Yeni Şafak yazarı Bülent Orakoğlu, AKP’ye yakın isimlerin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na verilen cezayı eleştirmesine tepki gösterdi. Bu isimleri ‘AK Parti içindeki AKP’liler’ olarak anan Orakoğlu, “2023 seçimleri için felaket tellallığı yapıyorlar” ifadesini kullandı.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Yüksek Seçim Kurulu (YSK) üyelerine hakaret ettiği iddiasıyla, hukuk tarihine skandal olarak geçecek bir kararla 2 yıl 7 ay hapis ve siyasi yasak cezasına çarptırılması, iktidara yakınlığıyla bilinen mahalleyi böldü.
Abdulkadir Selvi, Nagehan Alçı ve Rasim Ozan Kütahyalı başta olmak üzere kimi isimler söz konusu kararı eleştirirken, kimileri de hakimin dahi “Bu sözlerin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya söylendiği açık” dediği olayda İmamoğlu’nun hedefinin YSK üyeleri olduğuna dair dezenformasyonu sürdürdü.
Bunlardan biri de, Yeni Şafak gazetesi yazarı Bülent Orakoğlu.
Orakoğlu, ‘AK Parti içindeki AKP’liler İBB Başkanı’na verilen ceza bahanesiyle 2023 seçimleri için felaket tellallığı yapıyorlar’ başlıklı yazısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eski danışmanı – Habertürk yazarı Kemal Öztürk’ün “Eğer üst mahkemeler kararı onaylarsa, AK Parti 2023 seçimlerinde benzer bir hezimet yaşayacaktır” şeklindeki yorumuna değinerek şunları söyledi:
‘HADSİZLER ERDOĞAN İLE İMAMOĞLU’NU AYNI KEFEYE KOYUYORLAR’
“(…) Bu eleştiri veya örtüsü altında temennilerini dile getiriyorlar. Bu çevreler İmamoğlu’na hak etmediği bir paye vererek Başkan Erdoğan ile İmamoğlu’nu aynı kefeye koyarak İmamoğlu için ‘Erdoğan’ın kaderini yaşıyor’ hadsizliğinde bulunuyorlar. Ancak bu hadsizler İmamoğlu’na yargı tarafından verilen haklı ceza sonrasında CHP içinde Cumhurbaşkanlığı savaşının İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu’nu destekleyen gruplar arasında yaşanırken, Altılı Masa’da ise CHP/ İYİ PARTİ ve HDP arasında yaşanan Cumhurbaşkanlığı adayı gerilimin öncelikle masanın temel direklerini çökertmeye başladığını neden görmezden gelip söylemezler acaba?
Başkan Erdoğan ile İmamoğlu arasında yargılama süreçleri ve diğer süreçler açısından paralellik kurulma iddiaları küreselciler tarafından ortaya atılmış dezenformatik faaliyetlerden mi? (…)”
NE OLMUŞTU?
Ekrem İmamoğlu, 30 Ekim 2019 tarihinde Fransa’nın Strasbourg kentinde düzenlenen kongrede 31 Mart seçimlerinin iptal edilmesine değinerek siyasi eleştirilerde bulundu.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 4 Kasım 2019 tarihinde bir açıklama yaparak “Avrupa Parlamentosu’na gidip, Türkiye’yi şikayet eden ahmağa söylüyorum; bunun bedelini bu millet sana ödetecek” ifadesini kullandı.
İmamoğlu da bunun üzerine “31 Mart’ta seçimi iptal edenler ve dünyada, Avrupa’da onların gözünde nereye düştüğümüz noktasında, o olan biten şeylere baktığımızda, tam da 31 Mart’ta seçimi iptal edenler ahmaktır, önce oraya bir odaklansın” yanıtı verdi. Bu sözler üzerine YSK üyelerine hakaret suçlamasıyla dava açıldı.
Bu süreçte İmamoğlu cephesi mahkemede ‘ahmak’ ifadesinin YSK üyelerine değil, Soylu’ya söylendiğini net bir biçimde ortaya koydu. Öyle ki davanın hakimi dahi, “Soylu’ya söylenmediğini söyleyen varsa buraya gelsin. Biraz da gülelim. Herhangi bir çözümleme yapmaya gerek yok. Bu sözü kime söylediği belli. Süleyman Soylu’ya söylemiştir. Ben de o şekilde düşünüyorum” ifadesini kullandı.
Ancak hakimin ‘tespitine’ rağmen İmamoğlu’na 2 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası verildi. Mahkeme ayrıca ‘belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına’ hükmetti. Karar kesinleşirse İmamoğlu, ‘siyasi yasaklı’ olacak ve belediye başkanlığı görevinden alınacak.