İlgiyle takip ettiğiniz TÜRK SPOR MEDYASININ BARONLARI yazı dizimizin 4. bölümünde sizlerle birlikte olacağız sevgili okuyucularımız…
Çağımız dijitalleşme çağı,çağımız klasik medyanın güç ve nüfuz alanını hızla dijital medya mecralarına bıraktığı bir çağ…
Hal böyle olunca Türkiye’deki spor medyasının “Yeni nesil baronları” da bu duruma entegre olarak, dijital bir yapılanma ile Türk futbolunu başkanlık seçimlerinden hoca ve futbolcu transferlerine kadar dizayn ettiler…
Algı yarattılar,manipülasyon yaptılar,bu yaptıkları operasyonlar ile çok büyük bir rant alanını en tepedeki patronları adına şekillendirdiler…
Evet sizler de hazırsanız yazı dizimizin 4. bölümüne başlayalım efendim…
***
Tarih 2002 yılının Eylül ayı ortası…
Ataköy Otelcilik A.Ş’ye ait Corowne Plaza’ya ait binaya sessiz sedasız bir “Anten” yerleştirilir…Ancak anten uçak geçişlerini tehdit etmektedir lakin bu çok riskli durumu kimseler umursamaz, anten yerinde kalmaya devam eder.
O tarihlerde AKP kurulalı yaklaşık 1 sene olmuştur ve AKP’nin ilk kez iktidara geleceği Kasın 2002 seçimlerine yaklaşık 2 aylık bir zaman vardır,AKP harıl harıl çalışma yapmaktadır…
İşte Cowne Plaza’ya ait binanın tepesindeki bu esrarengiz antenin AKP’nin “Özel” bazı telsiz görüşmeleri için kullanıldığı bilgisi bir süre sonra kulislere düşecek ve bu bilgi asla yalanlanmayacaktır…
Crowne Plaza’nın sahibi olan ATAKÖY OTELCİLİK A.Ş’nin o dönemde yönetim kurulu başkanlığını Serdar Güzelaydın isimli genç ve parlak bir yönetici yapmaktaydı…
Ancak işin daha “Enteresan” olan tarafı Serdar Güzelaydın’ın kendisinden önce ATAKÖY OTELCİLİK A.Ş’nin Yönetim Kurulu Başkanı olan ve 2001 yılı içerisinde bu görevden ayrılan,yani “Halef-selef” olduğu Reha Denemeç’in AKP’nin kurucularından birisi olmasıdır…
Nitekim Reha Denemeç AKP’de sıradan bir kurucu olarak kalmayacak,kısa süre içerisinde o dönemki AKP içerisinde en önemli isimlerden birisi olacak,2002 ve 2007 seçimlerinde AKP’den Ankara Milletvekili olarak Meclise girecek,uzun yıllar AKP Genel Başkan Yardımcılığı ve AKP MKYK üyeliği görevlerini yürütecekti…
Ve yine bir tesadüf olarak AKP’nin kuruluşunda “Vitrinindeki” en önemli isimlerden olan Erkan Mumcu da Serdar Güzelaydın’ın çok yakın arkadaşıdır…
O esrarengiz antenin Crown Plaza’nın tepesine oturtulmasında işte böyle enteresan tesadüfler vardır ama tesadüf olmayan şeyler de vardır…
***
2002 seçimlerinde AKP iktidara gelirken Meclis’e AKP milletvekili olarak giren eski ANAP’lı milletvekilleri sadece Erkan Mumcu ile sınırlı değildir.
1987,1991,1995,1999 seçimlerinde tam 4 dönem üst üste ANAP milletvekili olarak TBBM’ye giren Murat Başesgioğlu da bu kez AKP milletvekili olarak Meclis’e giren isimlerden birisi olmuştur…
İşte o Murat Başesgioğlu 2003 yılında kurulan hükümette Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yaparken en yakınındaki isim Kastamonulu hemşehrisi ATAKÖY OTELCİLİK A.Ş’nin o genç ve parlak Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Güzelaydın olacaktır.
