AKP’nin Meclis gündemine taşıdığı ve Çevre Ajansı kurulmasına yönelik 35 maddelik yasa tasarısı ciddi tartışmalara yol açarken, yasa tasarısının Meclis Çevre Komisyonu’nda tartışılması esnasında muhalefet partilerinin şerh koyduğu maddeler ciddi soru işaretleri taşımakta…
Meclis Genel Kurulu‘na sunulan Çevre Ajansı kanun teklifi AKP‘nin istediği şekli ile geçerse çok geniş yetkilere ve bütçeye sahip olan ama denetlenemeyen bir ajans kurulacak.
Denetlenemeyecek olan Çevre Ajansı‘nn bütçesinin nasıl ve nerelere harcandığı, harcanılan bütçe karşılığında kamu yararına hangi hizmetlerin sağlandığı gibi konular denetim dışında kalmış olacak. Öte yandan Çevre Ajansı denetlenemeyeceği için vereceği pek çok ihale de sorgulanamayacak.
Öte yandan Çevre Ajansı‘nın aynı zamanda “BAĞIŞ TOPLAMA” yetkisinin olması da ön görülen bir başka önemli madde.
Eğer kanun teklifi AKP‘nin istediği şekli ile geçecek olursa kurulacak Çevre Ajansı “BAĞIŞ TOPLAYABİLECEK” Ancak bu bağışların hangi kriterlere göre toplanacağı,nasıl harcanacağı,bağış yapan kişi yahut kuruluşların bu bağışlarını vergiden düşüp düşemeyeceği gibi konular da bilinmiyor.
Evrensel Gazetesi’nden Meltem Akyol’a konuşan Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Ahmet Dursun Kahraman“Sayıştay raporlarında bir sürü usulsüzlüğün yanında bağışların amacına uygun kullanılamadığı da var. Mesela Ajansta bu nasıl olacak, kim denetleyecek bu bağışları, kim verecek. Karşılığında ne alacak. Bağış denildiğine bakmayın. Başkent Gazın Kızılay’a yaptığı bağışı hatırlayın. Kim biliyor işin aslını. Ya da çevreyi kirleten bağış yaptığında ne olacak, muaf mı sayılacak. Ya da kirleten, bu ajansın parçası mı olacak. Yani hem çevreyi kirletip hem de Çevre Ajansının içerisinde mi yer alacak. Bu kadar rantın döndüğü bir alanda, bağış alacak ve üstelik denetime de kapalı olacak. Türkiye’de eğer paranın kaynağı sizseniz söz sahibisinizdir. Parayı veren düdüğü çalacaksa, vay halimize. Bu kelimenin tam anlamıyla çevre felaketi demek olur” ifadelerini kullandı.