Eski bakanlar, milletvekilleri ve öğretim üyeleri tarafından 10 yıl önce kurulan Temiz Seçim Platformu, seçim güvenliğinin sağlanması için yeniden çalışmalarına başladı. Platform Koordinasyon Kurulu üyesi, eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, tüm siyasi parti liderlerinden randevu isteyeceklerini belirterek, “Her oy hepimizin namusudur, demokrasinin namusudur” dedi. Platform, parmak boyası uygulamasının yeniden getirilmesi, seçmen kütüklerinin YSK tarafından hazırlanmasını önerdi.
Temiz Seçim Platformu Koordinasyon Kurulu, bugün Ankara’da 2023 yılında yapılacak seçimlerle ilgili basın açıklaması yaptı. Koordinasyon Kurulu adına konuşan eski Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, şunları söyledi:
“GRUBU OLAN BÜTÜN SİYASİ PARTİLERİMİZİN GENEL BAŞKANLARINDAN RANDEVU TALEP EDECEĞİZ”
“Önümüzdeki günlerden itibaren bütün siyasi partilere, yani iktidar veya muhalefet ayrım yapmaksızın bütün siyasi partilerimizi, grubu olan bütün siyasi partilerimizin genel başkanlarından randevu talep edeceğiz. Meclis’te temsil edilen partilerin genel başkanlarından da randevu talep edeceğiz. Onun dışında seçime katılma hakkına sahip olan yeni örgütlenmiş partiler ile de yine belli arkadaşları görevlendireceğiz.
“HER OY NETİCEDE HEPİMİZİN NAMUSUDUR, DEMOKRASİNİN NAMUSUDUR”
Herhangi bir partinin lehinde, aleyhinde bir tavrımız yok burada. Bütünüyle seçimleri gerçekten temiz, dürüst yapılması noktasındaki hassasiyetimizi, toplumun genel hassasiyetini biz de sivil toplum hareketi olarak ortaya koymak ve başta siyasi partilerimiz olmak üzere parlamentomuza ve kamuoyuna düşüncelerimizi aktarmak amacıyla bu faaliyeti yapıyoruz. Gelinen noktaya baktığımızda, seçimlerde usulsüzlük iddiaları gündeme geldi. İşte yabancı seçmenlerin başta Suriyeli Afgan vs. olmak üzere bunlara oy kullandırılacağı, sahte seçmen gibi birtakım hazırlıkların yapıldığı gibi dedikodular kamuoyunu, hepimizi rahatsız ediyor. Geçtiğimiz seçimlerde maalesef bu duyumlar oldu ama hiçbir dönem de bu kadar yabancı seçmen konusu gündeme gelmemişti. Burada şimdi bir Meclis’te temsil eden bir siyasi partimizin genel başkanının iki aydır ortaya koyduğu iddialar var. Özellikle Suriyeli, Afgan gibi bu tarz seçmenlerin çok ciddi manada iktidar tarafından örgütlenerek birtakım organizasyonlara hazırlandığı iddiaları var. Bu iddialar vahim, eğer bunlar doğruysa. Doğru olmadığını ummak istiyoruz. Çünkü her oy neticede hepimizin namusudur, demokrasinin namusudur. O namusa halel gelmemesi lazım.
“HİÇBİR KUŞKUYA, SORU İŞARETİNE MUHATAP OLMADAN SEÇİMLERİN YAPILMASI VE SEÇİM SONUÇLARININ DA ONA UYGUN OLMASI LAZIM”
Burada en önemli tartışılması gereken hususlardan bir tanesi, -geçtiğimiz dönemlerde de dile getirdik- daha önce parmak boyası vardı; fakat daha sonra bu kaldırıldı. Bunun kaldırılması şaibe konusunu gündeme taşıdı. Sadece Türkiye’de değil, demokrasi ile yönetilen ülkeler nezdinde de ‘acaba Türkiye’deki seçimler şaibeli mi, burada usulsüzlük var mı’ endişesi yarattı. Türkiye demokrasi ile yönetilen bir ülke ise -ki öyledir- o zaman bunun açık göstergesi olan seçimlerin de dürüst ve açık yapılması lazım. Hiçbir kuşkuya, soru işaretine muhatap olmadan seçimlerin yapılması ve seçim sonuçlarının da ona uygun, sandığa girenle çıkan oy oranının aynı olması lazım. Sandığa giren oy önemlidir ama o oyun aynı şekilde çıkması esastır. Dolayısıyla bizim platform olarak hem kamuoyunu bilgilendirmek hem de siyasi partilerin genel başkanlarına endişelerimizi ortaya koymak.”