2007 yılında ise Murat Başesgioğlu yeniden AKP milletvekili olarak TBMM’ye girecek ve bu kez de Gençlik ve Spordan Sorumlu Devlet Bakanı olacak,onun döneminde TFF’de çok önemli düzenlemeler yapılırken,yine Murat Başesgioğlu’nun en yakınındaki isim olan Serdar Güzelaydın’ın da futbol dünyasındaki “Önlenemez yükselişi” başlayacaktır.
***
Serdar Güzelaydın kısa süre içerisinde yakını olduğu Murat Başesgioğlu’nun da desteği ile futbol camiası içerisinde yükselirken spor medyası içerisinde de sonraları çok ama çok daha ilerleteceği sıkı ilişkiler kurmaya başlamıştır.
İşte bu ilişkiler sayesinde Haluk Ulusoy’u destekleyerek Ulusoy listesinden TFF Yöneticisi olan Serdar Güzelaydın 2004 TFF seçimlerinde rüzgarın tersine döndüğünü ve AKP’nin Haluk Ulusoy’un “Kalemini kırdığını” “Kuşlarından” haber alarak bir anda Haluk Ulusoy’u istifaya davet etmiş,medya ilişkileri ile o dönemde Ulusoy aleyhine medyada bir algı yaratmış ve en sonunda bunun ödülünü Levent Bıçakçı listesinden yeniden TFF Yönetim Kurulu Üyesi olarak almıştır…
Bu arada yıllar ilerliyor medya ile kurduğu ilişkiler sonrasında medyanın karlı bir sektör olduğunu keşfeden Serdar Güzelaydın, tam adı ile söylersek Serdar Seda Güzelaydın BES YAPIM PRODÜKSİYON LİMİTED ŞİRKETİ’ni Süleyman Nihat Yelekçi ile birlikte kurar ancak 3 Ekim 2012 tarihinde Süleyman Nihat Yelekçi şirketteki hisselerini Serdar Güzelaydın’a devreder ve Güzelaydın şirketin tek patronu olur.
Serdar Güzelaydın aynı zamanda Aydın Doğan’ın damadı olan Mehmet Ali Yalçındağ’ın da çok yakın arkadaşıdır… Önce KANAL D’ye pek çok program yapar… GELİNİM MUTFAKTA,RENKLİ SAYFALAR,EV GEZMESİ,MAGAZİN D gibi uzun yıllardır ekranlarda olan pek çok program işte Serdar Güzelaydın’ın bu BES YAPIM şirketine aittir.
STAR TV’ye ALİŞAN ile SEVCAN,SHOW TV’ye meşhur gençlik dizisi ARKA SIRADAKİLER,TNT’ye AKLIN YOLU BİR ve İSMAİL BAKİ SHOW,Star TV’ye Halil Necipoğlu ile Sahur da yine BES YAPIM imzası taşımaktaydı.
Ancak AKP’den milletvekili adayı olmak için kulis yapacak kadar iyi ilişkileri olan Serdar Güzelaydın,AKP’nin çiftliği haline gelen TRT’yi de boş geçmez..
Ahmet Çakar’ın sunduğu SON BASAMAK TRT SPOR’a, AİLELER YARIŞIYOR yarışma programı ve GURBETTE AŞK dizisi TRT 1’e yine Güzelaydın’a ait BES YAPIM tarafından yapılan işlerdir.
Bu arada TRT AVAZ’da yayınlanan KENTLER ve GÖLGELER,TRT HABER’de yayınlanan SAHNE TOZU,TRT SPOR’da yayınlanan GERÇEK FUTBOL ve TRT’de yayınlanan 10 NUMARA çekilişlerine de Serdar Güzelaydın’ın BES YAPIM şirketi “DANIŞMAN” olarak imza atmaktadır…
Ama özellikle medya içerisinde Serdar Güzelaydın’ın kurduğu bu ilişkilerin asıl zirve yapacağı tarih TURKCELL‘de önemli gelişmelerin yaşandığı 2015 yılı olacaktı…
***
1980 askeri darbesinin öncesinde Süleyman Demirel’e en yakın bürokratlardan birisi hiç şüphe yok ki Uğur Gümüştekin’di…
Uğur Gümüştekin THY,PETKİM,EXİMBANK gibi pek çok önemli stratejik kuruluşun yönetim kurulu üyeliği yapmış olan Türkiye’nin en önemli üst düzey bürokratlarından bir tanesiydi.
