Sedat Peker’in kendisine aracı olması için Süleyman Soylu’ya gittiğini önce inkar eden, sonrasında Peker’in aralarında geçen FaceTime görüşme kaydını yayınlaması ile adeta “Suçüstü” yakalanarak hem rezil olan hem de çok güvendiği Soylu tarafından da aforoz edilip hakkında suç duyurusunda bulunulacağı söylenen Hadi Özışık’ın Sedat Peker ile nasıl böyle aracılık işlerine girdiğine şaşıranlar var…
Ve aynı Hadi Özışık bugün bir de pişkin pişkin çıkmış “Soylu ile olan dostluğumuz sebebi ile bize reklam ambargosu uygulandı,yıllarca görünmez bir el tarafından yok edilmek istendim” diyor…
Oysa Hadi Özışık ismini ve bu “Omurgasız”, her devrin adamı olan “Rüzgar gülü” kişiliğin geçmişini ve medya camiası içerisindeki mazisini bilenler bu işlerin hiç de Hadi Özışık’ın anlattığı gibi olmadığını gayet iyi biliyorlar…
Ancak bunu daha iyi anlayabilmek için 20 Mayıs 2021 tarihinde cafesiyaset.com haber sitesinde yazdığımız “KESER DÖNER SAP DÖNER,GÜN GELİR HESAP DÖNER:”KONUŞ HADİ” başlıklı yazımızı yeniden hatırlamamız gerekiyor…
Zira Hadi Özışık’ın bu haline “Şaşırmamanız” ve anlattıklarının içi boş bir ajitasyon ve Süleyman Soylu’ya “Af mesajı” olduğunu daha iyi kavramanız için Hadi’nin kendi özgeçmişinden bile sildirip, hiç bahsetmediği hatta adını dahi anmadığı BTV yıllarını ve o yıllarda kurduğu ilişkileri bilmeniz gerekir… Zira “Omurgasız Rüzgar gülü” Hadi, kendi özgeçmişinde hani Süleyman Soylu’nun kendisine yardım ettiği,100 TL’ye bile muhtaç kaldığı dönemi farklı anlatıyor. Diyor ki Hadi Özışık “Ben 28 Şubat süreci ile birlikte Yeni Günaydın” gazetesi kapatılınca işsiz kaldım 3 sene”…
Yok işte Hadi, o işler öyle değil… O zaman biz işin doğrusunu anlatalım da okuyucularımız senin kim olduğunu daha bir detaylı öğrensinler…
Hadi Özışık mesleğe yerel bir gazetede başlamasının ardından hiçbir gazetecilik başarısı olmamasına karşın 1990’lı yılların başında Ankara’daki siyasetçi ve bürokrat “Kars ekibi” ile kurduğu yakınlık sayesinde 1996 yılında Tansu Çiller’in kurdurup, siyasi rakiplerine “Hakaret etme makinesi” olarak kullandığı ve tamamen Özer Uçuran Çiller tarafından kontrol edilen BTV’de “İstihbarat Şefi” pozisyonuna getirildi.
Hadi Özışık’ın ilk “Tetikçilik” günleri işte bu kanalda başladı. Bu kanalda kendilerine bizzat Özer Çiller tarafından gelen talimatlar doğrultusunda ellerine günlük olarak verilen listelerdeki kişiler hakkında hakaret içerikli, yalan, düzmece haberler yaptılar.
O dönemde bu yalan, iftira ve hakaret dolu yayınları başta Emin Çölaşan, Uğur Dündar gibi gazeteciler üzerinde yoğunlaştırdılar. Hatta BTV’nin kendilerine “Tahsisli” korumaları ile Uğur Dündar’ın ARENA ekibi arasında kavgalar yaşandı. Uğur Dündar o dönem BTV’nin meşhur “Mavi altyazı” bandı ile hergün,her saat akıl almaz galiz hakaretlere uğradı. (Uğur Dündar da, Emin Çölaşan da sağ,isteyen kendilerine sorup teyit ettirebilir)
İşte o dönem bu hakaret metinlerini yazan,bu yalan ve iftira operasyonlarının pek çoğunu bizzat yöneten isim “İstihbarat Şefi ” sıfatı ile Hadi Özışık’tı.
Çillerin ezeli ve amansız rakibi ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz ise bir numaralı hedefleriydi. BTV gazete gibi değil bir “Operasyon merkezi” olarak konumlandırılmıştı.
