CHP Milletvekili Taşcıer, Lice Halis Toprak Vakfı Devlet Hastanesi ve Ankara Sami Ulus Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nin depreme karşı dayanaksız olduğuna ilişkin rapor bulunduğunu belirti.
CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, daha önce raporlarla uyarılar yapılmasına karşın İskenderun Devlet Hastanesi’nin depremde yıkıldığına dikkat çekerek, benzer şekilde yıkılma riski raporlanan hastanelere dikkat çekti. Taşcıer, “Fay hattı üzerinde bulunan Lice Halis Toprak Vakfı Devlet Hastanesi’nin 2017 yılından bu yana depreme dayanıksız olduğuna dair rapor bulunduğu ortaya çıktı” dedi.
Cumhuriyet’ten Sarp Sağkal’ın haberine göre; depremde yıkılan İskenderun Devlet Hastanesi’nin 2012’den beri depreme dayanıksız olduğu raporlanmasına karşın bir önlem alınmamasının ardından gözler diğer hastanelere çevrildi. Taşcıer, benzer durumun Lice Halis Toprak Vakfı Devlet Hastanesi ve Ankara Sami Ulus Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nde de yaşanabileceğini vurguladı.
‘Bugün hâlâ hiçbir şey yokmuş gibi kullanılıyor’
Taşcıer, konuya ilişkin şöyle konuştu:
“Fay hattı üzerinde bulunan Lice Halis Toprak Vakfı Devlet Hastanesi’nin 2017 yılından bu yana depreme dayanıksız olduğuna dair rapor bulunduğu ortaya çıktı. Raporda ‘Binaların mevcut haliyle kullanılması uygun değildir’ diye uyarıda bulunulmuş. Hastane bugün hâlâ hiçbir şey yokmuş gibi kullanılıyor.
2017 yılında Ankara Sami Ulus Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nin de deprem performans analizi raporunda binaların göçme riski olduğu vurgulanmış. Böyle bir rapor alındıktan sonra bu hastaneler nasıl olur da bir gün dahi çalıştırılmaya devam edilir? İnsanların hayatlarıyla nasıl olur da kumar oynarsınız?”
Bu hastanelerin güçlendirilmesi için çağrı yaptıklarını anımsatan Taşcıer, “Neden beklediniz? Plan ve programlarda önceliklendirmenin yapıldığı söyleniyordu. Hastaneler öncelik sırasındaysa nasıl oldu da geride kaldı? İskenderun Devlet Hastanesi’nin bir depremde yıkılacağı 11 yıldır bilinirken, o öncelik nasıl oldu da 11 yıl boyunca gelmedi? Sağlık Bakanı bu sorulardan daha ne kadar kaçacak?” dedi.
‘Yıllık programda güçlendirme vardı’
Yıllık programlarda bu binalar gibi çok sayıda bina olduğuna dikkat çeken Taşcıer, şunları kaydetti:
“Türkiye’nin de kabul etmiş olduğu Sendai Afet Risk Azaltma Çerçevesi’nde, özellikle okul ve hastane gibi yapıların afet tehlikelerine dayanıklı olacak şekilde inşa edilmesi ve mevcut binaların güçlendirilmesi, yeniden yapılması için anlayış geliştirmenin önemi ifade ediliyor. Önemli kamu binaları ve özellikle hastanelerin afet sonrası etkin ve işler halde kalmasının önemi vurgulanıyor. Sadece bu uluslararası metinde de değil, 2019-2023 dönemini kapsayan 11. Kalkınma Planı’nda kamu hizmet binalarında afetlere karşı güçlendirme çalışmalarına devam edileceği söylenmişti. 2022 yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Planı’nda da ülke genelindeki kamu hizmet binalarının envanterinin çıkarılması ve önceliklendirilmesine yönelik çalışmaların tamamlanacağı söylenmişti. Soruyoruz, yıkılan okullar, hastaneler, valilik binaları neden güçlendirilmemişti?”