Bazı özel bankaların imtiyazlı POS cihazlarıyla yabancı kişilere ait yabancı banka kartlarından, altın satışı yapılıyor gibi gösterilerek yapılan dolandırıcılıkta vergi müfettişleri mağdurları dinledi.
ODA TV’den Oğuz Ok’un haberine göre; savcılık soruşturmasında verilen takipsizlik kararı Sulh Ceza Hakimliği tarafından kaldırıldı. Hakimlik, olayın MASAK tarafından ayrıntılı bir şekilde incelenmesini istedi. Ayrıca bankalarla ilgili vergi müfettişleri tarafından yapılan inceleme dosyasına şikayetçilerden alınan bilgiler tutanak halinde eklendi.
1.8 MİLYAR DOLAR VERGİLENDİRİLMEMİŞ KAZANÇ VAR
6 sayfalık tutanakta, üç bankanın yer aldığı iddialarla ilgili şikayetçi, işlem miktarının 2 bin ila 10 bin dolar arasında değiştiğini belirterek yaklaşık 72 milyar dolarlık hayali işlem yapıldığını öne sürdü.
Bu işlemlerin muhasebeleştirilmesi için bin 200 ton altın ticaretine yönelik gerçek dışı fatura kullanıldığını iddia eden mağdur, söz konusu işlemlerin 2019 ila 2023 yılları arasını kapsadığını belirtti.
BANKALAR İDDİALARIN NERESİNDE
Şikayetçi, devamında, “72 milyar dolarlık işlemlerden ortalama yüzde 2,5 komisyon alındığı düşülürse, 72 milyar dolar x % 2,5 1 milyar 800 milyon dolar vergilendirilmemiş kazanç olduğu en basit hesap ile görülecektir.” dedi.
İddiaya göre, söz konusu özel bankaların imtiyazlı pos cihazlarıyla yabancı kişilere ait yabancı banka kartla altın satışı yapılıyor gibi gösterilerek yüksek miktarda para alıyor.
BANKALARIN POS CİHAZINI NASIL VERDİĞİNİ ANLATTI
Mağdur şikayetçi, sisteme nasıl girildiğini şu sözlerle anlattı:
“Bu sisteme girilebilmesi için öncelikle bazı Afrika ülkeleri ve Irak bankamatik debit kartlarına işlem yapan bankalar ile anlaşma yapılması gerekmektedir. Türkiye’de sadece bildiğim kadarı ile 3 banka bu işlemleri yapmaktadır. Diğer bankalar kesinlikle yapmamaktadır. Bu anlaşma şunu içermelidir: Banka POS CİHAZI üzerinden yapılacak altın gibi değerli metaller için sıra dışı işlemler hakkında bankanın MASAK bildirimi yapmaması. Kısaca, yapılan işlemlerin 5549 sayılı yasa kapsamında bankaca değerlendirilmeyerek şirketlerin işlerini bankacılık ayağında kolaylaştırması gerekmektedir. Şirket hesabına gelen gerçekdışı hayali altın satış bedelleri bankanın önceden belirlenen şubesinden işlemden bir gün sonra USD cinsinden, nakit fiziksel olarak saat 11.00 gibi şirket yetkilisine teslim etmesi ile mümkündür. Çünkü POS tefeciği yapabilmesi için şirketlerin bir önceki gün yapmış oldukları işlemlerin bedelini bankadan hemen fiziki nakit olarak almaları gerekmektedir. Şirketlerin aldıkları nakdi tekrar kullanarak POS tefeciliği yapılabilmeleri için sistem bu şekilde kurulmuştur. Bu sebeplerden dolayı muhakkak bir banka ile yukarıda izah edildiği şartlarda anlaşma yapılması gerekmektedir. Bankanın şirkete bu kapsamda bankanın imtiyazlı pos cihazı tahsis etmesi gerekmektedir. Bunu temin eden şirket artık sisteme girmiş olur, devamında POS’u edinen şirket artık POS tefeciliği yaparak komisyonlarını kazanması için gerekli şartları sağlamış olmaktadır.”
ANALİZ RAPORU HAZIRLANACAK
Birçok mağdurun yer aldığı, savcılığın takipsizlik kararı verdiği davada müşteki avukatları, takipsizlik kararına itiraz etti.
