Bugün Türkiye’de en çok konuşulan konuların başında 2 sene önce yaptığı açıklamalar ile adeta Türkiye’yi sallayan ve özellikle İçişleri eski Bakanı Süleyman Soylu’nun siyaseten tasfiye edilmesinde büyük rol oynayan organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in Türkiye’ye dönüp dönmeyeceği ile ilgili haberlerdi.
Peker “Çok istese de” şu an Türkiye’ye dönemeyeceğini ifade ederken Peker’in geçmişte videolarında eski Başbakanlardan Binali Yıldırım’ın oğlu ile ilgili iddiaları da yeniden gündeme geldi.
Hatırlanacağı üzere Sedat Peker 7. Videosunda çok çarpıcı ve ağır bir ithamda bulunarak eski Başbakan ve AKP Genel Başkan Yardımcısı olan Binali Yıldırım’ın oğlu Erkam Yıldırım’ın “Yeni bir uyuşturucu güzergahı” belirlemek üzere 2020 yılında 2 kez Venezuela’nın Caracas şehrine gittiğini iddia etmişti.
Bu iddianın hemen ardından ise Erkam Yıldırım’ın hiçbir resmi sıfatı olmamasına rağmen Türkiye-Venezuela Parlamentolararası Dostluk Heyeti ile birlikte olduğuna dair bir fotoğraf da kamuoyuna yansımış, Binali Yıldırım ise oğlunun Venezuela’ya yardım amaçlı gittiğini ve “Bazı ticaret imkanlarını araştırdığını” belirtmişti.
Bu gelişmelerin ardından ise Binali Yıldırım’ın oğlu Erkam Yıldırım’ın Sedat Peker hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunması hamlesi gelmişti.
O dönem haber ajanslarına düşen bu haber sonrasında bir yandan da Yıldırım Ailesi ve Erkam Yıldırım’ın “Denizcilik” faaliyetleri mercek altına alınırken hemen hemen her haber sitesi Erkam Yıldırım’ın sahibi olduğu ve 2019 yılı itibariyle elindeki son 3 gemiyi de satarak filosunu tamamını elden çıkartan DERİN DENİZCİLİK isimli şirkete odaklandı.
Peki Yıldırım Ailesi’nin “Denizcilik sevdası” tüm gemilerini elden çıkartmış bu DERİN DENİZCİLİK isimli şirketle mi sınırlıydı? Yoksa bir zamanlar Binali Yıldırım’ın da belirttiği gibi “Denizcilik küresel bir işti” ve DERİN DENİZCİLİK bize sadece Türkiye’de “Gösterilen” “Görmemize izin verilen” çok büyük bir Ice Berg’in su yüzeyindeki kısmı mıydı?
Bizim 2 sene önce kaleme aldığımız CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Murat Bakan’ın da bugün dile getirdiği Erkam Yıldırım’ın yurtdışındaki off-shore şirketleri nasıl bir imparatorluğu bize gösteriyor ve bu şirketler ile neden kimse ilgilenmiyor?
Yıldırım Ailesi, yurt dışında devasa bir gemicilik ağı oluşturun, milyonlarca Euro’luk bir servet edinmiş miydi? Venezuela’da Erkam Yıldırım’ın bir araya geldiği Türkiye-Venezuela Parlamentolararası Dostluk Grubu’nun “Özelliği” neydi?
Efendim bu kadar peşrev yeter diyoruz ve yazımıza başlıyoruz, çayınızı kahvenizi elinize alın ama peşinen söyleyelim bu yazı ağır bir “Başdönmesi” yan etkisine sahip…
Evet başlıyoruz…..
***
Tarih yaprakları 2014 yılının Temmuz ayını göstermektedir. Bu tarihte gerçekleşen Pendik Belediyesi Belediye Meclis toplantısı tüm belediye meclis üyeleri için sıradan bir toplantı olarak başlamıştır. Ancak kısa süre sonra belediye meclisine gelen bir “Bağış” talebi herkesi şaşkınlık içerisinde bırakacaktır.
