Celal Eren ÇELİK
Fenerbahçe’nin yıllık geliri son tabloda 5 milyar 983 milyon TL. Yani yaklaşık 153 milyon Dolar/134 milyon 790 bin Euro.
Yani buna oyuncu satışlarını da eklerseniz Fenerbahçe yılda 200 milyon Euro’ya yakın gelir elde ediyor.
Tabii giderler borçlar var ama durum da birilerinin lanse etttiği gibi “Gitme sana muhtacız” durumu falan değil,iddia ediyorum bu kulüp bu borç/gelir yapısı ile aşağıdaki önerimle çok rahat ve bugünden çok daha iyi ve “Profesyonelce” yönetilir.
Şimdi benim Fenerbahçe’ye Başkan önerim Oğuz Çetin
Şimdi tabii ki herkesin olduğu gibi Oğuz Çetin’in de sevmeyenleri vardır.
Lakin artıları eksilerinden fazla bir isim.
Kendisinin teknik direktör olarak çok zayıf olmasına rağmen liderlik özelliği çok güçlü ve camianın büyük çoğunluğu üzerinde saygınlığı var,birleştirici bir figür.
Zaten benim kafamdaki başkanlık profili Alman tipi yani Beckenbauer yahut Uli Hoeneß tipi “Üstte kalan ama herkesin saygı duyduğu,her işe de maydonoz olmayan ama gerektiği zaman müdahale eden” bir profil. Oğuz Çetin de Alman ekolünden geliyor buna gayet iyi uyum sağlayacak bir isim.
Sportif Direktör adayım: Önder Özen (Ha tabii gider Monchi’yi getirebilirseniz ona da tek bir Fenerbahçeli itiraz etmez)
Başta Brezilya olmak üzere Güney Amerika pazarı ile Serie A’ya çok hakim ama daha da önemlisi futbolun felsefesi üzerine çok kafa yoruyor,pek çok Dünyaca ünlü futbol adamı ile sıkı kontakları var. Ayrıca Beşiktaş gibi bir diğer büyük kulüpte bu görevi başarı ile yaptı ve kadro planlamasını da iyi biliyor.
Daum,Zico,Aragones,Biliç gibi üst düzey teknik adamlar ile de Aziz Yıldırım ve Yıldırım Demirören gibi çok sıkıntılı başkanlar ile de çalıştı.
Finansal konulardan sorumlu yönetici adayım Hakan Hanoğlu. Kendisi hem genel finans piyasalarına hem Fenerbahçe mali tablosuna çok hakim ayrıca borsa hisselerinin yükselmesini sağlayacak sportif hamlelerin yapılması için ekibe fikri katkı sunabilecek tam bir Fenerbahçe sevdalısı.
Sponsorlardan Sorumlu 2 yönetici adayım daha doğrusu anlaşma yapılması gerektiğini düşündüğüm 2 “Kurumsal yapı”var:
Bunlardan ilki Kanada merkezli Manulife Financial Corporation.
Bu şirket ABD’de John Hancock Financial olarak faaliyet gösteren hali hazırda sadece Kanada’da 1,5 trilyon Kanada Doları değere sahip,119 bin acentesi ile Dünya çapında 26 milyon kişiye başta sigorta ve finansal servet yönetimi olmak üzere hizmet veren bir küresel dev.
Ama Fenerbahçe’nin bu şirketle “Sponsor Yöneticisi” anlaşması yapmasını önermemin sebebi markanın ABD kolu olan John Hancock Financial’in başta ABD’nin en eski ve prestijli maratonu Boston Maratonu’na tam 32 sene sponsorluk yapması ve daha pek çok sponsor ilişkisi içerisinde bulunması.
İkinci “Kurumsal Sponsor Yöneticisi” adayım ise Çin merkezli küresel klima ve iklimlendirme firması Gree Electric…
Zira Gree Electric’in patronu ve Çin’in en zengin kişileri arasında yer alan isimlerden biri olan Dong Mingzhu AR-GE,inovasyon,satış/pazarlama ve sponsorluk anlaşmaları konusunda dünyada en önemli isimlerden birisi olarak gösterilmekte.
