ANALİZ
Celal Eren ÇELİK
Bugün Yeni Şafak Gazetesi’ndeki “Kripto FETÖ’cüler aday olarak çeşitli belediye başkanlığı ve belediye meclis üyeliklerini ele geçirmek istiyor” haberi hiç öyle sıradan bir manşet değildi.
Bu haber Yeni Şafak’ın daha önce pek çok kez yaptığı “Operasyonel” haberlerden birisiydi ve aslında AKP içerisinde “Klikler savaşının” da fitilinin ateşlendiğini gösteriyordu.
Peki bu haberin alt metni bize nasıl bir mesaj veriyordu?
Yeni Şafak Erdoğan sonrası süreç için bu yerel seçimler itibariyle güçlü bir “Yapılanma” içerisine giren AKP’de hakim güç olmak adına çatışan kliklerden hangisine yakın duruyor?
Yoksa Yeni Şafak bir yere yakın durmuyor da, konjonktüre göre “Yukarıdan ve doğrudan aldığı” talimat ile çeşitli dengeleri mi dizayn ediyor?
YENİ ŞAFAK AKP ÜZERİNDE ETKİLİ,DAHA ÖNCE DE PEK ÇOK İSME “OPERASYON” YAPMIŞTI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın İBB Başkanı seçilmesi döneminden itibaren kendisini “Başbakanlığa hazırlayan” ve arkasında duran ilk büyük sermaye grubu olan Albayrak Ailesi’ne ait YENİ ŞAFAK gazetesi AKP üzerinde etkili bir yayın organı ve Albayrak Ailesi parti içerisindeki etkisini bu yayın organı ile sağlıyor.
Yeni Şafak pek çok kez AKP’li önemli isimler için de sert ve “Operasyonel” manşetler attı.
Bundan son dönemde en çok akıllarda kalanı ise dönemin Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal için Yeni Şafak’ta atılan “BU OPERASYONU KİM ADINA ÇEKTİNİZ?” manşetiydi. Gazete bu manşeti 18 Mart 2021 tarihi ile atmış ve Merkez Bankası’nın faiz yükseltme kararını ağır biçimde eleştirerek dönemin Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ı fotoğrafını da yayınladığı manşetle hedef göstermişti.
Naci Ağbal’ın özelliği, Berat Albayrak’ın yerine Hazine ve Maliye Bakanı olan Lütfü Elvan döneminin Merkez Bankası Başkanı olmasıydı.
Gerek Lütfü Elvan,gerekse Naci Ağbal sıkı para politikaları ve faizin yükseltilerek “Rasyonel ekonomik politikalara” dönemeye dayalı bir ekonomi ve maliye politikası benimseyen isimler olmalarıydı.
Bu manşetin atıldığı günün ertesinde ise 19 Mart 2021 gününde Naci Ağbal Merkez Bakanlığı görevinden alınarak yerine 3 sene boyunca Yeni Şafak’ta ekonomi yazıları kaleme alarak dolar kurunun düşmesi için faizin mutlaka düşürülmesi gerektiğini savunan Şahap Kavcıoğlu atanmıştı.
Şahap Kavcıoğlu ise Berat Albayrak’a yakın bir isim olarak biliniyor.
Zaten bir süre sonra da bildiğiniz üzere Lütfü Elvan görevden “Affını” isteyecek ve Hazine ve Maliye Bakanlığı Berat Albayrak’a yakınlığı ile bilinen Nureddin Nebati’ye teslim edilecekti.
Ancak Yeni Şafak sadece Naci Ağbal’a yaptığı “Operasyonel manşet atma” hadisesi ile sınırlı kalmış bir yayın organı değil. Değişik zamanlarda Binali Yıldırım, Suat Kılıç, eski İBB Başkanı Mevlüt Uysal’ı da “Operasyonel haberler ve manşetler” ile hedef tahtasına oturtmuş bir gazete.
Yeni Şafak, 2023 seçimlerinin hemen akabinde bu kez de Hazine ve Maliye Bakanı olarak atanan Mehmet Şimşek’in “Ekonomide rasyonel politikalara döneceğiz” açıklaması ile birlikte gelen faiz artırımları sonrasında ise 21 Temmuz 2023’te Mehmet Şimşek’i manşetine koyarak adeta “Talimat verircesine” “BU SON OLSUN” manşeti atmıştı.