Uğur Gümüştekin’in eşi de eski THY Genel Müdür Yardımcılarından Sevgi Gümüştekin’di.
Uğur-Sevgi Gümüştekin çiftinin kızları ise Tulu Gümüştekin’di ve Tulu Gümüştekin AKP döneminde SABAH’ın en önemli yazarlarından bir tanesiydi, seçimlerden hemen önce de “Oyum AKP’ye” başlığı atacak kadar AKP’yi desteklemekteydi.
SABAH için “En önemli” hatta daha da doğru ifade etmek gerekirse “En prestijli yazarlardan” birisi olması ise böylesi önemli bir aileden geliyor olmasının yanı sıra Dünya Gazetesi tarafından düzenlenen “yılın en başarılı iş kadını” ödülünü 2001 yılında alan Tulû Gümüştekin, 2002 yılında Dünya Ekonomik Forumu (World Economic Forum) tarafından “Geleceğin 100 Global Lideri” ödülüne layık görülmüş, Rotary Klubü tarafından da 2003 yılında kendisine “Yüksek Profesyonel Başarı” ödülünü kazanmış,uluslararası saygınlığı ve çok önemli kontakları olan bir isim olmasındanda kaynaklanmaktaydı.
Biz 2015 yılına dönecek olursak o yıl TURKCELL’de “Efsane” denebilecek 9 yıllık Süreyya Ciliv’in CEO’luğu sona ermiş,Ciliv’in görevden ayrılması ile bir dönem kapanmıştı.
Ekonomi koridorları o tarihlerde merakla TURKCELL’in başına Süreyya Ciliv sonrasında kimin geçeceğini bekliyorlardı.Koridorlarda ise bu görev için AK Parti’li eski bakanlar Hilmi Güler ile Atilla Koç, Vakıf Emeklilik Genel Müdürü Mehmet Bostan ve THY Genel Müdürü Temel Kotil gibi “Ağır topların”isimleri geçiyor, bu isimlerden birisinin TURKCELL’in en tepesine gelmesine kesin gözü ile bakılıyordu.
Ancak 2015 yılının Nisan ayında kimsenin beklemediği bir gelişme oluyor ve kimsenin beklemediği bir isim olan Kaan Terzioğlu TURKCELL CEO’su olarak atanıyordu…
İşte o Kaan Terzioğlu, Uğur ve Sevgi Gümüştekin çiftinin damadı,gazeteci ve iş kadını Tulu Gümüştekin’in eşiydi…
Ancak Terzioğlu bu atama ile ilgili çok sevinemeyecektir zira TURKCELL CEO’luğu görevine getirildikten sadece 3 ay sonra eşi Tulu Gümüştekin’i kanser hastalığı sebebi ile kaybedecek,Tulu Gümüştekin’in cenazesinde başta dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Berat Albayrak’tan İdris Güllüce’ye kadar devlet ricali neredeyse tam kadro katılacaktır…
Ama hayat devam etmektedir ve acılar tamamen geçmese de Kaan Terzioğlu için de hayat son derece yeni gelişmeler ile devam edecektir.
TURCELL CEO’su olarak bir yandan bu şirketteki görevine devam eden Kaan Terzioğlu da bir süre sonra “Futbola ilgi duyanlar kervanına” katılır…
Terzioğlu “Güçlü ve nüfuzlu” bir kişidir üstelik AKP ile de arası iyidir…
İşte tüm bu özellikler bir araya geldiğinde ve buna bir de Yıldırım Demirören ile Kaan Terzioğlu arasındaki samimiyet eklendiğinde Terzioğlu 2015 yılında Yıldırım Demirören’in listesinden TFF ‘ye “YENİ PROJELERDEN” sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi olarak seçildi.
Evet görevinin hakkını fazlası ile verecekti Terzioğlu ve Türk spor tarihinin son yıllarda gördüğü en büyük “PROJEYE” imza atacaktı…
Ve Kaan Terzioğlu 2005 yılından beri başında olduğu TURCELL’in A Milli Takım “ANA SPONSORU” olması gerçeği ortada dururken, “Parayı ben veriyorsam düdüğü de ben çalmalıyım” diyerek gücünü zirveye ulaştırmak isteyecek “YENİ PROJESİNİ” hayata geçirmek için kolları sıvadı…
İşte tam da burada Kaan Terzioğlu ile Serdar Güzelaydın’ın yolları kesişti ve bu büyük projede ortaklık yapmak için el sıkışıldı..
