Siyasileri ağırladığı, Mevzular Açık Mikrofon programıyla gündemde olan YouTube kanalı Babala TV’nin sahibi Oğuzhan Uğur, Katarsis’e konuk oldu.
Katarsis’te Uzman Psikolog Gökhan Çınar’ın bu haftaki konuğu Oğuzhan Uğur oldu. Babala TV’de yaptığı ve milyonlarca izlenen programlarla gündemden düşmeyen Oğuzhan Uğur, Katarsis’te hiç anlatmadığı duygusal yönlerini itiraf etti. Güneydoğu’da uzun yıllar terörle mücadele eden, emekli Albay Hasan Atilla Uğur’un oğlu olan Oğuzhan Uğur, çocukken yaşadığı zor zamanları da anlattı.
Uğur, “Babamla kurduğum diyalog şuydu, ‘Bak görüyor musun şu iki tepeyi tam da PKK’lıların pusu kuracağı yer. Hızlı geçelim oradan yavaş geçersek tararlar bizi ağzımız yüzümüz mermi dolar’. Bizim babalarımız kalp krizi geçirmiyor, tansiyondan gitmiyor. Babalarımızın kafasına ateş ederek, bomba patlatarak, bizim babalarımızı parçalayarak öldürüyorlar. Kafasına ateş etmelerini, patlatmalarını dahi bekliyordum ama hapse girmesini beklemiyordum. FETÖ’cü derneklere gidip eteklerine yüz sürterken, benim babam onlar için hapis yatıyordu” dedi.
Oğuzhan Uğur “Birileriyle dertleşebiliyor musun? sorusuna ise duygusal yanıt verdi. Kimseyle dertleşemediğini söyleyen Uğur şu ifadeleri kullandı:
“Sanırım çok salakça bir rol üstlenmişim kendime yılladır. Artık kimseye bir şey anlatamıyorum. Arabamda mermi bulduğumda birine anlatmak istedim bunu. Şu anda yapabildikleri arabaya mermi bırakıp kapısına ‘Akıllı ol’ demek. Ölebilirdim, öldürebilirler de.
“Dertleşmek istiyordum ama yok. Kimi arasam şunu diyor bana ‘Allah’tan senin başına geldi, başkası olsa kaldıramaz’. Nereden biliyorsun benim kaldırabileceğimi ama öyle izlenim vermişim demek ki. Kimse beni dinlemiyor kime anlatacağım. Çok yakınımdaki insanlar da dinlemedi, hayal kırıklığına uğradım.”
Uğur “Huzurdan anladığın ne, nasıl bir huzur istersin hayatında?” sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Aile benim için huzur, aidiyet demek. evimin yerimin belli olması demek. Aile olmak isterim. Yapayalnızım ben acılar içinde kıvranıyorum evde. 365 günün 5 günü de o evde kalsam o ev benim evimdir. Ama benim ailemin evi olduğunu bilmeliyim.”
“O aidiyet bana huzuru sağlayacak çünkü çocukken bunu bulamadım, artık bulmak istiyorum. Huzura çok yakın olduğumu düşünüyorum. Aile kurmaktan bahsetmiyorum.”
