hızlı bir dijital platform üzerinden yapılır (Estonya’nın e-vergi sistemi gibi). Yapay zeka destekli denetim, teşviklerin doğru kullanımı sağlar.
  • Bağımsız Denetim: Teşviklerin kötüye kullanımını önlemek için bağımsız bir denetim kurumu kurulur.
  1. Finansman
  • Kaynak: 2023’te Türkiye’nin vergi geliri 4,5 trilyon TL idi. Önerilen ilerici vergi sistemiyle (servet vergisi, yüksek gelir vergisi, karbon vergisi) bu gelir 5,5-6 trilyon TL’ye çıkabilir. KOBİ teşvikleri için bu gelirin %10’u (~550-600 milyar TL) ayrılabilir.
  • Kalkınma Bankaları: Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası, KOBİ’lere düşük faizli krediler sağlar. Örneğin, 10 milyar TL’lik bir fon, teknoloji ve yeşil enerji KOBİ’lerine dağıtılabilir.
  1. Hedef Sektörler
  • Teknoloji: Yapay zeka, yazılım, biyoteknoloji.
  • Yenilenebilir Enerji: Güneş, rüzgar, hidrojen enerjisi.
  • İleri İmalat: Robotik, otomasyon, savunma sanayii.
  • Tarım ve Gıda: Organik tarım, gıda teknolojileri.
  1. Sosyal Korporatizm Entegrasyonu
  • KOBİ’ler, işçi sendikaları ve devlet arasında sosyal diyalog platformlarında temsil edilir. Örneğin, KOBİ’lerin asgari ücret artışlarına uyumu için devlet, SGK prim muafiyetlerini artırır.

“ALTERNATİF EKONOMİK MODLELİMİZİN” KOBİ PROGRAMI özelindeki “Ekonomik Etki Hedefi”:

İhracat artışı: KOBİ’lerin ihracat payı %30’dan %50’ye çıkabilir (yıllık +50 milyar USD).

İstihdam: 500.000 yeni iş yaratımı (özellikle gençler ve kadınlar).

Bölgesel eşitsizlik: Az gelişmiş bölgelerde GSYH artışı %5-10.

KOOPERATİFLER:

Türkiye için tasarladığımız “ALTERNATİF EKONOMİ MODELİNDE” kooperatifler ve entegre üretim tesisleri, katma değerli üretim, sosyal adalet, gelir eşitliği ve bölgesel kalkınma hedeflerini gerçekleştirmede kritik bir rol oynayacaktır.

Kooperatifler, yerel toplulukların ekonomik katılımını artırarak neoliberal politikaların neden olduğu eşitsizlikleri azaltacak, entegre üretim tesisleri ise katma değerli üretim zincirlerini güçlendirerek ekonomik verimliliği ve ihracatı artırılmasında önemli bir işleve sahip olacaktır.

Bu iki yapı, “ALTERNATİF EKONOMİK MODELİMİZİN” ana taşıyıcı kolonu olan sosyal korporatizmle uyumlu olarak, devlet, özel sektör ve yerel topluluklar arasında bir köprü görevi görecektir.

Şimdi “ALTERNATİF EKONOMİK MODELİMİZDE” kooperatifler ve entegre üretim tesislerinin rolünü detayları ile ve Dünya’dan örneklendirmeler ile aktaracağız:

Kooperatiflerin ve Entegre Üretim Tesislerinin Rolüa. Kooperatiflerin RolüKooperatifler, bireylerin veya küçük işletmelerin bir araya gelerek ortak ekonomik, sosyal ve çevresel hedeflere ulaşmasını sağlayan demokratik yapılar olarak işlev görür. Önerilen modelde kooperatifler şu rolleri üstlenir:

