Celal Eren ÇELİK
Tüm dünya son 24 saat içerisinde gözlerini Tunus’a çevirmiş ve Tunus’ta yaşanan gelişmeleri izlemekte. Zira Tunus’ta Cumhurbaşkanı Kays Said parlamentonun yetkilerini tamamen dondurdu, dokunulmazlıkları askıya aldı, başsavcılık görevini de üzerine alıp ordudan da destek alarak ülke yönetimine “El koydu”.
Tabii durumun bir “Milli irade” bölümü var ki Tunus’ta gerçekleşen bu “Sivil darbe” bu bağlamda hiçbir şekilde kabul edilebilir değil.
Ancak Tunus’ta yaşanan gelişmeler sadece küçük bir Afrika ülkesinde yaşanan ülke içi siyasal kaotik gelişmeler olmanın çok ötesinde anlamlar içermekte.
O nedenle “Tunus’u okumak” çok önemli ve Tunus’ta yaşanan gelişmelerin küresel planlardaki hangi konumlanmaların değiştiğinin tescili olduğunu görmek açısından bu “Okuma” son derece gerekli.
O zaman “Bu kadar peşrev yeter” diyelim yazımıza geçelim…
***
Tarih yaprakları 17 Aralık 2010’u gösterdiğinde Tunus’ta bir simit satıcısının ülkede son dönemde giderek dayanılmaz boyutlara ulaşan ekonomik kriz sonrasında kendisini yakması ile birlikte başlayan sokak olayları büyüyecek, çıkan olaylar daha sonra “Arap Baharı” ismi verilecek bir küresel emperyalist projeyi başlatırken kendisini yakan Muhammed Buazizi “Arap Baharının” sembolü olacak, Tunus Cumhurbaşkanı Zeynel Abidin Bin Ali ülkeyi terk etmek zorunda kalacaktı…
Tunus’ta halk “Özgürlüğünü” kendisi aldığını zannederken, emperyal güçler planının çoktan uygulamaya koymuştu.
Tunus’ta seçimler yapılırken ilk seçimde iktidara İHVAN ya da kamuoyunda bilinen ismi ile MÜSLÜMAN KARDEŞLER’in siyasi Tunus’taki siyasi kanadı EL NAHDA partisi gelecekti…
“Küresel planlamanın” ilk adımı başarı ile tamamlanmıştı…
***
Tunus’ta başlayan/”Başlatılan” “Arap Baharı” kısa süre içerisinde Ortadoğu’da Mısır’ı etkisi altına alacaktı…
25 Ocak 2011’de Tahrir Meydanı’nda yaşanan büyük isyan Mısır’ı karıştırırken, karışan sokaklar, giderek büyüyen protestolar sonunda Mısır’da Mübarek yönetimi devrilecekti…
Mısırlılar da çok seviniyorlardı, öyle ya “Özgür olmuşlardı” artık…
Kısa süre içerisinde Mısır’da demokratik seçimler gerçekleşti ve iktidara Mursi geldi…
Mursi kimdi peki? Bingo! İHVAN yani MÜSLÜMAN KARDEŞLER’in adayıydı…
Küresel planlama tıkır tıkır işlemekteydi…
***
Arap Baharı’nın sıradaki hedefi Libya olacaktı…
Yıllardır iktidardaki Muammer Kaddafi dövülerek öldürülürken Libya’da bugüne kadar sona ermeyen iç savaş da başlamış oldu…
Ülke fiilen 3’e bölündü…
Bu arada ülkede güç mücadelesi de başladı…
Bu güç mücadelesinde 2 isim öne çıktı: General Hafter ve Ziya Sarraç
Sarraç İHVAN’ın temsilcisiydi… Libya’da yapılan seçimlerdeki sonuçları “Katılım az,seçimin meşruiyeti yok” diye tanımayan Sarrac, Milli Mutabakat Hükümeti’ni kurdu.
