Ekonomist-Doç.Dr.Bilin Neyaptı
2001 krizi sonrası iktidara gelen AKP hükümeti, 2008’de bankacılık sektörünün sağlamlaşan yapısına
rağmen reel ekonomiyi krizden koruyamadı ve 21 yıllık iktidarında, en zengin yüzde 1’lik kesimi daha
zengin ederken, nüfusun alttaki yüzde 50’lik kesimini ise fakirleştirdi, mülksüzleştirdi. İktidarın ustalık
devri dönem de çoktan geçti, ama ne bu adaletsiz bölüşüm eğilimi değişti ne de mevcut iktidar kendi
geçmişteki krizlerden bile ders alabildi.
Adettendir; geçen yılın muhasebesini ve gelecek yıldan beklentileri yazmak ve konuşmak. Ancak
iktidarın yanlışları ve çıkış önerileri yıllardır zaten çok konuşuldu, ben de dahil olmak üzere zaten çok
yazdık ve söyledik. Kulaklarını tüm söylenenlere ve gözlerini milletin ihtiyaç ve önceliklerine tıkamış,
davası ülkenin tüm kaynaklarını kullanarak Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm kurumlarını yok etmek ve
içinde bulunduğumuz çağın ve ulusun değerleriyle çelişen bir toplum tasarımı yaratmak olan bir iktidar
yönetiminde, tam 21 yıl geçirdik.
Bu yıl, Cumhuriyet’imizin 100. yılını kutladık … tüm benliğimizle kuruluş değerlerimize sarılarak, o
değerlerin vatanımızın ve milletimizin vazgeçilmez temelleri olduğunun bilincine daha da vararak
kutladık. Çok kişiydik evet … ama siyaseti, ekonomiyi, hukuku; Osmanlı İmparatorluğunun çöküş
döneminden hiç ders almamışçasına adeta taklit eden iktidarın gölgesinde, içimiz çok da buruk
kutladık. Ama umutsuz hiç olmadık! ve bu sürdürülemez, kuralsız ve sistemsiz durumun bitiminde,
yeniden kuruluş değerlerimizle ayağa kalkacağımız kaçınılmaz gerçeğinden hepimiz güç almalıyız.
AKP iktidarı; 21 yıl boyunca krizleri hep dış güçlerle açıklamaya uğraştı, ama o dış güçler de iktidarın
hep yola birlikte çıktıkları idi. Liyakatsız ve milletten yana olmayan politikalarıyla 21 yıllık iktidarın
karnesi; büyüyen dış ve iç borç ve 30 yıl öncesinin yüksek enflasyon oranlarıyla doldu. 2023 seçimleri
sonrası, iktidarın bilmem kaçıncı kabinesine New York ve Londra finans piyasasından ithal edilen
bürokratlarının yana yakıla para bulmak için başvurdukları da yine o dış güçler oldu.
İktidar tarafından, dış ülkelerden para bulma sekreterliği rolü biçilen Maliye Bakanlığı,bunda da başarılı olmadı.
Uyguladığı en somut politika ise, eklenen mtv ve katlanan kdv oranları ile ücretli kesimin daha da
yoksullaştırılmasıydı. Ve elbette davetli ihalelerin Dolar ödemelerine ve karına kar katan sermayenin
vergi istisna ve muafiyetlerine dokunmayı düşünen olmadı.
2023 boyunca, kara para aklama çetelerinin, küresel mafya liderlerinin, ardı arkası kesilmeyen
uyuşturucu kaçakçılarının emniyet güçlerince yakalanışlarını alkışladık. Onlarca kadınsa, yine ölümcül
ilişkilerinden korunamadı …
Peki bütün tüm bu toplumsal yozlaşma ve mali suçlar nasıl oluyordu da
bu ülkede bu derece yoğun yaşanıyordu?
Bunu söyleyen sesler cılız ve maalesef yanıtsız kaldı!
AKP döneminin 9. Milli Eğitim Bakanı, milli olması gereken eğitimi; protokolle Anayasa’ya aykırı
dini tarikatlara devretmekten bahsedebildi!
Devletin temel kamu görevi olan eğitim hizmeti; zaten
çoktandır özelleştirmeler ve tarikat-cemaatlere teslim edilmek suretiyle gereğince yerine getirilmediği
gibi, sanayisizleşen ve hizmet ağırlıklı bir ekonomi tasarımına uygun şekilde de
niteliksizleştirilmekteydi. Kamu hizmetlerindeki bu yıpranma ve adaletsizliğin normalleştirilmesi ile
ulusun birlik ve güven duygusu ciddi oranda zedelendi.
Maalesef bu iktidar bu ülkeye çok zaman ve çok değer kaybettirdi. Beş yıl önce yazdığım bir gazete
yazısında, “Yine mi Kriz! Şimdi ne yapmalı?” başlığını atmış ve bazı önerilerimi sunmuştum. O
dönemki iktisadi durum şimdiki kadar ağır olmasa da, yazdıklarım hala geçerli ve burada
tekrarlamayacağım.
Şunu belirtmek gerekir ki, Atatürk dönemi sonrası yıllar boyunca yolu açılan bu
son 21 yıllık yıkım, hiç yaratıcı olmadı. Siyaset tam bir dibe yarış halinde. Sadece bilimde geri
kalışımızı değil, sanatsal üretimimizin de çok gerilediğine üzülerek tanık oluyoruz.
Bu yıkımdan tekrar çıkış yolumuzun yine kuruluş değerlerimiz olduğunu daha iyi anladığımız ve bunu
uygulamaya geçebilir hale geldiğimiz bir yıl diliyorum.
2024, güzel hayaller kurabileceğmiz bir yıl olsun!