Milli Savunma Bakanlığı’nın, Sağlık Bakanlığı tarafından “İşe yaramaz” raporu verilen “KAN DURDURUCU” ürünlerden binlerce adet satın alarak çatışma bölgesindeki askerlerin çantalarına koyduğu ortaya çıktı.
CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Tıbbi İlaç ve Cihaz Kurumu’nda (TİTCK) kaydı ve kalite belgesi bulunmayan kanama durdurucu söz konusu ürünün askerler üzerinde kullanılmaya başlandığını iddia etti. MSB’nin talebiyle Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) tarafından yapılan ihalede, Sağlık Bakanlığı’nın uyarılarının göz ardı edildiği ortaya çıktı. TSK tarafından sahadaki çatışmalarda kullanılmak üzere hazırlanan sağlık çantalarının içerisinde yer alan kanama durdurucu ürünün hiçbir izin ve gerekli kayıtlarının olmadığı iddia edildi.
Cumhuriyet’ten Mustafa Lıcalı’nın haberine göre, CHP’li Emir, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) üzerinden başvuru yapan bir yurttaşa verilen yanıtla skandalın ortaya çıktığını kaydetti. Emir, “SSB, MSB’nin talebi üzerine kanama durdurucu ürünün bulunduğu çantadan 15 binin üzerinde alım yaptı.
Bir vatandaşın ürün güvenliği ile ilgili CİMER’e yaptığı başvuruya verilen yanıtta, ‘TÜBİTAK katkıları’, ‘klinik çalışmalar’, ‘bilimsel yayınlar’ gibi ifadeler kullanılmış ama sunulan tek belge, zaten her ürünün üretim sürecinde alması gereken TSE Kalite Yönetim Sistemi belgesi olmuş. Bugüne kadar yalnızca fare deneyleri yapılmış ürünün içerisinde etken madde olduğundan bu etken madde ile ilgili de Sağlık Bakanlığı ruhsatı gerekiyor.
SSB’nin yanıtına göre ürünün bu ruhsatı da yok. Konuyu daha da araştırdığımızda ürünün barkod numarasından TİTCK’e yapılması gereken Ürün Takip Sistemi (ÜTS) kaydının da yapılmadığı bilgisine ulaştık” dedi.
CHP’li Emir, kanama durdurucu ürünün CE belgesinin olmadığını, TİTCK kaydı ile Sağlık Bakanlığı ruhsatının olmamasının yanı sıra ürünün üretim yerinin de belli olmadığını kaydetti. Emir, böyle bir ürüne ihtiyaç varsa TİTCK’de kayıtlı onlarca ürün bulunduğuna işaret ederek, “Kayıtlı ürünler arasından neden seçim yapmıyorsunuz da kaydı olmayan bir ürüne yöneliyorsunuz?” diye sordu.
Emir; Sağlık Bakanlığı’nın görüş talebi üzerine, 6 Mart 2018 tarihli yazısında, “Ürünlerin gerek savaş yaralanmalarında klasik yöntemlere üstünlük sağlamaması, gerekse olası yan etkilerinden dolayı daha sonra uygulanacak cerrahi müdahaleyi ve tedaviyi olumsuz etkileyebilme potansiyeli nedeniyle hastane öncesinde (sahada) kullanımı uygun görülmemiştir” ifadelerinin yer aldığını aktardı.
İhaleyi yapan SSB’nin CİMER’e verdiği yanıtta ürün için “Gülhane Tıp Fakültesi uzmanlarınca teyitli” ifadesini kullanıldığına dikkat çeken Emir, “Devlette ‘uzman teyidi’ diye bir belge olmaz. Üstelik Gülhane teyitli dedikleri ürün için TİTCK, 8 profesör, 6 doçentin imzasıyla hazırladığı raporda, ‘Sahada işe yaramaz, almayın’ demiş. Bu skandalın arkasında kimler var, MSB açıklamalı” çağrısında bulundu.
Emir, “Hiçbir kalite belgesi olmayan bir ürünü askerler üzerinde nasıl denersiniz? MSB bu ürünü hangi kriterlere göre aldı, yalnızca fareler üzerinde deneyi yapılmış ürünü askerler üzerinde nasıl kullanabiliyor? Hepimizin gözbebeği olan TSK’ye bu ihaneti yapanlar hakkında adli süreçlerin başlatılmasını talep ediyoruz” diye konuştu.