Öte yandan yeni atanan Merkez Bankası Başkan Yardımcılarından Hatice Karahan da tıpkı bir dönem Merkez Bankası Başkanlığı görevi yapan, şimdilerde ise BDDK Başkanı olan Şahap Kavcıoğlu gibi YENİ ŞAFAK gazetesinde ekonomi yazarıydı!
Yani aslında Erdoğan ekonomide “Rasyonel bir modele dönülmesi” gerekliliğine inanan ve ekonomi eğitimi-nosyonu-donanımı olan Mehmet Şimşek-Lütfü Elvan-Naci Elvan “Ekolü” yerinde aslında bilimsel- ve iktisadi hiç bir temeli olmayan “Maceradan” başka hiç bir şey olmayan Berat Albayrak’ın “Kendi uydurduğu” ve Türkiye’ye milyarlarca dolara mal olan ,sürekli faiz indirimi ile enflasyonun da düşürüleceğine inandığı için Berat Albayrak’ın ekibi üzerinden Maliye ve Hazine Bakanı Mehmet Şimşek’i de tek başına bırakmıyor.
Erdoğan’ın yabancı sermaye odaklarının baskısı üzerine Mehmet Şimşek’i göreve getirdiği ve yetki kullanmasına izin verdiği ise açık bir gerçeklik.
Albayraklar Grubu dolayısı ile YENİ ŞAFAK kendisini doğrudan Erdoğan’a bağlı görüyor ve “Erdoğan’ın isteğine göre” denge belirleme operasyonu yapıyor ama bu operasyonları yaparken de kendisine çok ciddi ölçekte bir siyasi ve ticari nüfuz alanı açıyor.
Ekonomi yönetimi dizayn edilirken Berat Albayrak’a yakın isimlerin yanında duran aslında Erdoğan’ın kafasındaki “Ekonomi sistemine” karşı bilimsel bir yol izlemek isteyenlerin tasfiye aparatı olan YENİ ŞAFAK, Berat Albayrak biraz daha güçlendiği ve kendince “Yukarıdan” habersiz bir takım “Klikleşme” çabalarına girdiğinde ise bakın nasıl 180 derece terse dönüyor…
Bir anda YENİ ŞAFAK Gazetesi’nin en önemli yazarlarından birisi olan, bir dönem Erdoğan’a en yakın isimlerden birisi olup,konuşma metinlerini yazan Aydın Ünal Bilal, Albayrak’ı açık açık “Ekonomiye verdiği zararların en az 10 yılda giderilemeyecek bir maceraperest” olarak eleştiri yağmuruna tutuyor.
Aydın Ünal bu yazıyı yazar yazmaz cevap ise Serhat Albayrak’ın yönettiği Berat Albayrak’ın her türlü kontrol alanı içerisinde olan SABAH GAZETESİ yazarı Salih Tuna’dan geliyor ve Tuna Aydın Ünal için “Asıl derdi Erdoğan ile” diyerek Saray’a Aydın Ünal’ı işaret ediyor…
Parti içerisinde özellikle 2020-2021 yılları Berat Albayrak-Süleyman Soylu “KLİKLERİNİN” savaşının en yoğun biçimde yaşandığı dönemdi.
Süleyman Soylu’nun 12 Nisan 2020 tarihinde istifa etmesi ile birlikte YENİ ŞAFAK’ın Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Karagül anında bu kararın çok yanlış olduğunu, Soylu’nun istifa etmemesi gerektiğini belirten bir Tweet atmış, kısa süreli bekleyişin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın istifayı kabul etmemesi ile birlikte YENİ ŞAFAK’ta günlerce sürecek Soylu “Güzellemesi” haberleri yapılmıştı.
KONJONKTÜR DEĞİŞTİ,ERDOĞAN’IN İHTİYAÇLARI DEĞİŞTİ,YENİ ŞAFAK DA DEĞİŞTİ
YENİ ŞAFAK Berat Albayrak’ın görevden alınması ve kadrolarının tasfiye edildiği sürece kadar özellikle ekonomi politikaları konusunda verdiği destekle Berat Albayrak’ın tabiri yerindeyse “Ayakta kalmasını” ve “Mıntıka temizliği” yapılmasını sağlayan tasfiyelerinin aparatı konumundaydı.
