İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na ‘ahmak’ dediği gerekçesiyle hapis cezası verilirken, AKP destekçisi gerici Halil Konakcı’nın Diyanet Başkan Yardımcısı’na ‘ahmak adam’ demesi gündem oldu.
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’na “ahmak” dediği için verilen hapis cezası kararı, bu sözleri Diyanet Başkan Yardımcısı için kullanan AKP destekli imam Halil Konakcı’yı gündeme getirdi.
Cumhuriyet yazarı Terkoğlu, ‘İmamoğlu’nu kurtaracak imam’ başlıklı yazısıyla konuyu köşesine taşırken, “Bu durumda, aynı hukuk herkese uygulanacaksa, İşliyen de kamu görevlisi olduğu için, savcıların Konakcı’ya da “ahmak davası” açması ve mahkemenin de ceza vermesi gerekecek. Elbette idari soruşturma da açılacak. Konakcı’nın kürsüden indirilip imamlıktan atılması gündeme gelecek. Öte yandan, yok, savcılar dava açmaz ya da Konakcı’nın sözleri hakkında “Hakaret yok” diyerek takipsizlik kararı verirse, bu kez de İmamoğlu davasına “Ahmak hakaret değildir” içtihatı oluşturmuş olacaklar” ifadesini kullandı.
Terkoğlu’nun yazısından bir bölüm şöyle:
İmam Konakcı’nın İmamoğlu davasıyla ne ilgisi olabilir, diyebilirsiniz…
Şöyle anlatayım…
Diyanet İşleri başkan yardımcılığına beş yıl önce Burhan İşliyen atandı. İşliyen, Başkan Ali Erbaş’a yakın bir isim. Diyanet’teki görevi nedeniyle de doğal olarak bir kamu personeli.
Diyanet’ten bazı isimler İmam Konakcı’nın çıkışlarını eleştiriyor. Kullanılan dilin sert olduğunu, Diyanet’in bu açıklamalar nedeniyle yıprandığını söylüyorlar. Bu isimler arasında Burhan İşliyen de var.
İşliyen, geçenlerde, İslam adına radikal konuşmalar yapan, Konakcı’nın da aralarında olduğu hocaları eleştiren bir tweet attı. 18 Aralık tarihli mesajında şunu söyledi: “İhtilafları konuşabiliriz. Hatta aynı düşünmediğimiz konularda birbirimize sert eleştiri ve ithamlarda bulunur takipçilerimizi de artırabiliriz. Ama; hiç tartışmalardan etkilenip hidayete erene rastladınız mı? Ya da; gönüllere hitap eden güzel insanların tartıştığını gördünüz mü?”
Bu mesajı üstüne alınan Konakcı, 25 Aralık’taki ilk vaazında, İşliyen’e sert bir cevap verdi.
Oturup izledim. Konakcı, İşliyen’in attığı mesajı anlattı. Söze de şöyle girdi: “Ahmak adam tweet attı geçen”. “Ulan” diye hitap ettiği İşliyen’den “Kibarlıktan geberip gidecek” diye söz etti. “Münafık” bile dedi. İşliyen’i ağır ifadelerle yerden yere vurdu.
Konakcı’nın İşliyen’e “ahmak adam” diye hitap etmesi ciddi bir yargı krizi çıkardı. Zira “ahmak” lafı İmamoğlu’na hapis cezası getirmişti.
Bu durumda, aynı hukuk herkese uygulanacaksa, İşliyen de kamu görevlisi olduğu için, savcıların Konakcı’ya da “ahmak davası” açması ve mahkemenin de ceza vermesi gerekecek. Elbette
idari soruşturma da açılacak. Konakcı’nın kürsüden indirilip imamlıktan atılması gündeme gelecek. Öte yandan, yok, savcılar dava açmaz ya da Konakcı’nın sözleri hakkında “Hakaret yok” diyerek takipsizlik kararı verirse, bu kez de İmamoğlu davasına “Ahmak hakaret değildir” içtihatı oluşturmuş olacaklar.
Üstelik…
Savcıların harekete geçmesi için şikâyete de gerek yok. Kamu görevlisine hakaret, resen soruşturma açılabilen bir konu. Yargının son günlerde konuştuğu bu mesele, “Şimdi ne yapacağız?” dedirtmiş durumda. İmam Konakcı’ya İmamoğlu tarifesi uygulamak mı, yoksa uygulamayıp İmamoğlu’nu kurtaracak koz vermek mi? Yargı işin içinden çıkamıyor. Tam bir sakal bıyık diyalektiği!
Annemizin öğütlerini, öğretmenimizin tavsiyelerini, yüreğimizin sesini, aklımızın sözünü bir kenara fırlattık. Başına takke geçirmiş adamların vaazlarını ezberleyerek kendimize yol aradık. Sonunda dünyanın adaletsizliğinin altında kaldık. İlaç sandığımız, hastalığımızın nedeni belki de!