BTV’nin canlı yayın aracı “Görünümündeki” aracın içerisi dinleme cihazları ile donatılmış, dönemin ANAP lideri Mesut Yılmaz ve bazı önemli isimler bu araçla uzaktan dinleme operasyonlarına tabi tutulmuştu… Tabii başbakanın Çiller olduğu dönemde, Özer Çiller de devleti yönetmeye ortak olurken bunları yapmaları Hadi Özışık ve ekip arkadaşları için hiç de zor olmamıştı.
Çiller seçim hezimetine uğrayınca bu “Tetikçi” Hadi ve arkadaşları açılan milyonlarca TL’lik tazminat davası ile başbaşa kaldı zira Çiller “Ben bu adamları da bu televizyonu da tanımam etmem” deyip işin içinden sıyrıldı. Hatta o dönem borçlardan ve tazminat cezalarından yırtmak için dönemin “Yükselen yıldızı” “Jet-Fadıl” ile anlaşmalar bile yapıldı, Fadıl’ın JET-PA’sının motorsikletlerini Çiller ailesinin BTV’si pazarlamaya başladı hatta bir ara iş “Jet Fadıl’ın” kanala ortak olma boyutuna kadar ilerledi.
Neyse efendim işin o boyutu da ayrı bir yazı konusu olacak kadar detaylı, biz devam edelim yazımıza…
Hadi Özışık o dönem BTV’den parasını alamadığı ve maddi olarak zor bir dönem geçirdiği için bu kez Çiller’e düşman oldu. Ama öyle sadece düşman olmakla kalmadı…
“Tetikçilik” yaptığı dönemlerde önünde el pençe divan durduğu, övgüler yağdırdığı Tansu Çiller ve kocası Özer Uçuran Çiller hakkındaki tüm kirli işleri ÇİLLER’E KARŞI KİRLİ SAYFA adı altında kitaplaştırdı.
Hadi Özışık denilen “Omurgasız” tetikçi BTV’de bunları yaparken Sedat Peker’in 5. Videosunda övdüğü, pek çoğunuzun YouTube’da “Tonton amca” olarak tanıdığınız, şimdilerde KORKUSUZ GAZETESİ’nde yazılar yazıp ahkam kesen Memduh Bayraktar, Çiller’in işte bu medya ayağını da organize eden en önemli “Danışmanıydı”…
Hadi Özışık, Soylu’nun kendisine “İyi bir maaş, makam odası ve araç” vermesi ile İstanbul’a geldikten sonra Ankara’da kendisine “Bu işte gelecek internette,git bir haber sitesi kur” diye tavsiyede bulunan BTV’deki “Üstü” BTV’nin Genel Yayın Koordinatörü ve DYP eski Genel Sekreter Yardımcısı Bekir Altınok’un tavsiyesini dinledi.
2000 yılında Kadıköy’de küçük bir ofiste internethaber.com’u kurdu…
“Tetikçi” Hadi Özışık kısa süre sonra gücün Fethullah Gülen’den yana estiğini gördü. Övgüler düzdüğü Fethullah Gülen’e haber sitesinde tonlarca övgü dolu haber yaptı, Gülen eleştirildiği zaman kendisini kalkan yaptı, destek Tweetleri attı.
Ergenekon-Balyoz kumpası döneminde “Rüzgar gülü” Hadi’nin en yakın dostları “Bavulcu” Mehmet Baransu ve bugün FETÖ firarisi olan Emre Uslu oldu. Beraber pozlar verip, nargile içtiler, çay kahve höpürdettiler.
Hadi çok akıllıydı, Süleyman Soylu ile ilişkisini hiç kesmedi ve Soylu da ekibi ile birlikte AKP’ye geçip en önemli pozisyonlara gelince kendisini hiç unutmadı. Allah da “HADİ yürü kulum” dedi ve Soylu’nun desteği ile başta İBB olmak üzere reklam gelirleri Hadi’ye akmaya başladı…Hadi artık “Tetikçilik” yapacak yeni “patronunu” bulmuştu. (Süleyman Soylu, Hadi’nin DYP-Çiller Ailesi’nin kontrolündeki BTV’de çalıştığı dönemde DYP’nin “Parlayan yıldızı”, önce Türkiye’nin en genç ilçe başkanı daha sonra DYP İstanbul İl Başkanıydı)
“Patronun” partide hızla yükselmesi Hadi’ye de yeni rant kapılarını araladı… 2015 yılında bir başka Karslı hemşehrisi Ahmet Arslan Ulaştırma Bakanı olunca Hadi’nin şansı iyiden açıldı… Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın tüm reklam ve planlama işleri Hadi’ye verildi.
