Necip Hablemitoğlu suikastiyle suçlanan Enver Altaylı, iddianameyle ilgili ilk açıklamasını yaptı. Enver Altaylı, şoförü Nizamettin Afşar’ın kendisi ile ilgili verdiği ifadeyi reddetti.
Ankara Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu’nun 18 Aralık 2002’de öldürülmesine ilişkin iddianamede; suikastın FETÖ elebaşlarından Mustafa Özcan’ın isteği doğrultusunda işlendiği, Enver Altaylı’nın suikastı yapacak ekibin organizasyonundaki bir numaralı isim olduğu iddia edildi. İddianamenin en çarpıcı bölümünü ise Enver Altaylı’nın 24 yıl boyunca hem şoförlüğünü hem de özel işlerini yapan Nizamettin Afşar’ın ifadeleri oluşturuyor.
Enver Altaylı, Cumhuriyet Savcısı Zafer Ergün tarafından hazırlanan iddianameyle ilgili ilk kez konuştu. Sosyal medya hesabı Twitter’dan yaptığı açıklamada Altaylı, şoförü Nizamettin Afşar’ın iddianamede yer alan ifadelerine tepki gösterdi.
Altaylı şunları söyledi:
“Nizamettin’in hakkımda verdiği ifade ile suçlu olduğum algısı yaratılmaya çalışılmaktadır. Bu aşamada kimse benden bir başkasını kamuoyu önünde rencide edecek şeyler söylememi beklemesin. Ancak bu, hakkımdaki asılsız ithamlara sessiz kalacağım anlamına gelmiyor. Gerçek failin ortaya çıkmaması için özel çaba sağladığı anlaşılan bir metnin hukuken ‘iddianame’ olarak kabul edilmiş olmasından dolayı Türk yargısı adına utandım. Hakkımdaki diğer iddianame de bir hukuksuzluk örneği iken, mahkemeler yine beni şaşırtmadı.”
ŞOFÖRÜ İFADESİNDE NE DEDİ?
Enver Altaylı’nın 1992’den beri şoförlüğünü ve evde yardımcılığını yapan Nizamettin Afşar, Şubat 2022’de verdiği ifadesinde FETÖ’nün o zamanlardaki Türkiye İmamı Mustafa Özcan’ın 2002 yılının içinde bir tarihte Enver Altaylı’nın evine geldiğini ve aralarında geçen sohbette duyduklarını şöyle anlatmıştı:
“Mustafa Özcan isimli şahıs Enver Altaylı’ya ‘Necip ile ilgili konuyu Halil Şıvgın ile halledemedik, bu adam Hizmet Hareketi’ne zarar veriyor, bu işi halletmemiz lazım’ dedi. Enver Altaylı isimli şahıs da ‘evet hocam nasıl yardımcı olabilirim’ dedi. Enver Altaylı isimli şahıs ‘cezaevinde bir arkadaşımız var yaklaşık onun da çıkmasına bir, bir buçuk yılı var, bana kalırsa onu bekleyelim’ dedi.
Bunun üzerine Mustafa Özcan isimli şahıs da ‘bir, bir buçuk yıl bekleyemeyiz bunun için çok geç olur’ dedi. Bunun üzerine Enver Altaylı isimli şahıs ben bu konuyu Almanya’da Serhat ile konuşayım, belki bu konuda o bize yardımcı olur dedi. Almanya dönüşü sizi arayacağım dedi. Ben bu konuşma devam ederken mutfak kısmından ayrıldım. Daha sonrasında ne konuştuklarını bilmiyorum.”
Afşar, Altaylı’nın bu konuşmadan birkaç gün sonra Almanya’ya gittiğini ve birkaç gün orada kaldığını ve döndüğü akşam Özcan’ı bir kez daha aradığını söyledi.
Afşar şöyle devam etti:
“Bu görüşmeden yaklaşık on gün sonra Enver Altaylı isimli şahıs ikametinde kullandığı güvenli telefondan Serhat Ilıcak’ı aradı ve ‘Serhatcığım ben Levent Göktaş ile görüştüm, biz mutabık kaldık, siz çalışmalarınıza başlayın, bundan sonraki süreçte bir sıkıntı olursa beni ararsın’ dedi. Güvenli telefon olarak kullandığı cihazı; Enver Altaylı isimli şahıs Siemens firması ile yapmış olduğu bir ticaretten sonra Siemens firması çalışanları tarafından getirildi. Bu cihazdan bir tane de Almanya’da bulunan Serhat Ilıcak’ta bulunduğunu, cihazları karşılıklı olarak eşleştirerek güvenli bir şekilde iki telefon arasında görüşme olacağını söylediler.”