  • Gelir Adaleti: Kooperatifler, kârı üyeler arasında eşit paylaşarak gelir eşitsizliklerini azaltır.
  • Bölgesel Kalkınma: Az gelişmiş bölgelerde yerel üretimi ve istihdamı artırır.
  • Sosyal Korporatizm: İşçi, üretici ve tüketici kooperatifleri, devlet ve işverenlerle sosyal diyalog platformlarında temsil edilerek karar alma süreçlerine katılır.
  • Sürdürülebilirlik: Çevre dostu üretim ve tüketim modellerini teşvik eder (örneğin, organik tarım kooperatifleri).
  • İnovasyon: Teknoloji ve katma değerli üretimde kooperatif modelleriyle yerel girişimcilik desteklenir.
  1. Entegre Üretim Tesislerinin RolüEntegre üretim tesisleri, hammadde üretiminden nihai ürüne kadar tüm süreçleri tek bir çatı altında veya birbiriyle bağlantılı tesislerde birleştiren yapılar olarak tanımlanabilir. Bu tesisler, önerilen modelde şu rolleri oynar:
  • Katma Değer Yaratımı: Üretim zincirinin tüm aşamalarını kontrol ederek düşük değerli hammaddeleri yüksek değerli ürünlere dönüştürür.
  • Verimlilik: Ölçek ekonomilerinden yararlanarak maliyetleri düşürür ve küresel rekabet gücünü artırır.
  • İhracat Odaklılık: Katma değerli ürünlerin ihracatı, dış ticaret dengesini iyileştirir.
  • İstihdam: Entegre tesisler, birden fazla sektörde istihdam yaratır (örneğin, tarım, gıda işleme, teknoloji).
  • Sürdürülebilirlik: Enerji verimliliği ve çevre dostu teknolojilerle üretim süreçleri optimize edilir.
  1. Kooperatiflerin Modeldeki Yeri ve Teşvik Mekanizmalarıa. Kooperatif Türleri ve Fonksiyonları
  • Üretici Kooperatifleri: Çiftçiler, ziraatçiler veya küçük üreticiler bir araya gelerek tarım, gıda veya el sanatları gibi alanlarda üretim yapar. Örneğin, organik tarım kooperatifleri, yerel ürünleri işleyerek katma değer yaratır.
  • Tüketici Kooperatifleri: Tüketiciler, toplu satın alma gücüyle temel ihtiyaç maddelerini (gıda, enerji) daha uygun fiyatlarla temin eder.
  • İşçi Kooperatifleri: Çalışanlar, işletmenin sahibi olarak kârı paylaşır ve iş güvencesini artırır.
  • Kredi Kooperatifleri: Yerel topluluklara düşük faizli finansman sağlar, böylece girişimcilik desteklenir.
  1. Vergi ve Mali Teşvikler
  • Kurumlar Vergisi Muafiyeti:
    • Kooperatifler için ilk 5 yıl %100, sonraki 5 yıl %50 kurumlar vergisi muafiyeti.
    • Katma değerli üretim yapan kooperatifler (örneğin, teknoloji veya yenilenebilir enerji) için kalıcı %10 vergi oranı.
  • SGK Prim Desteği: Kooperatiflerde çalışanlar için 3 yıl boyunca %100 SGK prim muafiyeti.
  • Ar-Ge Teşvikleri: Teknoloji veya çevre dostu üretim yapan kooperatiflere Ar-Ge harcamalarının %100’ü için vergi indirimi ve %50 hibe.
  • Bölgesel Teşvikler: Az gelişmiş bölgelerdeki (örneğin, Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu) kooperatiflere 10 yıl vergi muafiyeti ve altyapı desteği (enerji, lojistik).
  • Hibe ve Kredi: KOSGEB ve Türkiye Kalkınma Bankası aracılığıyla kooperatiflere düşük faizli veya faizsiz krediler (örneğin, 1 milyon TL’ye kadar %0 faizli kredi).
  1. Örnekler ve Sentez
  • İtalya (Emilia-Romagna Bölgesi):
    • Emilia-Romagna’da kooperatifler, bölge GSYH’sinin %30’unu üretiyor. Tarım, gıda (örneğin, Parmigiano-Reggiano peyniri) ve imalat sektörlerinde kooperatifler, küresel pazarlarda rekabet ediyor.
    • Uygulama: Türkiye’de tarım kooperatifleri (örneğin, zeytinyağı, fındık) markalaşma ve ihracat için desteklenir. Örneğin, Tire Süt Kooperatifi gibi modeller yaygınlaştırılır.
  • İspanya (Mondragon Kooperatifi):
    • Mondragon, işçi kooperatifleri ağı olarak 80.000 çalışanıyla otomotiv, teknoloji ve eğitim sektörlerinde faaliyet gösteriyor. Kâr paylaşımı ve demokratik yönetim, gelir adaletini sağlıyor.
    • Uygulama: Türkiye’de savunma sanayii veya teknoloji kooperatifleri, Mondragon modeli gibi işçi sahipliğiyle kurulabilir.
  • İskandinav Modeli (Danimarka):
    • Danimarka’da tarım kooperatifleri (örneğin, Arla Foods) küresel gıda piyasasında lider. Kooperatifler, devlet destekli eğitim ve finansmanla güçlendiriliyor.
    • Uygulama: Türkiye’de süt, et ve organik tarım kooperatifleri, Arla modeli gibi markalaşarak ihracata yönlendirilir.
  1. Türkiye’ye Uyarlama
  • Mevcut Durum: Türkiye’de 2023 itibarıyla yaklaşık 30.000 kooperatif var, ancak çoğu tarım ve inşaat odaklı. Katma değerli üretimde kooperatiflerin payı düşük (~%1-2 GSYH)
  • “ALTERNATİF EKONOMİK MODELİMİZDE” :
    • Tarım Kooperatifleri: Fındık, zeytinyağı, incir gibi ürünlerde kooperatifler, işleme ve markalaşma süreçlerine entegre edilir. Örneğin, TARİŞ modeli güçlendirilecek,
    • Teknoloji Kooperatifleri: Yazılım ve yapay zeka alanında genç girişimcilerden oluşan kooperatifler kurulacak ve “Teknoparklarla” işbirliği yapılacak
    • Bölgesel Kooperatifler: Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da tarım ve hayvancılık kooperatifleri, devlet destekli entegre tesislerle birleştirilecek
    • Eğitim ve Danışmanlık: Kooperatif üyelerine yönetim, pazarlama ve teknoloji eğitimi verilecek (KOSGEB aracılığıyla).,
    • Veteriner Hizmetleri Desteği: Hayvancılık ve hayvansal gıda üretimi gerçekleştiren kooperatiflere devlet tarafından ücretsiz veteriner hekimliği desteği verilecek.
  1. Entegre Üretim Tesislerinin Modeldeki Yeri ve Fonksiyonları