Zira bu öyle sıradan bir “Bağış” değildir. Pendik sınırları dahilinde yapımına devam eden, öyle çok büyük bir cami olması da planlanmayan Amine Hatun Camii yapımı için tamı tamına 600 bin Euro’luk bir bağış yapılmak istenmektedir. Bu paranın o dönemki karşılığı 1.75 milyon TL’dir ve bağış o zamana kadar Pendik Belediyesi’nin gördüğü en büyük bağış miktarıdır.
İşin ilginci ise bağışı yapmak isteyen şirketin Pendik’te ne bir işi, ne bir alakası olmamasıdır. Amine Hatun isimli bu küçük camiye 600 bin Euro gibi çok önemli miktarda bağışı ELİA SPA KOZMETİK A.Ş isimli bir şirket adına şirketin yöneticisi ve avukatı olan Serkan Bayram yapmak istemektedir.
Şimdi tabii sizler de merak etmişsinizdir kimdir neyin nesidir ve konumuz ile ne alakası var bu ELİA SPA KOZMETİK A.Ş’nin diye hatta “Arkadaş sen bize Yıldırım Ailesi ve Erkam Yıldırım’ın denizcilik şirketlerinden, yurt dışı bağlantılarından bahsedecektin tutmuşsun camiye yardım hikayesi anlatıyorsun” dediğinizi de duyar gibiyiz lakin kazın ayağı öyle değil… Biz anlatmaya devam edelim…
***
Şimdi efendim bu çok “Hayırsever” güzide şirketimiz ELİA SPA KOZMETİK A.Ş aslında Hollanda merkezli bir başka şirketin sahibi olduğu bir şirket. Yani ELİA SPA KOZMETİK A.Ş’nin asıl sahibi yurtdışında.
ELİA SPA KOZMETİK A.Ş’nin sahibi olan asıl şirket ise Hollanda merkezli Neshatech BV.
Şimdi bu şirketi iyi not edin zira hikaye buradan sonra hem ilginçleşecek hem giriftleşecek, hem de enteresan bir hal alacak.
Efendim bu Neshatech BV isimli şirket Hollanda’da Almere bölgesinde, tam adresi ise Guam Caddesi Numara 14 şeklinde.
29 Ağustos 2013 yılında kurulmuş olan bu şirket Hollanda’da bağlı olduğu ticaret odasına 58653627 numarası ile kayıtlı.
Şimdi tabii bu şirketin adresini boşuna “Laf olsun torba dolsun” diye buraya yazmıyoruz…Zira bu adres enteresan bir adres. Bu adres adeta şirket “Tarlası” “Nasıl yani?” diyecek olursanız anlatalım efendim.
Bu bahsettiğimiz Neshatech BV isimli şirketin kayıtlı olatrak gözüktüğü Guam Caddesi Numara 14 adresinde 4 ayrı şirket, 1 vakıf ve 1 de dernek kayıtlı!
Bu 4 şirket ise Zealand Luana BV.,Zealand Zaria BV.,Castillo Real Estate BV. ve Holland Investment Coöperatief U.A.
Bu 4 şirket içerisinden Holland Investment Coöperatief U.A ise aslında “Çatı şirket” konumunda zira diğer tüm şirketlerdeki hakim ortak işte bu Holland Investment Coöperatief U.A.
Peki efendim bu şirketlerin sahibi/direktörü kim dersiniz? Binali Yıldırım’ın oğlu Erkam Yıldırım! Erkan Yıldırım’ın ikamet adresi ise SO 143 JA Southampton-İngiltere olarak gözükmekte.
İşte Erkam Yıldırım’ın bu şirketlerinde yöneticisi ve avukatı olan, Pendik Belediyesi’ne 600 bin Euro’luk bağışı ELİA SPA KOZMETİK A.Ş adına vermek isteyen Serkan Bayram kim? Daha sonra AKP Milletvekili olan ve Erkam Yıldırım’ın Venezuala “ziyaretinde” bir araya geldiği Venezuala-Türkiye Parlamentolararası Dostluk Grubu’nun başkanı Serkan Bayram ile o “Hayırsever” 600 bin Euro’luk “Bağışçı” şirketin yöneticisi Serkan Bayram aynı isim.