Ve İHVAN’cı Sarraç ile General Safter arasında büyük bir güç mücadelesi başladı…
Bu güç mücadelesinde Sarrac da Hafter de çeşitli uluslararası destekler alarak belirli nüfuz alanları kazandılar…
***
Arap baharı bitmemiş alevlenerek devam ediyordu ve ateş bu kez de Suriye’ye sıçramıştı…
İHVAN, 1982 itibariyle Suriye’den tamamen silinmişti ancak Arap Baharı ile birlikte Esad muhalifi hemen tüm gruplar içinde İHVAN yeniden son derece etkin bir duruma geldi… Suriye’deki muhalif güçler üzerinde Alparslan Türkeş’in “Kendim hapisteyim,fikirlerim ise iktidarda” sözünün bir benzeri güç alanı yaratmıştı İHVAN.
İşin açıkçası ABD Esad’ı devirmek için çok da sempatik bakıyordu bu İHVAN’cı düşünceye sahip muhaliflere…
Ama ilk kez işler “Tıkırında” gitmiyor,Rusya ve İran sahaya iniyor ve kendi güvenlik hatlarını Şam’da konumlandırarak ABD’nin istediğini Suriye’de almasını engelliyorlardı…
***
Bu yazdıklarımız emperyal-küresel proje “Arap Baharı”nın başlangıç kısmıydı…
Peki bugün gelinen noktada ne oldu?
“Arap Baharı” projesinin başlatıldığı Tunus’ta iktidara gelen İHVAN’ın Tunus’taki siyasi kolu olan AL NAHDA iktidarı tasfiye oldu… Tunus’ta İHVAN tasfiye edildi…
Mısır’da İHVAN’ın temsilcisi olarak iktidara gelen MURSİ, ABD destekli SİSİ tarafından tasfiye edildi ve öldü… Mısır’da İHVAN tasfiye edildi…
Libya’da Halife Haftar ile güç mücadelesine giren İHVAN’ın temsilcisi Sarraç istifa etti ve güç mücadelesini kaybetti… Libya’da İHVAN tasfiye edildi…
Suriye’de ayaklanmaların ilk döneminde ülkenin neredeyse yarısından fazlasını ele geçiren İHVAN’cı örgütler Esad-Rusya-İran üçlüsünün karşısında ezildiler… Suriye’de başarısız oldular ve Suriye’de İHVAN tasfiye oldu…
Aslında olan şuydu:
Emperyalist güç odakları Büyük Ortadoğu Projesi olarak başlayıp daha sonra işin içerisine Afrika’yı da kattıkları ve adına “Genişletilmiş Büyük Ortadoğu Projesini” ellerinin altında olan ve yıllardır kendi sistemlerini de kurdukları için bu değişime direnecek Mübarek,Kaddafi,Esad gibi isimler ile yapamayacaklarından “Arap Baharı” ile önce bu aktörleri tasfiye etmeye karar verdiler.
Bu liderlerin ülkelerindeki baskıcı uygulamalarını “Zayıf nokta” ve “Kitle manipülasyonu” için giriş noktası olarak seçen emperyalist güçler,yolsuzluklardan duyulan rahatsızlıkları da buna ekleyerek “Yeni projelerine uygun aktör değişimi” yapmak için ise yıllardır Ortadoğu’da “İktidara aç” olan İHVAN’a “Havuç” uzatarak iktidar ve güç vaad ettiler.
İHVAN yani Müslüman Kardeşler bu ülkelerde zaten güçlü bir altyapısı olan ve işbaşındaki rejimlere karşı yıllardır verdiği mücadele nedeni ile bu değişim için halktan en rahat destek alacak siyasal yapı konumundaydı.
Zaten doğası gereği “İktidar uğruna” her türlü şekle girebilecek siyasal “Aparat” olan Siyasal İslam bu projeye adeta “Balıklama atladı”
Ama “Dizayn edici” güçler için İHVAN ve totalde 1990’ların başından itibaren kullandıkları Siyasal İslam artık “Kullanım süresi dolmuş” bir örgüt ve projeydi.
Bu nedenle “Arap Baharı” projesinin ikinci aşamasında İHVAN “KAZANDIĞINI ZANNETTİĞİ” tüm ülkelerde kısa süre içerisinde tamamen tasfiye edildi…
Mısır’da Sisi ABD güdümüne girdi…
Klasik İngiltere nüfuz alanı olan Suudi Arabistan’da Trump döneminde ABD yanlısı Salman’a yaptırılan saray darbesi ile Suudi Arabistan ABD kontrolüne alındı.