 

Entegre üretim tesisleri, hammadde üretiminden nihai ürüne kadar tüm süreçleri birleştirerek katma değeri artırır.

Ortaya koyduğumuz modelde bu tesisler:

 

Değer Zinciri Kontrolü: Örneğin, tarım ürünlerinin işlenmesi, paketlenmesi ve markalaşması aynı tesiste yapılacak

İhracat Potansiyeli: Katma değerli ürünler (örneğin, organik gıda, ileri teknoloji malzemeleri) küresel pazarlara sunulacak.

İstihdam: Birden fazla sektörü kapsayan tesisler, yerel işgücünü istihdam edecek.

Verimlilik: Ölçek ekonomileriyle maliyetler düşürülecek.

 

Vergi ve Mali Teşvikler

 

Kurumlar Vergisi İndirimi: Entegre tesislere %10-15 kurumlar vergisi oranı, katma değerli üretim için %5 ek indirim sağlanacak.

Yatırım Desteği: Tesis kurulumu için %50 hibe sağlanacak (örneğin, 100 milyon TL’lik bir tesis için 50 milyon TL devlet desteği).

Enerji Sübvansiyonları: Yenilenebilir enerji kullanan tesislere enerji maliyetlerinde %50 indirim sağlanacak.

İhracat Teşvikleri: Entegre tesislerin ihracat gelirlerinin %75’i 5 yıl boyunca vergiden muaf olacak.

Dünya’dan Örnekler ve Sentez

Güney Kore (POSCO):

POSCO, çelik üretiminde entegre bir tesis olarak hammadde işleme, üretim ve ihracatı birleştiriyor. Devlet destekli krediler ve Ar-Ge teşvikleriyle küresel lider oldu.

Türkiye’de ise savunma sanayii (örneğin, ASELSAN) veya yenilenebilir enerji ekipmanları için entegre tesisler kurulacak. Örneğin, güneş paneli üretiminde hammadde (silikon) işleme ve panel üretimi tek tesiste yapılacak.

Almanya (Fraunhofer Enstitüleri):

Fraunhofer, entegre üretim tesisleriyle Ar-Ge ve üretimi birleştiriyor. Devlet-özel sektör işbirliğiyle finanse ediliyor.

Türkiye’de ise TÜBİTAK, entegre teknoloji tesisleri için lider olur. Örneğin, biyoteknoloji veya yapay zeka tesisleri kurulur.

Danimarka (Vestas):

Vestas, rüzgar türbini üretiminde entegre tesisler kullanıyor. Devlet, vergi indirimleri ve Ar-Ge hibeleriyle destekliyor.

Türkiye’de rüzgar ve güneş enerjisi ekipmanları için entegre tesisler, TPAO veya EÜAŞ liderliğinde kurulacak.

Türkiye’ye Uyarlama

 

Mevcut Durum: Türkiye’de entegre tesisler sınırlı (örneğin, PETKİM petrokimya tesisi-Aşağıda STRATEJİK PETROKİMYA HAMLESİ olarak detaylıca ele alınacaktır-).

Çoğu sektörde üretim zinciri parçalı.

“ALTERNATİF EKONOMİK MODELİMİZDE” Atılacak  Adımlar:

Tarım ve Gıda: Fındık veya zeytinyağı için entegre tesisler (hasat, işleme, paketleme, markalaşma) kurulur. Örneğin, Karadeniz’de fındık işleme tesisi, TARİŞ kooperatifleriyle entegre edilecek.

Yenilenebilir Enerji: Güneş paneli veya rüzgar türbini üretiminde entegre tesisler. Örneğin, Ege Bölgesi’nde güneş enerjisi tesisi, kooperatiflerle işbirliği yapacak.

Savunma Sanayii: ASELSAN ve ROKETSAN gibi kurumlar, entegre tesislerle yerli üretimi artıracak (örneğin, drone veya füze sistemleri).

Finansman: Türkiye Kalkınma Bankası,başlangıçta 20 milyar TL olması düşünülen bir fonla entegre tesis yatırımlarını destekleyecek

  1. Kooperatifler ve Entegre Tesislerin Birlikte Çalışması: Entegrasyon Modeli

 

Kooperatif-Tesis İşbirliği: Kooperatifler, hammadde tedariki ve yerel işgücü sağlar; entegre tesisler ise işleme, üretim ve ihracatı gerçekleştirir.

