Türklükten Beyaz Türklüğe: Türklerin Devlet Kavgası
2023… Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını kutlamamız gereken zaman diliminde, yeniden bir devlet kavgası vermek zorundayız. Türk’ün, artık bir devleti ve yönetimi yok. Millet, açlık ve sefaletle yok olma tehlikesi ile karşı karşıya…
Cumhuriyetin tüm kazanımları, iktidar ve muhalefetin ortak paydada birleşmesiyle yok edildi ve yok edilmeye devam ediyor. Ülkenin cumhurbaşkanı, yurttaşlarımızı nitelendirirken “sürtük” ve “Beyaz Türk” olarak nitelendirmekten geri kalmıyor. Tarikatlar ve cemaatler, haklarını hukuk önünde arar vaziyete geldi ve “Adalet Saraylarında” hukuk kazanımı elde eden tek sınıf, ümmet kesimine bağlı olan insanlar oldu. İktidarın kurduğu, muhalefetin çanak tuttuğu bir siyasi düzlemde demokrasi, birkaç softa sınıfının eline bırakıldı. İnsan hakları gibi yaşamsal önem arz eden konular, birkaç bölücünün, bir avuç gericinin elinde payanda oldu. Yolsuzluklar tüm siyasiler için bir kapı olarak görülüyor ve vatandaşın parası şahsi ikballer için heba ediliyor. Yeni doğmuş ve doğacak tüm çocuklarımızın geleceği, insanlıktan nasibini almamışlar tarafından yok ediliyor.
Siyasetten umut yok, vatanın istikbali tehlikede…
Yurtdışı basınında, Türk düşmanlığının önüne geçilemiyor. Hatta geçtiğimiz günlerde, eli kanlı terör örgütü PKK’nın, Fransa ve Almanya’da yaptığı yağmalar ve çıkardığı kargaşalar dahi Türklere yıkıldı. Ülkende sığınmacı istemediğini belirtirsen İslam karşıtı, PKK’nın ayrılıkçı tavırlarına karşı çıkarsan faşist olarak nitelendirebiliyorsun. Ekonominin kötü olduğunu dile getirirsen “terörist”, hayvan sever olursan “Beyaz Türk”sün.
Daha ne kadar sessiz kalacaksın?
Ey, Türk! Uyan…
Varlığın ve istikbalin tehlikede. “Sağ” ekosistemin yarattığı muhafazakâr politik oyunlara karşı Atatürk’e, Cumhuriyet’e ve sol düşünceye sarıl. Kurtuluş, kuruluş ilkelerinde deme; politikada yerini al. Siyaset bana göre değil deme; ülkenin geleceği senin elinde… Kurtarıcı bekleme; kurtarıcı kendin ol! Örgütlen; Kars’tan Edirne’ye, Hakkâri’den İzmir’e… Sorgula; dayatılmış siyasi figürler etrafında kendini çevreleme… Oyuna sahip çık, oy verdiğin kişileri tanı… Bağımsızlık etrafında kenetlen. Sana sunulan, siyasi atmosfere muhtaç değilsin. Damarlarındaki kanı hatırla… Sana yaşam hakkı tanımayanların karşısına dikil! Ne dedi Atatürk:
Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk istiklal ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur.
Seçimler yaklaşıyor. Cumhur ittifakının kaybetmesini isterken; Millet ittifakının kazanmamasını istiyoruz. Neden? Düzen partilerinden bir umut, bir gelecek çıkmaz da ondan… Varlığını kimlerin tehlikeye attığını yeni yılda unutmamamızı temenni ederim. Yeni yılınız kutlu olsun!