Geçtiğimiz ay içerisinde önce göz altına alınıp daha sonra soruşturma dosyası genişletilerek “Halkı kin ve nefrete sevk etmek” suçlaması ile tutuklanarak cezaevine gönderilen Zafer Partisi Ümit Özdağ hakkında Adalet Bakanı Yılmaz Tunç “Erdoğan’ın ikametgahının İstanbul olması nedeni ile Ümit Özdağ’ın İstanbul Çağlayan Adliyesi tarafından gözaltına alınması ve tutuklanması sorun değildir” ifadelerini kullanmıştı.
Bakan Tunç’un bu açıklamalarına cezaevindeki Ümit Özdağ kişisel X hesabı üzerinden yaptığı bir paylaşım ile cevap verdi.
Özdağ, Bakan Tunç’a verdiği cevapta şu ifadeleri kullandı:
“Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, “Erdoğan’ın ikametgahının İstanbul olması nedeni ile Ümit Özdağ’ın İstanbul Çağlayan Adliyesi tarafından gözaltına alınması ve tutuklanması sorun değildir” demiş. Sayın Bakan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ikameti Saray’dır, Ankara’dır. Bu maddi bir zorunluluktur.
Eğer suç olan AKP Genel Başkanı Erdoğan’a hakaret ise Erdoğan’ın ikameti Üsküdar’dır. Bu durumda da yetki sadece Anadolu Adliyesi’ndedir. Benim ikametgahım ise Ankara’dır. Suçu tarafıma isnat ettiğiniz yer ise Antalya’dır.
Ve Sayın Bakan, hatırlatayım, gözaltına alındığım iddia edilen suçtan tutuklanmadım. Tutuklanmama gerekçe gösterilen sözde suç Kayseri olaylarını tahrik etmek. Olay yeri Kayseri. Peki Sayın Bakan, 21 Ocak saat 11.00’e kadar Kayseri Başsavcılığı ve Kayseri Emniyeti’nin Kayseri olaylarına benim veya Zafer Partisi’nin dahil olduğuna dair bir rapor var mı? YOK. 5,5 ay yani 170 gün boyunca Kayseri Başsavcılığı bir tek Zafer Partiliyi dahi olaylar ile ilişkilendirmemiş. Buna karşın İstanbul Başsavcılığınız Kayseri Başsavcılığınızı yok sayarak Kayseri Emniyetine antetsiz, imzasız yalan bir rapor hazırlatmış.
Sayın Bakan, usulsüzlükler bununla da bitmiyor. Ankara’da 2021’de Parlamenter büroda açılan dosyama İstanbul Başsavcılığınız 2 gün önce el koyarak İstanbul’a getirmiş. Bu sadece benim değil, TBMM’nin de hukukunun çiğnenmesidir.
Muhalif iseniz bu ülkede anayasal/yasal haklarınız gasp edilir. Genel Başkan dahi olsanız tutuklanırsınız. Eşit yurttaş olmadığınız, Türkiye’nin 2. sınıf vatandaşı olduğunuz söylenir. Genç bir Avukat Silivri’de ziyaretime geldi. Bir başka genç avukatın selamını söyledi. “Ne yapıyor?” diye sordum. “Londra’da” dedi. “Hâkim olmak için 4 kez sınava girdi, 4 kez kazandı, 4 kez mülakatta kaybetti, gitti.”
Özdağ cevap açıklamasının son bölümünde ise şu ifadeleri kullandı:
“Sayın Bakan, ABD’nin güney eyaletlerinde 1960’lara kadar siyahilerin yaşadığı eşitsizliği bize yaşatıyorsunuz. Ancak biz 2. sınıf yurttaş olmayı, öyle davranılmayı kabul etmiyoruz. Sizden anayasa ile çerçevesi çizilmiş, yasalarla tanımlanmış görevinizi yapmanızı ve mevcut anayasal ve yasal haklarımızın gasp edilmemesini talep ediyoruz. AKP’ye, MHP’ye oy veren, destek olan yurttaşlarımızın kullandığı haklar ile aynı hakları kullanabilmek hakkımızdır.”