Birleşik Arap Emirlikleri ise Körfez ülkeleri arasında İngiltere nüfuzu dışında kalıp ABD kontrolündeki belki de tek ülkeydi zaten…
Böylece ortaya MISIR-BAE-SUUDİ ARABİSTAN üçlüsü çıktı…
Başta Libya’da Sarrac’ın tasfiyesi olmak üzere bölgede “KAZANDIĞINI ZANNEDEN” İHVAN’ın tasfiyesi işinin taşeronluğunu ise ABD emperyalizmi ve ABD’nin “Stratejik ortakları” adına işte bu 3 ülke üstlendi.
Ve en sonunda “Arap Baharı Operasyonu” başladığı yerde bitirildi ve bölgede değişim tamamlandı,İHVAN tasfiye edildi, “Siyasal İslam Projesinin” kullanım ömrünün dolduğu da Tunus’taki son olaylar ile birlikte tescillendi.
***
Tüm bunlar yaşanırken “Arap Baharı”nın başladığı 2010 tarihi ile Türkiye ne yaptı peki?
Mısır’da Mursi’yi destekledi…Kaybetti…
Libya’da Sarrac’ı destekledi… Kaybetti…
Tunus’da Al Nahda’yı destekledi… Kaybetti…
Suriye’de İHVAN düşüncesinin hakim olduğu muhalif grupları destekledi… Suriye’de İHVAN’cı bir iktidarın kurulması için çaba harcadı. Kaybetti…
Yani AKP “Siyasal fikri ikliminin” ana kodu olan “İHVAN SEVDASININ”,tüm Ortadoğu ve kısmen Afrika’yı kapsayan bir büyük “İHVAN KARDEŞLİĞİ İKTİDARI” haylinin peşinden gitti…
Ve dış politikada, küresel satranç tahtasında kaybeden AKP ile birlikte Türkiye oldu.
Bugün gelinen noktada durum açıktır ve sanırız artık AKP için de Türkiye için de “Rüyadan uyanma vakti” çoktan gelmiştir.
AKP iktidarı dış politikayı Ahmet Davutoğlu döneminden bu yana tamamen kendi “ideolojik fikriyat ikliminin” kodlarına göre şekillendirdiği İHVAN SEVDASI’nı bırakmaz ve bu “Yalancı rüyadan” uyanmazsa korkarız ki Türkiye dış politikada izole edilerek bir “Kabusa” doğru yaklaşabilir…
________________________________________________________________________________________________
BAĞIMSIZ GAZETECİLİĞE DESTEK OLMAK İÇİN;
“Sizler için kimseye diyet borcu olmadan, hiç bir kurum, kuruluş yahut kişiden “Fonlanmadan”, “tam bağımsız” ve özgür şekilde bugüne kadar yaptığımız gazeteciliği daha güçlü biçimde sürdürebilmemiz için siz de destek olmak isterseniz; aşağıdaki linkten PDF formatında yayınlanan, Türkiye’nin tamamen dijital olarak yayın yapan tek özel ve dosya haber dergisi KRİPTEKS E-DERGİYE yıllık abone olabilir, DİJİTAL KİTAPLARIMIZDAN (e-kitap) satın alabilir, yahut Youtube kanalımıza abone olup KATIL butonundan kendi belirlediğiniz miktardaki desteklerinizle bağımsız gazetecilik mücadelemize destek olabilirsiniz...”
DİJİTAL BOOK STORE SANAL KİTABEVİ:
YOUTUBE KANALI LİNKİ:
https://www.youtube.com/channel/UCPGcaaw3vhHiBv9XL0hVG0w
KRİPTEKS E-DERGİ YILLIK ABONELİK LİNKİ:
HABER ALTERNATİF’İN ANDROİD CİHAZLAR İÇİN ÜCRETSİZ MOBİL UYGULAMASINI İNDİRMEK İÇİN:
https://play.google.com/store/apps/details?id=com.haberalternatif.dro