Burada hem ABD ve KANADA merkezli bir dev,hem ÇİN merkezli bir dev ile “Sponsordan Sorumlu Kurumsal Yönetim Firması” olarak anlaşma yapma teklifim ayrıca stratejik bir seçim. Zira böylece hem ABD ve Avrupa,hem Çin’in küresel markalarını sponsor olarak almak mümkün olacak.
Basketbol Şubesinden Sorumlu Yönetici adayım İbrahim Kutluay
Voleybol ve diğer amatör branşlardan sorumlu Yönetici Adayım: Eda Erdem
Gelelim Sportif Direktör ile “Koordineli” çalışacak ve belki de en önemli kısım olan “Scouting” birimine:
Scouting Birimi Başkan Önerim: Serkan Reçber
Serkan Reçber kimsenin pek bilmediği Afrika liglerine,Fas gibi ülkelere,Güney Amerika’da yine Arjantin ve Brezilya dışında da Şili,Venezuela,Bolivya gibi liglere artı bu ülkelerden Avrupa liglerine gitmiş oyunculara çok hakim. Keza Avrupa liglerini de yakından takip etmekte.
Scouting ekibi için “Argümanları” ile diğer önerilerim:
İngiltere Premier ve Championschip,Almanya Bundesliga,Fransa Leauge 1 ve Serie A’nın tamamına hatta İskandinav ülkelerine de belli ölçüde hakim Serkan Akkoyun.
TFF’de görev alıyor olsa da ikna edilebilirse Afrika’da almadık kupa bırakmamış ve oradaki yetenekleri de daha 7-8 yaşından beri belli akademilerden de takip eden,Afrika kontakları halen çok güçlü olan Muhsin Ertuğral
Balkanlar ve Balkan futbolcuların çok yoğun olduğu İtalya Serie A hakimiyeti ile Erdal Vahid
Almanya başta olmak üzere Avrupa için scout biriminde görevlendirilecek isim önerim Sttutgart’tan getirilebilirse ya da Almanya’da Sttutgart ile birlikte Fenerbahçe Scout ekibine de hizmet vermesi sağlanabilirse Tolgahan Kilit . Bu arada Tolgahan Kilit’in Real Madrid’in Almanya ayağında da çalışma tecrübesi olduğunu da ekleyelim.
Altyapı için ve çok daha genç kategorilere scout yapmak için ise tek geçeceğim önerim Roma Altyapısını çalıştırıp şampiyon yapmış olan ve uluslararası pek çok önemli futbol adamı ile yakın ilişkisi bulunan Tuğberk Tanrıvermiş.
TFF 2. ve 3. ligdeki genç yıldız potansiyellerini taramak için ise önerim Hüseyin Karabacak
***
Ve gelelim Fenerbahçe için Teknik Direktör adayıma…
Öncelikle burada Fenerbahçe’de tıpkı Cruyff’un Barcelona’ya oturtttuğu gibi alt yapılardan A takıma kadar aynı oyunu oynayacak “Bir futbol kültürünü” oturtacak bir isim ve tabii bu “Kültür” için de bir karar verilmesi gerekiyor.
Fenerbahçe önce bir karar vermeli:
Defansif mi oymayacak?
Hücum oyunu mu oynayacak?
Pas oyunu mu tercih edecek,geçiş oyunu öncelikli taktik mi olacak?
Tek ön libero mu,çift ön libero mu kullanacak?
Kanat merkezli oyun kurulumu mu,merkezden yapılacak ataklar ile şekillenecek bir oyun kurulumunu mu tercih edecek?
Yoksa kompakt oyunu mu temele oturtacak?
