Beşiktaş Yönetim Kurulu Üyesi Umut Şenol, Halk TV’de katıldığı programda Hatay’da kulübün yaptığı çalışmaları anlattı. Antakya’daki ilk çadır kenti Beşiktaş’ın kurduğunu belirten Şenol, “Çarşı oradaki insan gücümüz. Bizim oraya ilettiğimiz çadır yardımlarının kurulumunda onların emekleri var” dedi.
6 Şubat Pazartesi günü Kahramanmaraş’ta art arda meydana gelen depremler Kahramanmaraş, Gaziantep, Malatya, Diyarbakır, Kilis, Şanlıurfa, Adıyaman, Hatay, Osmaniye, Adana ve Elazığ’da yıkıma neden oldu.
Meydana gelen depremlerin yarattığı afet üzerine ihmal ve yardımların koordinasyonsuzluğu tepkilere neden olurken Türkiye’nin dört bir yanından yurttaşlar, spor kulüpleri ve sivil toplum kuruluşları yaraları sarmak için seferber oldu.
Depremin en fazla can ve mal kaybına neden olduğu Hatay’da ilk çadır kenti kuran spor kulübü olan Beşiktaş’ın Yönetim Kurulu Üyesi Umut Şenol, Halk TV’de İsmail Küçükkaya ile Yeni Bir Sabah programına konuk oldu. Umut Şenol, programda afet bölgesinin ihtiyaçlarını ve Beşiktaş’ın yürüttüğü çalışmaları anlattı.
Yardım çalışmaları için afet bölgesine depremin ilk günlerinde giden Umut Şenol, bölgede yaşanan tabloyu, “5 gün orada bulundum. Cenazelerimizi defnetmek için kefene, sağ kalanları koruyabilmek için çadıra ihtiyacımız olan anlar oldu ne yazık ki” ifadeleriyle özetledi.
İLK ÇADIR KENTİ BEŞİKTAŞ KURDU
Umut Şenol, programda deprem bölgesi ve yaşanan sıkıntılara ilişkin olarak şu değerlendirmeyi yaptı:
“Üzüntülüyüz, kaygılıyız ama umutluyuz. Antakya’daki ilk çadır kenti Beşiktaş Kulübü’ne gönül vermiş insanların, taraftarların desteğiyle, organizasyonuyla Beşiktaş Kulübü kurdu diyebilirim.
HATAY’IN KIRSAL KESİMİNDE BİR TEREDDÜT VAR
Herkesin orada tarımla ilgisi var. Hatay Türkiye’de birçok şeyin üretiminde lider, ilk ikide, ilk üçte. Özellikle turunçgillerde, sebzelerde, meyvelerde Türkiye’nin en önemli 10 tarım şehrinden biri diyebiliriz. Bunun getirdiği bir kırsal yapılanma var. Kırsal yapılanmanın getirdiği farklı ihtiyaçlar var. Aynı zamanda bölgenin demografik yapısı yüzünden biraz da güvenlik kaygısı, evlerimize yakın olalım korkusu olduğu için çadır kentlere taşınma konusunda Hatay’ın kırsal kesiminde bir tereddüt var.
DÖRDÜNCÜ GÜNDE KURDUK
Biz çadır kenti dördüncü gün oluşturduk. Depremden sonra cuma günü çadırlarımız kurulmuştu. 85 çadır var, her biri 16 metrekare, yaklaşık bin kişi yaşıyor. Şehrin en merkezi noktasında. Atatürk Parkı dediğimiz noktada. Yerel halkın Maksim Parkı dediği noktada. Ağaçların altında çok iyi bir lokasyon, ilk anda orayı uygun gördük. Zaten taraftarlarımız, taraftar gruplarımız oraya gidip mutfak oluşturmuştu. Yemek dağıtıyorlar. Depremin üçüncü, dördüncü günü polislerimiz, jandarmalarımız geldi. Onların da çadıra ihtiyacı var. Farklı illerden takviye kuvvetler yollandı. Onların da halkın da çadıra ihtiyacı var. Çadır kentler daha organize, tuvalet ihtiyacı karşılanıyor, gelen yardımları oradan dağıtıyoruz. Yeterince çadır kent yok, yeterli değil. İnsanlara çadır vermeniz gerekiyor. Kaygılar yüzünden kırsal kesimde yaşayanlar bizden de çadır istedi. 125 çadır verdik oraya. Yaklaşık 20-25’ini polisimize ve jandarmamıza, bir o kadarını da bölge halkına dağıttık. Çadır kentlere yönlendirmek doğru bir tavır olabilir ancak orada halkın bir gerçeği var. Yanında çocuğuyla gelen, “Arabada yaşıyoruz” diyerek çadır isteyen halkın büyük bir kısmı var.
CENAZELERİMİZİ DEFNETMEK İÇİN KEFENE, SAĞ KALANLAR İÇİN ÇADIRA İHTİYACIMIZ OLDU
İlk giden kulüp başkanı Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi. Bu tarz konularda sahada olmayı seven bir insan. Hem kurduğumuz çadır kentleri hem taraftar derneklerini ziyaret etmek üzere orada bulundu. Yakın zamanda bir kez daha gideceğiz bölgeye. Dernek başkanları deprem geçirmiş olmalarına rağmen hemen organize oldu. Buradan yolladığımız bütün TIR’ları doğru yerlere ulaşsın diye AFAD’ın da bilgisi dahilinde dernek başkanlarımızla organize ettik. Onlar yerel halkı tanıyan, ihtiyaçları daha iyi bilen insanlar. Ben de bir kısmını orada karşıladım. Doğru bir şekilde dağıtılabilmesi için dernek başkanlarımızla görev yaptık.
5 gün orada bulundum. Cenazelerimizi defnetmek için kefene, sağ kalanları koruyabilmek için çadıra ihtiyacımız olan anlar oldu ne yazık ki.
ÇARŞI, TÜRKİYE’NİN GURURU
Çarşı oradaki insan gücümüz. Bizim oraya ilettiğimiz çadır yardımların kurulumunda onların emekleri var. Onlar kurdular, onlar yönettiler. Çarşı orada halkla çok iyi ilişki kurdu. 12 gün orada duraksamaksızın kaldıktan sonra 2 gün buraya geldiler. Bugün tekrar oraya gidiyorlar. Kendileri gitmek istiyorlar. Çarşı, insani değerleri çok yüksek sadece Beşiktaş’ın değil Türkiye’nin gururu adeta bir sivil toplum kuruluşu.”
Kaynak: Gerçek Gündem