Örnek: Karadeniz’de fındık kooperatifleri, hammaddeyi entegre bir fındık işleme tesisine sağlar. Tesis, fındığı çikolata veya fındık yağı gibi katma değerli ürünlere dönüştürerek ihraç eder. Kâr, kooperatif üyeleriyle paylaşılır.

Devlet Desteği: Devlet, kooperatif-tesis işbirliğini vergi indirimleri, hibe ve altyapı destekleriyle teşvik eder.

Bölgesel Kalkınma: Az gelişmiş bölgelerde kooperatifler ve tesisler, yerel ekonomiyi canlandırır. Örneğin, Şırnak’ta hayvancılık kooperatifleri, entegre bir et işleme tesisiyle desteklenir.

Dünya’dan Örnekler ve Kıyaslamalı Türkiye Modeli:

İtalya (Parmesan Kooperatifleri): Çiftçi kooperatifleri, süt üretimini entegre tesislere sağlar; tesisler, Parmesan peynirini işleyip ihraç eder. Kâr, kooperatif üyelerine dağıtılır.

Türkiye’ye Uyarlama: Kurulacak Süt Kooperatifleri, entegre bir süt ürünleri tesisiyle (peynir, yoğurt) işbirliği yapacak. Devlet, tesisin kurulumu için %50 hibe sağlar, kooperatif üyelerine vergi muafiyeti sunacak.

  1. Örnek Hesaplama

 

Kooperatif Sayısı: “ALTERNATİF EKONOMİK MODELİMİZDE” Türkiye’de 5.000 katma değerli üretim için hedeflenmektedir.

 

Entegre Tesis Sayısı: 50 entegre tesis hedefi konulmuştur (tarım, enerji, teknoloji).

Teşvik Bütçesi:

Kooperatiflere: 5.000 kooperatif × 1 milyon TL hibe = 5 milyar TL.

Entegre tesislere: 50 tesis × 100 milyon TL hibe = 5 milyar TL.

Vergi indirimleri: 10.000 KOBİ/kooperatif × 200.000 TL = 2 milyar TL.

Toplam: ~12 milyar TL/yıl (2023 vergi gelirinin %0,3’ü).

“ALTERNATİF EKONOMİK MODELİMİZDE” kooperatif ve entegre üretim tesislerinin hedeflenen “Ekonomik Etkisi”:

İhracat: Katma değerli ürün ihracatı +10 milyar USD/yıl.

İstihdam: 100.000 yeni iş (özellikle az gelişmiş bölgelerde).

Gelir Adaleti: Kooperatif kâr paylaşımıyla Gini katsayısı 0,41’den 0,35’e düşebilir.

  • Mevcut Altyapı: Türkiye’de TARİŞ, Pankobirlik gibi kooperatifler ve PETKİM gibi entegre tesisler, modelin uygulanması için temel sunar.
  • Genç Nüfus: 8,5 milyon 18-24 yaş genci, kooperatiflerde ve tesislerde istihdam için potansiyel.
  • Bölgesel Potansiyel: Tarım ve yenilenebilir enerji kaynakları, kooperatif ve tesis yatırımları için uygun.

 

Kooperatif Kültürü: Türkiye’de kooperatif bilincinin düşük olması nedeni ile eğitim ve farkındalık kampanyaları gerçekleştirilecektir.

Altyapı Eksikliği: Kooperatif ve entegre üretim tesislerinin ekonomi içerisinde tam verimlilik ile işlevini sağlaması için başta az gelişmiş bölgeler olmak üzere lojistik ve enerji altyapısı geliştirilecektir.

Finansman: Entegre tesislerin yüksek başlangıç maliyetleri için kurulacak “KOOPERATİF VE ÜRETİM YATIRIM BANKASI” finansman sağlayacaktır. Bu banka ana sermaye kalemini kuruluş aşamasında kamu bankalarının yıllık gelirlerinin %5’inin aktarımı ile sağlayacaktır.

Yönetim: Kooperatiflerin demokratik ve şeffaf yönetimi için denetim mekanizmaları kurulacaktır.

STRATEJİK PETROKİMYA TESİSİ HAMLESİ

Türkiye petrol konusunda sınırlı kaynaklara sahip bir ülkedir lakin PETKİM ölçeğinde en az 5 petrokimya tesisinin kurularak işletilmesi ile bu açık kapatılabileceği gibi,böylesi kritik bir hamlenin istihdam,stratejik sektörler için güçlendirilmiş üretim kapasitesi,AR-GE yatırımlarının güçlendirilmesi,milli savunma sanayine sağlayacağı olumlu etkiler ile son derece “Stratejik bir hamle” olacaktır.

PETROKİMYA tesisleri “ALTERNATİF EKONOMİK MODELİMİZİN” “Sosyal Korporasyonu” esas alan yapısının temel taşlarından birisi haline getirilecektir.