Ancak Berat Albayrak’ın “Instagram üzerinden istifası” sonrasında süreç de, “Erdoğan’ın gereksinimleri ve öncelikleri de” değişmişti.
Ayrıca Soylu’nun istifasının hemen ardından gelen MHP Genel Başkanı Bahçeli’nin Soylu’ya desteği ve AKP’nin yeni stratejisini milliyetçi oylar üzerine kurması Erdoğan için ibreyi Soylu’dan yana çevirmişti.
Albayrak Grubu’nun parti içerisinde özellikle Berat Albayrak-Süleyman Soylu çekişmesi yaşanırken Soylu yanında aldığı tavır ve Soylu lehine yaptığı haberler ile dikkat çekmiş, bunun karşısında Berat ve Serhat Albayrak Grubu yönetimindeki SABAH-ATV GRUBU ile yine Albayrak’ı destekleyen PELİKAN grubu tarafından eleştirilmişti.
Serbestiyet Dergisi ile özellikle Soylu’ya karşı bir “Açık cephe” açılmıştı. Bu derginin yazarları Soylu’yu hedef tahtasına oturtan yazılar yazmaktaydılar.
Peki bu dergi kimindi?
Serbestiyet Dergisi ve serbestiyet.com, Bağımsız Fikirler Derneği’nin imtiyaz sahibi olduğu bir dergi.
Bu Bağımsız Fikirler Derneği ile ilgili bir web sitesi v.s yok ancak dernek yetkilisi aynı zamanda Serbestiyet yazarı Mustafa Ali Akyol.
İşte bu sıkı Soylu karşıtı Serbestiyet, özellikle Davutoğlu’na yakın haberleri ve yazıları ile dikkat çekiyor tabii Babacan’ı da boş geçmiyor O’nu da baya baya güzelliyor.
Ve efendim öğreniyoruz ki Serbestiyet isimli internet üzerinden yayın yapan bu dergi ABD’li Cherest Foundatıon tarafından Türkiye’de fonlanan yayın organlarından birisiymiş!
Tabii bunu kim açıklıyor? Diğer fonlanan yayın organları ile birlikte bu Serbestiyet’in de fon aldığı listeyi Serbestiyet’in aleyhinde yazılar kaleme aldığı dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu yönetimindeki İçişleri Bakanlığı resmi kamuoyu duyurusu olarak açıklıyor.
Peki Serbestiyet’in Genel Yayın Yönetmeni koltuğunda kim oturuyor?
Eregenekon,Balyoz davalarında tetikçilik yapan FETÖ’nün yayın organı TARAF’ın yazarı olan,Balyoz Davası’nda 52 yıl ile yargılanıp ceza alan, PELİKAN BİLDİRİSİ’nde ismi Davutoğlu’na “Yakın” isimler arasında geçen, FETÖ ile bağlantılı olduğu iddia edilen GENÇ SİVİLLER HAREKETİ’nin ağabeyi Turgay Oğur ile birlikte kurucusu olan Yıldıray Oğur.
Aynı Yıldıray Oğur “Davutoğlu medyası” olan KARAR GAZETESİ’nde de köşe yazıyor.
Tabii Soylu’nun başında olduğu İçişleri Bakanı olduğu İçişleri Bakanlığı bu fonlanan medya kuruluşlarını açıklayınca özellikle Serbestiyet de işin içinde olduğundan ve Soylu’ya saldırdığından ötürü YENİ ŞAFAK işin bu kısmını büyük büyük gördü.
E o zaman Erdoğan’ın Soylu’ya ihtiyacı vardı,Soylu’nun da PELİKAN-SBAH-ATV GRUBU’nu kontrol eden Berat Albayrak karşısında bir “Kalkana” ihtiyacı bulunmaktaydı. Yine anlaşıldığı üzere her zamanki pragmatist tavrı ile Erdoğan bu kez Albayraklar’a “Soylu’yu yedirmeyin” talimatı vermişti.
ÖNCE BERAT ALBAYRAK TASFİYE EDİLDİ,SONRA SIRA SOYLU’YA GELDİ,YENİ ŞAFAK YİNE DEĞİŞTİ
Sonraki süreçte ise Peker’in açıklamaları ile birlikte “Kendi özerk Cumhuriyetini” kuran ve kısa süre içerisinde “Bağımsızlığını ilan etmeye” hazırlanan Soylu tasfiye edilirken Erdoğan çıtını çıkartmadı, YENİ ŞAFAK Soylu için tek bir koruyucu haber yapmadı.
