Geçtiğimiz günlerde Türkiye’de basının sesinin tamamen kısılacağı “Sansür Yasası” görüşmeleri Meclis’te gerçekleştirilirken ABD’de olan ve bunu “Gençlere yeni bir vizyon çizmek için bilim merkezlerini ziyaret ettiğini” söyleyerek savunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye için önem taşıyan Anayasa değişikliği görüşmeleri esnasında ise Londra’da olacak.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 29 Ekim’de açıkladığı “Türkiye Yüzyılı” programının sunumunda yaptığı konuşmada Anayasa değişikliğini bu hafta Meclis’e getireceklerini belirtmesi sonrasında gözler CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun tavrına çevrilmişti.
İçinde LGBT karşıtı ve aile yapısı ile ilgili kritik bir düzenlemeyi de içerecek Anayasa değişikliği esnasında Kılıçdaroğlu yine Meclis’te parti grubunun başında olmak yerine yurt dışında siyasi temaslarda bulunmayı tercih etti.
4 Kasım’a kadar Londra’da kalacak olan Kılıçdaroğlu’nun yurt dışında olmasının CHP Grubunun da tıpkı sansür yasasında olduğu gibi Meclis’te bir bütün halinde sert bir muhalefet yapmasını engelleyeceği belirtiliyor.
“ANAYASA AYKIRI AMA EVET DİYECEĞİZ”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu daha önce de milletvekili dokunulmazlığı için AKP’nin teklifine “Anayasaya aykırı ama evet diyeceğiz” diyerek dokunulmazlıkların kaldırılmasının önünü açmış, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Modeli referandumunda 2,5 milyon mühürsüz oyun geçersiz sayılmasına itiraz etmemiş, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Anayasa’ya göre 3. kez üst üste aday olmayacak olması açıkken bu konuyu tartışma konusu haline getirmeyeceğini açıklayarak AKP’nin elini rahatlatmıştı.
Kılıçdaroğlu son olarak gündemden kalkmış olan başörtüsü sorununu yeniden gündeme taşıyarak “Kanun teklifi” verilmesini sağlamış bunu fırsat bilen AKP el yükselterek önce başörtüsünü Anayasa’ya sokup Anayasal güvence altına almayı gündeme getirmiş ardından başörtüsü konusunda referandum yapılması teklifi ile Kılıçdaroğlu’na karşı yaptığı hamle ile 20 yıldır isteyip de elde edemediği fırsatı yakalamıştı.
PARTİ TABANI RAHATSIZ,PARTİ İÇİ MUHALEFET ÖRGÜTLENİYOR…
Kılıçdaroğlu’nun AKP’nin her sıkıştığı durumda adeta AKP’ye can simidi olan hamleler yapması, son başörtüsü çıkışı ile birlikte sansür yasası görüşülürken ABD’de olmayı tercih etmesi parti tabanında da büyük rahatsızlık yaratırken, Kılıçdaroğlu’nun yeni Anayasa değişikliği görüşmeleri esnasında da Londra’da olacak olması parti tabanındaki bu rahatsızlığı daha da artırmış durumda.
CHP içerisinde kongreleri ve Kurultay’ı da iptal eden Kılıçdaroğlu ile Kılıçdaroğlu’nun partiyi birlikte yönettiği 10 ARALIK ekibine karşı örgütlerde çok ciddi bir tepki oluşurken, seçim sürecinde partiye zarar vermek istemeyen pek çok örgütün seçimin hemen ardından seçim sonucu ne olursa olsun Kılıçdaroğlu ve 10 ARALIK ekibini parti yönetiminden uzaklaştırmak için çalışmalara başladığı, özellikle yurt genelindeki pek çok il ve ilçe örgütünden, kadın ve gençlik kollarına kadar pek çok partilinin parti içi muhalefetin çatısı altında birleştiği CHP DİP DALGA HAREKETİ’ne katıldığı belirtiliyor.
CHP DİP DALGA HAREKETİ ise İl Gezileri ile parti içerisinde örgütlerde ağırlığı bulunan muhalif isimler ve parti yönetimine tepkili parti tabanı ile buluşarak şimdiden seçimler sonrasında CHP içerisinde yaşanacak parti içi “Hesaplaşma” sürecinde parti içi muhalefeti tek bir çatı altına toplamış durumda. CHP DİP DALGA HAREKETİ son 2 ay içerisinde İç Anadolu, Ege,Akdeniz ve Karadeniz bölgelerinde toplam 16 il gezisi gerçekleştirdi.
Kamuoyuna ismi “Yansıtılmayan” ancak CHP örgütlerinde önemli ağırlığı olan isimlerin, hali hazırda partide yönetici konumunda bulunan yahut daha önceki dönemlerde partinin çeşitli kademelerinde yöneticilik yapmış, il-ilçe başkanlarından, bazı eski milletvekillerine, kadın ve gençlik kolları başkan ve yöneticilerinden çeşitli akademisyen,ekonomistlere kadar çok sayıda önemli ismin CHP DİP DALGA HAREKETİ’ne katıldıkları ancak Genel Merkez’in “İhraç mekanizmasının” mağduru olarak ihraç edilmemek için CHP DİP DALGA HAREKETİ’ne katılımlarını hareketin stratejisi gereği açıklamadıkları belirtilmekte.