Ayrıca oyuncu profillerini de iyi belirlemesi gerekiyor:
Ayağı iyi kaleci mi,çizgi kalecisi mi?
Hamle stoperi mi,çabuk ve hızlı stoper mi?
Box to Box 8 mi,sürpriz koşucu ve genelde 3.bölgede “Gegen pres” yapan 8 mi?
Fizik ve kesiciliği ile öne çıkan 6 mı,oyun kurabilen teknik 6 mı?
Çift santrafor mu,tek santraforla mı oynayacak? Santrafor profilleri nasıl olacak? Kaleye arkası dönük oynayabilen,servisçi santrafor mu, “Kutu santraforu” olan yüksek bitiriciliğe sahip bir santrafor mu, teknik mi ezici fiziki atletik gücü ile oynayan bir santrafor mu?
16-18 kişilik “Dar kadro” mu kullanacak, 18-25 kişilik “Geniş kadro” ile mi oynayacak?
Ve tabii beklenen soru “Yerli hoca mı,yabancı hoca mı” tercih edecek.
Ben öncelikle söyleyeyim ki yerli hoca isteyenlerin temel argümanı olan “Ligi biliyor” ve “Türk oyunculardan verim alıyor” gibi argümanlara karşıyım.
O zaman Veselinoviç,Didi,Carlos Alberto Parerria, Daum gibi geldiği yıl şampiyonluk yaşayan hocaların başarısını nasıl izah edeceksiniz?
İyi teknik direktör,kulübe uygun teknik direktör,kötü teknik direktör ve kulüp yapısına uymayan teknik direktörler vardır bence.
Teknik direktör yerli olacaksa Çağdaş Atan ve Murat Yakın ilk tercihlerim olur. Zira bu 2 teknik adamın da belirgin bir oyun felsefesi bulunuyor,gelişime açıklar,maç içi taktik değişim hamleleri iyi ve hala “Açlar”
Volkan Demirel ismi sıklıkla konuşulsa da ben Volkan Demirel’in birşey başarmadan Fenerbahçe’ye gelmesini onun adına istemem,efsaneye yazık olur. En azından 1 veya 2 kupa finali oynamalı bir takımla ya da istikrarlı olarak 3-4 sezon bir takıma 3-5 arası sıra yaptırmalı,Avrupa’da 1,2 tur atlamalı. Evet bir oyun kültürü ışığı var ama bunu daha da geliştirerek tam olarak oturtmalı.
Keza aynı şeyler Tuncay Şanlı için de geçerli.
Camia da şu “Biz de kendi Fatih Terim’imizi yaratmalıyız” takıntısından vazgeçmeli.
Gelelim yabancı hoca önerilerime:
İlk sıraya Stuttgart’ın hocası Sebastian Hoeneß i yazarım. Hem taktisyen,hem genç,hem aç bir hoca. Sttutgart’a Almanya Kupası kazandırırken oynattığı oyunla da kendini ispat etti,sistem de kurabilir.
Taktisyenlik,yeni bir ekol yaratma,sıkı idman ve istikrarlı başarıyı tecrübe ve büyük kulüp çalıştırma ile hep birlikte “Full paket” istiyorsanız tavsiyem boşa çıkacak Gasperini… Özellikle Genoa ve Atalanta performansı muhteşem,elini değdiği her futbolcunun en az 2-3 seviye atlaması ise ekstrası.İlicic,Papu ve Gomez bunun en iyi örnekleri…
Eğer anahtar teslim kulübü verebilecek ve isteklerini karşılayabilecek iseniz tercih Bielsa da olabilir.
Hem başarılı,hem genç,hem Avrupa’da hem Güney Amerika’da kendiaini kanıtlamış isim ise aradığınız profil o zaman da tavsiyem ABEL FERREIRA olacaktır.