FETÖ darbeye kalkıştıktan sonra “Omurgasız” Hadi 180 derece dönüş yaptı,daha düne kadar övgüler düzdüğü FETÖ ve elebaşını yerden yere vurdu.
Bu arada Hadi Sedat Peker ile de yakınlık kurdu, ilişkilerini güçlendirdi hatta bir iddiaya göre kendisine koruma tahsis edildi,altına “Çakarlı araba” tahsis edildi.
Hadi AKP’ye ve Soylu’ya “Operasyonel” olarak tahsis ettiği internethaber.com isimli sitesi ile de yetinmedi…
Asıl meslekleri boyacılık-sıvacılık olan diğer 2 kardeşini de medyaya soktu… Boyacı-sıvacı Süleyman Özışık şimdilerde Türkiye gazetesinde AKP ve Erdoğan güzellemesi yapmakla meşgul. Abisi tarafından son Sedat Peker videosu sonrasında “Ben değildim Süleyman’dı” diye satılan kardeşin geçmişi de mazisi de bununla sınırlı değil.
Bu Süleyman Özışık ile diğer “Boyacı-sıvacı” kardeş Mehmet Özışık CHP’li Didim Belediye Başkanlığına seçilen Ahmet Deniz Atabay’a da imara aykırı olarak ruhsat verilen bir binanın ruhsatını iptal etmesi sonrasında “Tecavüz” kumpası kurdular, başkanı kimliği belirsiz ses kayıtları ile “Tecavüz” iftirası ile suçlayıp kumpas kurdular, kumpas ortaya çıkınca “Yukarıdan” hatırlı abiler devreye girdi ve olayın üzeri kapatıldı.
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Rektörü Osman Selçuk Aldemir’e yönelik kumpas ve şantaj iddiasıyla bir skandal daha patlak verdi ve soruşturma açıldı ve bir de bakıldı ki bu Hadi’nin bir diğer kardeşi Mehmet Özışık bu işin de içerisinde.
Sonrasında Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Rektörü Osman Selçuk Aldemir’e ve CHP’Lİ Didim Belediye Başkanı Ahmet Atabay Deniz’e şantaj ve kumpası kuranın Mehmet Özışık’ın da içerisinde olduğu aynı ekip olduğu ortaya çıktı.
Ama tüm bunlara rağmen Hadi Özışık da kardeşleri de özellikle Süleyman Soylu ile kurdukları özel ilişkiler sayesinde bugüne kadar bırakın ceza almayı “Keyifleri gayet yerinde” bir şekilde, kendilerine kamu kurumlarından verilen reklam bütçeleri ile şatafatlı bir hayat sürüp,ekranlara çıkıp,köşelerden ahkam kesip kendilerine “Gazeteci” diyerek zevk ve sefa içerisinde yaşadılar.Ama Sedat Peker’in yayınladığı video ile “Suçüstü” yakalanan Hadi Özışık artık “Iskartaya” çıkarıldı belki de yakında hakkında başlayan soruşturma derinleşecek ve çok daha zor durumlara düşecek, çok daha sıkıntılı süreçleri yaşayacak.
İşte sizler belki bu kendilerine “Gazeteci” diyen, AKP “Yandaşı” “Türedi” yandaş takımını yakından tanımadığınız için bu videolara çok şaşırıyor olabilirsiniz ama bizim gibi bu omurgasız tetikçi tayfasının “Cemaziyelevvelini” bilen kişiler hiç ama hiç şaşırmıyoruz…
Eee, ne demiş atalarımız:
“Gün döner,devran döner. Keser döner sap döner”
NOT:
Bu yazı ilk kez 20 Mayıs 2021’de Celal Eren ÇELİK imzası ile cafesiyaset.com haber sitesinde yayınlanmıştır…
cafesiyaset.com: https://www.siyasetcafe.com/keser-doner-sap-doner-gun-gelir-hesap-doner-konus-hadi-4177yy.htm