***
Projeye start verilmesi ile birlikte her şey için ilk adım Lifecell Ventures diye Gustav Mahler Plain 2 1082 MA Amsterdam adresinde bir merkez ofis “Gösterilerek” şirket kurulması ile başladı…
“Gösterilerek” diyoruz zira Amsterdam’daki bu adres bildiğiniz bir masa,bir sandalye kiraladığınız “HAZIR VE SANAL OFİS” çözümleri sunan bir plazaya ait…Şu anda da bu “SANAL OFİSLERİN” güncel kiraları 235 Euro’dan başlıyor…
Sonra efendim TURKCELL’in BİP uygulaması içerisine sessiz sedasız BİP SPOR adı ile bir spor uygulaması ekleniyor…
Bu BİP SPOR uygulamasına Serdar Güzelaydın ortak oluyor.
BİP SPOR’un başına ise ilk bölümde Sanem Altan üzerinden bir dönemin “BARONU” Hıncal Uluç ile akrabalığını yazdığımız,o dönemde TFF Başkanı olan Yıldırım Demirören’ê yakınlığı ile bilinen VATAN Gazetesi Spor Müdürü İbrahim Seten getiriliyor…
Ve BİP SPOR başlıyor adım adım “Transferler” yolu ile “PROJEYİ “inşa etmeye…
Ama bu transferlerin bir özelliği var: Öye sıradan muhabir falan değil,gazetelerin spor servislerinin başında olan spor müdürleri ile gazetelerin en çok okunan ve kamuoyu yaratma yeteneğine sahip köşe yazarları özenle seçiliyor…
TRTSPOR’dan Ersin Düzen,HaberTürk’ten Halil Özer,Hürriyet’tenMehmet Arslan,Milliyet’ten Tayfun Bayındır,,Beyaz TV’den Ertem Şener,Aspor’dan Serkan Korkmaz,Fotomaç’tan Zeki Uzundurukan ve Sabah’tan Murat Özbostan “HABER MÜDÜRÜ” olarak ekibe dahil ediliyor…
“Çok okunan yazarlar ve izlenen programcılar” kontenjanından ise Sinan Engin, Turgay Demir, Serdar Ali Çeliker, Uğur Karakullukçu, Gökhan Dinç, Haluk Yürekli kadroya dahil olurken hakem camiasını etki altına almak için de Ahmet Çakar transferi unutulmuyor…
Ancak bu isimler ile “PROJENİN” başarıya ulaşması için bir de yazılı olmayan ama son derece “STRATEJİK” öneme sahip bir anlaşma yapılıyor.Bu anlaşmaya göre bu spor müdürleri ve yazarlar em sıcak ve özel haberleri kendi gazetelerinden önce BİP SPOR’da yayınlamaya başlıyorlar…
Böylece kısa süre içerisinde BİP SPOR ülkede spor medyasının tek belirleyicisi haline geliyor…
E tabii bunun karşılığında TURCELL bu spor yazarlarını bol sıfırlı ücretler ödüyor,yurtdışı gezilerine götürüyor,Katar’da Abu Dabi’de lüks içinde otellerde tatiller yaptırıyor…
Bu arada bu faturaların nasıl ve ne adı altında kesildiği ise belli değil,bu “GAZETECİLERE” (!) dağıtılan oluk oluk para akıyor ama nasıl fatura edildiğini kimse bilmiyor.
Öte taraftan Kaan Terzioğlu ile Serdar Güzelaydın kendi ceplerinden vermiyorlar bu parayı zira TURKCELL hisselerinin büyük bölümüne Ziraat Bankası’ndan alınan 500 milyon doları aşan krediler dolayı ile devlet rehin koymuş,2013 yılında ise SPK TURKCELL Yönetim Kurulu’nu lağvederek “Bağımsız” (!) AKP’li yöneticiler atayarak devlet kontrolünü şirkette sağlamış durumda. Yani bir yerde bu dağıtılan paralar milletin paraları…
***
Tabii ki spor medyası “TÜM KÖŞE BAŞLARINDAN” boşuna tutulmuyordu…BİP SPOR artık kulüp başkanlık seçimlerine etki eden,hoca getirip hoca götüren,oyuncu aldıran devasa bir algı makinesi haline gelmişti.
