Evren ÇELİK
Her iş gibi kendince zorlukları olan bir meslektir müzisyenlik. İster enstrüman,ister ses icracısı olun.Şayet uğraşınızı “kendi mutluluğunuz ve keyfinizin” dışında da ifade etmek durumundaysanız para kazanmak içindir bir yerde tutkunuz.Ve bu nedenle de istemediğiniz an ve koşullarda bile icranızı yapma “mecburiyetiniz” oluşmuştur.Yani kısaca şartlar değişmiş demektir…
Artık rutininiz gibi görünse de çoğu zaman iş arkadaşlarınızla beraber olmak,onlarla ortak bir payda da bulunmak rahatlatır sizi. Kendi konfor alanınızdan çıkmış olsanızda sizinle aynı kaderi paylaşan insanların var olduğunu bilerek yaşamınızı devam ettirirsiniz.
O gün kazandığınız paranın muhakkak bir yeri vardır. Ama inanın hakedilmiştir. Her verilen emeğin,işin karşılığı gibi…
Evde eşiniz ve çocuklar…
Geç gelinmiştir. Bazen onlara ayıramadığınız zamanın burukluğu tüm yorgunluğunuzu daha da şiddetlendirir. “Hemen sabah olsa,ne kadar yorgunda olsam çoluk çocuk bir dışarı atsak kendimizi. Yemek yesek,biraz onların istediği gibi eğlensek. Akşam yine işte olacağım. En azından şu an onların mutluluğu için her şeyi yapmaya çalışayım” diyerek iç sesini dinleyen yüzlerce arkadaşım olduğunu bu yazıyı yazarken biliyorum. Ve onlarında okurken “evet” dediğini duyar gibiyim…
Bir gün yine akşam olur. Siz hayata dair tüm serzenişlerinizi yutkunarak yola koyulursunuz.Biraz olsun huzurlu olmanızı sağlayan “müzik” için…
Sahne kurulur ,performans başlar…
Siz yine aynı rutini yaşayacağınızı sanarsınız. Her seferinde bir öncekine nazaran daha çok müziğin içinde kalmaktır derdiniz oysa.Sizin için huzur bu ya …
Sahne sizin için tam bir erinç halidir…
Saatler ilerler,insanlar eğlenir. Belki siz de.Bitecek bir günün telaşı başlar içinizde. Sonra ki güne taşıyacağınız gündemler belirir kafanızda…
Anlık ortam sessizleşir. Potansiyel bir “müptezel” çıkar meydana. Kendince önemli adleddiği bir “sorun”vardır. Sorun her ne olursa olsun “önemsizdir”! Ama o ısrarcıdır.Hedefinde tüm bu “kötülüklerden uzak” bir müzisyen vardır. Kahkahaların yerini göz yaşı alır.
Bir sonra ki gün yarım kalır…
Ama asıl yarım kalan ,sizden sonra ki güne uyanan iki çift ışıl ışıl göz ile diğer yarısı sonsuzluğa yürümüş bir kadındır …