Sulh Ceza Hakimliği itirazı kabul ederek takipsizlik kararını kaldırdı. Kararda şu ifadeler yer aldı:
“Müşteki şikayetine konu olayda bilgi ve görgüsü olduğu iddia edilen U.H’nin açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak ifadesinin alınması, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu’nun 30/11/2022 tarihli mütalaasının değerlendirme ve sonuç kısmında bir kısım iddialar hakkında uzmanlık alanlarına girmediğinden inceleme kapsamında değerlendirme yapılmadığı belirtilerek Hazine ve Maliye Bakanlığı’na gönderilmesinin faydalı olacağının belirtildiği hususu dikkate alınarak Mali Suçları Araştırma Kurumu Başkanlığı’na (MASAK) müzekkere yazılması, Mali Suçları Araştırma Kurumu Başkanlığı’na yazılacak müzekkerede şikayete konu olay ve iddialar hakkında gerekli araştırmalar yapılarak analiz raporu hazırlanmasının istenilmesi, akabinde tekrar değerlendirme yapılması gerektiği anlaşılmakla verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yapılan itirazın kabulü ile kaldırılmasına karar verilmiştir.”
MÜŞTEKİ AVUKATLARI NE İÇİN BAŞVURDU
Müşteki avukatlarının itiraz başvurusunda şu ifadeler yer aldı:
“213 Sayılı Vergi Usul Kanunu (VUK)’nun 359/b maddesinde sahte belge düzenleyen kişilerin üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacakları hüküm altına alınmıştır. Kanunda yapılan tanıma göre sahte belge; gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgedir. Müvekkilin bildirdiği iş ve işlemlerin uluslararası pos tefeciliği olması, gerçek ticaret olmaması sebebi ile ve özellikle yapılan işlemlerden elde edilen gelirlerin vergiye tabi tutulmaması vergi kaçakçılığı suçunu oluşturmaktadır. Buradan elde edilen gelirler de aynı şekilde bankacılık sistemi kullanılarak aklamaktadır.
“SUÇTAN ELDE EDİLEN GELİR NİTELİĞİ KAZANMAKTADIR”
Karapara aklama suçunun oluşması için yasada öncül bir suçun yani suçtan elde edilen mal varlığının olması gerekmekte, hayali sahte belge düzenlenerek muhasebeleştirilen işlemler ile pos tefeciliğinin yapılması şeklinde gerçekleşmektedir. Bu esnada elde edilen gelirler, dolayısı ile suçtan elde edilen gelir niteliği kazanmaktadır. Bu türden vergi kaçakçılığı, yasal gerçek ticaret yapılarak oluşan verginin kaçırılması değil, kara para aklanması nedeniyle oluşan vergi kaçakçılığıdır.
“ÖNCÜL SUÇ OLUŞTURUYOR”
5549 sayılı yasada suçtan elde edilen gelirlerin aklanmasından bahsedilebilmesi için öncül suçun oluşması ve suçtan elde edilen malvarlığı değerlerinin aklanmasının kara para aklama faaliyeti olduğu açıkça belirtilmektedir. Yapılan ticaretin gerçek olmaması, hayali faturalar kullanılarak yapılmış olması kanunsuz yapılan fiilden elde edilen gelirlerin olması vergi usul kanunu muhalefet edilerek, elde edilen gelirlerin aklanması söz konusudur. Önemle belirtmeliyim ki; söz konusu olan altın ticareti gerçek bir ticaret değildir, gerçek yasal bir ticaretten elde edilen gelirlerin vergisinin ödenmemesi ve imtina edilmesi olayı değildir. Yasadışı bir şekilde sahte belge düzenleyerek suç işlemek ve bu suçtan gelir elde edilmesidir. Sahte hayali belgelerin düzenlenmiş olması ve bu suçtan elde edilen gelirlerin vergisinin ödenmemesi 5549 sayılı yasaya öncül suçu oluşturmaktadır.”
NE OLMUŞTU?
Bazı özel bankaların imtiyazlı pos cihazlarıyla yabancı kişilere ait yabancı banka kartlarından, altın satışı yapılıyor gibi gösterilerek yüksek miktarda para çekildiği iddia edildi.
13 kişinin müşteki olarak ifade verdiği dosyada iddiaya göre, şikayetçiler toplamda 5 milyon dolar para kaptırdı. Aralarında banka yöneticilerinin de yer aldığı 17 kişiden şikayetçi olan müştekilerin, 2021 yılında verdiği dilekçe işleme konularak soruşturma başlatıldı.