Önerilen karma ekonomik modelde, PETKİM ölçeğinde en az 5 petrokimya tesisinin devlet tarafından kurulup işletilmesi, katma değerli üretim, ekonomik kalkınma ve sosyal adalet hedeflerini destekleyen stratejik bir hamle olarak değerlendirilmelidir.

 

Petrokimya sektörü, plastik, kimyasal maddeler, gübre, ilaç ve diğer yüksek katma değerli ürünlerin üretiminde temel bir rol oynar ve bu tesisler, Türkiye’nin sanayi altyapısını güçlendirerek ihracatı artıracak, dışa bağımlılığı azaltacak ve istihdamı destekleyecektir.

 

Devletin bu tesisleri bazılarını tamamen kendisi inşa ederek, bazılarını ise özel sektörle çoğunluk hissesini elinde tutarak yönetmesi, “ALTERNATİF EKONOMİK MODELİMİZDE” yer alan sosyal korporatizm ve devlet destekli sanayi stratejilerinden sentezleyen bir yaklaşımı yansıtacaktır.

 

Petrokimya Tesislerinin Ekonomik Sistemdeki Stratejik Rolü

Petrokimya tesisleri, “ALTERNATİF EKONOMİK MODELİMİZDE” şu temel işlevleri yerine getirir:

  • Katma Değeri Yüksek Üretim: Petrokimya sektörü, hammadde (örneğin, ham petrol, doğal gaz) işleyerek plastik, kimyasal maddeler, polimerler ve gübre gibi yüksek değerli ürünler üretir. Bu, Türkiye’nin dış ticaret açığını (2023’te ~106 milyar USD) azaltabilir.
  • Sanayi Entegrasyonu: Petrokimya ürünleri, otomotiv, tekstil, sağlık, tarım ve savunma sanayii gibi birçok sektöre hammadde sağlar, böylece sanayi ekosistemini güçlendirir.
  • İstihdam Yaratımı: Entegre petrokimya tesisleri, doğrudan (teknik personel, mühendisler) ve dolaylı (tedarik zinciri, lojistik) istihdam yaratır.
  • İhracat Potansiyeli: Petrokimya ürünleri, küresel talep gören ürünlerdir. Örneğin, 2023’te Türkiye’nin kimya sektörü ihracatı 30,6 milyar USD idi; bu payın artırılması mümkün.
  • Sürdürülebilirlik: Çevre dostu teknolojilere yatırım yapılarak (örneğin, biyoplastik üretimi), tesisler çevresel sürdürülebilirliğe katkıda bulunabilir.

Petrokimya Tesislerinin Kuruluş ve İşletme Modeli.

Tamamen Devlet Kontrollü Tesisler

  • Amaç: Stratejik sektörlerde (örneğin, savunma sanayii veya tarım için gübre üretimi) devletin tam kontrolü, ulusal çıkarları korur ve kârın sosyal refah programlarına yönlendirilmesini sağlar.
  • Uygulama:
    • Yer Seçimi: Stratejik bölgelerde (örneğin, Adana-Ceyhan veya İzmit) 2 tesis tamamen devlet tarafından kurulur. Bu bölgeler, limanlara yakınlık ve lojistik avantajları nedeniyle idealdir.
    • Yönetim: Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) veya yeni bir kamu iktisadi teşekkülü (örneğin, Türkiye Petrokimya Kurumu) tesisleri yönetir.
    • Finansman: Devlet bütçesinden (2023 vergi geliri: 4,5 trilyon TL) veya uluslararası kalkınma bankalarından (örneğin, Dünya Bankası) sağlanan kredilerle finanse edilir. Tahmini maliyet: Tesis başına 5-10 milyar USD.
    • Üretim Odakları: Gübre, biyoplastik ve savunma sanayii için özel kimyasallar gibi stratejik ürünler.
  • Avantajlar:
    • Devlet, fiyatlandırma ve üretim politikalarını ulusal çıkarlar doğrultusunda belirler.
    • Kârlar, sosyal refah (eğitim, sağlık) ve Ar-Ge yatırımlarına yönlendirilir.
  • Zorluklar: Yüksek başlangıç maliyetleri ve bürokratik verimsizlik riski.
  1. Kamu-Özel İşbirliği (KÖİ) ile İşletilen Tesisler
  • Amaç: Özel sektörün inovasyon ve verimlilik kapasitesinden faydalanırken, devletin çoğunluk hissesiyle kontrolü elinde tutması.
  • Model: Singapur’un Temasek Holdings modeli örnek alınabilir. Temasek, devlet kontrolünde bir yatırım şirketi olup, özel sektörle ortaklıklar kurarak stratejik sektörlerde faaliyet gösterir.
  • Uygulama:
    • Hisse Dağılımı: Devlet, tesislerin %51-70 hissesini elinde tutar; kalan hisseler özel sektöre (yerli veya yabancı yatırımcılar) açılır.
    • Yer Seçimi: İzmir, Mersin ve Trabzon gibi liman şehirlerinde 3 tesis kurulur.
    • Yönetim: Devlet, yönetim kurulunda çoğunluk oy hakkına sahip olur. Özel sektör, teknolojik know-how ve operasyonel verimlilik sağlar.
    • Üretim Odakları: Plastik, polimer, endüstriyel kimyasallar ve ihracata yönelik ürünler.
    • Finansman: Devlet %50, özel sektör %50 yatırım yapar. Örneğin, tesis başına 5 milyar USD maliyetin 2,5 milyar USD’si devletten, kalanı özel sektörden gelir.
  • Avantajlar:
    • Özel sektörün teknolojik ve yönetimsel uzmanlığı, tesislerin küresel rekabet gücünü artırır.
    • Devlet, kâr paylaşımıyla sosyal programları finanse eder.
  • Zorluklar: Garanti ödemeleri gibi mevcut KÖİ modellerinin hatalarından kaçınılmalı; şeffaf ve adil sözleşmeler gereklidir.