Galatasaray’da Tudor gönderilip Fatih Terim göreve getirirken BİP SPOR medyası devreye giriyor,Tudor linç ediliyor, Dursun Özbek ile Terim’i Serdar Güzelaydın buluşturuyor ve o buluşmadan Terim Galatasaray Teknik Direktörü olarak ayrılıyordu… Serdar Güzelaydın da tesadüf olsa gerek bu “Aracılık” sonrasında Galatasaray Sportif A.Ş yönetimine geliveriyordu.
Beşiktaş’ta Şenol Güneş’in gitmesi için manşet üzerine manşet atan, olmadık yerlerden Güneş’i eleştiri yağmuruna tutan hatta Şenol Güneş’in artık dayanamaz hale gelip bu ekibin başındaki İbrahim Seten ile yakınlığını bildiği TFF Başkanı Demirören’e gidip bu ekibi şikayet etmesini sağlaya ve en sonunda hocayı yiyen de bu ekipti…
Fenerbahçe’de “DİKİNE FUTBOL” diye diye, “Haşofmanlı” diye dalga geçe geçe Aykut Kocaman’ı gönderen de İbrahim Seten-Serdar Ali Çelikler ortaklığıydı…
Şimdi burada durup bu dömi “VOLECİ”, ” Bu part bitti sevgili kardeşim” repliğini beynimize kazıyan, “Getir babacım” diye diye bizi getir.com’dan soğutan Serdar Ali Çelikler’e özel bir paragraf açalım…
Zira bu çok “büyük” (!), bu çok “bilmiş” “gazeteci” beyefendi Aykut Kocaman’ın gitmesi için ekürisi LİG RADYO Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ayan ve ekibin başı İbrahim Seten ile her türlü algı operasyonunu yaptı.
Şimdi konuya “Damardan” ve bu dömi “VOLECİ” operasyon ordularının “SERDAR”-ı Ekremi, algı operasyonlarının “ÇELİK” yürekli “ER”i zatı-muhteremin en iyi bildiği yer olan “MENAJERLER” konusundan girelim…
Fenerbahçe’de Aykut Kocaman döneminde transferler Kocaman ve İdari Menajer Hasan Çetinkaya ikilisi tarafından yürütülür,işi son olarak bitiren ise Ali Yıldırım olurdu…
Kulübün kapısından hele hele Ahmet Bulut gibi isimler ve pek çok menajer elini kolunu sallaya sallaya giremezdi.
Hal böyle olunca Serdar Ali Çelikler’in o muhteşem “SCOUT” bilgisi ile ekranlardan köşelerden, Youtube kanallarından önerdiği futbolcuları dikkate alacak bir “KONTAĞI” bulunmuyordu kulüpte…
İşte efendim Serdar Ali Çelikler “KONTAK” peşindeydi,”DİKİNE FUTBOL” falan değil ve bu nedenle de Aykut Kocaman’ın gitmesi için elinden geleni yaptı…
Ve tabii ki arasının son derece iyi olduğu yine İbrahim Seten’in de sıkı ilişkileri olan Ersun Yanal’ın göreve getirilmesi için yoğun bir algı çalışması yapıldı.
En nihayetinde Aykut Kocaman “Gönderildi” ama işler planlandığı gibi gitmedi Ersun Yanal değil Hollandalı Cocu ve Sportif Direktör Comolli ile anlaştı Ali Koç yönetimi…
Serdar Ali Çelikler ve BİP SPOR ekibinden ekürileri olan başta Mehmet Ayan gibi isimlerin Aziz Yıldırım karşısında açık destek verdikleri Ali Koç Comolli ile yola devam etti.
Comolli ise Türkiye’den sadece FOOTTALENT isimli menajerlik firması ile çalışıyordu.Bu firma ise Fenerbahçe kongresinde Ali Koç için yoğun kulis çalışması yapıp,kürsüde hararetli konuşmalar yapan Fenerbahçe efsanesi Ogün Altıparmak’ın oğlu Batur Altıparmak’a aitti…
Yurt dışında çalışılan menajerlik firması da Cocu’nun menajerlik firmasıydı…
Ve bu satırların yazarı olan bendeniz 29 Ekim 2018 tarihinde Türkiye’de ilk kez Fenerbahçe içerisindeki bu menajerlik bağlantılarını açıkça ortaya koyan SARI LACİVERT ENKAZ:FENERBAHÇE floodunu Twitter’dan yayınladım.
