Gelecek Partisi, bugün “Gelecek için Sağlık, Sağlıkta Gelecek Modeli”ni açıkladı. Sağlıkta şiddetin önlenmesi için “Sağlıkta Şiddet Kurulu” oluşturulacağı belirtilen modelde, “Anlaşması yapılmış ve başlanmamış veya başlangıç aşamasındaki şehir hastanelerine ilişkin sözleşmeler iptal edilerek, hastaneler yeni planlamalar çerçevesinde bütçe kaynaklarından yapılacaktır. Faaliyetteki şehir hastanelerinin sözleşmeleri yeniden ele alınarak haksız kazanç yollarına son verilecektir” hedefi yer aldı.
Gelecek Partisi, bugün Ankara’da düzenlenen basın toplantısıyla “Gelecek için Sağlık, Sağlıkta Gelecek Modeli”ni kamuoyu ile paylaştı. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun katılımı ile tanıtılan model, “Sağlıkta İnsan Gücü, Sağlık Sisteminin Düzenlenmesi ve Güçlendirilmesi, Koruyucu Sağlık Hizmetleri, Tedavi Edici Sağlık Hizmetleri, Rehabilite Edici Sağlık Hizmetleri, Sağlık Turizmi, Sağlık Hizmetlerinin Sunumunda Yardımcı ve Tedarik Edici Unsurlar” başlıklarından oluşuyor.
Modelde, Sağlıkta İnsan Gücü başlığı altında yer alan Sağlıkta Şiddet ve Önlenmesi konusunda yer alan hedefler şöyle:
“GÜVENLİK GÖREVLİLERİNİN SAYISI, YETKİNLİĞİ VE YETKİLERİ ARTIRILACAK”
“12 Mayıs 2022’de çıkarılan Sağlıkta Şiddeti Önleme Yasası yeniden düzenlenip tavizsiz uygulanacaktır. Sağlıkta Şiddet Kurulu oluşturulacak, şiddet olaylarının meydana geliş nedeni araştırılarak sağlıkta şiddet sorununun çözümü için Bakanlık, sağlık çalışanları, STK’lar, sendikalar, hasta hakları temsilcileri ve medya ile koordineli olarak önlem ve okullar dahil toplumu bilinçlendirme çalışmaları geliştirilecektir. Bölgelere göre farklılık gösteren şiddet tipi ve sıklığının değiştiği dikkate alınarak, önlemler lokal olarak çalışılacak, şiddete başvuranlara etkin, caydırıcı cezalar getirilecektir. Güvenlik önlemlerine öncelikli önem verilerek; güvenlik görevlilerinin sayısı, yetkinliği ve yetkileri artırılacak, şiddetin en fazla yaşandığı acil servisler gibi birimlerde yapısal önlemler geliştirilerek; uygun raporlama sistemleri, etkili güvenlik eğitimleri, güvenlikli kapılar, ses kaydı alabilen güvenlik kameraları, metal dedektörler, kontrol noktaları, koruyucu akrilik pencere ve panik alarmları ile 24 saat kurum içi güvenliğin sağlanması gibi geniş çaplı önlemler alınması yanında, dış koşullar da güvenli hale getirilecektir.
“ŞİDDETİ ARTIRAN İKİ UNSUR OLAN NÖBET VE MESAİ SAATLERİNDE DÜZENLEMELER YAPILACAK”
Şiddeti artıran iki unsur olan nöbet ve mesai saatlerinde düzenlemeler yapılacak, tek personele nöbet tutturulması önlenerek yardımcı personel sayısı artırılacak, ekipman ve personel eksiklikleri giderilecektir. Poliklinik ve servislerde yoğunlukların azaltılması, bekleme alanlarının ayrılması ve bekleme sürelerinin uygun seviyelerde olmasını sağlayacak düzenlemeler yapılacaktır. İletişim becerilerinin geliştirilmesi, hastaya kendisi için kaygılanıldığının hissettirilmesi, yeterli ve kapsamlı bilgi verilmesinin şiddeti önleme yolları arasında olduğu bilinmektedir. Hekim ve hemşireler başta olmak üzere sağlık çalışanlarına hasta ve hasta yakınları ile olumlu ve etkili iletişim kurabilme yönünde eğitimler verilecektir. Sağlık çalışanlarına, şiddetle baş etme/önleme ve şiddeti rapor etmeleri konusunda gerekli destek verilecektir. Şiddete maruz kalmış çalışanlara hukuki destek yanında danışmanlık, psikolojik destek gibi yeniden motive edici imkânlar sağlanacaktır.”