Petrokimya Tesislerinin Ekonomik Sistemin Temelinde Yer Almasını Sağlama

Petrokimya tesislerinin ekonomik sistemin temelinde yer alması için şu stratejiler uygulanacaktır:

Stratejik Planlama ve Entegrasyon

  • Beş Yıllık Kalkınma Planları: Türkiye’nin mevcut kalkınma planlarına petrokimya sektörü için somut hedefler eklenir.
  •  Örneğin:
  • 2030’a kadar petrokimya ihracatını 50 milyar USD’ye çıkarma.
  • Petrokimya ürünlerinde dışa bağımlılığı %50 azaltma.
  • Sanayi Entegrasyonu: Tesisler, diğer sektörlerle (otomotiv, tekstil, sağlık) entegre edilecek ve bütünlüklü bir ekonomik sistemin parçası haline getirilecektir. Örneğin, biyoplastik üreten bir tesis, sağlık sektörüne medikal malzeme sağlayacaktır.
  • Kooperatiflerle İşbirliği: Yerel kooperatifler, hammadde tedariki (örneğin, tarım atıklarıyla biyoplastik üretimi) ve lojistikte rol oynar. Örneğin, Adana’da tarım kooperatifleri, biyokimyasal üretim için hammadde sağlar.
  1. Vergi ve Mali Teşvikler
  • Kurumlar Vergisi Muafiyeti:
    • Tamamen devlet kontrollü tesisler: İlk 10 yıl %100 muafiyet.
    • KÖİ tesisleri: İlk 5 yıl %50 muafiyet, sonrasında %15 vergi oranı.
  • Ar-Ge Desteği: Petrokimya tesislerinin Ar-Ge harcamalarının %100’ü vergiden düşülür; %50’si devlet hibesiyle karşılanır.
  • İhracat Teşvikleri: Petrokimya ürünlerinin ihracat gelirlerinin %75’i 5 yıl boyunca vergiden muaf.
  • Çevresel Teşvikler: Yeşil petrokimya (biyoplastik, düşük karbonlu üretim) için enerji maliyetlerinde %50 sübvansiyon.
  1. Finansman ve Yatırım
  • Devlet Bütçesi: 2023 vergi geliri (4,5 trilyon TL) ve önerilen ilerici vergi sistemiyle (tahmini 5,5-6 trilyon TL) tesislerin finansmanı sağlanır. Örneğin, 5 tesis için toplam 25-50 milyar USD yatırım, 10 yıla yayılarak finanse edilir.
  • KÖİ Finansmanı: Özel sektör, KÖİ tesislerinde %50 hisseyle yatırım yapar.
  • Bu PETROKİMYA tesislerinin kuruluşu esnasında “Yüksek Kuruluş Maliyeti” bulunmaktadır.Gerekli olan yatırım 5 tesis için yaklaşık olarak 40-50 milyar USD’lik bir yatırımdır.

    Bu yüksek kuruluş maliyeti Kamu-Özel Sektör Ortak İşletmesi olarak yapılacak tesislerde %50 özel sektörden, tamamen devlete ait olacak tesisler için ise TÜRKİYE KALKINMA VE YATIRIM BANKASI eli ile finansmanı 20 yıla yayılacak şekilde (Yıllık 5 tesis için toplamda devlet kasasından çıkacak rakam yaklaşık 1,75 milyar dolar) sağlanacak finansman ile sağlanacaktır. Kurulacak bu stratejik tesislerin tamamen milli kaynaklar ile ve hiçbir şekilde özel yahut tüzel (IMF,DÜNYA BANKASI,AB FONU v .s) yabancı sermaye kullanılmadan yapılması değişmez ve kesin kural olacaktır.

