HABER ALTERNATİF-ÖZEL
Celal Eren ÇELİK
Türkiye Cumhuriyeti son yüzyılın en büyük deprem felaketi ile karşı karşıya kalarak derin bir acı yaşarken pek çok konu da tartışılmaya başlandı.
Tartışmaya açılan konulardan birisi de deprem için toplanan yardım paralarının sadece AFAD’a verilmesi ve başka hiç bir STK’nın maddi yahut ayni yardım toplamasına izin verilmemesi talebi.
Son olarak dün akşam yandaş Turgay Güler ÜLKE TV’de katıldığı programda vatandaşların AFAD veya Kızılay yerine bağış yapmayı tercih ettiği,Haluk Levent başkanlığında pek çok ünlü ismin maddi ve ayni yardımları organize ettiği AHBAP DERNEĞİ’ni hedef alarak “Haluk Levent’e 1 milyar TL teslim edilemez” demişti.
AKP yandaşları tüm yardımların özellikle AFAD’da toplanması gerekliliğini savunurken, AFAD’a gönderilen insani yardım kampanyaları dahilindeki mali yardımların akıbeti ile ilgili çarpıcı bir gerçek ortaya çıktı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın 2012-2016 yılları arasında başlanlığını yaptığı AFAD için 2016 yılında hazırlanan Sayıştay Raporu kurumun maddi yardımların muhasebeleştirme konusunda hiç bir çalışması olmadığını ortaya koydu.
2016 yılı AFAD Sayıştay Raporunda, kuruma gönderilen mali yardımların denetlenmesi ve hesap verilebilir bir mekanizmanın oluşturulmasının temeli olan “Muhasebeleştirme” ile ilgili hiç bir sistemin kurulmadığı belirtildi.
2016 AFAD Sayıştay raporunun “Ulusal ve Uluslararası İnsani Yardımlar Kapsamında Başlatılan Kampanyalar İle Toplanan Nakdi Bağışların Harcamalarının Muhasebeleştirilmemesi” başlığında aynen şu ifadeler kullanıldı:
“Başkanlık tarafından ulusal ve uluslararası insani yardımlar kapsamında başlatılan kampanyalar ile toplanan nakdi bağışların harcanmasına ilişkin mali nitelikteki işlemlerin ve olayların kaydedilmesini, sınıflandırılmasını, raporlanmasını, karar kontrol ve hesap verme süreçlerinin oluşturulmasını sağlayacak bir muhasebe sistemi kurulması gerekmektedir.
29/5/2009 tarihli ve 5902 sayılı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanuna dayanılarak hazırlanan “İnsani Yardım Harcamaları Yönergesinin “amaç” başlıklı ikinci maddesi aşağıdaki gibidir;
“ Bu Yönergenin amacı; ulusal ve uluslararası insani yardımlar kapsamında başlatılan kampanyalar ile toplanan nakdi bağışların harcanmasına, alım ve yapım işlerinde kullanılacak yöntemlere ve denetlenmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir.”
Yönergenin 5’inci maddesinin 5’inci fıkrasında insani yardım hesaplarının, bu Yönergede belirlenen usul ve esaslar doğrultusunda kullanılacağı ve sarf belgelerinin Sayıştay denetimine uygun olarak saklanacağı ifade edilmiştir.
Başkanlık ilgili birimlerin talebi üzerine yapılacak harcamalar ile Kamu kurum ve kuruluşları, mahalli idareler, kamu yararına faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşlarının talebi üzerine Başkanlık insani yardım hesaplarından yapılacak para aktarımları Başkanlık bünyesinde oluşturulan “İnsani Yardım Komisyonu” tarafından gerçekleştirilir.
Komisyon vasıtasıyla yapılacak harcamalar ve denetime hazır tutulacak sarf belgelerine ilişkin işlemlerin kayıt tasnif ve raporlama süreçlerini içeren muhasebeleştirme işlemleri gerçekleştirilmelidir.
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 49’uncu maddesi ;
“Muhasebe sistemi; karar, kontrol ve hesap verme süreçlerinin etkili çalışmasını sağlayacak ve malî raporların düzenlenmesi ile kesin hesabın çıkarılmasına temel olacak şekilde kurulur ve yürütülür.
Kamu hesapları, kamu idarelerinin gelir, gider ve varlıkları ile malî sonuç doğuran ve öz kaynağın artmasına veya azalmasına neden olan her türlü işlemlerle garantilerin ve yükümlülüklerin belirlenmiş bir düzen içinde hesaplara kaydedilerek, yönetim ve denetim yetkilileriyle kamuoyuna gerekli bilgilerin sağlanması amacıyla tutulur.”
“Başkanlıkta “ulusal ve uluslararası insani yardım hesabından” yapılan harcamaların izlendiği bir muhasebe sistemi kurulmamıştır.
Ulusal ve uluslararası insani yardım harcamalarına ilişkin yönetim ve denetim yetkilileriyle kamuoyuna gerekli bilgilerin sağlanması amacıyla muhasebe sisteminin kurulması gerektiği değerlendirilmektedir.
Sayıştay raporuna istinaden AFAD yetkililerinin verdiği yanıt da raporda yer aldı. Sayıştay raporunda AFAD’ın Sayıştay’a konu ile verdiği cevap “Kamu idaresi cevabında; “Ulusal ve uluslararası insani yardım hesabından yapılan harcamaların izlendiği bir muhasebe sistemi kurulmasının sağlanacağı” bildirilmiştir.” şeklinde yer aldı.
Sayıştay raporunun sonuç kısımlarında ise şu ifadeler kullanıldı:
“Sonuç olarak; Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanuna dayanılarak Başkanlık tarafından ulusal ve uluslararası insani yardımlar kapsamında başlatılan kampanyalar ile toplanan nakdi bağışların harcanmasına ilişkin mali nitelikteki işlemlerin ve olayların kaydedilmesini, sınıflandırılmasını, raporlanmasını, karar kontrol ve hesap verme süreçlerinin oluşturulmasını sağlayacak bir muhasebe sistemi kurulması aynı zamanda 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nun 49’uncu maddesi hükmüdür.
Ulusal ve uluslararası insani yardım harcamalarına ilişkin yönetim ve denetim yetkilileriyle kamuoyuna gerekli bilgilerin sağlanması amacıyla muhasebe sisteminin kurulması gerekmektedir.”
Sayıştay’ın 2016 AFAD raporu ile birlikte insani yardım kampanyaları çerçevesinde AFAD’a gönderilen mali yardımların muhasebeleştirme sistemi olmadığı için nereye harcandığının belli olmadığı da ortaya çıktı…