AB tarafından Türkiye’ye aktarılan hibe fonlarını Dışişleri Bakanlığı’na bağlı Avrupa Birliği Başkanlığı’na bağlı olarak faaliyet gösteren Türkiye Ulusal Ajansı tarafından dağıtılırken, AB tarafından verilen “AVRUPA DAYANIŞMA PROGRAMI” çerçevesindeki hibelerin hibeleri dağıtan Türkiye Ulusal Ajansı’nda kadrolu eğitmen olan görevlilere verildiği ortaya çıktı.
VERYANSIN TV’den Eray Çelebi’nin köşe yazısında aktardığına göre geçtiğimiz günlerde açıklanan ve Bilal Erdoğan’ın yöneticiliğini yaptığı pek çok vakfın AB hibelerinin aldığının anlaşılması ile gündeme gelen AB ERASMUS PLUS hibelerinden sonra AVRUPA DAYANIŞMA PROGRAMI hibelerini almaya hak kazananlar da açıklandı.
Bu isimler arasında yer alan Sivil Toplum Destekleme Derneği Başkanı Nuriye Memişoğlu ve aynı derneğin eski başkanı Abdülkadir Ergün,Antalya Valiliği Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmet Müdürlüğü’nün proje koordinatörü Serap Yeter, Aytaç Uzunlaş, İbrahim Dikici isimlerinin ise Türkiye Ulusal Ajansı’nın kadrolu “Eğitmeni” olduğu ortaya çıktı.
İşte Eray Çelebi’nin yazsısındaki ilgili kısım:
” İSİM VAR RAKAM YOK
“Erasmus Plus” sonrası, başvuru yapan proje sahipleri Avrupa Dayanışma Programı sonuçlarını merakla bekliyordu.
Milyonluk hibeleri kim alacaktı?
Sonuçlar açıklandı. Listede yine tanıdık bir isim; Bilal Erdoğan’ın vakıfları…
Şaşırmadılar…
İlk göze çarpan şey ise şuydu:
Kurumlar/kuruluşların isimleri var ama rakamlar yoktu.
Kim ne kadar hibe almış belli değildi.
Neden daha önce olduğu gibi açıklanmamıştı?
HİBE ALDIKLARI KURUMUN EĞİTMENİLER!
Listeye bakmaya devam ettiler.
Hibe almaya hak kazanan kurumların bazı başkan/yönetici isimleri dikkatlerini çekti:
-32 numarada Sivil Toplum Destekleme Derneği Başkanı Nuriye Memişoğlu ve aynı derneğin eski başkanı Abdülkadir Ergün
-72 numarada Antalya Valiliği Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmet Müdürlüğü’nün proje koordinatörü Serap Yeter
Bizim için olmasa da AB hibelerini takip eden, aylarca bir projenin üzerinde çalışıp, hakkıyla hibe almak isteyenler için çok tanıdık isimlerdi.
Niye mi?
Çünkü eğitmenleriydi!
Yani, hibe aldıkları Türkiye Ulusal Ajansı’nın “görevli kadrosu”ndaydı!
Hem eğitim veriyorlar hem de hibe alıyorlardı!
************
Peki, Ulusal Ajans içerisindeki menfaat grubu, bu isimlerle mi sınırlı?
Hayır…
Küçük bir araştırmayla 2 isim daha keşfettik:
Aytaç Uzunlaş, İbrahim Dikici…
Yeni açıklanan listede değiller ancak onlar da eğitimci… Son yıllardaki hibelerden yararlanmışlar.
Söz konusu 5 isimden bazıları doğrudan Türkiye Ulusal Ajansı’nın etkinlikleri için eğitim verirken, bazıları da Ajans’a bağlı faaliyet gösteren “Eurodesk”in irtibat görevlisi olarak yetkilendirilmişler.
Eurodesk, Ulusal Ajans’ın yerel kolu işlevi gören bir bilgilendirme ağı. Bu ağa katılan kurum ve kuruluşlar Ulusal Ajans’ın yereldeki temas noktaları olarak kabul ediliyor. Yani bir anlamda “temsilci.”
İLAN ETMİŞLER!
Şimdi bu çarpık ilişki ağının belki de en ilginç yanına geliyoruz.
Eurodesk’in temas noktaları, yani bizim ifademizle Ulusal Ajans’ın “temsilcilikleri” -kuruluş adı, irtibat yetkilisi ve adı soyadıyla- kendi sayfalarında ilan edilmiş!
Yani açıkça “Bizim ‘temsilcilik’ verdiğimiz eğitmenlerimiz şu kurumlarda çalışıyor, ama biz bunda herhangi bir sorun görmüyoruz, bu kurumlara hibeyi veriyoruz” diyorlar!
Göstere göstere bir menfaat grubuna sağlanan ayrıcalık…
Kamu kaynaklarının çıkar amaçlı kullanılması…
Bunun adı yolsuzluk değil midir?
Gerçi….
Sanıyoruz ki, yolsuzluk da kelime mezarlığındaki yerini çoktan aldı.
Zira içi boş; karşılığı, kullanan kişilerin kattığı anlamla orantılı…
Sizce hukuka uydurulmuşsa, legal ve “şeffaf” ise yolsuzluk yok mudur?(!)