Celal Eren ÇELİK
Sedat Peker 6. Videosunu da yayınladı ve bu videoda söylediği sözler de oldukça ses getireceğe, tartışma yaratacağa benziyor.
Aslında Peker’in her birisi ortalama 1 saat uzunluğundaki videolarının her birinde 3-4 kısa “İpucu” şeklinde detay veriliyor. Peker daha önceki videolarında Kutlu Adalı cinayetine değinmiş ama arkasını getirmemişti örneğin.
Son videosunda ise çok çarpıcı bir iddia ortaya attı Sedat Peker…
Peker diyor ki “Süleyman Soylu, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ı takip ettirdi” Bununla da kalmıyor ama “Bu takip ettirdiğin kişilerden birisi gidip, çekilen fotoğrafları İbrahim Kalın’a verdi ve senin kendisini takip ettirdiğini Kalın’a itiraf etti” diyor.
Şimdi Peker’in bu iddiasını kısa bir süre kenara bırakalım ve kısa süre önce Prod.Dr.Emin Gürses’in Ulusal Kanal’da yaptığı açıklamaya dönelim… Ne diyordu Prof.Dr. Emin Gürses: “2 BAKAN VE BİR KURUMUN BAŞINDA BULUNAN BAŞKAN ERDOĞAN’I DEVİRMEYE ÇALIŞIYOR”
Emin Gürses bahsettiği bu “3’lü yapının” Erdoğan’ın sağlık nedenleri ile görevini yapamayacak halde olduğunu ilan ederek yönetimi devralmak üzere planlama yaptığı iddiasını ortaya atarken bundan Erdoğan’ı da haberdar ettiklerini ifade ediyordu.
Şimdi bu 2 önemli parçayı yan yana koyalım ve Peker’in videolarında sürekli yinelediği bir başka küçük ama önemli detaya gelelim… Ne diyor sıklıkla Peker “Hani biz Nisan’da dönecektik? Hangi Nisan’da Türkiye’de herşey değişmiş olacaktı,çok büyük değişiklikler olacaktı?”
Tabii Peker bu cümleyi ısrarla ve en az 6-7 defa kurunca insan ister istemez düşünüyor: “Nisan ayında ne olması planlanıyordu?” diye… O zaman Peker’in bize verdiği bu “Nisan” ayı detayı daha ilginç ve önemli bir hal alıyor.
Zira Peker’in iddiasına göre Nisan ayında “Türkiye’de çok önemli değişiklikler olacağını,her şeyin değişeceğini” söyleyip kendisinin de Nisan ayında Türkiye’ye dönüşünü garanti eden bizzat “Sen benim dönüş biletimdin” deyip, “Biz bu adama 20 yıldır yatırım yaptık” diye anlattığı İçişleri Bakanı Süleyman Soylu.
Türkiye’de sistem tarafından “Tasfiye” edilerek yurt dışına çıkmak zorunda bırakılan Peker’in hem de eskisinden daha iyi bir konumda Türkiye’ye dönüşünü sağlayacak bir değişiklik açıktır ki ancak Peker’i bugün “Tasfiye” eden güç odaklarının kendilerinin tasfiye edileceği bir büyük değişim sonrasında olabilirdi.
Özellikle son günlerde Peker videoları ile ilgili sorulan bir başka soru ise kendisi aleyhine en ufak habere, videoya erişim engeli getiren AKP’nin Peker ile ilgili haberlere neden yayın yasağı getirmediği ama daha da önemlisi içeriğin kaldırılması için neden YouTube’a başvurarak Peker’in videolarını kaldırmadığı şeklinde.
İşin açıkçası hiç de haksız bir soru değil bu.
Şimdi yeniden dönelim puzzledaki diğer 2 parçaya… Burada da 2 önemli soru karşımıza çıkmakta.
Sorulardan ilki Prof.Dr. Emin Gürses’in Erdoğan’ı “Sağlık sorunlarını gerekçe göstererek” tasfiye ederek yönetimi devralma planı yaptığını iddia ettiği “3 BAKAN VE BİR KURUM BAŞKANI” ile ilgili raporu Nisan ayı öncesinde mi Saray’a ulaştırıldı?
İkincisi ise Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın Peker’in iddiası doğru ise takip edilerek fotoğraflarının çekildiğini Nisan ayı öncesinde mi öğrendi?
Bu iki soru şunun için önemli: Sedat Peker’in iddiaları doğru ise Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın bir süredir Soylu tarafından takip altında olduğunu biliyor ve bunu da Erdoğan ile paylaşmamış olması imkansız.
Yine Prof.Dr.Emin Gürses, Saray’a Erdoğan’ı tasfiye etmek isteyen 2 bakan ve bir kurum başkanının ismini ve planlarını Nisan ayı öncesinde ulaştırmışsa ve eğer o 2 bakandan birisi de Soylu ise…
İşte o zaman taşlar yerine oturur ve pek çok soru cevabını bulur. Ve şahsen benim halen bizatihi Erdoğan’ın “Çevresinin” tasfiyesi için daha büyük bir akıl ile organize edildiğine inandığım bu “Video serisi” ile ilgili bir başka ama ciddiye alınması gerek bir “Fotoğraf” ortaya çıkar.