Yani Serkan Bayram vekil olmadan önce Binali Yıldırım’ın avukatı ve Erkam Yıldırım’ın çalışanı!
“Bu şirketlerin iştigal alanı ne derseniz?” Castillo Real Estate BV haricindeki diğer şirketler denizcilik alanında faaliyet göstermekte… Castillo Real Estate BV ise milyon dolarlık bir gayrimenkul ağını yönetmekte.
Ama konumuz Yıldırım Ailesi’nin “Denizcilik” sevdası olduğu için biz diğer şirketler ve özellikle de ana şirket olan Holland Investment Coöperatief U.A üzerinden devam edelim isterseniz.
Binali Yıldırım’ın oğlu Erkam Yıldırım Hollanda’da 2007 yılında bir şirket daha kuruyor: Zealand Shipping.
Erkam Yıldırım’ın 2007-2014 arasında sahibi ve genel müdürü olduğu bu şirket 2014 yılında Erkam Yıldırım’ın sahibi olduğu bir başka şirket olan ve az önce değindiğimiz o “Çatı” şirket Holland Investment Coöperatief U.A tarafından satın alınıyor. Yani Erkam Yıldırım şirketini “Bir cebinden alıyor, diğerine koyuyor”.
Şimdi tabii bu Zealand Shipping isimli şirketin bir önemi var: Bu şirket tam 10 adet gemiye sahip. Ve Zealand Shipping’in satın alınması ile birlikte Holland Investment Coöperatif U.A’da Erkam Yıldırım’ın yönettiği toplam servet 129.8 milyon Euro’yu buluyor.(Bu 10 gemiden 2’sini daha sonra yandaş KOLİN Grubu satın aldı)
Erkam Yıldırım’ın 2007’de kurup, 2014’te kendisine ait bir başka şirkete sattığı bu Zealand Shipping isimli geminin asıl büyük ortağı ise Türkiye’de: AVS Küresel Gemi Tedariği ve Yönetimi A.Ş
AVS Küresel Gemi Tedariği ve Yönetimi A.Ş’ye baktığımızda da karşımıza oldukça enteresan isimler çıkmakta…
Şimdi burada kısa bir virgül koyalım sizlerle tarih yapraklarını 1999’a doğru saralım.
***
Efendim 1999 yılında Binali Yıldırım İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı İDO’nun Genel Müdürü görevindedir.
İşte Binali Yıldırım’ın İDO Genel Müdürü olduğu bu dönemde İDO tarihinin en “Ballı kaymaklı” sözleşmesi hazırlanarak imzalanır.
Bu sözleşmeye göre İDO’ya ait bütün büfeler Yılmaz Erence isimli bir vatandaşa verilmekteydi. Ancak sadece bununla sınırlı kalınmıyordu, sözleşmeye göre İDO tüm büfelerdeki demirbaşları sağlayacak, çalışanların maaşlarını verecek, sigortalarını yatıracak, yol ve yemek masraflarını da karşılayacaktı!
Tüm maliyetler İDO’nun yani aslında milletin cebinden karşılanacak “Kemiksiz” kar ise Yılmaz Erence isimli bu vatandaşa kalacaktı!
Peki kimdi bu “Ballı kaymaklı” sözleşmeyi imzalayan Yılmaz Erence derseniz hemen cevap verelim efendim: Yılmaz Erence, Binali Yıldırım’ın öz be öz dayısı olmaktaydı!
Evet dayıya yapılan bu kıyak yetmemiş olacak ki Binali Yıldırım daha sonra İDO’ya ait bazı iskelelerde bulunan büfeleri de dayısının gelini olan Behice Erence’ye verecekti!
Şimdi diyebilirsiniz ki “Arkadaş iyi güzel de, Binali Yıldırım’ın dayısı ile konumuzun ne alakası var?” Hiç öyle demeyin zira çok alakası var… Anlatmaya devam edelim o zaman.
Az önce de bahsettiğimiz üzere Erkam Yıldırım’ın sahibi olduğu ve 10 gemisi olup daha sonra yine Erkam Yıldırım’ın “Ana şirketi” olan Holland Investment Coöperatief U.A şirketine satılan Zealand Shipping isimli şirketin ana ortağı Türkiye’deki “Büyük ortağı” AVS Küresel Gemi Tedariği ve Yönetimi A.Ş.
İşte bu AVS Küresel Gemi Tedariği ve Yönetimi A.Ş’nin 2 ortağı var. Bu ortaklardan birisi CEREN DANIŞMANLIK DENİZCİLİK SANAYİ VE TİCARET ANONİM A.Ş
Peki kimdir bu şirketin sahibi derseniz hemen cevap verelim efendim: Binali Yıldırım’ın 1999’da İDO’daki “Ballı kaymaklı” büfe ihalesi ile ihya ettiği dayısı Yılmaz Erence ve dayısının torunu Rıfat Emrah Erence!
Peki ne zamana kadar CEREN DANIŞMANLIK DENİZCİLİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş isimli şirkete sahip bu Rıfat Emrah Erence? 29.09.2022 tarihine kadar. Zira bu tarih itibariyle CEREN DANIŞMANLIK DENİZCİLİK SANAYİ ve TİCARET A.Ş’nin “Yönetim yapısı” değişiyor ve şirkette Rıfat Emrah Erence’nin de içerisinde bulunduğu tüm diğer yönetim kurulu üyelerinin görevi sona eriyor ve şirket DERİN DENİZCİLİK GEMİ TAŞIMACILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş isimli şirket yönetimi tamamen ele alıyor.
Bu yaşanan “Yönetim değişikliğinin” ardından sadece 12 gün geçtiğinde ise CEREN DANIŞMANLIK DENİZCİLİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş’nin tek sahibinin artık DERİN DENİZCİLİK GEMİ TAŞIMACILIK SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ olduğunu görüyorüyoruz.
Peki kimdir neyin nesidir bu birden ortaya çıkan DERİN DENİZCİLİK GEMİ TAŞIMACILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş?
Efendim bu şirket Eski Başbakan Binali Yıldırım’ın 3 çocuğu Bülent Yıldırım, Erkam Yıldırım ve Bahar Büşra Köylübay’a ait!
Tabii siz şimdi bu AVS Küresel Gemi Tedariği ve Yönetimi A.Ş isimli geminin diğer ortağını da merak ettiniz… Onu da hemen söyleyelim: Binali Yıldırım’ın çok yakın arkadaşı ve Kızılay’ın “İçinin boşaltılıp” kayyuma atanma rezaletinin yaşandığı yıllardaki skandallara karışan yönetim kurulu üyelerinden Abdülvahit Şimşek.
Abdülvahit Şimşek’in bir diğer önemli özelliği ise sahibi olduğu Q Shipping isimli şirketi. Bu şirkete ait 20 büyük gemi var.
Peki bu şirketin %30’u kimin? Erkam Yıldırım’ın Hollanda merkezli “Ana şirketi” Holland Investment Coöperatief U.A şirketine!
Bu Q Shipping şirketinin bir diğer ortağı ise Binali Yıldırım’ın dayısı Yılmaz Erence’nin %50’sine ortak olduğu AVS Küresel Gemi Tedariği ve Yönetimi A.Ş!
Yani aslına bakarsanız bu 20 gemilik filosu ile devasa işler yürüten Q Shipping isimli şirketinde %80’inin kontrolü Erkam Yıldırım ve Yıldırım Ailesi’ne ait!
Ama tabii bununla bitiyor muydu Yıldırım Ailesi’nin bu “Denizcilik Sevdası” elbette hayır! Erkam Yıldırım “Offshore” nimetlerinden de sonuna kadar yararlanıyordu.
Avrupa’nın “Vergi cennetlerinden” olan Malta’da Yıldırım Ailesi’ne ait 4 farklı şirket bulunmakta bu ve bu şirketleri ise Mifsud and Sons Limited isimli hukuk şirketi temsil etmekte.
Bu şirketlerde Binali Yıldırım’ın Başbakan olması ile birlikte 2016 yılının Haziran ayında bir yönetim değişikliği yaşanıyor ve şirketlerin kontrolü Süleyman Varol isimli kişiye geçiyor.Peki kimdir bu Süleyman Varol diyecek olursanız, kendisi Binali Yıldırım’ın yeğeni olmakta.
