Lipton Unılever Çay’ın Rize Ardeşen,Fındıklı ve Arhavi fabrikalarında,TEKGIDA-İŞ sendikasına bağlı işçiler ile işveren arasındaki toplu iş sözleşmesi görüşmelerinden anlaşma çıkmadı.
Anlaşmanın sağlanamaması üzerine Lipton‘un Rize Fındıklı ve Arhavi fabrikalarında çalışan TEKGIDA-İŞ’e bağlı işçiler 6 Ekim günü greve çıkma kararı aldılar.
Tekgıda-İş Sendikası Lipton Şube Başkanı Mustafa Yüksel, yönetim kurulu adına yaptığı açıklamada “Söz konusu müzakere toplantılarında Unilever yetkilileri yüzde 10,58’lik saçma sapan bir teklifte bulundular. İşçiler 4 ay çalışıp 8 ay boş kalıyor, 4 aylık maaş 12 aya yayıldığında ortaya asgari ücretin de altında kalan bir para çıkıyor ve bu para ile ailelerin geçinmesi mümkün değil” dedi.
“UNILEVER EMEK HIRSIZLIĞI YAPIYOR”
Mustafa Yüksel, Unilever patronunun emek hırsızlığı yaptığını belirterek “Biz Lipton çalışanları olarak bu pandemi döneminde sadece alnımızdan dökülen terin karşılığını istedik. Bu durum adaletli değil, adil değil. Lipton fabrikalarında çalışmakta olup kronik hastalığa yakalanmış arkadaşlarımız var, işe çağrılmadılar. Tek suçları kronik hastalığa yakalanmaları. Bu kardeşlerimiz maddi anlamda çok büyük sıkıntılar çekiyor ve başka yerde de çalışamıyorlar. Unilever şirket yetkilileri “Biz bu kronik hastaların maaşlarını ödeyeceğiz” diyerek bize yalan söylediler” ifadelerini kullandı.
GREV 6 EKİM SALI SABAHI BAŞLAYACAK
Yüksel, emeklerinin karşılığının bu rakamlar olmadığını ifade ederken sendikal haklarını kullanarak 6 Ekim Salı günü sabah 08.00’de greve çıkma kararı aldıklarını belirtti.
Alınan bu grev kararının ardından şirket içerisinde çalışanlara baskı yapıldığı ve grev oylamasına zorlandıklarının aktarıldığı açıklamada, şirket yetkililerinin suç işledikleri ve çalışanları bölmeye çalıştıkları dile getirildi.
“BİRLİK VE BERABERLİK İÇİNDE GREVE GİDECEĞİZ”
Mustafa Yüksel; birlik ve beraberlik içerisinde grevlerini gerçekleştireceklerini ifade ederek “Her ne olursa olsun Lipton çalışanlarının birlik ve beraberliğini bozmaya kalkanlara müsaade etmeyeceğiz. Emeğimizin karşılığını alana kadar fabrikaların önünde bekleyeceğiz ve fabrikanın ürün çıkarmasına izin vermeyeceğiz” dedi.