    Kurulacak tesislere devletin tam sahipliği ve özel sektör ortaklığı ile ortaklığı KALKINMA VE YATIRIM BANKASI üzerinden olacak,sağlanacak karlar hem kuruluş maliyeti için bankadan çekilen kredinin ödemesi hem de eğitim ve sağlık alanındaki ücretsiz yüksek kaliteli hizmetin ve yeni yatırımların finansmanında ve AR-GE çalışmalarında kullanılacaktır.

  1. İnsan Kaynağı ve Eğitim
  • Nitelikli İşgücü: Petrokimya tesisleri için mühendis, teknisyen ve araştırmacı yetiştirmek amacıyla STEM eğitimine yatırım yapılır (Finlandiya modeli).
  • Mesleki Eğitim: Meslek liseleri ve üniversitelerle işbirliği yapılarak, tesislerde çalışacak işgücü eğitilir. Örneğin, Adana’da bir petrokimya meslek lisesi kurulabilir.
  • Genç İstihdamı: 18-24 yaş arası gençlere tesislerde staj ve istihdam garantisi; SGK primleri 3 yıl devlet tarafından karşılanır.
  1. Sürdürülebilirlik ve Çevre
  • Yeşil Petrokimya: Tesisler, biyoplastik, geri dönüştürülebilir malzemeler ve düşük karbonlu üretim süreçlerine odaklanır.  Devlet ve özel sektör “YEŞİL PETREOKİMYA” üretimini birlikte teşvik eder.
  1. Sosyal Korporatizm
  • Sendikalar ve Kooperatifler: Tesislerde çalışanların sendikalaşması teşvik edilecektir; yerel kooperatifler, hammadde ve lojistik süreçlerine entegre edilecektir.
  • Kâr Paylaşımı: Devlet kontrollü tesislerin kârlarının %50’si sosyal refah programlarına (eğitim, sağlık, nakit transferleri) yönlendirilir.

UYGULAMA:

Bu petrokimya tesislerini yönetmek için “TÜRKİYE PETROKİMYA TESİSLERİ KURUMU” adı ile yeni bir kurum ihdas edilecek ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı bünyesinde, TPAO ile koordineli olarak faaliyet gösterecektir.

 

Tesislerden elde edilecek karlar ise ücretsiz ve yüksek kaliteli sağlık ve eğitim hizmetinin finansmanı için kullanılacaktır.

Kurulacak bu petrokimya tesisleri, savunma sanayii ve sağlık sektörü için kimyasal üretimine odaklanacaktır.

Kamu ve Özel Sektör Ortaklığı İşletmeleri modeli ile inşa edilecek petrokimya tesislerinde devlet %60 hisseye sahip olacak, özel sektör teknolojik know-how sağlayacaktır.

Kurulacak PETROKİMYA tesislerinde biyoplastik ve geri dönüştürülebilir malzeme üreten tesisler kurulur. Ayrıca çevre dostu petrokimya üretimi devlet-özel sektör işbirliği ile desteklenecektir.

Örnek Hesaplama

  • Tesis Sayısı: 5 petrokimya tesisi (2 tamamen devlet, 3 KÖİ).
  • Yatırım Maliyeti: Tesis başına 5-10 milyar USD; toplam 25-50 milyar USD (~825 milyar-1,65 trilyon TL, 2025 kuruyla).
  • Finansman:
  • Devlet: %60 (495-990 milyar TL, 10 yıla yayılarak yıllık ~50-100 milyar TL).

Özel sektör: %40 (KÖİ tesisleri için).

Gelir Tahmini:

PETKİM’in 2023 geliri 3 milyar USD. 5 tesisle yıllık gelir: 15-20 milyar USD (500-660 milyar TL).

Kâr marjı %20 ise, yıllık kâr: 100-130 milyar TL.

Kâr Kullanımı:

%50 (~50-65 milyar TL): Sosyal refah (eğitim, sağlık, nakit transferleri).

%30: Ar-Ge ve yeni yatırımlar.

%20: Kooperatiflere ve yerel topluluklara destek.

Ekonomik Etki:

İhracat: +10 milyar USD/yıl.

İstihdam: 50.000 doğrudan, 200.000 dolaylı iş.

Dışa bağımlılık: Petrokimya ithalatı %50 azalır.

PETROKİMYA HAMLESİ İÇİN VAR OLAN AVANTAJLAR:

 

PETKİM ve TPAO gibi kurumlar, tesislerin yönetimi için temel sunmaktadır.

Türkiye’nin liman şehirleri (Ceyhan, İzmir), petrokimya tesisleri için lojistik avantaj sağlamaktadır.

8,5 milyon 18-24 yaş genci, tesislerde istihdam için potansiyel işgücü sağlamaktadır.

Kurulacak PETROKİMYA tesisleri beraberinde “Çevresel Riskleri” de getirecek olduğundan petrokimya tesislerinin çevresel etkisi, son derece sıkı düzenlemeler ve yeşil teknolojilerle yönetilecektir.

Devlet kontrollü tesislerde verimlilik için ise profesyonel yönetim ve şeffaf denetim sağlanması asli “Yönetsel şartlardan” biri haline getirilecektir..

