Geçtiğimiz günlerde CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in ziyaret ettiği ve yerel seçim üzerine iki partinin görüş alış-verişinde bulunduğu DEM PARTİ (HEDEP) PM toplantısını gerçekleştirerek yerel seçimlerdeki tavrını netleştirdi.
Alınan PM kararına göre tüm partiler ile “Müzakereye açık olunduğu” ifade edilerek, işbirliği yahut ittifaka yeşil ışık yakılırken böylece DEM PARTİ’nin (HEDEP) daha önce aldığı “Tüm il ve ilçelerde kendi adayımızı çıkartacağız” kararından da vazgeçilmiş oldu.
Bundan sonraki sürecin yönetimi konusunda tüm yetkinin MYK ve Eş Genel Başkanlara verildiği PM toplantısından çıkan “Sonuç Bildirgesinde” “Türkiye’nin batısında ise kenti var eden, yaşatan sosyal ve siyasal dinamikleri geniş ölçekte kapsayan tüm kurum, kuruluş, işçi, emekçi, ekolojist, kadın, gençlik, halklar ve inanç örgütleri, siyasi partiler, emek ve meslek örgütleri, demokrat ve vicdan sahibi yurttaşlar, tüm toplumsal taraflar ve siyasi aktörlerle görüşmek, müzakere etmek, birlikte yürümek, ortak mücadeleyi örecek Kent Uzlaşısı zeminini oluşturmayı öncelikli görev olarak görüyoruz.” ifadelerine yer verildi.
Ancak bu ifadede partiler ile iş birliği konusunda belirli bir parti yahut tanımlama yapılmazken, geçtiğimiz haftalarda DEM PARTİ İstanbul İl Başkanı’nın yaptığı “AKP’ye de CHP’ye de kapımız açık,gelsinler görüşelim” şeklindeki açıklamalar kafalarda soru işareti oluşturdu.
DEM PARTİ’nin elde edeceği maksimum “Kazanımı hedeflediği”, Doğu illerinden zaten sorunu olmadığı ancak “Genel Türkiye politik konjonktürü” içerisinde “Makro siyaset alanında” kendisine AKP tarafından sunulabilecek önemli kazanımlar olursa yeni bir “Açılım süreci” çalışması ile birlikte AKP ile de işbirliği yapabileceği ve siyasetini tamamen pragmatist şekilde belirleyeceği ifade ediliyor.