Bunun yanında mutlaka yapılması gereken 1-2 şey olduğunu düşünüyorum:
En az 1 sezon tribün gelirlerinden zarar etmeyi göze alacak ve bilet fiyatlarını olabilecek en makul seviyeye indireceksiniz. Böylece Fenerbahçe’de değişen tribün taraftarı profilinin çekirdek çitleyen,adam gibi tezahürat yapmasını dahi bilmeyen,cehennem Fenerbahçe Stadı’nı “Evlere şenlik” hale getiren bu Ali Koç tipi yeni zengin “İzleyici” den yeniden sahayı rakibe de hakeme de dar eden “Taraftar” profiline geçiş sağlayacaksınız.
Algı ile mücadele etmek istiyorsanız Fenerbahçe TV gibi bir kanalı heba olmaktan,saçma sapan yorumcu ve eski futbolcuların mekanı olmaktan kurtarıp etkili bir spor kanalına dönüştürecek böylece hem algı ile mücadele ederken hem ekstra gelir artırıcı bir enstrümana sahip olacaksınız.
Fenerbahçe Üniversitesi yeterli değil,özellikle Fenerbahçe Eğitim Kurumları şeklinde bir eğitim zinciri kuracaksınız ve Fenerbahçe kültürünü en az lise itibariyle işlemeye başlayacaksınız.
“Aman biz lige bakalım yeter” kafasını bırakacaksınız her sene üstüne koyarak zaten belli bir süredir Avrupa’da istikrar yakalayan kulübe en az 1 Avrupa finali ve orta vadede 1 Avrupa kupası hedefi koyacak,planlamayı buna göre yapacaksınız.
Başta Zico,Roberto Carlos,Pierre Van Hoijdonk olmak üzere küresel isimleri “Marka yüzünüz” ve “Futbol elçiniz” yaprak küresel etki yaratacaksınız.
Her sene 1 kıtada o kıtanın önemli kulüpleri ile 2-3 hafta sürecek hazırlık maçları oynayacaksınız, (Amerika,Güney Amerika,Uzak Doğu,İskandinavya,Avusturalya)
Avrupa’da ise tüm networkünüzü kullanıp en prestijli sezon öncesi kulüpler arası turnuvalara katılacaksınız. Böylece marka değeriniz artacak,tüm dünyada bilinir ve izlenir olacaksınız.
Her yıl ya da 2 yılda bir Çin ve Japonya’nın en popüler oyuncularından birini transfer ederek Asya piyasasında var olacaksınız.
Yurt dışında öyle sıradan değil güçlü 1 kulübü pilot takım olarak satın alacak,sonrasında bu kulübün lokomotifliğinde Avrupa’da çeşitli isimler ile 6-7 ülkede Fenerbahçe kulüpleri kurarak (Örneğin Fenerbahçe Londra FC,Fenerbahçe Lizbon FC,Fenerbahçe Berlin FC) orta ve uzun vadede kendi “futbol eko sisteminizi” oluşturacaksınız. Bu kulüpler hem sizin oyuncu havuzunuz olacak,hem gelişim için göndereceğiniz oyunculara oynayabilecekleri kulüp olarak hizmet edecekler,hem de başarıları oranında kazanacakları paralar ile yapılacak oyuncu satışlarından kulüp para kazanacak.
Ezcümle velkelam…
Yıllar önce SARI LACİVERT ENKAZ yazısını yazdığımızda söylediklerimiz yapılmadı ve sonuç ortada…
Şimdi enkaz daha büyük ve artık çok daha radikal biçimde yukarıda naçizane yazdığımız reçete ile köklü bir mentalite ve felsefe değişikliği ile çıkış mümkün ancak.
Yoksa bir hoca gider,diğeri gelir,her sene silbaştan kadrolar yapılır,arada “Tesadüfen” 1-2 başarı gelir ama kulüp bugün Ali Koç’un yarın bir başka zengin iş adamının “Prestijli hobisi” ve güç ve nüfuz arttırma aracı olur.
Bu sarmal da böyle devam eder…
Peki siz ne istiyorsunuz? Karar sizin…