Tedavi Edici Sağlık Hizmetleri başlığı altında şehir hastanelerine ilişkin yer alan hedefler şöyle:
“İSRAFI ÖNLEMEK İÇİN DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜ HIZLANDIRACAK ÇALIŞMALAR BAŞLATILACAKTIR”
“Sayıları 30’u geçecek olan şehir hastanelerinin işletmesi için spesifik bir mevzuat bulunmamaktadır. Bu hastanelerin kendilerine özel mevzuat düzenlenecek, yatak kapasitesi, alan hacmi gibi farklı parametrelere göre sınıflandırılacak, buna göre çalışma ve işletme kuralları oluşturulacaktır. 25 yıllığına yapılan sözleşmelerde, gelecekte tıbbın geçireceği dönüşümü içerip içermediği belli değildir. Yakın gelecekte sağlıkta gerçekleşecek dijital dönüşüm ve yapay zekâ algoritmaları dahil edilmediğinde ciddi maliyet ve verimlilik problemleri ile karşı karşıya kalınacaktır. Alan büyüklüğü başlı başına bir israf nedeni olan şehir hastanelerinde insan kaynağından maksimum düzeyde yararlanmak, zamanı verimli kullanarak israfı önlemek için dijital dönüşümü hızlandıracak çalışmalar başlatılacaktır. Şehir hastanelerinin açılabilmesi için kapatılan hastanelerdeki yetişmiş sağlık personelinin kendi yetiştiği alanda yeniden istihdam edilebilmesi için mevzuatta düzenleme yapılacaktır.
“FAALİYETTEKİ ŞEHİR HASTANELERİNİN SÖZLEŞMELERİ YENİDEN ELE ALINARAK HAKSIZ KAZANÇ YOLLARINA SON VERİLECEK”
Şehir hastaneleri işletme kurallarında ve işleyişinde, muhasebe kayıtlarından verilen tüm hizmet denetlenecek, oluşan kaçaklara yönelik olarak işletmeci şirkete verilecek cezanın caydırıcılığı ön planda olacak ve kurallara titizlikle uyulması sağlanacaktır. Şehir hastanelerindeki hizmetin kalitesi ve niteliğinden kamu sorumludur. İşletmeci şirketlerle yapılan binlerce sayfalık anlaşmayı inceleyecek bir kurul oluşturulacak, kurulun yapacağı incelemelerde gerek sözleşmede gerekse uygulamadaki aksaklıklar tespit edilerek haksız kazanç yollarına son verilecektir. Mevcut şehir hastaneleri mantığı terkedilerek çok yüksek ölçekte hastaneler yerine, bütçe kaynaklarından bilimin ve sağlığın gereklerine uygun ölçekte hastaneler yapılacak, birden fazla hastanenin ihtiyaç duyulduğu yerlerde hastaneler, ulaşım ve erişim olanakları ve hasta kapasitesini homojen olarak dağıtacak şekilde planlanarak farklı bölgelere kurulacaktır. Anlaşması yapılmış ve başlanmamış veya başlangıç aşamasındaki şehir hastanelerine ilişkin sözleşmeler iptal edilerek, hastaneler yapacağımız yeni planlamalar çerçevesinde bütçe kaynaklarından yapılacaktır. Faaliyetteki şehir hastanelerinin sözleşmeleri yeniden ele alınarak haksız kazanç yollarına son verilecektir.”
Modelde, sağlık turizmine ilişkin planlamalar şöyle anlatıldı:
“BAKANLIK BÜNYESİNDE SAĞLIK TURİZMİ AKREDİTASYON MERKEZİ KURULACAK”
“Bakanlık bünyesinde Sağlık Turizmi Akreditasyon Merkezi kurulacaktır. Sağlık turizminin gerilemesine yol açacak yönetmelik ve benzeri engeller derhal kaldırılacaktır. Sigorta şirketleriyle koordinasyon ve iş birlikleri artırılarak, sağlık turizmi amacıyla Türkiye’ye gelecek hastaların sağlık güvencesi ile ilgili problemleri ortadan kaldırılacaktır. Malpraktis uygulamalarının uluslararası geçerliliğini temin edecek düzenlemeler yapılacaktır. Türkiye’de en çok tercih edilen turistik alanlar tespit edilip bu bölgelerde sağlık turizmine yönelik yatırımlar çeşitlendirilerek artırılacak, belirlenen alanlardaki yatırımlara özel teşvikler verilecektir. Hastaların sosyal izolasyon komplikasyonunu giderebilmek için sosyal ve kültürel etkinlikler sunularak, tedavi süreci cazip hale getirilecektir. Hemşireler başta olmak üzere uluslararası akreditasyon ve sağlık turizminde çalışan personele yabancı dil ve farklı kültürlerle etkileşim konusunda eğitim verilecektir. Bulaşıcı hastalıklar otoriteleri dünyada yeni pandemilerin yaşanacağını öngörmektedirler. Gelecekteki salgın ve olağanüstü durumlara yönelik olarak gerekli hazırlıklar yapılacaktır.”