AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, Altılı Masa’nın bildirisinde yer alan ‘Erdoğan’ın 14 Mayıs’ta yapılacak olan seçimlerde bir kez daha aday olması mümkün değildir’ ifadelere tepki gösterdi.
Altılı Masa dün İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ev sahipliğinde 11. toplantısını gerçekleştirdi. Toplantının ardından liderlerden ortak bildiri yayınlandı.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın yeniden adaylığını koyması konusuna dair, “Anayasa ve kanunda hiçbir tereddüte yer vermeyecek kadar açık bir şekilde düzenlenmiş olan hükümler uyarınca, TBMM yenileme kararı almadığı müddetçe, Sayın Erdoğan’ın 14 Mayıs’ta yapılacak olan seçimlerde bir kez daha aday olması mümkün değildir” ifadelerinin yer aldığı açıklamada, “Anayasa’yı yok sayan bu başıboşluğu kabul etmediğimizi kamuoyunun bilgisine sunarız” denildi.
Bunun üzerine AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan, sosyal medya hesabından Altılı Masa’yı hedef alan bir paylaşım yaptı. Turan’ın paylaşımında, “Altılı Masa’nın 11 ayda 11.toplantısı! Sonuç; yine sıfır! Adayda uzlaşamayınca Sn Erdoğan’ın adaylığı konusunda eski bilinen hukuk dışı iddiaları tekrar etmişler. Oysa Erdoğan’ın bşk (başkanlık) sisteminde 2.dönem için aday olduğunu, adaylık önünde hiçbir engel olmadığını defalarca anlattık” ifadelerini kullandı.
Paylaşımının devamında Turan, “Eğer Sn Erdoğan 2028’de aday olmak isterse o zaman Meclis kararına ihtiyaç var. Bugün asla. Seçmeniniz sizden aday bekliyor, bayatlamış Sabih Kanadoğlu taktiklerini değil! Bırakın bunları, ihtiyaçsa YSK tartışsın, siz adayınızı çıkarın karşımıza!” diye yazdı.
367 krizi neydi?
2000 yılında seçilen 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in görev süresi 16 Mayıs 2007’de dolacaktı.
Meclis’te cumhurbaşkanlığı için başvuru süresinin son günü 25 Nisan, ilk tur oylama günü olarak ise 27 Nisan belirlenmişti.
Bu dönemde Abdullah Gül’ün adaylığına karşı ülke genelinde kitlesel Cumhuriyet Mitingleri düzenlenirken, seçimin kaderini 367 krizi belirlemişti.
O dönemki Anayasa’nın 102. maddesine göre cumhurbaşkanı seçilebilmek için ilk iki turda nitelikli çoğunluk (367 oy), sonraki iki turda ise salt çoğunluk (276 oy) yeterli oluyordu.
Eski Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, tartışmanın seyrini belirleyen 367’nin sadece karar yeter sayısı değil, aynı zamanda toplantı yeter sayısı olduğu çıkışı büyük yankı uyandıracaktı.
Bu çıkış sonrası dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, iktidar partisinin uzlaşma olmadan kendi adayını çıkarması durumunda oylamalara katılmayacaklarını belirtiyor, 367’yi işaret ediyordu.
AKP’nin gösterdiği aday Abdullah Gül yapılan seçimde 357 oy alırken, oylamaya toplam katılım 361’de kalacaktı.
Bu seçimin hemen ardından CHP yeter sayı bulunmadığı gerekçesiyle AYM’ye başvurdu.
TSK aynı günün akşamında “e-muhtıra” olarak tarihe geçen bildiriyi yayımladı.
AYM ise 1 Mayıs 2007’de verdiği kararla Meclis’te yapılan oylamayı iptal etti.
Bunun üzerine AKP erken seçime giderken, bu seçimde de 367’yi bulamadı ancak Meclis’e giren MHP’nin oylamaya katılması sonrası 367 krizi aşıldı.