İsteyen floodu bu linkten okuyabilir…
https://twitter.com/yazparov/status/1056681338328223744?s=20
Biz bu menajerlik bağlantılarını yazarken daha Yanal göreve gelmemişti ve Serdar Ali Çelikler “Bu takımı ancak Yanal kurtarır” algısı yapmakla meşguldü zira Cocu-Comolli ikilisinden de aranılan “KONTAK” bulunamamıştı….
Ama ne zaman ki COCU gönderilip, gecikmeli de olsa Serdar Ali Çelikler-İbrahim Seten ikilisinin istediği Yanal takımın başına getirildi “Büyük gazeteci” Comolli dönemi menajer bağlantılarını “Yeni keşfetti” ve önce 13 Mart 2019’da HABERTÜRK GAZETESİ’ndeki köşesinde “COMOLLİ’NİN KANKALARI ANLATTI “başlıklı köşe yazısında,sonra 27 Mayıs 2019’da Youtube’daki VOLE kanalında yani bu satırların yazarından tam 5 ay sonra bir de “İlk kez ben cesaretle açıklıyorum” havaları,pozları ile bu menajer bağlantılarını dile getirdi.
Ama bu “Büyük gazeteci” “Twitter çöp” diyen arkadaşın “Muhteşem gazeteciliğini” size anlatmam için şu tarihi örnek yeterli olacaktır…
Bu müthiş dömi “VOLE ” uzma nı zat-ı muhterem yine bir gün ekrana çıktıu,tarih 08.10.2018…
NTV ekranında “Büyük gazeteci” pozlarında “YILIN TRANSFER” BOMBASINI “KULİS HABERİ” olarak anlatıyor… Serdar Ali Çelikler’in müthiş (!) kaynaklarına dayandırarak havası ile verdiği haber şu… Diyor ki Serdar Ali Çelikler “Comolli’yle Cocu’nun transfer nedeniyle kavga ettiler, Cocu ve Comolli’nin Ajax’taki Lasse Schöne ve Nuri Şahin arasinda kaldıklarını ve anlaşmazlık yaşadıklarını; Ayew’i Comolli’nin istediğini, Cocu’nun Köln’deki sağ açık Drexler’i istedi”…
Şimdi sıkı dursun bu kepazeliği bilmeyen okurlarımız…
Serdar Ali Çelikler’in bu anlattıkları EKŞİ SÖZLÜK’te “PATAVATSIZ SADRAZAM” nicki ile yazan bir Ekşi Sözlük yazarının transfer döneminde milleti trollemek için uydurduğu hayal ürünü bir hikaye!
Aşağıdaki linkte de bu olayın anlatılıp Serdar Ali Çelikler’in rezil kepaze edildiği Ekşi Sözlük linki var:
https://eksisozluk.com/serdar-ali-celiklerin-muthis-gazeteciligi–5801137
“Büyük gazetecimiz” (!) okumuş Ekşi Sözlüğü bildiğin bu hayal ürünü “TROLLEME ” hikayesini müthiş bir “KULİS HABER” gibi millete anlatıyor…
Aynı Serdar Ali Çelikler 21.02.2018’de ekürisi Mehmet Ayan ile yaptıkları Kırmızı Çizgi programında “Ben de yürüme olayı yok” diyerek Beşiktaş maçı için basın kartı ile basın tribününde maçı izleyemeyeceğini “VODAFON’DAN LOCA BEKLEDİĞİNİ” “Anlayana” utanmadan anlatıyor”…
Serdar Ali Çelikler şimdi de VOLE adlı “2.BİP VAK’ASI” haline getirilen Youtube kanalında “Erol Bulut yarın gönderilmeli” ahkamı kesiyor ama tabii BİP SPOR günlerindeki gücü yok kendisini pek de sallayan olmuyor… Zaten kendisi Habertürk ekranlarında Ali Koç karşısında da süt dökmüş kedi uysallığında “İpek gibi” oluyor…
“Twitter çöp”, “Sosyal medya ile muhatap olmam” diyen bu arkadaş her gün milleti gizli gizli stalklayıp Ekşi Sözlük’den uydurma haber “Apartması” örneğinde görüldüğü üzere kendi fikriymiş gibi bunları satıyor…
Am
***
Beşiktaş Kongresi’nde de bu BİP EKİBİ görev başında Fikret Orman parlatılıp cilalanıyor…Zira Fikret Orman Serdar Güzelaydın’ın nikah şahidi…
Daha sonra Orman başkan olunca da Güzelaydın’ın transfer görüşmesine giden özel jetteki fotoğrafları çarşaf çarşaf ortaya seriliyor…
İşte Galatasaray Başkanlık seçimine de müdahil olarak Dursun Özbek’i seçtirmek isteyen ama yazı dizimizin 3 . bölümünde anlattığımız Fatih Altaylı’nın devreye girerek kendi nüfuz alanına sokmaması ile başarılı olamayan bu ekip bir süre sonra çığırından çıkıyor…
Tabii mızrak çuvala sığmaz olunca bölük pörçük de olsa bu “YAPILANMA” deşifre olup artık bir “Yük” haline gelince Haziran 2019’da tasfiye ediliyor…
Sonra bir süre bu yapı TURKCELL LİFE+ üzerinden devam ettirilse de proje geçtiğimiz aylarda kesin olarak rafa kaldırılıyor…
Ama “Ballı kaymaklı” tarifelere alışmış bu çok önemli “Gazeteciler” (!) bu sefer aynı düzeni VOLE adlı Youtube kanalı üzerinden kurmaya çalışıyorlar…
-***
İşte Türk spor medyası son yılların en büyük projesi ile bu şekilde ve bu girift ilişkiler ağı ile dizayn edildi,paralar böyle akıtıldı…
Bize de futbol adına “Cambaza bak” isimli tiyatro seyrettirildi…
Evet efendim yazı dizimizin 4. bölümünün de burada sonuna gelirken, yazı dizimizin FİNAL bölümü olacak 5.bölümü ile Salı günü sizlerle olacağımızı duyuralım…
Hadi dömi “VOLE” ci arkadaşlar sizi de görelim,ha bu arada beni öyle ekranlardan “Vereceğim mahkemeye” deyip baskı ile 2 gün arayla 180 derece birbirine ters söylemlerinizi klip yapıp sizi kepaze eden ama ekrandan linç ettirerek videoları sildirdiğiniz anonim hesaplara benzetip sakın ola tehdit etmeye kalkmayın…
İşte er meydanı yüreğiniz yetiyorsa verin mahkemeye…
Vesselam…
________________________________________________________________________________
BAĞIMSIZ GAZETECİLİĞE DESTEK OLMAK İÇİN;
“Sizler için kimseye diyet borcu olmadan,bağımsız ve özgür şekilde bugüne kadar yaptığımız gazeteciliği daha güçlü biçimde sürdürebilmemiz için siz de destek olmak isterseniz; aşağıdaki linkten PDF formatında yayınlanan,Türkiye’nin tamamen dijital olarak yayın yapan tek özel ve dosya haber dergisi KRİPTEKS E-DERGİYE yıllık abone olabilir,DİJİTAL KİTAPLARIMIZDAN (e-kitap) satın alabilir, yahut Youtube kanalımıza abone olup KATIL butonundan kendi belirlediğiniz miktardaki desteklerinizle bağımsız gazetecilik mücadelemize destek olabilirsiniz...”
DİJİTAL BOOK STORE SANAL KİTABEVİ:
YOUTUBE KANALI LİNKİ:
saçmalamışsınız..aykut kocaman çokmu başarılıydıda serdar ali bey haşofmanlı diye gönderildi..ersun yanal sanki sıradan biriydide saç getirmiş gibi yazmışsınızda tüm fener taraftarı istedi ersun yanalı bundan haberiniz nasıl olmaz..ayrıca ersun yanal takımı rekorla şampiyon yapmıştır..sizi tanımıyorum tesadüfen okudum yazınızı ama biraz kıskançlık sezdim sizde iyi günler..