Bulgaristan’dan Türkiye’ye iade edilen Necip Hablemitoğlu cinayetinin firari sanığı emekli Albay Levent Göktaş, İstanbul’da SEGBİS aracılığıyla bağlandığı Ankara’daki ağır ceza mahkemesi tarafından 17 Aralık’ta ‘cinayet’ suçundan tutuklandı. Göktaş, savunmasında davanın diğer sanıklarından olan ve Özel Kuvvetler Komutanlığı’nda (ÖKK) birlikte görev yaptığı eski ÖKK personelleri Nuri Gökhan Bozkır ve Tarkan Mumcuoğlu’nu tanımadığını iddia etti.
VERYANSIN TV, Ankara 36. Ağır Ceza Mahkemesi’nin SEGBİS çözüm tutanağına ulaştı.
VERYANSIN TV’nin özel haberine göre Göktaş2ın Ankara’da SEGBİS aracılığı ile verdiği ilk mahkemesinde şu ifadeler yer aldı.
SANIK: Şimdi savcılığın arama el koyma ve yakalama kararına neden itibar yani itibar demeyeyim de
BAŞKAN: Uymadığınızı
SANIK: Neden uymadığımı önce söyleyeyim
BAŞKAN: Evet,
SANIK: Ben 2009 yılında yine aynı şeyleri yaşadım, yine savcılıktan bu şekilde geldiler on beş tane polis, avukatlık büromu bastılar yanlarında savcı olmaksızın avukatlık büromda arama yaptılar, bir tane DVD sahte DVD yerleştirip daha sonra o delili şeye götürüp Vatan caddesine götürdüler beni bu DVD senin dediler benim olmadığını o kadar söylememe rağmen hakikatten bana da ait değildi.Fethullah terör örgütünün mensuplarından olan polis memurları bunları yerleştirip sanki delil bulmuş gibi yapmışlardı.
BAŞKAN: Şimdi onlara girmeyin bunlardan dolayı mı yakalanmamak için kaçtınız onu mu söylemeye çalışıyorsunuz ?
SANIK: Kısaca şunu söyleyeyim
BAŞKAN: Evet,
SANIK: Beş buçuk yıl hapis yattım sonunda beraat ettim, suçsuz olduğum anlaşıldı.
BAŞKAN: Evet,
SANIK: Bu olayda da hiç benim, benim ilgim ve bilgim bile yok ben şahsı tanımıyorum bile kim olduğunu bile bilmiyorum,
BAŞKAN: Şimdi şöyle bir uyarıda bulunmam gerekiyor savunma almıyorum ben şimdi
SANIK: Evet,
BAŞKAN: Sadece tutuklanmanızla ilgili söylemek istediğiniz bir şey varsa söyleyebilirsiniz avukatınız burada zaten ona söz vereceğim
SANIK: Yani bu olayla benim uzak yakın hiç bir ilgim yok, şunu söylemek istiyorum sadece 18 Aralık 2002 deolmuş bu olay , Gökhan Bozkır denilen kişiyi ben tanımıyorum bile o tarihte, aramızda telefon görüşmesi bile yok o ispat vasıtasıdır. Tabur komutanlarıma sorulursa onlarda aynı şeyi söyleyeceklerdir, ben şahsı tanımıyorum bile ki o zaman ben albayım alay komutanıyım adam üst teğmen tim komutan yardımcısı,üst teğmen albayın yanından bile geçemez o zamanlarda odasının önünden bile geçemez
BAŞKAN: Şimdi yine savunma yapmaya döndünüz
SANIK MÜDAFİ: Savunma da bulunmasın
SANIK: Tamam ikinci şeyi mi söyleyeyim o zaman
BAŞKAN: Lütfen,evet avukatınız bile söylüyor
SANIK: Tamam peki,
BAŞKAN: Bende kabul edemem
SANIK: Tamam
BAŞKAN: Savunma yapmayın bunların hepsi kayda geçiyor ama buyurun toparlayın ben avukatınıza söz vereyim,
SANIK: Tamam bir şey daha söyleyeyim ondan sonra
BAŞKAN: Peki,
SANIK: Orada yine çünkü azmettirici deniyor onu söylemek zorundayım. Tarkan Mumcuoğlu onuda tanımam ki ben, benim birliğimde olmayan bir adama ben nasıl talimat veririm bunu da söyleyeyim bu kadar söyleyeceklerim yani,
BAŞKAN: Sanık müdafinden…
SANIK: Benimle,
BAŞKAN: Evet birşey mi söyleyecektiniz ?
SANIK: Hiç ilgisi olmayan olay
BAŞKAN: Evet, buyurun avukat bey
SANIK: Benimle hiç ilgisi olmayan bir olay diyorum
BAŞKAN: Geçti kayda avukatınıza söz veriyorum şu anda buyurun avukat bey”
(Kayıt tutanağındaki yazım hatalarına dokunulmamıştır)