Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun’un “Özel yaşamın gizliliğini ihlal” iddiası ile CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu hakkında açtığı dava takipsizlik ile sonuçlandı.
Boğaziçi Öngörünüm Bölgesi’nde bulunan Kuzguncuk’taki vakıf arazisinde izinsiz inşaat gerçekleştirdiği ortaya çıkan Cumhurbaşkanlığı İletişim Danışmanı Fahrettin Altun, “Özel Hayatın gizliliği” iddiası ile CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu’na dava açmıştı.
Savcılık,Kaftancıoğlu hakkında özel hayatı ihlal,suçu ve suçluyu övme ve suç işlemeye tahrik etme gerekçesi ile açılan soruşturmada kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
Vakıf arazisine izinsiz inşaat yapan Altun’un,hukuksuzuluğun ortaya çıktığı gün Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne kirala başvurusu yaptığı da ortaya çıkmıştı.
Konuyla ilgili suç duyurusunda bulunan CHP İBB Grubu ise Altun’un Boğaziçi Kanunu’nun ilgili maddeleri gereğince 1 aydan 6 aya kadar hapis ve 200 bin TL’den 600 bin TL’ye kadar para cezası ile cezalandırılmasını talep etmişti.
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığının vermiş olduğu takipsizlik kararında, olayın kamuoyu nezdinde tartışmaya açılması üzerine Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul İl Başkanı olan şüpheli Canan Kaftancıoğlu’nun şahsi Twitter hesabından bir yazı yazdığı anlatıldı. Müşteki Fahrettin Altun’un da Cumhuriyet Başsavcılığı’na dilekçe sunarak şikayetçi olduğu belirtildi.
Takipsizlik kararında, Kaftancıoğlu’nun ifadesinde müştekiye ait evin fotoğraflanması yönünde Suat Özçağdaş’a hiçbir telkinde bulunmadığını, iddiaların asılsız olduğunu ve suçlamayı kabul etmediğini söylediği kaydedildi.
Kararda, iletişim kayıtları ve Suat Özçağdaş’a ait telefonun incelenmesi sonucu Kaftancıoğlu’nun Suat Özçağdaş’ı müşteki Altun’un “özel hayatının gizliliğini ihlal etme” yönünde bir eylem gerçekleştirmeye azmettirdiğine dair veri bulunmadığı belirtildi. Canan Kaftancıoğlu hakkında ‘özel hayatın gizliliğini ihlale azmettirme’ suçundan delil yetersizliği ve diğer suçlardan ise unsur yokluğu sebebiyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği kaydedildi. Takipsizlik kararında, AİHM, Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre incitici ve rahatsız edici düşünce açıklamalarının da ifade özgürlüğünün koruması altında bulunduğu belirtildi.