Malta’da kurulan şirketlerin isimleri ise şöyle: Dertel Shipping Limited, Nova Ponza Limited, Rory Malta Limited ve Nova Warrior Limited.
Şimdi efendim bu 4 şirketten Roya Malta Limited MV şirketi SHARK gemisinin sahibi. NoVA Warrior Limited isimli şirket ise FREYZA S isimli geminin sahibi. Yıldırım Ailesi’nin bir başka offs-shore şirketi olan Nova Ponza Limited isimli şirket ise NOVA isimli gemiye sahip.
Bu şirketlerden Roya Malta ve Nova’nın hissedarı ise Binali Yıldırım’ın dayısı Yılmaz Erence’nin aynı zamanda AVS Küresel Gemi Tedariği ve Yönetimi A.Ş ile Q Shipping isimli şirketlere de ortak olan CEREN DANIŞMANLIK DENİZCİLİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş şirketi!
Yıldırım Ailesi tarafından Malta’da kurulan diğer 2 offshore şirketinden Dertel Shipping ve Nova Warrior şirketlerinin durumu daha da ilginç… Zira bu 2 şirketin ana hissedarı Hollanda Antilleri Curaçao merkezli olarak kurulmuş olan South Seas Shipping NV isimli şirket.
Dışarıdan bakıldığı zaman bu şirketin sahibi CMT Shipping MV isimli bir avukatlık şirketi gibi gözükse de bir de bakıyoruz ki şirket ile ilgili resmi belgeleri şirketin yöneticisi olarak bizzat Binali Yıldırım’ın oğlu Erkam Yıldırım imzalamakta.
Yani efendim iş içinde işler, şirket içinde şirketler yüzlerce milyon dolarlık rantlar, gemi filoları,emlaklar havalarda uçuşuyor. Devasa paralar kazanılıyor,bu parayı kazanan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin o dönemki Başbakanı’nın oğlu şirketleri “Vergi cenneti” Malta ve Hollanda Antilleri’ne kurup “Offshore” şirketin keyfini sürüyor.
Ve tüm bu ilişkiler ağının Hollanda Guam Caddesi Numara 14 adresinde 2007 yılında başlayan hikayesinde tam ortada “Yönetici” olarak çıktığı yolculukta Binali Yıldırım’ın avukatlığı ve Erkam Yıldırım’ın “Çalışkanlığını” yaptıktan sonra tam da Sedat Peker’in “Erkam Yıldırım Venezuella’ya gitti” iddiasının ardından Serkan Bayram.
Ve aynı Serkan Bayram yıllar sonra bu kez AKP Milletvekili olarak, Erkam Yıldırım’ın Venezuella’da biraraya geldiği Türkiye-Venezuela Parlamentolararası Dostluk Heyeti Başkanı olarak karşımıza çıkıyor!
Bu kadar şirket, gemi filoları, ilişkiler sonrası Peker’in Binali Yıldırım’ın oğlu ile ilgili ortaya attığı iddialar da, Erkam Yıldrım’ın Peker hakkında suç duyurusu da daha bir önem kazanırken bazı soruları sormak da bizim açımızdan farz olmakta:
1-1984 doğumlu olup bugün 37 yaşındaki Erkam Yıldırım Hollanda merkezli şirketlerini 2007 yılında kurmaya başlamış olarak gözükmekte.23 yaşında ilk şirketini kuran Erkam Yıldırım sadece 7 yıl sonra 129.8 milyon Euro tutarında bir servete nasıl hükmetmeye başladı? 2007 öncesinde Erkam Yıldırım’ın bir ticari faaliyeti yahut sermayesi var mıydı?
2-Erkam Yıldırım’a bu şirketler babası Binali Yıldırım tarafından geçti ise Binali Yıldırım’ın 1994-1999 İDO Genel Müdürlüğü öncesi böylesi bir serveti yahut şirketleri var mıdır? Şirketlerin Binali Yıldırım’ın AKP döneminin Ulaştırma Bakanı ve sonrasında Başbakanı olması sonrasında büyüyerek yüz milyonlarca dolarlık bir güce ulaşması tesadüf müdür?