Küresel petrokimya devleriyle (BASF, Saudi Aramco) rekabet için teknoloji transferi ve Ar-Ge yatırımları kritik öneme sahip olacaktır. Bu nedenle her yıl artan ölçüde AR-GE ve İnovasyon yatırımları ile PETROKİMYA tesislerinin küresel rekabette önemli birer oyuncu olması sağlanacaktır.

***

DİP DALGA HAREKETİ olarak bizim kadar net ve sistemin birbirinin aynısı olan partilerinin yine birbirlerinden farkı olmayan ekonomi politikaları dışında bu denli somut bir sistematik,sosyolojik ve ideolojik temelleri içerisinde barındıran bir “ALTERNATİF EKONOMİK MODEL” sunan başka bir siyasi yapılanma yoktur.

Serimizin bundan sonraki bölümlerinde de diğer alanlardaki “ALTERNATİF” modellerimizi Türk halkı ile paylaşmaya devam edeceğiz.

“Demagoji ve polemiklerden bıkan” somut yol haritası,alternatif çözüm önerileri ve politik setler bekleyen milletimizin paylaşacaklarımıza gerekli değeri vereceğine eminiz…

 

 

Etiketler: ALTERNATİF EKONOMİK MODELATATÜRK REFORMUBÜYÜK DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM PROJESİDİP DALGA HAREKETİEkonomiKARMA EKONOMİK MODELManşetMİLLİYETÇİ DEMOKRATİK SOLSOSYAL KORPORATİF SİSTEMSürmanşet
PaylaşTweetGönder

HaberAlternatif'in özel haberlerinden haberdar olmak için bildirimleri mutlaka açın!

Bildirimleri Kapat

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ÖZEL HABER

ŞOFÖRÜNDEN 30 AĞUSTOS’TA ARACINA ASTIĞI BAYRAĞI KALDIRMASINI İSTEYEN TURİZM FİRMASI YANDAŞ ÇIKTI

1 Eylül 2024
ÖZEL HABER

CHP MALTEPE’DE KRİTİK PM ÖNCESİNDE “MAFYA İLE İSMİ ANILAN ADAY İSTEMİYORUZ” KRİZİ

26 Ocak 2024
ÖZEL HABER

ANKARA KULİSLERİNDE SON İDDİA: “SIRA ÇANKAYA BELEDİYESİ’NDE”

20 Ocak 2025
ÖZEL HABER

TARİKATA YAKIN OL,SEVGİ İLE ARSA TAHSİSİ YAPILSIN

10 Aralık 2020
EKONOMİ

5 YILDIZLI OTEL İÇİN ÇAM AĞACI VE MAKİLİLK ALANI TAMAMEN SÖKÜP,MOLOZLARI DENİZE ATTILAR!

18 Aralık 2023
Oynatılan Video

CELAL EREN ÇELİK’TEN DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI’NA SERT ELEŞTİRİ

CELAL EREN ÇELİK’TEN DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI’NA SERT ELEŞTİRİ

GÜNDEM

YARSAV KURUCUSU ÖMER FARUK EMİNAĞAOĞLU’NDAN YSK’YA “YÜCE DİVAN” UYARISI

GÜNDEM

AKUT VAKFI BAŞKANI NASUH MAHRUKİ: “TSK SİSTEM DIŞI BIRAKILINCA ASKER KIŞLASINDAN ÇIKAMADI”

ÖZEL HABER

AREA ARAŞTIRMA ŞİRKETİ BAŞKANI MURAT KARAN’DAN ÇARPICI AÇIKLAMALAR

SİYASET

SÜLEYMAN SOYLU’DAN İMAMOĞLU KARARI HAKKINDA İLK AÇIKLAMA

SİYASET
Haber Alternatif

Basın Meslek İlkeleri’ne uymaya söz vermiştir. Haber Alternatif sitesinde yayınlanan her özel haberin hakkı saklıdır. Kaynak gösterilmeden kullanılamaz. Kullanılması halinde Haber Alternatif’in hukuki hakları mahfuzdur.

Kategoriler

  • DIŞ BASIN
  • EĞİTİM
  • EKONOMİ
  • GÜNDEM
  • KÖŞE YAZILARI
  • MEDYA
  • ÖZEL HABER
  • SİYASET
  • SPOR
  • TEKNOLOJİ
  • YAŞAM

Takip Edin

  • Gizlilik Politikası
  • Künye
  • İletişim

© 2022 Haber Alternatif - Yazılım: Albasoft Bilişim Teknolojileri.

Sonuç Yok
View All Result
  • ANASAYFA
  • SİYASET
  • EKONOMİ
  • MEDYA
  • SPOR
  • DIŞ BASIN
  • ÖZEL HABER
  • KÖŞE YAZILARI

© 2022 Haber Alternatif - Yazılım: Albasoft Bilişim Teknolojileri.