Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, AKP’nin anayasa değişikliği teklifinin referanduma gerek olmayacak şekilde TBMM’den geçmesi gerektiğini söyledi.
Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, AKP’nin başörtüsü ve yeni anayasa teklifinin Meclis’ten ‘referanduma gerek duymayacak bir oy ile’ geçmesi gerektiğini düşünüyor.
T24’ten Murat Sabuncu’nun köşesinde aktardığına göre, Gelecek Partisi’nin üçüncü kuruluş yılında yapılan toplantıda Davutoğlu, “İktidarın başörtüsü-aile anayasa teklifine hayır demek alanda zorlar, kabul olursa “Bu şeref Kılıçdaroğlu’nun” deriz” ifadelerini kullandı.
Sabuncu’nun yazısının ilgili kısmı şu şekilde:
“Ahmet Davutoğlu AKP’nin teklifinin Meclis’ten ‘referanduma gerek duymayacak bir oy ile’ geçmesi gerektiğini düşünüyor.
Konu hassas söylediklerini tırnak içinde kelime kelime vereyim:
“Meclis’ten hayır çıkmaz. Neden çıkmaz biliyor musunuz? İYİ Parti hatta CHP’li milletvekillerinin çoğu İç Anadolu, Karadeniz milletvekilleri alana indiğinde ‘ben başörtüye hayır demedim’ demek ister. Çünkü seçim ortamı. 400’ü aşan bir milletvekiliyle anayasa maddesi kabul edilirse bu sefer de biz çıkar deriz ki beş parti, CHP dışındaki, bu şeref sayın Kılıçdaroğlu’na ait.”
Ya muhalefetin desteğine rağmen yani 400’ü bulsa da referanduma götürse Erdoğan?
“İşte o zaman bak o zaman başta ben olmak üzere o muhafazakâr kitleler nezdinde Tayyip Erdoğan’ın bu iki yüzlü tutumunu öyle deşifre ederiz ki biz o zaman bunu alanlarda bas bas bağırarak söyleriz. Meclisin kabul ettiği bir şeyi hele hele Kur’an hükmü olan bir şeyi referanduma götürerek insanların inanç ve inançsızlık noktasına getirmesinin vebalini sen taşır mısın diye bunu işleriz. Ve şimdi de size yaptığım bir çağrı olarak söyleyeyim, yarın da bunu söyleyeceğim. Tayyip Erdoğan şu anda çıkıp şunu söylemeli. Bunu yazmanızı da rica ediyorum. 400’ü aşması halinde referanduma götürmeyeceğim diye teminat vermesi lazım.”
Aile maddesi…
“Bu maddeye belki reşit erkek ve reşit kadının evliliğinden oluşur aile denmesi, bu çocuk evlilikleri konusunda bir tedbir mahiyetinde de anayasada, bir anayasal tedbir mahiyetine de dönüşebilir. Bu tür teklifler olabilir. Ama özü itibarıyla ne tavır alınacağı önemli. Ben sayın Kılıçdaroğlu’nun kendi başlattığı ve doğru olarak yürüttüğü süreci yine doğru yönetecek kanaatindeyim.”
İktidar, Erdoğan anayasa değişikliğini kendi siyasi hanesine yazarsa…
“Şu anda belli bir eğitim üzerindeki başörtülü kadınların çoğu iktidardan o kadar rahatsız ki. Belli eğitim altında olanlar da yani fakir başörtülü kadınlar da filesini dolduramıyor. Bu onların tercihlerini eskisi kadar etkilemiyor. Ama eğer hayır denirse etkilenir. Evet demesi şuraya veya buraya ona bir getiri sağlamayacak. Ama hayır denirse bu kullanılır. Hem de tepe tepe kullanılır. Evet demesinin ben ona getiri sağlayacağını düşünmüyorum. Biz de çıkar deriz ki bu doğru bir inisiyatiftir sayın Kılıçdaroğlu’nun yaptığı. Bunu söyleriz ve inandırıcı da oluruz. Erdoğan kendisini reis olarak tanımlattı. Ama benim o toplum üzerindeki kastım dinî hoca değil tabii ama hoca etkinliğimi yok edemedi. O yüzden bu kadar rahatsız eden durum şahsen bize dönük olarak gösterilen. Biz de çıkar deriz ki o mücadeleyi biz de verdik, hepimiz verdik. Ve bu mücadelenin bugün özgürlüğe gelmesindeki en önemli pay sayın Kılıçdaroğlu’nun teklifindedir deriz ve bunu inandırırız. Bunu deme meşruiyetimiz de var gücümüz de var. Sayın Erdoğan’ın aklına bile gelmeyecektir o diyebiliriz, bunu anlatırız.”
Kaynak: Gerçek Gündem