CHP’den ayrıldıktan sonra Memleket Partisi’ni kuran ve 2023 seçimlerine sayılı günler kalan Cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilen İnce’nin CHP’den davet aldığı iddia edildi. Gazeteci Enver Aysever, İnce’nin daveti kabul ettiğini ve İnce için bir katılım töreni düşünüldüğünü öne sürdü. Öte yandan kulislerde Memleket Parti’siyle ilgili konuşulanlar da Ankara’nın gündemini hareketlendirdi.
Kendisine ait YouTube kanalında konuşan Aysever, İnce’nin CHP lideri Özgür Özel ve CHP’nin 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile görüştüğünü, Özel ile konuşmada İnce’nin CHP daveti aldığını söyledi.
İnce’nin CHP’ye katılımıyla ilgili tarih de veren Aysever şunları söyledi:
“Memleket Partisi’nin yeniden seçimde olma hakkı kazanması için bir süreç devam ederken Muharrem İnce Özgür Özel ve Kemal Kılıçdaroğlu’yla görüşüyor. Sebep şu; Muharrem İnce bir müzakere sürecine giriyor ve Türkiye’nin içinde bulunduğu koşullarda çatı olarak Cumhuriyet Halk Partisi’nin yeniden önemli olduğunu, her ne kadar bu koşullarda muhalefet şerhi düşmesi gerekirse de diyalog kanallarının açık olması gerektiğini düşünüyor.
“İNCE’YE CHP DAVETİ GELİYOR”
Nihayetinde Özgür Özel’le yapılan konuşmada Muharrem İnce’ye bir davet geliyor ve Muharrem İnce, Cumhuriyet Halk Partisi’ne katılacağını söylüyor.
TARİH VERDİ: “İNCE CHP’Lİ OLACAK”
Katılım tören şeklinde mi olur, bu salı mı olur öteki salı günü mü olur, özel bir toplantı mı yapılır bilmiyorum. Ama bir hafta, 10 gün içerisinde Muharrem İnce’nin siyasi denklemi Cumhuriyet Halk Partisi içerisinde yeniden değiştirebilecek bir hamle yapacağını söyleyelim. Cumhuriyet Halk Partili olacak.
KILIÇDAROĞLU’YLA GÖRÜŞMEYE DAİR DİKKAT ÇEKEN AYRINTI
Burada önemli olan, siyasette bir ağırlığı olduğu, halen parti içinde önemli bir gücü olduğunu bildiğimiz Kemal Kılıçdaroğlu’nu da aramış olması, ‘Size bilgi vermek istedim’ demiş olması. Bu ‘Bilgi vermek istedim’in ne anlama geldiğini siz de biliyorsunuz.
MEMLEKET PARTİSİ HAKKINDA SES GETİRECEK İDDİA
Fakat bana ilginç gelen bir mesele, Muharrem İnce’nin Memleket Partisi’ni kapattırmayacak olması. Bu bir pazarlık unsuru haline mi gelecek yoksa ‘Çantada bir parti olsun, seçim hakkı kazanmış bir parti her zaman işe yarar’ diye mi düşünülecek, onu bilmiyorum.”