3-Erkam Yıldırım’ın kimi şirketlerini Malta ve Hollanda Antilleri’nde, kimisini Hollanda’da kurması ve asıl önemli kazancını bu şirketler üzerinden sağlıyor oluşu gerçeği ortada dururken, babasının Başbakanlık yaptığı ülkeye vergi vermiyor oluşu (Yurtdışı şirketlerdeki kazançtan dolayı elde edilen gelirlerin vergilerinden bahsediyoruz. Yoksa Türkiye’deki şirketlerden bahsetmiyoruz) etik bir davranış mıdır?
4-Şirketlerinize ait gemiler neden Türk bandıralı değildi?
5-Avrupa’da bu kadar büyüyen bir gemi filosu şirketlerine sahipken Türkiye’deki DERİN DENİZCİLİK isimli şirketinizi neden tasfiye ederek tüm gemileri elden çıkarttınız?
6-AKP’den milletvekilliği de yapan Av.Serkan Bayram milletvekilliği devam ederken de şirketlerinizin avukatlığını/yöneticiliğini yapmaya devam etmiş midir?
7-Sn.Binali Yıldırım ve oğlu Erkam Yıldırım, Türk denizcilik sektörünün en önemli kurumu ve “Amatörlerin yönetiminin “ belirlendiği İMEAK Deniz Ticaret Odası seçimlerine Salih Zeki Çakır’ı destekleyerek müdahil olmuş mudur? Aynı Salih Zeki Çakır’ın Sn.Binali Yıldırım’ın yakın arkadaşı olması ile ORUÇ REİS ARAŞTIRMA GEMİSİ işletmesinin Salih Zeki Çakır’ın şirketi ORAS DENİZCİLİK’e verilmesi tamamen tesadüf müdür?
8-Bahsedilen şirketlerinizde kayıtlı kimi gemilerin Salih Zeki Çakır’ın tersanesinde yapıldığı, Salih Zeki Çakır’ın ise FETÖ’nün etkin isimlerinden AKP eski İzmir Milletvekili İhsan İşbilen ile yakın ilişkili olduğu gerçek midir
9-1999-2019 yılları arasında geçen 20 yıllık süre içerisinde bir politikacı ve ailesinin 200 milyon Euro’yu aşkın bir servete kavuşması normal midir?
10-Bu yazıda bahsedilen ve aşağıda da kaynak olarak verilecek kimi bilgiler 2017 yılında yayınlanan Paradise Papers Belgelerinde, European Investigative Collaborations’ın (EIC) belgelerinde yazıldı, bu gazetecilik ağının Türkiye partneri Cumhuriyet Gazetesi de bazı bilgileri yayınladı. 2017 yılından bu yana bu haberler ile ilgili açtığınız bir dava var mı? Varsa bu davanın sonuçları nelerdir?
Bu pilav daha çok su kaldırır lakin su dediğin nedir ki, Yıldırım Ailesi için sevda demek “Denizcilik” demek ne de olsa…
YAZIDA YARARLANILAN KAYNAKLAR:
Paradise Papers Belgeleri
European Investigative Collaborations’ın (EIC) Malta Files dosyası
Zeynep Şentek, Craig Shaw’ın NRC Handelsblad’dan Hanneke Chin-A-Fo ve Merijn Rengers’in katkıları ile yazdıkları: “YILDIRIM AİLESİNİN YENİ GEMİLERİ VE OFF-SHORE SERVETLERİ” başlıklı makale-The Black Sea
NOT: Bu yazı DERİN DENİZCİLİK ile ilgili bilgi ve belgeler haricinde ilk kez haber sitemizde bundan 2 sene önce 25.05.2021 tarihinde yayımlanmıştı. Ancak CHP Genel Başkan Yardımcısı Murat Bakan konuyu bizim yazıyı kaleme almamızdan ancak 2 sene sonra gündeme taşıyınca bizim de yeni bilgiler ile yazıyı tekrar okurlarımız ile buluşturmamız farz oldu.