Yaşar Okuyan’ın yanı sıra platformda şu isimler yer alıyor:
“Eski Devlet bakanları Ufuk Söylemez, Tayfun İçli, Mehmet Çevik, Aydın Tümen ve Ramazan Mirzaoğlu, eski Ulaştırma Bakanı Enis Öksüz, eski Sağlık Bakanı Halil Şıvgın, eski Adalet bakanları Hikmet Sami Türk ve Seyfi Oktay, eski milletvekilleri Mehmet Tomanbay ve Şevket Bülent Yahnici, eski Yargıtay Başkanı Sami Selçuk, öğretim üyeleri Kemal Yıldırım ve Necdet Basa, hukukçular İlke Çakar, Mehmet Öztoprak ve Suna Öztaşdöndüren, eski Türk-İş Genel Başkanı Salih Kılıç, uluslararası danışman Gözde Dizdar, gazeteci Yavuz Selim Demirağ, inşaat mühendisi Cumhur Tezsezen”
“YENİDEN PARMAK BOYASININ GETİRİLMESİNİN MİLLETİMİZİN SEÇİME GÜVENİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ GEREKTİĞİ İNANCINDAYIZ”
Platformun seçim güvenliğine ilişkin tespit ve önerileri şöyle:
“- 2007 ve 2009 seçimleri arasındaki 20 aylık dönemde sandık seçmen listelerine 7 milyon 694 bin 804 seçmen eklenmiştir. Halbuki o dönemde Türkiye geneli ortalama seçmen artışı yıllık 950 bin civarında olup, eklenmesi gereken seçmen sayısının 1 milyon 583 bin civarında olması gerekirdi. Bu durumda, 2009 sandık seçmen listelerine 6 milyon 111 bin 809 seçmen fazladan eklenmiştir. Oysaki gerçekte bu döneme ilişkin Türkiye İstatistik Kurumu’na göre ülke nüfusu yüzde 4 artarken, seçmen sayısının nasıl yüzde 16 artabildiği sorgulanmalıdır. Bu hususun siyasi partilerce araştırılacağı inancındayız.
-Sandık seçmen listelerinin askı süresinin iki hafta ile sınırlandırılmış olması, listelerin kontrolünü ve listelerde olmayan vatandaşların kayıt yaptırmalarını olumsuz yönde etkileyebileceği düşünülmektedir. Ayrıca muhtarlıklarda sandık seçmen listelerinin eskisi gibi adrese göre listelenmesi gerekmektedir. Muhalefet veya iktidar olan/olacak tüm partilerin bu konuyu yeniden düzenlemek üzere gayret göstermeleri gerektiğini görüşündeyiz.
-Pek çok ilçede vatandaşların şikayetlerine ve basına yansıyan alan çalışmalarına bağlı olarak; özellikle 2007 yılından itibaren seçim sonuçlarını doğrudan etkileyebilecek büyüklüklerde ‘yığma ve ‘bindirme’ seçmenler olduğu iddiaları görülmektedir. ‘Yığma seçmenler’; belediyelerin numarataj çalışmasıyla olmayan bir adres yaratmaları ve bu adreslere seçmen kaydetmeleri sonucu oluşturulan taşıma/sanal seçmenlerdir. ‘Bindirme seçmenler’ ise; var olan bir adrese, orada gerçekte yaşamayan seçmenlerin kaydedilmeleri sonucu oluşturulan taşıma/sanal seçmenlerdir.
-Anayasanın 79. maddesine göre seçmen kütükleri YSK tarafından düzenlenir. Ancak 2008’de yürürlüğe giren 5749 sayılı yasa; kütüklerin hazırlanması görevini YSK yerine İçişleri Bakanlığı’na bağlı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’ne vermiştir. YSK’nın görevi ise sadece ‘ilan’ ile sınırlandırılmıştır. Seçmen kütüklerini hükümetin yürütme organı mı yoksa tarafsız YSK mı düzenlemelidir? Esasen bu konunun Anayasa’ya aykırılığı da tartışma konusudur. Seçime giren bir hükümete bağlı memurların seçmen kütüklerini düzenlemesinin seçime olan güveni ve seçimin meşruiyetini olumsuz yönde etkileyebileceği düşünülmeli ve bu durumun düzeltilmesi gerektiği inancındayız.
-Parmak boyası kaldırılmıştır. Bu nedenle milyonlarca mükerrer oy kullanıldığı kuşkusu halkta yaygındır. TÜİK Başkanvekili Ömer Toprak bile 5 Aralık 2008 tarihinde yaptığı açıklamada ‘cezayı göz alarak biri sahte, iki tane T.C. kimlik numarası olması halinde mükerrer oy kullanmak mümkün olabilir’ demiştir. Bu tür söylentilere engel olmak ve seçime olan güven hissini pekiştirmek maksadıyla yeniden parmak boyasının getirilmesinin milletimizin seçime güveni açısından değerlendirilmesi gerektiği inancındayız.
-2029 yerel seçiminde YSK’nın aldığı kararla 57 milyon 78 bin 461 seçmenin oy kullanacağı 194 bin 715 sandık için 71 milyon 70 bin 975 oy pusulası bastırılmıştır. Fazladan bastırılan yaklaşık 14 milyon oy pusulası kuşkulara neden olmuştur. Seçimde usulsüzlükler olduğu iddialarını gündeme getirmiştir. Seçimler adil ve temiz olmalıdır. Bunun için milletimizde kuşkuya yer vermemek adına fazla oy pusulası bastırılmamalı, oy pusularında seçim bölgesi ve sandık numaralarının basılı olmasının gerektiği inancındayız.”