Bu durumda Erdoğan, Soylu’nun içerisinde olduğu bir yapının kendisini tasfiye etmek için harekete geçtiğini öğrenmiş demektir ve büyük ihtimalle de Peker’in Süleyman Soylu’nun kendisine bahsettiği “Nisan’daki büyük değişiklik” Erdoğan’ın tasfiyesi planıdır.
Peker’in videolarının neden yayından kaldırılmadığı, haberlere neden erişim engeli getirilmediği de böylece daha da net biçimde anlaşılır.
Bundan sonraki süreci şöyle bir düşünelim ve taşları daha net biçimde yerli yerine oturtalım isterseniz…
Peker’in konuşmasını sağlamak ve O’nu tahrik etmek için “Kayıp Damat”ın PELİKAN yapılanması kullanılarak medya operasyonu yapılır, Peker’e el altından “Konuş rahat ol” mesajı gider…
Peker itina ile tek bir satırında Erdoğan’a tek bir kötü söz söylemeden, hatta sık sık Erdoğan’ı överek konuşmaya başlar.
Erdoğan bu kadar iddialar, rezillikler ortaya çıkmışken klasik Erdoğan’ın yaptığı gibi “Ben adamımı yedirmem” tavrını bu kez göstermez ve Soylu’yu savunan tek kelime etmez.
Soylu’nun medya bağlantıları deşifre edilir…
Yalnızlaşan ve gün geçtikçe kontrolünü de kaybeden Soylu daha fazla hata yapmaya başlar.
Erdoğan bilerek Soylu’yu görevden almaz, makamındayken bu eleştiriler ile karşılaşıp bir daha kendisini toparlayamayacak bir siyasi itibar ve güç kaybına uğramasını sağlar…
Bu hikayenin sonunda ise büyük ihtimalle Soylu siyaseten tamamen bitmiş biçimde “Affını isteyerek” tasfiye olur. Ama sadece Soylu yetmez, Soylu’nun en büyük destekçisi Mehmet Ağar da -Ki büyük ihtimal ile Emin Gürses’in iddiasında sözünü ettiği “Erdoğan’ın tasfiye planlamasını” yapan ekipteki 2 bakandan birisi Soylu ise Soylu’ya arka planda Ağar da destek vermektedir- bu sürecin sonunda tasfiye edilecek isimlerden birisi olacak ama Bahçeli korumasındaki Çakıcı’ya dokunulmayacaktır.
Erdoğan böylece hem kendisine kurulan tasfiye planını bozacak, hem bir süredir devlet içerisinde yeniden güç kazanan 90’lı yılların “Derin Devlet” aktörlerini tasfiye edecek, hem de daha önce istifa resti çekip, kendisinin “Göreve devam et” demek zorunda kalması sonrası parti içerisinde daha da güçlenen Soylu’yu siyaseten bitirmiş olacaktır.
Burada bir önemli soru ise Prof.Dr. Emin Gürses’in bahsettiği ve rapor yazarak Saray’a gönderdiğini söylediği 2 BAKAN ve BİR KURUMUN BAŞINDAKİ isim kimlerdir?
Eğer tüm bu iddialar doğru ise ve o 2 bakandan birisi Süleyman Soylu ise, Erdoğan’ı tasfiye etmek üzere planlama yapan diğer bakan ve devletin bir başka kurumunun başındaki “Başkan” kimdir?
Bir Cumhurbaşkanı’nı hele hele Erdoğan gibi bir dominant bir Cumhurbaşkanını Tarım ve Orman Bakanı tasfiye edecek değil takdir edersiniz ki…
Bu diğer bakan ve kurum başkanının da kim oldukları sizin yorumunuza kalmış…
________________________________________________________________________________________________
BAĞIMSIZ GAZETECİLİĞE DESTEK OLMAK İÇİN;
“Sizler için kimseye diyet borcu olmadan, bağımsız ve özgür şekilde bugüne kadar yaptığımız gazeteciliği daha güçlü biçimde sürdürebilmemiz için siz de destek olmak isterseniz; aşağıdaki linkten PDF formatında yayınlanan, Türkiye’nin tamamen dijital olarak yayın yapan tek özel ve dosya haber dergisi KRİPTEKS E-DERGİYE yıllık abone olabilir, DİJİTAL KİTAPLARIMIZDAN (e-kitap) satın alabilir, yahut Youtube kanalımıza abone olup KATIL butonundan kendi belirlediğiniz miktardaki desteklerinizle bağımsız gazetecilik mücadelemize destek olabilirsiniz...”
DİJİTAL BOOK STORE SANAL KİTABEVİ:
YOUTUBE KANALI LİNKİ:
https://www.youtube.com/channel/UCPGcaaw3vhHiBv9XL0hVG0w
KRİPTEKS E-DERGİ YILLIK ABONELİK LİNKİ: