DEVA Partisi Kurucu Üyesi Metin Gürcan hakkında tahliye kararı verildi.
Gerçek Gündem’den Furkan Karabağ’ın haberine göre Siyasi casusluk suçlaması ile İstanbul’da gözaltına alınan ardından Ankara’da tutuklanan DEVA Partisi Kurucular Kurulu Üyesi Metin Gürcan hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlanmıştı.
Gürcan için TCK’nın 328/1, 43 maddeleri uyarınca 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası talep edilmişti.
TSK’den yüzbaşı rütbesiyle emekli olduktan sonra güvenlik, dış politika ve jeo-strateji alanında çalışmalara imza atan Gürcan hakkındaki iddianamede Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanlığı’nın ihbarcı olduğu ortaya çıkmıştı.
İddianamede, “Devletin Gizli Kalması Gereken Bilgilerini Siyasal veya Askeri Casusluk Amacıyla Zincirleme Biçimde Temin Etme” suçlaması yapılan Gürcan’ın hakkında casusluk yaptığına dair deliller arasında MİT’in yazılarının olduğu belirtilmişti.
38 sayfalık iddianamede Gürcan’ın İspanya ve İtalya İstihbarat servislerince 2016 yılından itibaren “Haber Elemanı” olarak kullanıldığı iddia edilirken, İspanya Servisi tarafından kendisine kod isim verildiği ifade edilmişti.
Gürcan hakkındaki casusluk iddiaları arasındaki savcılığın “Pandemi sürecinde tedarik edilen aşılar konusunda dönem itibariyle devlet büyüklerimiz itibarsızlaştırmaya yönelik asılsız beyanlarda bulunulduğu” ifadeleri yer almıştı.
Metin Gürcan’ın Türkiye’deki yabancı devlet görevlilerine FETÖ’cü darbe girişiminin ardından TSK’de, SADAT’ın kurucusu emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi’nin etkin olduğunu söylemesi de casusluk tespitleri arasında gösterildi. Öte yandan Harp Okulları mülakatlarına SADAT’ın katıldığını gündeme gelmişti.
Ayrıca savcılık, defalarca haber olmasına rağmen Gürcan’ın Libya hükümetine bağlı harp okulu öğrencilerini eğiteceğine dair bilgiyi aktarmasını ve Libya’da çok fazla Türk askerinin olduğunu aktarmasını da casusluk tespitleri arasında göstermişti.
Gürcan ifadesinde, yabancı devlet görevlileriyle görüştüğünü kabul ederken, söz konusu görüşmelerin şeffaf kamuya açık alanlarda gerçekleştiğini ifade edilmişti.
Gürcan ifadesinde, yabancı devlet görevlileriyle görüştüğünü kabul ederken, söz konusu görüşmelerin şeffaf kamuya açık alanlarda gerçekleştiğini ifade edilmişti.