Hatta 3 Mayıs 2022’de “Bayramda Suriye’deki akrabalarını görüp gelemeyen” Türkiye’deki Suriyeliler üzerinden Soylu isim verilmeden hedef alındı. Zira dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bayramlaşmak için Suriye’ye gidişlere izin verilmeyeceğini açıklamıştı. Soylu aynı zamanda giden Suriyelilerin ise Türkiye’ye geri alınmayacağı belirtmişti.
İşte Soylu’nun bu açıklamasının hemen ardından YENİ ŞAFAK Hatice Saka imzası ile 1. sayfasından “BİR EL ÖPÜP GELECEKTİK” başlıklı haberi yayınlayarak Soylu’yu isim vermeden hedefe oturttu, medya yolu ile “İnce operasyonun” en güzel örneklerinden birisini sundu.
YENİ ŞAFAK FİTİLİ ATEŞLEDİ…
Özellikle geçmişte medyada sıklıkla yer bulan Berat Albayrak’ın FETÖ okullarından Özel Fatih Koleji mezunu olması üzerinden Berat Albayrak-FETÖ bağlantısı yönündeki iddialar siyasi gündeme gelmiş hatta Berat Albayrak bu iddialar TBMM’ye tartışma konusu olduğunda kendisi bu okullardan mezun olduğunu kabul etmiş ama “Ben aklımı bir beşere kiraya vermedim” diyerek ve İslami Camiada ağırlığı olan babası Sadık Albayrak’ı referans göstererek eleştiri ve iddialara karşılık vermişti.
İşte Yeni Şafak’ın bugün attığı “FETÖ’cü kriptolar aday listelerine girmek istiyor manşeti” aslında alt metninde aslında tam da bu Berat Albayrak-FETÖ bağlantısı iddiaları üzerinden “Berat Albayrak ekibi bu kadrolara girerse aslında kripto FETÖ’cüler aday yapılmış olacak” mesajını içeriyor.
Zira Yeni Şafak’ın bu son haberi ile “Aday belirleme” sürecinde etkin olmak ve Süleyman Soylu’nun gücünü neredeyse tamamen kaybettiği bir ortamda yeniden siyaseten güçlenmek isteyen Berat Albayrak’ın kendine yakın isimleri adaylaştırmasına karşı yapılan bir operasyon gibi gözüküyor buradan.
Yani bu da aslında YENİ ŞAFAK bu “Operasyonu” “İzinsiz” yapamayacağına göre, Erdoğan’ın parti içerisindeki “Klikler Savaşının” 2 önemli grubu olan Soylu ve Albayrak grubundan önce Soylu grubunu tasfiye ettiği,sıranın ise Berat Albayrak ekibine geldiğini görmek mümkün.
Zira bürokraside etkin olan -Özellikle de ekonomi bürokrasisi- Berat Albayrak ekibi bu noktalardan tasfiye edilirken, Ali Yerlikaya’nın İçişleri Bakanı olması ile birlikte de başta Emniyet olmak üzere güvenlik bürokrasisi, kamu idaresi bürokrasisi içerisinde yer alan Soylu ekibi de büyük oranda tasfiye edildi.
Son darbe de parti örgütlerinde ve yerel yönetim kadrolarında “Karşılığı” olan Soylu’nun da, Soylu tasfiye edilirken yeniden güçlü biçimde ortaya çıkma planın yapan Albayrak’ın da kendilerine yakın isimlerin kadrolarda adaylaştırılmaması.
Dolayısı ile 2 ekibin de kesin tasfiyesinin sağlanması kararı “Yukarıda” alınmış anlaşılan.
Ve buradan görünen o ki daha önce yazdığımız üzere bu Klikler Savaşı’nda yol alarak,ilerleyerek ve güç kazanarak çıkan ekibin Numan Kurtulmuş liderliğinde, ana aktörleri Abdülhamit Gül,Şeref Malkoç,AKP İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe olan “Milli Görüş” ekolüne daha bağlı “Neo-Milli Görüşçü” ekibin olduğudur.