Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın arkadaşı Hamza Cebeci’nin kariyeri, 1999 Düzce depreminin ardından, yaptığı bina yıkılmasına ve 20 kişiye mezar olmasına rağmen yükselişe geçti.
CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, 1999 yılında meydana gelen Düzce depreminde, yaptığı bina yıkılan mimar müteahhit Hamza Cebeci’nin kariyer basamaklarını nasıl tırmandığını anlatmıştı. Gök, “Hamza Cebeci. Düzceliler yakından bilirler. Düzce depreminde üzüntü yaşatan müteahhit. Önce AKP’den meclis üyesi seçiliyor. Ardından büyükşehir imar komisyonu üyesi oluyor. Sonra bu arkadaş durmuyor. 2015’te Darülacazade’ye getiriliyor. Burada da bitmiyor. 2020 yılında çıkan kararname ile Cumhurbaşkanı danışmanı oluyor. Biz bu kafayla İstanbul depremine hazırlanacaktık.” ifadelerini kullanmıştı. Gök’ün açıklamalarının ardından, Hamza Cebeci’nin ‘başarılı kariyer yolculuğu’ merak konusu oldu. Cebeci’nin kariyerinin geçmiş tarihli haberlerde de yer aldığı gibi Erdoğan’ın siyasete girdiği dönemlerde yükselişe geçtiğini söylemek mümkün.
Cumhuriyet gazetesi arşivinde yer alan “Seçim yaklaştı, yağma hızlandı” başlıklı haberde yer alan bilgilere göre, Cebeci, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yakın arkadaşı. Yine aynı haberde, “FP’li İstanbul Büyükşehir Belediye yönetimi, yerel yönetim seçimlerine yaklaşık 4 ay kalmasına karşın Sarıyer Rumelihisarı’nda bulunan belediyeye ait 9 bin metrekare araziyi yaklaşık bir buçuk trilyon liraya satışa çıkardı. 1996 yılında Recep Tayyip Erdoğan’ın arkadaşı Hamza Cebeci’ye 40 milyar liraya satılan Üsküdar sırtlarındaki 7 bin metrekarelik belediye arsasına yapılan 16 villadan bir tanesine yaklaşık 150 milyon lira değer biçiliyor.” ifadeleri yer alıyor.
“SİYASETTEKİ SEÇİM BAŞARILARI NASIL YORUMLANABİLİR?”
Cumhuriyet gazetesinde Çed Köşesi’nin yazarı Oktay Ekinci de 2004 yılında Hamza Cebeci ile ilgili dikkat çeken bir yazı kaleme almış. Ekinci, yazısına, “Yaptıkları apartman 1999 depreminde çökünce 20 kişinin ölümüne neden olan mimar müteahhit Hamza Cebeci ile ortağı Fahri Çakır’ın siyasetteki ‘seçim başarıları’ nasıl yorumlanabilir?” sorusuyla başlıyor ve şöyle devam ediyor:
“Düzce Ağır Ceza Mahkemesi’nin 10 ay ağır hapse mahkûm ettiği Hamza Cebeci, 28 Mart 2004 yerel seçimlerinde AKP’den İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi üyeliğine seçilmiş, ardından da İmar Komisyonu üyesi olmuş… Fahri Çakır da aynı partiden ‘Düzce Milletvekili’ seçildiği için ‘dokunulmazlığa’ kavuşmuş, cezadan kurtulmuş… Vatan gazetesindeki (27 Ekim 2004) okuduğumda siyasette deneyimli bir arkadaşıma sordum: ‘Buna olanak sağlayan bir demokraside sence de sakatlık yok mu?’
Halkın deprem suçlularını sorgulaması bir yana, oylarıyla ‘kentleri ve ülkeyi emanet etmesi’ne artık başka bir isim vermek gerekmez mi?”